Sessizliğin Anarşisi - Işık Ergüden
http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=60322&sa=158102839...
Hayatta, ayakta kalmaya çabalama hali ile çaresiz ve ümitsiz bir isyan arasındaki gerilimde yatar yüzyıl sonu insanlarının tevekkülü, deliliği..
syf 12
**
Hakikat -hayat-, her bir ömür için, buradaysa ve bu kadarsa; tüm felsefe tarihi her koşulda -onaylayarak ya da reddederek, imkansızlıklar ya da ümitlerle, yokluklar ya da çarelerle, tespitler ya da ütopyalarla-
GÜNDELİK HAYATI KATLANILIR KILMA ÇABASINDAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL değildir..
syf 13
**
Ve toplum; insanın zavallılığının, doğa karşısındaki aczinin ürünü, diliyle, sözüyle, kurumlarıyla, hiyerarşisiyle, ritüeli ve gündelik hayatı, doğanın katili, insanın katili, toplum...
syf 21
**
Kalıp koyucu, tekrarlatıcı toplum, ezberletir ve karbon kağıdıyla çoğaltılmış yaşantılar saçılır ortalığa, birbirinin aynısı ve soyut..
syf 22
**
İnisiyasyon (sınavlara dayalı tarzda, metodlu olarak eğitimden geçirilmek) tamamlandığında, kişi, emir alan ve emreden, ezen ve ezilen özellikleriyle, hiyerarşinin bir yerine -yukarıya, aşağıya, ortaya; ama asla dışına değil - yerleşmiş olur..
Aile, okul, kışla, ibadethane sıralarndan başarıyla geçmiş, bir işe girmiş ve aile oluşturacak silsileyi devam ettireceğinden kuşku duyulmayan, çalışmaktan, ibadetten, toplumun tüm vecibelerini yerine getirmekten kaçınmayacağına emin olunan, güvenilir kişi, kendi gibi güvenilir diğer vatandaşlarla birlikte, seçme ve seçilme hakkını kullandıkça, bol bol görünüp bol bol konuşarak, görüntü ve gürültü bolluğuna katkıda bulundukça, sistem, sırtının yere gelmeyeceğinden emindir..
syf 23
**
Çocuk, tüm yaratıcılığı, oyunculluğu ve hayal dünyasıyla doğar..Her şeye muktedirdir: Tekrar hariç.
Ama aile ve okul, TOPLUMSALLIK MİKROPLARININ İLK AŞILARINI YAPAN BU İKİ KURUM, yaratıcılığı, oyunculluğu ve hayali İĞDİŞ EDER..
Hapishaneye ve kışlaya özgü bir eğitim, gelecek kavramını şırıngalarken, bugüne dair arzu ve merak yok edilir..
Korku yoluyla öğretilen her şey, güvensizlik ve suçluluk duygusu yaratır..
Deneyim ve yanılgı - oyunun ve yaratıcılığın bu iki temel unsuru- yerini basmakalıp değerlere, modellere, bırakır; saldırganlık, hırs ve sahip olma, hiyerarşinin basamaklarında bir an önce yer alma güdüsü gelişir..
Aile ve okul, parazit bir toplumun, üretimin, tüketim ve GÖSTERİ TOPLUMUNUN BEKLEME SALONUdur..
Kapı açılır ve herkes sahnedeki yerini alır; BİR YETİŞKİN OLARAK.
syf 23-24
**
Farklı olmadıklarını, genelin, vasatın içinde yer aldıklarını, iktidara, modaya (ve medyaya) uyduklarını, paraya ve sopaya itaat ettiklerini gösterebilenlere -tüm bunları farklılık söylemi içinde yapanlara- bu hayatta yer vardır..
syf 37
**
İlişkiler, hayatı hayat olmaktan çıkaran, imkansızlaşmış yaşantılarla, kopuk, kesintili sekanslar ve çoksesli monologlarla birlikte, iktidarın ve tahakkümün birer işareti..
Süreğen bir koma halini ilelebet yaşamaya mahkum bu zombi uygarlığnıın kapısı, ancak bir faciaya, herkesi kapsayan bir felakete açık..
SYF 42
..
--->Yazar 50.sayfadan sonra kendini sık sık tekrarlamaktadır, belki de bunu BİLEREK yapmaktadır..
Kitabın genelinde anarşist söylemlerini birer havai fişek gibi patlatır Ergüden, ancak kendini tekrar ettiği ve çıkarım (tesbit)dan çok genelleyici/yuvarlak kelimelerle okuyucuyla olan bağını kesintiye uğratır..
...
Yazarın diğer kitabı, -Hapishane Çağı-Kapatılan İnsan- kendisinin de söylediği gibi Michel Foucaultun HAPİSHANELERİN DOĞUŞU adlı kitabından esintidir..
Ama pek gerekli (okunması şart bir eser değil) olduğunu söyleyemem..
.....