Kitaplardan İz Bırakan Cümleler...

"Erkekler, sadece biz kadınların hayatını iyi hale getirmek için yaratılmış varlıklardır..Bizi tatmin edemeyen bir erkeğe neden sadık kalalım ki, yeni bir aşık ile günümüzü gün etmek en büyük hakkımızdır.."

JULİETTE, MARQUİS DE SADE
"- hayatı daha ne kadar ıskalayacağız olric?

- oklarımız bitene kadar efendim." oğuz atay
Nihayet insanlık da öldü. Haber aldığımıza göre , uzun zamandır amansız bir hastalıkla pençeleşen insanlık , dün hayata gözlerini yummuştur. Bazı arkadaşlarımız önce bu habere inanmak istememişler ve uzun süre , Yahu insanlık öldü mü? diye mırıldanmaktan kendilerini alamamışlardır. Bu nedenle gazetelerinde , insanlık öldü mü? ya da insanlık ölür mü? biçiminde büyük başlıklar yayımlamakla yetinmişlerdir. Fakat acı haber kısa zamanda yayılmış ve gazetelere telefonlar telgraflar yağmıştır , herkes , insanlığın son durumunu öğrenmek istemiştir. Bazıları bu haberi bir kelime oyunu sanmışlarsa da , yapılan araştırmalar bu acı gerçeğin doğru olduğunu göstermiştir. Evet , insanlık artık aramızda yok. İnsanlıktan uzun süredir ümidini kesenler , ya da hayatlarında insanlığın hiç farkında olmayanlar bu haberi yadırgamamışlardır. Fakat , insanlık aleminin bu büyük kaybı , bir çok yürekte derin yaralar açmış ve onları ürkütücü bir karanlığa sürüklemiştir ; o kadar ki , bazıları artık insanlık olmadığına göre bir alemden de söz edilemeyeceğini ileri sürmeğe başlamışlardır. Bize göre , böyle geniş yorumlarda bulunmak için vakit henüz erkendir. İnsanlık artık aramızda dolaşmasa bile , hatırası gönüllerde her zaman yaşayacak ve çocuklarımız bizden , bir zamanlar insanlığın olduğunu , bizim gibi nefes alıp ıstırap çektiğini öğreneceklerdir. İnsanlığın güzel ve çekingen yüzünü bende görür gibi oluyorum. Zavallı insanlık kendini belli etmeden sokaklarda dolaşır ve insanlık için bir şeyler yapmağa çalışanları sevgiyle izlerdi. Bugün için insanlık ölmüşse de , onun ilkeleri akıllara durgunluk verecek bir canlılıkla aramızda yaşamağa devam edecektir. İnsanlıktan paylarını alamayanlar için o zaten bir ölüydü ; onun bu kadar uzun zaman yaşamasına şaşılıyordu. Yıllar önce küçük bir kasaba da dünyaya gelen insanlık , dünya savaşlarından birinde , çok rutubetli bir siperde göğsünü üşütmüş ve aylarca hasta yatmıştı. Bu olaydan sonra , hastalığın izlerini bütün ömrünce ciğerlerinde taşıyan insanlık , önce ki gece sabaha karşı nefes alamaz olmuş ve gösterilen bütün çabalara rağmen gün ağarırken doktorlar , insanlıktan ümitlerini kesmek zorunda kalmışlardır. Doğru dürüst bir tahsil görmeyen ve kendi kendini yetiştiren insanlık hiç evlenmemişti. Küçük yaşta öksüz kalan insanlığa doğru dürüstte bir miras kalmamıştı ; bu yüzden sıkıntılarla geçen hayatı boyunca insanlık , başkalarının yardımıyla geçinmeye çalışmıştı. İnsanlığın ölümüyle ülkemiz , boşluğu doldurulması mümkün olmayan bir değerini kaybetmiştir. Gazetemiz , insanlığın yakınlarına başsağlığı ve sonsuz sabırlar diler. Not : merhumun cenazesi , önce , uzun yıllar yaşamış olduğu Hürriyet caddesinden geçirilecek ve ölümüne kadar içinde barındığı ümit apartmanı bodrum katında yapılacak kısa ve sade bir törenden sonra toprağa verilecektir."

Tehlikeli Oyunlar - Oğuz Atay
Ahlaka uygun olan ya da uygun olmayan kitap diye bir şey yoktur..

Kitap denen şey ya iyi yazılmış ya da kötü yazılmıştır..

Hepsi bu..

