Baş şüpheli çocuk ortadan kaybolur başta polis olmak üzere kimsenin umurunda değildir. Yokluğu "kaçmış" şeklinde açıklanılmaya çalışılır. Neden kaçmış bu kadar polisin olduğu ortamda nereye kaçmış sorularını sormayı kimse akıl etmez.
Kabak gibi bahçede hurda araba durur ve çocukları oraya saklarlar ama oraya saklayıp oradan çıkarılmaları için araba hareket ettirilir, kimse fark etmez. Nasıl incelemişlerse beyaz tulumlu olay yeri inceleme ekipleri de lastik izi falan göremezler.
Çocuklardan biri bulunur konuşabilecek durumdadır ama şifreli konuşur. Nerede nasıl bulunmuştur hiç üstünde durulmaz. Gökten zembille inmiştir sanki.
Sorguda gayet düzgün konuşabildiğini gördüğümüz Alex’in o kadar işkenceye karşın konuşmamasının ya da gizemli konuşmasının mantığı da yok.
Kahraman polisimiz hep tek başına müdahale eder gelişmelere, böylesi bir olayda yardımcısı falan yoktur ama yüzlerce polis iş başındadır :)
Polisimiz illa kahraman olacak ya takdiri ... Devamı
Baş şüpheli çocuk ortadan kaybolur başta polis olmak üzere kimsenin umurunda değildir. Yokluğu "kaçmış" şeklinde açıklanılmaya çalışılır. Neden kaçmış bu kadar polisin olduğu ortamda nereye kaçmış sorularını sormayı kimse akıl etmez.
Kabak gibi bahçede hurda araba durur ve çocukları oraya saklarlar ama oraya saklayıp oradan çıkarılmaları için araba hareket ettirilir, kimse fark etmez. Nasıl incelemişlerse beyaz tulumlu olay yeri inceleme ekipleri de lastik izi falan göremezler.
Çocuklardan biri bulunur konuşabilecek durumdadır ama şifreli konuşur. Nerede nasıl bulunmuştur hiç üstünde durulmaz. Gökten zembille inmiştir sanki.
Sorguda gayet düzgün konuşabildiğini gördüğümüz Alex’in o kadar işkenceye karşın konuşmamasının ya da gizemli konuşmasının mantığı da yok.
Kahraman polisimiz hep tek başına müdahale eder gelişmelere, böylesi bir olayda yardımcısı falan yoktur ama yüzlerce polis iş başındadır :)
Polisimiz illa kahraman olacak ya takdiri ilahi yaralı babanın düdüğünü de aradan uzun süre geçmiş olmasına karşın o duyar.
Ve yine anlayan beri gelsin kahraman polisimizin parmaklarında yazılı olan "maze" (labirent) sözcüğü ne alaka! Ay o da mı tarikattanmış :)
Düdük, yılan, labirent, kolye, ceset, hurda araba, kafayı yemiş çocuklar, kontrolsüz ebeveynleri harmanlanıp gerilim, gizem olsun diye akılcı olmayan olaylar üzerine kurgulanmış, oyunculukları ve görüntüleri iyi, ancak sinopsiste belirtilen "Ancak kafalarda tek bir soru vardır; kızını bulmak için neleri göze alabilecek, ne kadar ileri gidebilecektir?" sorusunu yanıtlamaya yönelik psikolojik çözümlemeleri olan bir film olsaydı (Incendes’ ten dolayı yönetmenden bunu beklemek doğal) farklı ve güzel olabilirdi ama gerilim oluşturmak için yapılmış yapay ve yanlışlarla dolu sıradan bir film.
Konu benzerliği olmasa da bu filmin vermek istediği duyguyu yaşamak için Kuzuların Sessizliği’ni (The Silence of the Lambs -1991) bir kez daha izlemek çok daha iyi bir seçim olur... 30/100
Oyunculuk mükemmel, senaryo film her şey mükemmel ama dikkat çekmek istediğim bir konu var o da "Paul Dano" bu adam geçekten mükemmel bir oyuncu ve son 3 filmi bunu gayet açıklıyor..
