Tamam masalsı naiflik filan iyi de prensesçiğim, bi zahmet o kılıcı alıp sevgilini korumak için sıçana doğru sallayacaksın. 30 senede sinemada kadına bakış biraz gelişmiş demek. Kös kös kurtarılmayı beklemek ya da intihardan farklı alternatifler Disney'de bile mevcut şükür.
çünkü insanın peri masallarına ihtiyacı vardır. ölümden dönmelere, mucizelere, sonsuz aşka... çok tatlı bir film. eğlenceli de.
ps: öyle uyduruk diye düşünmeyin ama diyaloglar bir monthy phyton havası estirdi. başroldeki abla şimdinin house of cards'ta oynayan buzlar kraliçesi. kadın hep çok güzelmiş ne denir buna. o tatlış ispanyol da homeland'de oynuyormuş.
bu filmi öyle bir zamanda izledim ki ilaç gibi geldi. kötü ruh halinden sıyrılıp farklı alemlere daldım. çok naifti. sanki sevdiğim birine sarılmışım gibi bir his uyandırdı.
Söylemlere göre çıktığı dönemde fazla ses getirememiş fakat zamanla popülerite kazanmış bir film. Benimde izleme sebebim Top250'ye girmesi yani popüleritesiydi.
Öncelikle filmden ziyade bir masal olduğunu vurgulamakta yarar var.Zaten kitaptan uyarlanma.
Öyle bir masal ki tüm klişeleri içerisinde bulunduran ama maksadı o klişelerle dalga geçmek olan bir masal.Normalde klişelerle bariz dalga geçen filmler Monthy Phyton yada Mel Brooks eserleri tadında bir üslup ortaya koyarken, bu film masalsı anlatımını kaybetmiyor yer yer çok güzel aforizmalarla bu anlatımı besliyor;
"Hayat acıdır majesteleri, aksini söylemeye çalışan mutlaka bir şey satmaya çalışıyordur."
Filmin kılıç düellosu sahnesi, yapım yılına bakıldığında Tarantino'yu bile kıskandırmış olabilir.
Film kesinlikle orjinal dilinde izlenmeli çünkü 'Inigo Montoya' karakterinin ispanyol üslubu ve duruşu muhteşem olmuş.Ana karakterlerden daha da öne çıkmış. Belkide filmi bir tık yukarıya taşıyan karakter buydu.
bu yaşta bile sempatik geldi doğrusu. biraz daha çocukken izlemek gerçekten ayrı bir keyif olurdu herhalde. dublajlı izleyip gene de heyecanlanır sonra da evde plastik kılıçlarımızla beraber "merhaba. ben inigo montoya. sen babamı öldürdün. ölmek için hazır ol" diye bağıra bağıra koşardık ne güzel.
@nisayaren
1 yıl önce
7 / 10
@kumik
5 yıl önce
@fermina
8 yıl önce
ps: öyle uyduruk diye düşünmeyin ama diyaloglar bir monthy phyton havası estirdi. başroldeki abla şimdinin house of cards'ta oynayan buzlar kraliçesi. kadın hep çok güzelmiş ne denir buna. o tatlış ispanyol da homeland'de oynuyormuş.
@yagmurrsn
8 yıl önce
9 / 10
@asdf_13
10 yıl önce
8.1 / 10
Öncelikle filmden ziyade bir masal olduğunu vurgulamakta yarar var.Zaten kitaptan uyarlanma.
Öyle bir masal ki tüm klişeleri içerisinde bulunduran ama maksadı o klişelerle dalga geçmek olan bir masal.Normalde klişelerle bariz dalga geçen filmler Monthy Phyton yada Mel Brooks eserleri tadında bir üslup ortaya koyarken, bu film masalsı anlatımını kaybetmiyor yer yer çok güzel aforizmalarla bu anlatımı besliyor;
"Hayat acıdır majesteleri, aksini söylemeye çalışan mutlaka bir şey satmaya çalışıyordur."
Filmin kılıç düellosu sahnesi, yapım yılına bakıldığında Tarantino'yu bile kıskandırmış olabilir.
Film kesinlikle orjinal dilinde izlenmeli çünkü 'Inigo Montoya' karakterinin ispanyol üslubu ve duruşu muhteşem olmuş.Ana karakterlerden daha da öne çıkmış. Belkide filmi bir tık yukarıya taşıyan karakter buydu.
İyi seyirler...
@fabete
11 yıl önce
@derizkimalbu
12 yıl önce
6.7 / 10
@dwtd
15 yıl önce
7.5 / 10
@black
16 yıl önce