**

Hiçbir sanatçı etik sempatiler peşinde koşmaz..

Sanatçının bu tür eğilimler göstermesi bağışlanmaz bir biçimsel özenti ve abartıdır..

(Pamuk, Joyce, Musil, Zizek ve türevleri)

**

Korkarım ki kadınlar gaddarlığın, hem de katıksız gaddarlığın değerini her şeyden çok bilirler..

İçgüdüleri olağanüstü ilkeldir onların..

Biz onlara özgürlüklerini verdik, ama onlar gene de efendilerini arayan birer köle olmayı sürdürüyorlar..

HÜKMEDİLMEYE BAYILIRLAR..

**

Gövde bir kez günah işler ve günahla ilişkisi kesilir, çünkü eylem bir tür arınmadır..

Eylemden sonra tek arta kalan bir zevkin anımsanması ya da bir pişmalığın lüksüdür..

ŞEYTANDAN KURTULMANIN TEK YOLU ŞEYTANA UYMAKTIR..

Karşı gelindi mi ruh kendi kendine yasakladığı şeyin özlemiyle hasta düşer, kendi ürkünç yasalarının korkunçlaştırdığı ve yasallıktan çıkardığı şeye karşı duyduğu arzuyla marazileşir..

Dünyanın büyük olayları insanın beyninde oluşur, diyenler vardır..

Dünyanın büyük günahları da beyinde, yalnızca beyinde oluşur..

**

"Sevgili yavrum, hiçbir kadın büyük yetenek olamaz..

Kadınlar süs için yaratılmış bir cinstirler..

Hiçbir zaman söyleyecek brişeyleri yoktur, ama pek tatlı söylerler bunu..

Kadınlar fiziğin zihin üstündeki yengisini simgelerler, nasıl ki erkekler de zihnin ahlak üstündeki yengisinin simgeleridir.."

**

İnsan aşık olduğu zaman hep kendini aldatmakla işe başlar, başkalarını aldatmakla sona erdirir..

DÜNYAMIZIN ROMANTİZM DEDİĞİ İŞTE BUDUR..

**

Düşeş, "Ya sanata ne diyorsun?" diye sordu..

"Bir illettir"

"Aşk?"

"Yanılsama"

"Din?"

"İnancın yerini tutan günün modası."

"Sen kuşkucusun"

"Hiç de değil. Kuşkuculuk imanın başlangıcıdır"

"Ya nesin öyleyse?"

"Tanımlamak kısıtlamaktır"

"Bir ipucu ver bana"

"İp dediğin kopar.Labirentte kaybolabilirsin"

"Aklımı şaşırtıyorsun..Başka birinden konuşalım"

**

"Bütün yolların sonu aynı noktaya çıkar, biricik Gladys"

"Ya o nedir?"

"HAYAL KIRIKLIĞI"

**

Kent dışında herkes uslu oturur.

Baştan çıkarıcı bir şey yok ki orada..

Kent dışında yaşayan kimselerin uygarlıktan iyice uzak olmaları da bu yüzdendir ya.

Uygarlık, ulaşılması hiç de kolay olan bir şey değildir..

KİŞİ ancak iki yoldan ulaşabilir uygarlığa..

BİRİ KÜLTÜRLÜ OLMAK,

ÖBÜRÜ DE AHLAKSIZ OLMAK..

Kent dışında yaşayanlar bunların ikisine de fırsat bulamadıkları için durgun sular gibi yosun tutup giderler.

**

Ağır suçlar tümüyle aşağı sınıflara özgüdür..

Onları zerrece kınımıyorum..

Bana öyle geliyor ki bizim için sanat neyse onlar için de suç işlemek o:

YANİ OLAĞANDIŞI HEYECANLAR YARATMANIN BİR YÖNTEMİ..

**

Sanatın eylem üzerinde etkisi yoktur..

SANAT EYLEME GEÇMEK İSTEĞİNİ YOK EDER..

Şahane kısırlığı vardır..

TOPLUMUN AHLAKA AYKIRI SAYDIĞI KİTAPLAR TOPLUMA KENDİ AYIBINI GÖSTEREN KİTAPLARDIR..

**

CEZA GÖRMEKTE KİŞİYİ ARINDADIRAN BİR ŞEY VARDI..

İNSANIN ADİL BİR TANRIYA YÖNELTTİĞİ DUA; "GÜNAHLARIMIZI BAĞIŞLA" değil de,

"HATALARIMIZ İÇİN BİZE CEZA YOLLA", olmalıydı..