Son dönemde izlediğim en iyi filmlerden bir tanesiydi. Hem yönetmenin yaptığı sanat, hem oyuncuların "korkunç" performansı hem de gerilimin dozu bu düşüncemi sonuna kadar destekliyor. Hiç düşünmeden tavsiye edebileceğim bir polisiye/dram/gerilim filmi.
Son bir not olarak; Kevin Spacey ile birlikte en sevdiğim aktör olan Hugh Jackman ne oynamış öyle be. Her sahnesi inanılmazdı, göz kırptırmadı resmen. Beklediğime değmiş bu film.
Film, yaklaşık 15 dakikada sinematografi alanındaki oscar adaylığını hakettiğini kanıtlamakta hiç zorlanmıyor.
Daha önce birkaç filmde belirttiğim bir söylemi, burada da dile getirmek istiyorum. Bu filme genel anlamda KÖTÜ demek ile, ben sinemadan hiç anlamıyorum demek arasında gram fark yok. Beğenmemek ayrı konu, bazı noktalarını eleştirmek ayrı konu, filmi tanımlarken alakasız sıfatlar yüklemek bambaşka bir konu.
Bu eleştiremeyeceğimiz anlamına gelmiyor elbette. 1.si film gerçekten çok uzundu. Bunun etkisi zevke göre değişir, ancak 2 saat 30 dakika boyunca hissetmek isteyeceğiniz tek şey buram buram gerilmek değil ise, filmden uzak durun. Film resmen biryerlerime mıctı. Bu benim açımdan filme bir iltifattır, başkası için olumsuz bir eleştri olabilir. Lakin filmde 1 gram mutluluk veren an yok. Umut ve çaresizlik arasında harika gidip gelen bir film.
2.si bir takım diyaloglarda da tekrar problemleri yaşanmadığını es geçmek olmaz. Elbette gerçek hayattan esinlenilerek ve yapay görünm... Devamı
Film, yaklaşık 15 dakikada sinematografi alanındaki oscar adaylığını hakettiğini kanıtlamakta hiç zorlanmıyor.
Daha önce birkaç filmde belirttiğim bir söylemi, burada da dile getirmek istiyorum. Bu filme genel anlamda KÖTÜ demek ile, ben sinemadan hiç anlamıyorum demek arasında gram fark yok. Beğenmemek ayrı konu, bazı noktalarını eleştirmek ayrı konu, filmi tanımlarken alakasız sıfatlar yüklemek bambaşka bir konu.
Bu eleştiremeyeceğimiz anlamına gelmiyor elbette. 1.si film gerçekten çok uzundu. Bunun etkisi zevke göre değişir, ancak 2 saat 30 dakika boyunca hissetmek isteyeceğiniz tek şey buram buram gerilmek değil ise, filmden uzak durun. Film resmen biryerlerime mıctı. Bu benim açımdan filme bir iltifattır, başkası için olumsuz bir eleştri olabilir. Lakin filmde 1 gram mutluluk veren an yok. Umut ve çaresizlik arasında harika gidip gelen bir film.
2.si bir takım diyaloglarda da tekrar problemleri yaşanmadığını es geçmek olmaz. Elbette gerçek hayattan esinlenilerek ve yapay görünmemesine uğraşılarak yazılmış, ancak filmi gereksiz uzattığını düşündüğüm etkenlerden birisi.
3.sü spoiler içeriyor. En FATAL ERROR aşağıda: (İZLEMEYEN SAKIN OKUMASIN!!!!!)
