yeaaah,yeaaaa,ok yeaaa.Gerçekten izlerken içim bayıldı.Coen kardeşlerin tarzını sevmiyorum ama bu filmleri o kadar ön plandaki herhalde baya sağlam film diye hevesle düşünerek başlamıştım.Tüm zamanların en abartılmış filmi olabilir bence.Sadece müziğini sevdim.
Basit, sade, bir o kadar da etkileyici. Müziği arayanlar için: Cartel burwell-fargo
Zaten birçok kişi hakkında beğenilerini sunmuş, Frances Mcdormand (marge) o yılın en iyi kadın oyuncu Oscar'ını kazanmış. Film en iyi özgün senaryo ödülünü de almış. En iyi film müziği ödülünü ise The English Patient (İngiliz Hasta) almış. The English Patient aynı yıl diğer ödülleri de neredeyse süpürmüş.
Coen’leri takip ediyorsanız, her filmlerinde alt metine adeta dokudukları bir şey vardır. Sıradan insanların ne kadar absürd şeyler yapabildiği, buna rağmen hissizleşmiş insanların, bizlerin, bu absürd durumları ne kadar sıradan karşıladığımızı yüzümüze inceden inceden çarpar Coen’ler. Bu olayın zirvesi bu filmdir onlar adına.
Öncelikle film hakkında bir bilgi vereyim, coen’ler filmin başında ’gerçek bir olaydır’ yazmışlardır, ama daha sonra kendilerinin de söylediği üzere, hikaye gerçek bir olaydan alınmamıştır, filmin güzelliğini bu durum ortaya çok güzel koyuyor.
Filmdeki tüm karakterler sıradan, herhangi bir toplumda sürekli karşınıza çıkabilecek insanlar, öyle süper karizmatik, her lafı ayrı olay insanlar yok. Ama bu insanlar film boyunca öylesi olaylarla karşılaşıyorlar, öylesi durumlara yol açıyorlar ki. Film bittiğinde bize çok normal bir olaymış gibi geliyor, gerçekten yaşandığı iddiasını peşinen kabul ediyoruz, bize sıradan geliyor, ... Devamı
Şahane bir alt metin, gerçekten şahane.
Coen’leri takip ediyorsanız, her filmlerinde alt metine adeta dokudukları bir şey vardır. Sıradan insanların ne kadar absürd şeyler yapabildiği, buna rağmen hissizleşmiş insanların, bizlerin, bu absürd durumları ne kadar sıradan karşıladığımızı yüzümüze inceden inceden çarpar Coen’ler. Bu olayın zirvesi bu filmdir onlar adına.
Öncelikle film hakkında bir bilgi vereyim, coen’ler filmin başında ’gerçek bir olaydır’ yazmışlardır, ama daha sonra kendilerinin de söylediği üzere, hikaye gerçek bir olaydan alınmamıştır, filmin güzelliğini bu durum ortaya çok güzel koyuyor.
Filmdeki tüm karakterler sıradan, herhangi bir toplumda sürekli karşınıza çıkabilecek insanlar, öyle süper karizmatik, her lafı ayrı olay insanlar yok. Ama bu insanlar film boyunca öylesi olaylarla karşılaşıyorlar, öylesi durumlara yol açıyorlar ki. Film bittiğinde bize çok normal bir olaymış gibi geliyor, gerçekten yaşandığı iddiasını peşinen kabul ediyoruz, bize sıradan geliyor, diyoruz ki dünyada daha neler oluyor, bu nedir ki?
İşte filmin olayı bu, gerçek olmayan bir olayı bize gerçekmiş gibi anlatıyor Coen’ler bize, başında küçük bir yalan ile. Bize bir insanın kıyma haline getirilmesi absürd gelmiyor. çünkü hissizleştik. bu filmi güçlü kılan şey ise bunu yüzümüze çarpması. Coen kardeşlere tebrikler, her filmleri gerçekten şahane çünkü.
Coen Kardeşler’den gene alt metinleri dopdolu olan karakter filmlerinden biri daha.
Hikayeden bağımsız karakterlerin, önemliymiş gibi sunulması olayı var. Bu durum sinemada pek fazla karşımıza çıkan bir durum değil. Herhalde buradaki asıl amaç hayatın sıradanlığını (ya da sıradan hayatları) olabildiğince ön planda tutmaya çalışmak olmalı. Buna ek olarak Polis Şefi Marge ve kocasının ilişkisi de eklenebilir.