DORİAN GRAYİN PORTRESİ, OSCAR WİLDE

(TARTIŞMASIZ BAŞYAPIT)
Böyle Buyurdu Zerdüşt;

İnsan, hayvanla üst insan arasına gerili bir iptir.

*

İnsan aşılması gereken bir şeydir.

*

... gülmek cesaret ister.

*

Her sevgi biraz deliliktir.

*

Kişi, öfkesiyle değil gülmesiyle öldürür.

*

En soğuk canavarın adıdır devlet. Buz gibi yalanlar söyler o; ve ağzından şu yalan çıkar: Devletim ben, ulusum.

*

Oraya, devletin bittiği yere bak kardeşim! Üstinsanın gökkuşağını, köprülerini görebiliyor musun?

*

Göstereni yoksa en iyi şeyler bile değersizdir.

*

Fazla düşünülen her şeyde kuşku barınır.

*

Değer biçmek, yaratmaktır.

*

En tatlı kadın bile acıdır.

*
Odamdan çıkmak için bir neden bulmam konusunda çok istekliyim ama sadece bir istek olarak kalıyor.

Bu bir kural halinde..Tekrar içeri girdiğimde hemen bir neden aramaya koyuluyorum.

Dışarı çıktığımda ise uzağa gitmiyorum..Ortalama olarak üç blok kadar bir çember içinde dolaşıp dönüyorum..

Sürekli olarak da tanıdık biriyle karşılaşacağımdan ve şaşkınlıkla bana sorular yönelteceklerinden korkuyorum.

Kente inmekten kaçınıyorum.

İnmek zorunda kaldığım zamanlarda da belli sokaklardan özellikle geçmiyorum.

Sanırım okul günlerimden kalma bir duyguyla günün ortasında boş ve tembel sokaklarda gezinmek aykırı geliyor bana..

Boşlukta Sallanan Adam, Saul Bellow
'' bir ingiliz'e bir düşünce açıklandı mı hiçbir zaman bu düşüncenin doğru mu, yoksa yanlış mı olduğunu sorgulamak gelmez usuna. ona önemli görünen tek şey söyleyenin buna inanıp inanmadığını bilmektir. oysa bir düşüncenin değerinin onu dile getiren kişinin içtenliğiyle hiç mi hiç ilgisi yoktur.''

**

"kişinin yarattığı her etki kişiye bir düşman kazandırır. toplumda gözde olmak için orta karar olmak gerekir."

(Orta yolcuları bilirsiniz..Orta yolculuk)

the picture of dorian gray, oscar wilde
unabomber manifesto (229 nolu yazıyı defalarca okuyun)

solculuk tehlikesi:

213. isyana ve bir hareket üye olma ihtiyaçlarından dolayı solcular ya da benzer psikolojiye sahip insanlar genelde başta solcu olmayan hedef ve üyeye sahip isyancı ve eylemci hareketlerle ilgilenmezler. solcu tiplerin akınıyla solcu olmayan bir hareket kolaylıkla solcu bir harekete getirilebilir, öyle ki solcu hedefler hareketin orijinal amaçlarının yerine geçerler ya da onu değiştirirler.

214. bunu önlemek için, doğayı yüceleştiren ve teknolojiye karşı çıkan bir hareket kararlı bir şekilde solculuk karşıtı bir tavır almalıdır. uzun dönemde solculuk, vahşi doğa, insan özgürlüğü ve modern teknolojinin imhasına ters düşer. solculuk kollektivisttir; tüm dünyayı birleşmiş bir bütün olarak sarmak ister (hem doğayı hem de insan soyunu). ama bu örgütlenmiş toplumun doğayı ve insan hayatını yönetmesi demektir ve bu yüksek düzeyde bir teknolojiyi gerektirir. hızlı taşıma ve iletişim olmadan birleşik bir dünyaya sahip olamazsınız, denenmiş psikolojik teknikler olmadan herkesin birbirini sevmesini sağlayamazsınız, gerekli teknolojik temel olmadan planlanmış bir topluma sahip olamazsınız. hepsinden önemlisi, solculuk güce olan ihtiyaç ile beslenir ve solcular bir kitle hareketi ya da bir örgüt ile özdeşleşerek, kolektif bir temele dayanarak güç ararlar. solculuk teknolojiden vazgeçecek gibi değildir, çünkü teknoloji kolektif gücün çok değerli bir kaynağıdır.

