İlgi Alanı Yorumları

İlgi Alanı filmi detayları

@yagcionur

3 ay önce

6 / 10

Bu filmi beğenmedim,çok büyük beklentiyle başladım filmi izlemeye ama film beklentimin çok aşağısında kaldı.Sebeplerine geleyim.

Filmde yönetmen Jonathan Glazer‘ın temel amacı filmde hiçbir Yahudi göstermeden Yahudilerin yakıldığı yerde yaşayanların tezatlığını göstermek.Bunu zaten filmin başlarında anlıyoruz.Arkada sürekli bir dip ses çalıyor ki bu yahudilerin yakıldığına işaret ,bunlar yaşanırken hemen yandaki evde son derece normal hayat süren,yanda olanları görmezden gelmeye çalışan bir aile var.Bu tezatlığın simgesi.Gel gelelim ki bunlar ve bunlar gibi sembolik detaylar beni hiç ama hiç etkilemedi.Yahudi göstermeden çekince filmi ne oluyor ki?

Filmin görüntü yönetmenligi üst düzeyde,kamera kullanımı son derece marjinal.Bazen kamera konumları beni çok şaşırttı bazı sahnelerde.Evdeki eşyalar,evdeki genel disiplin ve kural yapısı her şey o dönemin almanlarını yansıtıyor.

Ne yazık ki bunlar benim için filmi iyi yapmaya yetmedi.Son derece yüksek beklentiyle başına oturup tatm
... Devamı
Bu filmi beğenmedim,çok büyük beklentiyle başladım filmi izlemeye ama film beklentimin çok aşağısında kaldı.Sebeplerine geleyim.

Filmde yönetmen Jonathan Glazer‘ın temel amacı filmde hiçbir Yahudi göstermeden Yahudilerin yakıldığı yerde yaşayanların tezatlığını göstermek.Bunu zaten filmin başlarında anlıyoruz.Arkada sürekli bir dip ses çalıyor ki bu yahudilerin yakıldığına işaret ,bunlar yaşanırken hemen yandaki evde son derece normal hayat süren,yanda olanları görmezden gelmeye çalışan bir aile var.Bu tezatlığın simgesi.Gel gelelim ki bunlar ve bunlar gibi sembolik detaylar beni hiç ama hiç etkilemedi.Yahudi göstermeden çekince filmi ne oluyor ki?

Filmin görüntü yönetmenligi üst düzeyde,kamera kullanımı son derece marjinal.Bazen kamera konumları beni çok şaşırttı bazı sahnelerde.Evdeki eşyalar,evdeki genel disiplin ve kural yapısı her şey o dönemin almanlarını yansıtıyor.

Ne yazık ki bunlar benim için filmi iyi yapmaya yetmedi.Son derece yüksek beklentiyle başına oturup tatmin olamamış şekilde ayrıldım.

@sagaris

3 ay önce

8 / 10

Soykırım ile huzurlu aile hayatı arasında mesafenin kısalığını gösteren ‘İlgi Alanı’, medeniyetle vahşet arasındaki sınırın belirsizliği ve geçişkenliği üzerine güçlü bir metafor... Üstelik 21. Yüzyıl’da henüz aşabildiğimiz bir şey değil bu… Son olarak, Gazze’de yaşananlar ortada.

@arkadas

3 ay önce

soykırım dünyasında ele aldığı kesit ve kurduğu dünya olarak farklı film ama bu yorumu da anlamıyorum yani özgünlüğü de olmasa yönetmen bu bu dilmi neden çeksin?

önceden anlatılmayan bir yolla anlatılmış kısmı biraz abartı bu anlamda zaten acıyı bu tarz şekillerde anlatan onlarca film var. ben uzun uzun filmleri seven bir insanım, bu filmi de beğendim ama sinemada izlememe rağmen sıkıldım ve merak duygusu tutamadı beni filmde.

@kassandraa

4 ay önce

7.5 / 10

Bu konuyla ilgili yapılacak her film yapıldı, yazılacak kitaplar yazıldı, mükemmel belgeseller (Gece ve Sis) çekildi daha ne yapılacak diyorsunuz; sonra karşınıza bu film çıkıyor. Ne diyebilirim ki filmin bambaşka bir tarzı ve özgünlüğü var. Filmde, Hannah Arrendt'in tabiriyle "Kötülüğün Sıradanlığı"nı izliyoruz.