Polis Şefi Marge karakteri de çok iyi çalışılmış bir karakter olmuş. Özellikle bu yönde ayrıca kutlamak lazım.
Müziğe gelince; evet müzik çok iyi. Hatta o kadar iyi ki filmin biraz üstünde duruyor.
Hele hele açılış sahnesinde müziğin girip, ritimlerin kuvvetlenmesi seyirciyi öyle bir etkiliyor ki beklentileri artırıyor. Lakin tam da bu anda hafif sisli ve bembeyaz olan bir yolda, bir arabayı çeken başka bir araba gözüküyor. Bu açılış sahnesiyle alakalı olarak, hikayenin özüne bağlı kalarak daha başka bir seyirlik yöntem uygulanabilirdi.
Filmde honey yerine hon, jesus yerine jes ve tek başına yeah sözcükleri o kadar fazlaydı ki ancak bu kadar itici hale gelebilirdi. Oyunculukları kaliteli dursa da karakterlere ısınamazsanız film çok sıkıcı bir hal alabilir. Şahsen ben bazı karakterlerden gerçekten tiksindim, inanılmaz itici geldi. Bazılarına da bayıldım. Bence bu filmi beğenip beğenmemek tamamen filmden beklentinizle ve sinemaya kişisel bakışınızla doğru orantılıdır. Kendi adıma; bu kadar kanlı bir filmi bu kadar sakin ve normal bir şekilde anlatılmasını beğendim ki bu da gerçek hikayeden uyarlama olduğunun altını çizmek ister tarzda bir anlatımdı. Hani bir sürü pis iş var ama heyecana gerek yok çünkü gerçek bunlar dedi sanki film.Filme farklılık katan başka bir nokta da müzikleriydi. Beğendiğimide söyleyebilirim. Yalnız daha ziyade bir Avrupa kentinde geçen aşk filminde kullanılacak tarzda müziklerdi sanki.
Kısacası ele aldığı konuya farklı bir biçimde yaklaşan bu filmin imdb puanı çok abartı ancak yine de izlenebili... Devamı
Filmde honey yerine hon, jesus yerine jes ve tek başına yeah sözcükleri o kadar fazlaydı ki ancak bu kadar itici hale gelebilirdi. Oyunculukları kaliteli dursa da karakterlere ısınamazsanız film çok sıkıcı bir hal alabilir. Şahsen ben bazı karakterlerden gerçekten tiksindim, inanılmaz itici geldi. Bazılarına da bayıldım. Bence bu filmi beğenip beğenmemek tamamen filmden beklentinizle ve sinemaya kişisel bakışınızla doğru orantılıdır. Kendi adıma; bu kadar kanlı bir filmi bu kadar sakin ve normal bir şekilde anlatılmasını beğendim ki bu da gerçek hikayeden uyarlama olduğunun altını çizmek ister tarzda bir anlatımdı. Hani bir sürü pis iş var ama heyecana gerek yok çünkü gerçek bunlar dedi sanki film.Filme farklılık katan başka bir nokta da müzikleriydi. Beğendiğimide söyleyebilirim. Yalnız daha ziyade bir Avrupa kentinde geçen aşk filminde kullanılacak tarzda müziklerdi sanki.
Kısacası ele aldığı konuya farklı bir biçimde yaklaşan bu filmin imdb puanı çok abartı ancak yine de izlenebilir.
@yemre
10 yıl önce
8.3 / 10
@otlu_kek
10 yıl önce
@digeri
10 yıl önce
Zaten birçok kişi hakkında beğenilerini sunmuş, Frances Mcdormand (marge) o yılın en iyi kadın oyuncu Oscar'ını kazanmış. Film en iyi özgün senaryo ödülünü de almış. En iyi film müziği ödülünü ise The English Patient (İngiliz Hasta) almış. The English Patient aynı yıl diğer ödülleri de neredeyse süpürmüş.
@lenin
11 yıl önce
söyleyeceğim o ki izleyin.
@cansuakdenizm
11 yıl önce
@sesver
11 yıl önce
8.2 / 10
@lizard
12 yıl önce
Coen’leri takip ediyorsanız, her filmlerinde alt metine adeta dokudukları bir şey vardır. Sıradan insanların ne kadar absürd şeyler yapabildiği, buna rağmen hissizleşmiş insanların, bizlerin, bu absürd durumları ne kadar sıradan karşıladığımızı yüzümüze inceden inceden çarpar Coen’ler. Bu olayın zirvesi bu filmdir onlar adına.
