Açıkçası ilk başlarda, filmin vizyon tarihinden itibaren izlemek konusunda kararsızdım. Velhasıl bugün bir cesaretle kendimi sinema salonunda buluverdim.
Kamera: Görsellik olarak ve sekansların yarattığı, izleyicinin estetik algısına hitap eden geçişler tam anlamıyla harikuladeydi. Özellikle birkaç sahnede yaratılan kurgu, renk ve negatifliğin müzik ile senkronize bir şekilde değişim göstermesi... Onun dışında filmin görsel niteliği üzerine ekstra olarak, ''bu çok farklıydı'' denilebilecek sahneler yok. Şayet geniş açılar seven izleyici türündenseniz bu beklentiniz karşılanamayabilir.
Senaryo: Bana kalırsa senaryo zekice yazılmış. Akıl dolu, sarkastik sayılabilecek espriler, kurguyla bütünleşmiş kelime eşzamanlılıkları enfesti. Dönemin siyasi diline de hakim bir yazım mevcuttu. Senaryo yönünden hiçbir olumsuzluk beklemiyor izleyiciyi.
Bunların dışında, olumsuz yorumlara katılmayarak, filmin, Godard'ın beşeri aşkı (Anne) ve radikal aşkı (Devrim) arasındaki çaresizliğine yoğunlaştığın... Devamı
Açıkçası ilk başlarda, filmin vizyon tarihinden itibaren izlemek konusunda kararsızdım. Velhasıl bugün bir cesaretle kendimi sinema salonunda buluverdim.
Kamera: Görsellik olarak ve sekansların yarattığı, izleyicinin estetik algısına hitap eden geçişler tam anlamıyla harikuladeydi. Özellikle birkaç sahnede yaratılan kurgu, renk ve negatifliğin müzik ile senkronize bir şekilde değişim göstermesi... Onun dışında filmin görsel niteliği üzerine ekstra olarak, ''bu çok farklıydı'' denilebilecek sahneler yok. Şayet geniş açılar seven izleyici türündenseniz bu beklentiniz karşılanamayabilir.
Senaryo: Bana kalırsa senaryo zekice yazılmış. Akıl dolu, sarkastik sayılabilecek espriler, kurguyla bütünleşmiş kelime eşzamanlılıkları enfesti. Dönemin siyasi diline de hakim bir yazım mevcuttu. Senaryo yönünden hiçbir olumsuzluk beklemiyor izleyiciyi.
Bunların dışında, olumsuz yorumlara katılmayarak, filmin, Godard'ın beşeri aşkı (Anne) ve radikal aşkı (Devrim) arasındaki çaresizliğine yoğunlaştığını hatırlatmak isterim. Kimi izleyici, daha geniş çaplı bir beklentiyle gidiyor filme. Bu bir hata. Godard'ın yalnızca bir dönemine, bence en ateşli dönemine dahil olacaksınız. Bu dönemi, ''Godard'ın kendisini değişmek zorunda hissettiği dönem'' başlığıyla tanımlayabiliriz sanırım.
çeviri eksikti fransızca bilmediğim halde fark edilmez giibi değildi. o dönemi yansıtan bir sürü duvar yazıları önümüze serilirken, altyazı olarak geçilmedi üstüne vs. vs.
film, gözlerini devirip geçmiş resmen hikayeye.. yüzeysel hatta iğreti diyebilirim. başlarında beklenti içinde olduğumdan ve belki de tempo da fena gitmediğinden heyecanla izledim - lakin sonrasında uyku akmaya başladı..
gayet güzel bir film, godard?ı hiç düşünmediğim bir yönden gördüm, daha geniş bir zaman panelinde görmek daha mutlu ederdi ama sonuçta filmin geçtiği zamanlar da godard?ın kırılma noktalarından biri.
@saronsham
6 yıl önce
10 / 10
Kamera: Görsellik olarak ve sekansların yarattığı, izleyicinin estetik algısına hitap eden geçişler tam anlamıyla harikuladeydi. Özellikle birkaç sahnede yaratılan kurgu, renk ve negatifliğin müzik ile senkronize bir şekilde değişim göstermesi... Onun dışında filmin görsel niteliği üzerine ekstra olarak, ''bu çok farklıydı'' denilebilecek sahneler yok. Şayet geniş açılar seven izleyici türündenseniz bu beklentiniz karşılanamayabilir.
Senaryo: Bana kalırsa senaryo zekice yazılmış. Akıl dolu, sarkastik sayılabilecek espriler, kurguyla bütünleşmiş kelime eşzamanlılıkları enfesti. Dönemin siyasi diline de hakim bir yazım mevcuttu. Senaryo yönünden hiçbir olumsuzluk beklemiyor izleyiciyi.
Bunların dışında, olumsuz yorumlara katılmayarak, filmin, Godard'ın beşeri aşkı (Anne) ve radikal aşkı (Devrim) arasındaki çaresizliğine yoğunlaştığın ... Devamı
Kamera: Görsellik olarak ve sekansların yarattığı, izleyicinin estetik algısına hitap eden geçişler tam anlamıyla harikuladeydi. Özellikle birkaç sahnede yaratılan kurgu, renk ve negatifliğin müzik ile senkronize bir şekilde değişim göstermesi... Onun dışında filmin görsel niteliği üzerine ekstra olarak, ''bu çok farklıydı'' denilebilecek sahneler yok. Şayet geniş açılar seven izleyici türündenseniz bu beklentiniz karşılanamayabilir.
Senaryo: Bana kalırsa senaryo zekice yazılmış. Akıl dolu, sarkastik sayılabilecek espriler, kurguyla bütünleşmiş kelime eşzamanlılıkları enfesti. Dönemin siyasi diline de hakim bir yazım mevcuttu. Senaryo yönünden hiçbir olumsuzluk beklemiyor izleyiciyi.
Bunların dışında, olumsuz yorumlara katılmayarak, filmin, Godard'ın beşeri aşkı (Anne) ve radikal aşkı (Devrim) arasındaki çaresizliğine yoğunlaştığını hatırlatmak isterim. Kimi izleyici, daha geniş çaplı bir beklentiyle gidiyor filme. Bu bir hata. Godard'ın yalnızca bir dönemine, bence en ateşli dönemine dahil olacaksınız. Bu dönemi, ''Godard'ın kendisini değişmek zorunda hissettiği dönem'' başlığıyla tanımlayabiliriz sanırım.
@ustunkoru
6 yıl önce
6.2 / 10
film, gözlerini devirip geçmiş resmen hikayeye.. yüzeysel hatta iğreti diyebilirim. başlarında beklenti içinde olduğumdan ve belki de tempo da fena gitmediğinden heyecanla izledim - lakin sonrasında uyku akmaya başladı..
@spacekid
6 yıl önce