@poormf

4 ay önce

7.2 / 10

Yine mi ..... filmi diyenlere : Yaklaşık 80 milyon insanın yani o günkü dünya nüfusunun yüzde. 3,71 nin öldüğü bir emperyalist paylaşım savaşı için, bir o kadar film yapılsa yeridir. Her insan ayrı bir dünya... 75/100
Olayı anlamak için kendinize iyilik yapıp insanlığınız adına 32 dakikalık şu belgeseli izleyiniz :"Nuit et brouillard - Gece ve Sis (1955)"
H

@handankursun

4 ay önce

8 / 10

"the zone of interest"
bu sadece bir sinema filmi degil, bu başka bir şey.

Auschwitz komutanının ailesiyle yaşadığı kampa bitişik, rüya gibi güzel cennet bahçesindeki evlerinde, duvarin hemen ardındaki gaz odalarindan yayilan duman, insan feryatlari ve silah seslerini (ailenin köpeği hariç) son derece sıradan şeylermiş gibi yaşayabildikleri gündelik hayatlarini seyrediyoruz bir saat kirkbeş dakika.

film olanca sakinliğiyle akarken, sen dehşet içinde kötülüğü kabullenişin böyle rahat olmasinı, bu denli sıradanlaşmasını (zaten öyle olduğunu biliyor olsan da) hayretle izliyorsun. üstelik bunu tek bir şiddet sahnesi göstermeden yapıyor. film bittiginde ayni siradanlik ve rahatlikla yaşadigin hayatinda da onlar gibi miyim yoksa dedirtiyor insana. sadece sesler daha uzak.

@stiff

4 ay önce

6.5 / 10

Çok farklı bir pencere olduğunu kabul ediyorum. Okuduğum yorumlarda en çok bahsedilen şey; şiddet içermeyen ama şiddet dolu bir film olduğuydu. Evet böyle söylenebilir. Çığlıklarla dolu bir film. Bazen sadece arka plandaki seslere odaklandığımı fark ettim. Karakterlerin soğukkanlılığı tüyler ürpertici gözükse de; bir filmde bunları görmesek, gerçekte böyle olduklarını unutuyor olmak insanlığın ayıbı olsa gerek. Bu yüzden film vermek istediği mesajları vermiş. Üzerinden 90 yıla yakın zaman geçmiş olsa da; bugün bir yerlerde hala savaşlar oluyor. İnsanlık belki Rudolf gibi hem öldürüp, hem normal bir şekilde hayatına devam etmiyor. Ancak bir şekilde her yerde insanlar ölürken, normal yaşantılarımıza devam ediyoruz. Filmin göstermek istediği buysa; evet bunu göstermiş. Başarılı bir iş olduğu inkar edilemez. Lakin tarzı pek bana hitap etmedi. Zaman zaman içine girmekte de zorlandığım için çok yüksek bir puan veremedim. Biraz da overrated buldum.

@sersak53

5 ay önce

7 / 10

Bu film için ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Deneysel ilginç bir film. Farklı olması onu çok çekici kılıyor. Şahsım adına beğendim ama kimseye önermem. Herkese hitap etmeyen farklı bir sinefil filmi

@pensive

5 ay önce

5.9 / 10

Aşırı abartılmış buldum. Bu anlatı biçimini ortaçağ ressamları yaptı zaten.

@merodesidero

5 ay önce

Bilindik holocaust filmlerinden çok farklı ilerliyor. İşkenceye uğrayan, öldürülen, yakılan kurbanları ajite sahnelerle net bir şekilde göstermese de; çocukların şen kahkahalarıyla dolup taşan yemyeşil bir bahçenin hemen yanındaki toplama kampından gelen silah sesleri, ev sahiplerinin aralarında geçen gayet sıradan sohbetlerin arasına karışan çığlıklar, krematoryum manzaralı pencereler bir şiddet sahnesinden kat kat dehşete düşürüyor insanı. Bu anlamda ses ve kurguda müthiş bir iş başarılmış. Ayrıca geçmişi anlatırken bugüne de ışık tutuyor.

Filmin sonunda çok tanıdık bir sahne vardı. Rudolf Höss merdivenlerden aşağıya inerken kamerayla göz göze geliyor ve birden geçmişten bugüne gelerek müze haline çevrilmiş krematoryumu temizleyen insanları görüyoruz. Bu sahne bir süre böyle devam ederken tekrar Rudolf Höss aynı şekilde merdivenlerden inmeye devam ediyor. Bu bana biraz Kuru Otlar Üstüne'deki filmde setin dışına çıkma anını hatırlattı.
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL