Gaspar Noe şaşırtmayı hep sever. Ama bu sefer ağır ilerleyen bir senaryoyla. Yaşlanmanın dehşetini ağır ağır içimize işliyor. Gayet başarılı ve karamsar bir film. Gerçekler acıdır.
Gaspar Noe dan çekim tekniği açısından deneysel denebilecek bir film. Yaşlı bir çiftin son günleri anlatılmış. Bunama ve hastalıklar sonucunda yaşananlar iki karakteri ekran ortadan bölünerek ayrı kameralar ile takip edip eşzamanlı çekim yapılmış. İzlemek yorucu denilebir ama rahatsız etmiyor. Her açıdan başarılı bir film. Mekan iyi tasarlanmıştı, Filmin hikayesi ve final oldukça sert, insanı duygusal açıdan etkiliyor.
Henüz yaşıyorken, yaşayın. Hayatınızın tadını çıkarın. Okuyun, izleyin, sevin, sevişin. Sizi siz yapan geriye dönüp baktığınızda bıraktığınız izlerdir, yaşadıklarınızdır. Ama bu izler sizinle beraber var olup sizinle beraber yok olacaklar. Siz hatırladığınız ya da hatırlayanlar olduğu sürece, sizler yaşamaya devam edeceksiniz. Yoksa bir gün, filmde de olduğu gibi, bütün eşyalarınızı toplarlar ve götürürler. Yarın, orada sanki hiç yaşamamışınız gibi hayat devam eder. Filmin en üzücü kısmı da tam olarak bu taşınma sahnesiydi. Hayatlarının tamamını geçirdikleri ve inatla ayrılmak istemedikleri ev, 5 dakika içerisinde boşaldı. Tüm anılar, yaşanmışlıklar bitti gitti. Bu kadar da basit. Siz de yaşadıklarınızı unuttuğunuzda, hiç yaşamamış olacaksınız.
"Beyni kalbinden önce çürüyecek olanlara" armağan edilmiş, yönetmeninin belli başlı unsurlarını bu sefer barındırmayan bir Gaspar Noe filmi. Yönetmenin, katıldığı İstanbul gösterimlerinden birinde bizzat söylediğine göre "sıfır seks, biraz uyuşturucu, bol dram" içeriyor Vortex ve bana göre de kalbin üzerine tonluk bir yük bırakarak bitiyor. Gaspar Noe resmen kendi trajedisini almış, yoğurmuş ve mis gibi bir filme dönüştürmüş.
@sailormoon
1 yıl önce
8.2 / 10
@kumcular
1 yıl önce
9.4 / 10
@spinsteinhawton
1 yıl önce
8 / 10
@hugostiglitz
1 yıl önce
evet rüyanın içinde bir rüya
@fruit_fly
2 yıl önce
7.6 / 10
@deranged0
2 yıl önce