Film 31. dakikasında, olayın çözülmesine büyük yardımı dokunacak kanıtı gözler önüne seriyor. 93. dakikasında seyircisinin gözüne neredeyse her sekansta sokarak, bunu takip eden 20 dakika boyunca da bu olaya kadar tüm olayları çözmüş polisimizin bu basit bağlantıyı çözmesini bekliyoruz. Açıkçası, destek verip, mumlar bırakan onlarca vatandaş arasından, kötü adamı sadece bakışından (just a hunch...) teşhis edip kovalamaya başlayan ve daha nice buna benzer yeteneğe vakıf polisimizin, bu son derece basit kilit bağlantıyı bu kadar ıkınarak çözmüş olması komik geldi. Hoş, filmin sonunda bu kilit bağlantının, çok da aşırı öneminin olmadığı anlaşılıyor ve en azından beni tam 1 saat bomboş çıkan bir kafa karıştırma içerisine sokmuş oldu. Ben tarikat gibi birşey bekliyordum, ya da ne bileyim babanın gidip polis ile tartışıp kazara labirent olayından konuşmalarını ve olayı öyle çözmelerini filan... Belki de filmin başarısı buradadır, ancak filmin suçluyu yakalama, olayı çözme şekli çok basit ve biraz zeka yoksunu gibi geldi.
Aslında filmin olay çözümleme mantığı, belki de CSI'dır, Rizzoli&Isles'dır... bu tarz polisiyelerdeki mükemmel polis, inanılmaz kanıtlar, hiçbirşey tesadüf değildir gibisinden yapay ama artistik öğelere bir baş kaldırıştı. Bu konuda bir çaba olduğu su götürmez bir gerçek, ancak bunun bilinç yüzdesini bilemem.
Her neyse... Ne kadar uzun olursa olsun, oldukça özgün bir film izledim. Sempatizanlık kokusunu alan birkaç seyirci olduğuna eminim, ancak beni rahatsız etmedi. Filmin bu konuda vermeye çalıştığı en önemli mesaj, biraz sığ olarak tanımlansa da, 'Sen dinden ne çıkarıyorsan o. Kötü içimizde, kötü bizimle. sen nasıl kullanmak istiyorsan, ona hizmet eder idi. Filmin de Türkiye'de geçmediği düşünülürse, haçların, dini radyolarda papazların vaazlarının, incilden kesitlerin ve yorumlamalarının varlığında garipsenecek birşey yok. Başta biraz öffff gene mi dini mesajlar dedirtiyor, ancak belli bir noktadan sonra hiç rahatsız etmedi beni.
Saygılar
Not: Hayatımda bir filmin sonunda hiçbir yönetmene bu kadar yakardığımı hatırlamıyorum. Şu ana kadar izlediğim en sanatsal ve özgün sonlardan biriydi. Hiç istediğim gibi gitmediyse de, yazanı amuda kalkıp alkışlamak lazım. Büyük cesaret ister böyle bir final.
Bence izlenilmesi gereken filmlerden,etkileyci gerçekçi merak uyandıran ama aksiyon yönünün olmaması aksiyoncuları sıkacak gibi ... filmin akışı karanlık cinayetleri andrıyor dolayısıyla karanlık cinayetleri sevmediyseniz bunuda izlemeyin bunu sevmediyseniz karanlık cinayetleri izlemeyin...
Filmlerin klasik bir mantığı vardır. Siz filmi izlemeye başlarsınız bir iyi karekter bir de kötü taraf vardır, bu kötü tarafın temsilcisini/öne çıkanını bulmak isteriz. Yönetmende bunu filmin başında gözümüze sokar, aslında bize dayattıkları bulmacanın küçük bir parçası ya da sahte kötü karekterdir amaç izleyiciyi şaşırtmaktır burada da bunun yapılması biraz yapay olmuş açıkçası. Ama yine de izlenmeye değer Bence..!
Açıkçası keşke film böyle bitmeseydi dedim bu da diğer klasik kalıbı bozdu yani her zamanlar iyiler tam anlamıyla kazanmaz dedi...
Konu daha iyi değerlendirilebilecekken bunun aksine çok ağır ve yavaş ilerleyen bir film.Hugh ve Jake yerine bu kadar popüler olmayan başka oyuncular olsaydı eminim ki böylesine puanlar almazdı. Takriben gereksiz 45 dk.sı çıkarılsaymış biraz daha seyir zevki yüksek olabilirmişti. Tam Polise yönü aksiyonu artacakken birden yine yavaşlayan durağanlaşan ve bunu içerisinde sürekli tekrarlayan bir film. Zannımca beklenenin çok altında senenin hayal kırıklığı yaratan 8 üzeri puanları hiç mi hiç haketmeyen film.
2013'ün en iyilerinden biriydi. Aldığı puanı kesinlikle hakediyor. Oyunculuk,senaryo ve kurgu hepsi bir bütün içinde. Sonuna kadar sürükleyici.Bir an önce 2.si çıksa iyi olur.
film başında durgun olduğu için bazı izleyiciler filmi kapatmıştır bundan eminim ama filmin ilk çeyreğinde film sizi alıyor ve merak içinde filmin sonunu beklemeye koyuluyorsunuz film poliseye sevenler kesin izlesin 8/10
abi ilk tecevüzcü kılıklı adama nasıl bir işkence odası yapıyor, dedim herhalde tüm suç Keller Dover e kalcak sandım
@ramazanpidesi
11 yıl önce
8.8 / 10
@poormf
11 yıl önce
3 / 10
Kabak gibi bahçede hurda araba durur ve çocukları oraya saklarlar ama oraya saklayıp oradan çıkarılmaları için araba hareket ettirilir, kimse fark etmez. Nasıl incelemişlerse beyaz tulumlu olay yeri inceleme ekipleri de lastik izi falan göremezler.
Çocuklardan biri bulunur konuşabilecek durumdadır ama şifreli konuşur. Nerede nasıl bulunmuştur hiç üstünde durulmaz. Gökten zembille inmiştir sanki.
Sorguda gayet düzgün konuşabildiğini gördüğümüz Alex’in o kadar işkenceye karşın konuşmamasının ya da gizemli konuşmasının mantığı da yok.
Kahraman polisimiz hep tek başına müdahale eder gelişmelere, böylesi bir olayda yardımcısı falan yoktur ama yüzlerce polis iş başındadır :)
Polisimiz illa kahraman olacak ya takdiri ... Devamı
Kabak gibi bahçede hurda araba durur ve çocukları oraya saklarlar ama oraya saklayıp oradan çıkarılmaları için araba hareket ettirilir, kimse fark etmez. Nasıl incelemişlerse beyaz tulumlu olay yeri inceleme ekipleri de lastik izi falan göremezler.
Çocuklardan biri bulunur konuşabilecek durumdadır ama şifreli konuşur. Nerede nasıl bulunmuştur hiç üstünde durulmaz. Gökten zembille inmiştir sanki.
Sorguda gayet düzgün konuşabildiğini gördüğümüz Alex’in o kadar işkenceye karşın konuşmamasının ya da gizemli konuşmasının mantığı da yok.
Kahraman polisimiz hep tek başına müdahale eder gelişmelere, böylesi bir olayda yardımcısı falan yoktur ama yüzlerce polis iş başındadır :)
Polisimiz illa kahraman olacak ya takdiri ilahi yaralı babanın düdüğünü de aradan uzun süre geçmiş olmasına karşın o duyar.
Ve yine anlayan beri gelsin kahraman polisimizin parmaklarında yazılı olan "maze" (labirent) sözcüğü ne alaka! Ay o da mı tarikattanmış :)
Düdük, yılan, labirent, kolye, ceset, hurda araba, kafayı yemiş çocuklar, kontrolsüz ebeveynleri harmanlanıp gerilim, gizem olsun diye akılcı olmayan olaylar üzerine kurgulanmış, oyunculukları ve görüntüleri iyi, ancak sinopsiste belirtilen "Ancak kafalarda tek bir soru vardır; kızını bulmak için neleri göze alabilecek, ne kadar ileri gidebilecektir?" sorusunu yanıtlamaya yönelik psikolojik çözümlemeleri olan bir film olsaydı (Incendes’ ten dolayı yönetmenden bunu beklemek doğal) farklı ve güzel olabilirdi ama gerilim oluşturmak için yapılmış yapay ve yanlışlarla dolu sıradan bir film.
Konu benzerliği olmasa da bu filmin vermek istediği duyguyu yaşamak için Kuzuların Sessizliği’ni (The Silence of the Lambs -1991) bir kez daha izlemek çok daha iyi bir seçim olur... 30/100
@excadet
11 yıl önce
8.9 / 10
@jamesalan
11 yıl önce
8.5 / 10
Son bir not olarak; Kevin Spacey ile birlikte en sevdiğim aktör olan Hugh Jackman ne oynamış öyle be. Her sahnesi inanılmazdı, göz kırptırmadı resmen. Beklediğime değmiş bu film.
@rinustalarin
11 yıl önce
8.4 / 10
Daha önce birkaç filmde belirttiğim bir söylemi, burada da dile getirmek istiyorum. Bu filme genel anlamda KÖTÜ demek ile, ben sinemadan hiç anlamıyorum demek arasında gram fark yok. Beğenmemek ayrı konu, bazı noktalarını eleştirmek ayrı konu, filmi tanımlarken alakasız sıfatlar yüklemek bambaşka bir konu.
Bu eleştiremeyeceğimiz anlamına gelmiyor elbette. 1.si film gerçekten çok uzundu. Bunun etkisi zevke göre değişir, ancak 2 saat 30 dakika boyunca hissetmek isteyeceğiniz tek şey buram buram gerilmek değil ise, filmden uzak durun. Film resmen biryerlerime mıctı. Bu benim açımdan filme bir iltifattır, başkası için olumsuz bir eleştri olabilir. Lakin filmde 1 gram mutluluk veren an yok. Umut ve çaresizlik arasında harika gidip gelen bir film.
2.si bir takım diyaloglarda da tekrar problemleri yaşanmadığını es geçmek olmaz. Elbette gerçek hayattan esinlenilerek ve yapay görünm ... Devamı
Daha önce birkaç filmde belirttiğim bir söylemi, burada da dile getirmek istiyorum. Bu filme genel anlamda KÖTÜ demek ile, ben sinemadan hiç anlamıyorum demek arasında gram fark yok. Beğenmemek ayrı konu, bazı noktalarını eleştirmek ayrı konu, filmi tanımlarken alakasız sıfatlar yüklemek bambaşka bir konu.
Bu eleştiremeyeceğimiz anlamına gelmiyor elbette. 1.si film gerçekten çok uzundu. Bunun etkisi zevke göre değişir, ancak 2 saat 30 dakika boyunca hissetmek isteyeceğiniz tek şey buram buram gerilmek değil ise, filmden uzak durun. Film resmen biryerlerime mıctı. Bu benim açımdan filme bir iltifattır, başkası için olumsuz bir eleştri olabilir. Lakin filmde 1 gram mutluluk veren an yok. Umut ve çaresizlik arasında harika gidip gelen bir film.
2.si bir takım diyaloglarda da tekrar problemleri yaşanmadığını es geçmek olmaz. Elbette gerçek hayattan esinlenilerek ve yapay görünmemesine uğraşılarak yazılmış, ancak filmi gereksiz uzattığını düşündüğüm etkenlerden birisi.
3.sü spoiler içeriyor. En FATAL ERROR aşağıda: (İZLEMEYEN SAKIN OKUMASIN!!!!!)
Film 31. dakikasında, olayın çözülmesine büyük yardımı dokunacak kanıtı gözler önüne seriyor. 93. dakikasında seyircisinin gözüne neredeyse her sekansta sokarak, bunu takip eden 20 dakika boyunca da bu olaya kadar tüm olayları çözmüş polisimizin bu basit bağlantıyı çözmesini bekliyoruz. Açıkçası, destek verip, mumlar bırakan onlarca vatandaş arasından, kötü adamı sadece bakışından (just a hunch...) teşhis edip kovalamaya başlayan ve daha nice buna benzer yeteneğe vakıf polisimizin, bu son derece basit kilit bağlantıyı bu kadar ıkınarak çözmüş olması komik geldi. Hoş, filmin sonunda bu kilit bağlantının, çok da aşırı öneminin olmadığı anlaşılıyor ve en azından beni tam 1 saat bomboş çıkan bir kafa karıştırma içerisine sokmuş oldu. Ben tarikat gibi birşey bekliyordum, ya da ne bileyim babanın gidip polis ile tartışıp kazara labirent olayından konuşmalarını ve olayı öyle çözmelerini filan... Belki de filmin başarısı buradadır, ancak filmin suçluyu yakalama, olayı çözme şekli çok basit ve biraz zeka yoksunu gibi geldi.
Aslında filmin olay çözümleme mantığı, belki de CSI'dır, Rizzoli&Isles'dır... bu tarz polisiyelerdeki mükemmel polis, inanılmaz kanıtlar, hiçbirşey tesadüf değildir gibisinden yapay ama artistik öğelere bir baş kaldırıştı. Bu konuda bir çaba olduğu su götürmez bir gerçek, ancak bunun bilinç yüzdesini bilemem.
Her neyse... Ne kadar uzun olursa olsun, oldukça özgün bir film izledim. Sempatizanlık kokusunu alan birkaç seyirci olduğuna eminim, ancak beni rahatsız etmedi. Filmin bu konuda vermeye çalıştığı en önemli mesaj, biraz sığ olarak tanımlansa da, 'Sen dinden ne çıkarıyorsan o. Kötü içimizde, kötü bizimle. sen nasıl kullanmak istiyorsan, ona hizmet eder idi. Filmin de Türkiye'de geçmediği düşünülürse, haçların, dini radyolarda papazların vaazlarının, incilden kesitlerin ve yorumlamalarının varlığında garipsenecek birşey yok. Başta biraz öffff gene mi dini mesajlar dedirtiyor, ancak belli bir noktadan sonra hiç rahatsız etmedi beni.
Saygılar
Not: Hayatımda bir filmin sonunda hiçbir yönetmene bu kadar yakardığımı hatırlamıyorum. Şu ana kadar izlediğim en sanatsal ve özgün sonlardan biriydi. Hiç istediğim gibi gitmediyse de, yazanı amuda kalkıp alkışlamak lazım. Büyük cesaret ister böyle bir final.
@xx7xx
11 yıl önce
Filmlerin klasik bir mantığı vardır. Siz filmi izlemeye başlarsınız bir iyi karekter bir de kötü taraf vardır, bu kötü tarafın temsilcisini/öne çıkanını bulmak isteriz. Yönetmende bunu filmin başında gözümüze sokar, aslında bize dayattıkları bulmacanın küçük bir parçası ya da sahte kötü karekterdir amaç izleyiciyi şaşırtmaktır burada da bunun yapılması biraz yapay olmuş açıkçası. Ama yine de izlenmeye değer Bence..!
Açıkçası keşke film böyle bitmeseydi dedim bu da diğer klasik kalıbı bozdu yani her zamanlar iyiler tam anlamıyla kazanmaz dedi...
@onurtrap
11 yıl önce
5.1 / 10
@blondesoul
11 yıl önce
7.8 / 10
@eymir66
11 yıl önce
10 / 10
abi ilk tecevüzcü kılıklı adama nasıl bir işkence odası yapıyor, dedim herhalde tüm suç Keller Dover e kalcak sandım
@estiarte
11 yıl önce
9.5 / 10
Çok uzun zamandır bukadar kaliteli bir gerilim filmi çekilmemişti
Kurgu mükemmel,oyunculuklar mükemmel.
Sadece 1 başlıkta Oscar'a aday olması saçmalık,kesinlikle daha fazlasını hakediyordu.