Öncelikle film hakkında bir bilgi vereyim, coen’ler filmin başında ’gerçek bir olaydır’ yazmışlardır, ama daha sonra kendilerinin de söylediği üzere, hikaye gerçek bir olaydan alınmamıştır, filmin güzelliğini bu durum ortaya çok güzel koyuyor.
Filmdeki tüm karakterler sıradan, herhangi bir toplumda sürekli karşınıza çıkabilecek insanlar, öyle süper karizmatik, her lafı ayrı olay insanlar yok. Ama bu insanlar film boyunca öylesi olaylarla karşılaşıyorlar, öylesi durumlara yol açıyorlar ki. Film bittiğinde bize çok normal bir olaymış gibi geliyor, gerçekten yaşandığı iddiasını peşinen kabul ediyoruz, bize sıradan geliyor, ... Devamı
Coen’leri takip ediyorsanız, her filmlerinde alt metine adeta dokudukları bir şey vardır. Sıradan insanların ne kadar absürd şeyler yapabildiği, buna rağmen hissizleşmiş insanların, bizlerin, bu absürd durumları ne kadar sıradan karşıladığımızı yüzümüze inceden inceden çarpar Coen’ler. Bu olayın zirvesi bu filmdir onlar adına.
Öncelikle film hakkında bir bilgi vereyim, coen’ler filmin başında ’gerçek bir olaydır’ yazmışlardır, ama daha sonra kendilerinin de söylediği üzere, hikaye gerçek bir olaydan alınmamıştır, filmin güzelliğini bu durum ortaya çok güzel koyuyor.
Filmdeki tüm karakterler sıradan, herhangi bir toplumda sürekli karşınıza çıkabilecek insanlar, öyle süper karizmatik, her lafı ayrı olay insanlar yok. Ama bu insanlar film boyunca öylesi olaylarla karşılaşıyorlar, öylesi durumlara yol açıyorlar ki. Film bittiğinde bize çok normal bir olaymış gibi geliyor, gerçekten yaşandığı iddiasını peşinen kabul ediyoruz, bize sıradan geliyor, diyoruz ki dünyada daha neler oluyor, bu nedir ki?
İşte filmin olayı bu, gerçek olmayan bir olayı bize gerçekmiş gibi anlatıyor Coen’ler bize, başında küçük bir yalan ile. Bize bir insanın kıyma haline getirilmesi absürd gelmiyor. çünkü hissizleştik. bu filmi güçlü kılan şey ise bunu yüzümüze çarpması. Coen kardeşlere tebrikler, her filmleri gerçekten şahane çünkü.
@hhk
12 yıl önce
Hikayeden bağımsız karakterlerin, önemliymiş gibi sunulması olayı var. Bu durum sinemada pek fazla karşımıza çıkan bir durum değil. Herhalde buradaki asıl amaç hayatın sıradanlığını (ya da sıradan hayatları) olabildiğince ön planda tutmaya çalışmak olmalı. Buna ek olarak Polis Şefi Marge ve kocasının ilişkisi de eklenebilir.
Polis Şefi Marge karakteri de çok iyi çalışılmış bir karakter olmuş. Özellikle bu yönde ayrıca kutlamak lazım.
Müziğe gelince; evet müzik çok iyi. Hatta o kadar iyi ki filmin biraz üstünde duruyor.
Hele hele açılış sahnesinde müziğin girip, ritimlerin kuvvetlenmesi seyirciyi öyle bir etkiliyor ki beklentileri artırıyor. Lakin tam da bu anda hafif sisli ve bembeyaz olan bir yolda, bir arabayı çeken başka bir araba gözüküyor. Bu açılış sahnesiyle alakalı olarak, hikayenin özüne bağlı kalarak daha başka bir seyirlik yöntem uygulanabilirdi.
@metinarslan127
12 yıl önce
7 / 10
Kısacası ele aldığı konuya farklı bir biçimde yaklaşan bu filmin imdb puanı çok abartı ancak yine de izlenebili ... Devamı
Kısacası ele aldığı konuya farklı bir biçimde yaklaşan bu filmin imdb puanı çok abartı ancak yine de izlenebilir.
@lethaia
12 yıl önce
-yeah.
-oh yeah?
-okay yeah.