215. anarşist(34) de güç ister ama bireysel ya da küçük grup temelinde güç ister; bireylerin ve küçük grupların hayatlarının akışını kendilerinin kontrol edebilmesini arzular. teknolojiye karşı çıkar çünkü teknoloji küçük grupları büyük örgütlere tabi kılar.

216. bazı solcular teknolojiye karşı gibi gözükebilirler ama bu karşı çıkışlar, ancak grubun dışında kaldıkları ve teknolojik sistem solcu olmayanlar tarafından kontrol edildiği sürece devam eder. şayet solculuk toplumda egemen olursa ve böylece teknolojik sistem solcuların elinde bir araç haline gelirse onu hevesle kullanacak ve gelişmesine yardım edeceklerdir. bunu yaparken solculuğun geçmişte hep gösterdiği bir örneği tekrar etmiş olacaklardır. bolşevikler rusyada zayıf durumda iken, şiddetle sansüre ve gizli polise karşı geliyorlar, enik azınlıkların hür iradesini destekliyorlardı vs., ama kendileri iktidara gelir gelmez, daha sert bir sansür uyguladılar, çarların döneminde olduğundan daha acımasız bir gizli polis teşkilatı kurdular ve etnik azınlıklara en az çarlar kadar zulüm ettiler. amerikada, 10-20 yıl kadar önce, solcular üniversitelerimizde azınlıkta iken solcu profesörler akademik özgürlüğün ateşli birer savunucusuydular ama bugün solcuların hakim olduğu üniversitelerimizde başka herkesin akademik özgürlüğünü elinden alarak kendilerini belli etmiş oldular (bu siyasal dürüstlüktür). solcular ve teknoloji için de aynı durum olacaktır: şayet kendi kontrolleri altına alabilirlerse teknolojiyi diğer herkese zulüm etmek için kullanacaklardır.

217. daha önceki devrimlerde güce daha aç tipte solcular bir çok kez daha liberal eğilimleri olan solcularla birlikte öncelikle solcu olmayan devrimcilerle de iş birliği yaptılar, daha sonra iktidarı zapt etmek için iki tarafa da ihanet ettiler. robespierre, fransız devriminde, bolşevikler rus devriminde, komünistler 1938de ispanyada ve castro ve taraftarları kübada aynı şeyi yaptılar. solcuların tarihine bakılırsa, solcu olmayan devrimcilerin solcularla işbirliği yapması tamamen aptallık olur.

229. solcu büyük ölçekli kolektivizme doğru yönlendirilir, bireyin topluma hizmet etme ve toplumun da bireyle ilgilenme görevini vurgular. bireyciliğe karşı olumsuz bir tutumu vardır. genelde ahlaki bir tavır içindedir. silah kontrolünü, cinsel eğitimi ve diğer psikolojik açıdan aydınlanmış eğitim metotlarını, sosyal planlamayı, olumlayıcı hareketleri, çok kültürlülüğü destekleme eğilimindedir. kendini kurbanlarla özdeşleştirme eğilimindedir. rekabet ve şiddete karşı gibidir ama şiddet uygulatan solcular için durmadan bahaneler bulur. solda yaygın olan ırkçılık, cinsiyetçilik, homofobi, kapitalizm, emperyalizm, yeni sömürgecilik, soykırım, sosyal değişim, sosyal sorumluluk gibi kavramları kullanmaktan hoşlanır. solcunun belki de en teşhis edici özelliği şu hareketin tarafını tutmasıdır: feminizm, eşcinsel hakları, etnik haklar, özürlü hakları, hayvan hakları, siyasal dürüstlük. tüm bu hareketleri destekleyen herkes kesinlikle bir solcudur.

Theodore Kaczynski
Yaşama sarılmak, yaşamı sürdürmek için bizi kışkırtacak olaylar yoksa bu tür olayları arar, ortam hazırlar ve tekdüze, kaygısız, önemsiz yaşamaktansa, utanç ya da acı duymayı yeğ tutarız.

Boşlukta Sallanan Adam, Saul Bellow
Evden çıktıktan sonra bir şey unuttuğunu fark ederek duraklayan, fakat unuttuğunun ne olduğunu bir türlü bulamayarak hafızasını ve ceplerini araştıran, nihayet, ümidini kesince, aklı geride, ileri gitmek istemeyen adımlarla yoluna devam eden bir insan gibi üzüntülüydüm.

Kürk Mantolu Madonna- Sabahattin Ali
Bir mesaja cevap veriyorsunuz.
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL