Jarmusch’un Coffee and cigarettes filmini festivalde izleyip keyfini unutamamış biri olarak bu filmi festivalde kaçırınca listeme almıştım ama bazen kitaplar ve filmler bana "bekle" diye fısıldar bu film için de öyle olmuştu ve o fısıltı her zaman karşılığını bulur hayatta öyle ki pandemide akıl ve ruh sağlığımı kitaplarla, eğitimlerle, filmlerle korumaya çalışırken varoluşum hayatta kalıyorsam hala sorgulamasıyla yeni bir bakış açısı kazanmışken izledim. Ve o kadar keyif aldım ki şüphesiz sanatsever, müziğe, edebiyata aşık, bilim insanlarını kahraman gören dünyanın tekrar eden vahşi, kanlı tarihini değil de sanat tarihini önceleyen ruhlar hissedecektir bu keyfi yoksa o gitara, o kitaba dokunmanın heyecanını merak ettiğin müzede gezememenin hüznünü, tarihi bir tiyatroda solumanın heyecanını Jarmusch anlatamadıysa ben nasıl anlatayım :) Ki bana göre şahane anlatmış zaten Tilda delisini de ayrı seviyorum kalbimde yeri olan bir film iyi ki de beklemişim zombilerin dünyaya ettikleri yine c... Devamı
Jarmusch’un Coffee and cigarettes filmini festivalde izleyip keyfini unutamamış biri olarak bu filmi festivalde kaçırınca listeme almıştım ama bazen kitaplar ve filmler bana "bekle" diye fısıldar bu film için de öyle olmuştu ve o fısıltı her zaman karşılığını bulur hayatta öyle ki pandemide akıl ve ruh sağlığımı kitaplarla, eğitimlerle, filmlerle korumaya çalışırken varoluşum hayatta kalıyorsam hala sorgulamasıyla yeni bir bakış açısı kazanmışken izledim. Ve o kadar keyif aldım ki şüphesiz sanatsever, müziğe, edebiyata aşık, bilim insanlarını kahraman gören dünyanın tekrar eden vahşi, kanlı tarihini değil de sanat tarihini önceleyen ruhlar hissedecektir bu keyfi yoksa o gitara, o kitaba dokunmanın heyecanını merak ettiğin müzede gezememenin hüznünü, tarihi bir tiyatroda solumanın heyecanını Jarmusch anlatamadıysa ben nasıl anlatayım :) Ki bana göre şahane anlatmış zaten Tilda delisini de ayrı seviyorum kalbimde yeri olan bir film iyi ki de beklemişim zombilerin dünyaya ettikleri yine coşmuşken bu zamanda izlemek öyle anlamlı geldi ki bana... Jarmusch filmlerini önermek garip olur zira Kahve ve Sigarada o masa olmayı istemek Paterson’da o defter için yas tutmak hissi herkesin ortak paylaşacağı güzellikler değil sinema dili olarak da yönetmen bize genelgeçer kabul görecek şeyler sunmuyor o yüzden beğenmeyenleri de anlıyorum ama anlıyor olmam onlar adına üzülmüyor olduğum anlamına gelmiyor belki de Byron gibi kibirli bir romantiğimdir :) Adam Eve Bilal gibi isimlerden duvardaki üstat resimlerine hatta yakınlaştırıp durdurup bakmak gereken satırlara incelikle işlenmiş bir film Jarmusch çok güzel anlatmıştı zombi milleti işte hepsi anlamaz.
Eve ve Adam... Şimdiye dek izlediğim en karizmatik vampir çift :)
Filmde, yüzyıllardır yaşamanın getirdiği tükenmişlik sendromuna tutulmuş entellektüel vampir çiftimiz... Daha doğrusu Adam tükenmişlik sendromuyla boğuşuyor. Yani ben olsam ben de tükenirdim heralde :) Ölümsüz olacaksın, yüzyıllardır aynı kadınla beraber olacaksın, bir de tüm bunlar yetmezmiş gibi bu sığ dünyada entellektüel bir vampir olacaksın...!!! Tükenmemek mümkün mü :D
Filmin karakterleri ve oyuncuları güzel ... Ama filmde konu yok , diyalog yok , senaryo yok hiçbirşey yok... ama bunlara rağmen oturup sonuna kadar izledim çünkü atmosfer ve karakterler çekici geldi ve birazda işsizlik diyebiliriz ...
Renklerini bu kadar sevdiğim çok az film olmuştur. Soluk vampirler için fazla güzel renkler ve bir arada öyle güzel bir uyum yakalamıştır ki. Bazı sahneler screenshot ile galeriye eklenecek guzelliklikteydi. Ve başlangıç sahnesini de özellikle beğendiğimi söylemeliyim.
vampir filmlerini izlemememden ötürü uzun süredir sürüncemede beklettiğim ve bugün bir cesaretle açıp izlediğim, az önce bitirdiğim ciminin son filmi. filmin ilk çeyreğini, filmi, karakterlerin ne tür bir vampir olduğunu anlamakla geçti. hani benim bildiğim vampirler, sürekli sağa sola saldırıp kan içen, drakula gibi tepelerde yaşayan, böğüren varlıklar...dedim ya pek vampir filmi izlemediğim için kafamda çocukluktan kalan vampir tasviri böyle olunca, bir süre boyunca filmi kafamda oturtmaya çalıştım. filmin kendi adıma en sıkıcı kısımları da burasıydı. oturmaya başlamasıyla filmin seyir zevki artan bir ivmeyle yükselmeye başladı. cimi, benim ve birçok kişinin kafasındaki, az önce detaylarından bahsettiğim vampir tasvirini, bildiklerimizi göz önüne alırsak olağan dışı ancak gerçekçi ve ironik bir şekilde ele almış. hani utanmasam "ulan vampirler de senin benim gibi insanmış" diyecem nerdeyse. filmin en çok hoşuma giden kısmı da bu, yani bilinen tanımlamaların ve tasvirlerin dışına çıkı... Devamı
vampir filmlerini izlemememden ötürü uzun süredir sürüncemede beklettiğim ve bugün bir cesaretle açıp izlediğim, az önce bitirdiğim ciminin son filmi. filmin ilk çeyreğini, filmi, karakterlerin ne tür bir vampir olduğunu anlamakla geçti. hani benim bildiğim vampirler, sürekli sağa sola saldırıp kan içen, drakula gibi tepelerde yaşayan, böğüren varlıklar...dedim ya pek vampir filmi izlemediğim için kafamda çocukluktan kalan vampir tasviri böyle olunca, bir süre boyunca filmi kafamda oturtmaya çalıştım. filmin kendi adıma en sıkıcı kısımları da burasıydı. oturmaya başlamasıyla filmin seyir zevki artan bir ivmeyle yükselmeye başladı. cimi, benim ve birçok kişinin kafasındaki, az önce detaylarından bahsettiğim vampir tasvirini, bildiklerimizi göz önüne alırsak olağan dışı ancak gerçekçi ve ironik bir şekilde ele almış. hani utanmasam "ulan vampirler de senin benim gibi insanmış" diyecem nerdeyse. filmin en çok hoşuma giden kısmı da bu, yani bilinen tanımlamaların ve tasvirlerin dışına çıkılması. filmin içinde, christopher marlowe'dan nikola tesla'ya; william shakespeare'den franz schubert'e kadar birçok tarihsel kişiliğin ismi anılmış ve göndermeler yapılmış. tabi ki bu göndermelerin hepsine vakıf olabilmek için, filmde adı geçen bu ünlü kişilikleri çok iyi tanımak gerekiyor. ancak bu isimlerden bahsedilmesi bence bu filmi entelektüel olarak nitelendirmemiz için yeterli değil ki bana kalırsa kesinlikle entelektüel bir film değil. filmin ve ciminin bu filmde anlatmak istediği çok derin ve özel bir konu olduğunu zannetmiyorum. elbet ki bu cimi de diğer yönetmenler gibi, bu filmi çekerken kafasında bir şeyler vardı ama ben ciminin kafasındakileri -bu film özelinde- entelektüel bir düzleme oturtmuyorum. daha çok bohem bir film olarak nitelendirebilirim kendi adıma. keza genel olarak göz gezdirdiğinizde ciminin filmlerinin bu bohem havanın etkisinde olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz. oyunculara gelecek olursam da tim burton filmlerinden çıkmış gibi bir görüntüsü olan tom hiddleston dışında gözüme çarpan bir oyuncu olmadı açıkcası. filmin tamamına yayılan bohem havasına dibine kadar hissettirmiş. belki eve yi canlandıran tilda swinton yerine başkası seçilebilirdi. aslında tilda, kötü oynamış diyemem ama tom o kadar iyi oynamış ki bence, ona ayak uydurmakta zorluk çekmiş gibi hissettim. dayak yememek adına, müziklerinin de çok iyi olduğunu belirtmeden geçmeyeyim. bir şaheser değil, bir coffee and cigarettes hiç değil ve olamaz ama yine de çok hoş bir film ile çıkmış karşımıza jim jarmusch. tebrikler ve saygılar cimi baba!
Komedi değil korku değil dram bile tam olarak yok. Filmin türünü belirlemek gerekirse sanırım sığlık diye bir yapım ortaya çıkar. Başta içinde gizem var galiba diye izlemek istiyorsunuz ama ilk 10 dakikadan sonra sıkıntı her yeri kapsıyor. Farklı bir sıkıntı içinde ilerliyor tabi film. Olabildiğinden de günümüz uyarlaması. Farklı bir konu yaratmaya çalışmışlar bu kadar basit bir yaşamdan. Yani açıkcası filmleri yarım bırakmayı hiç sevmiyorum yapımcılara saygısızlık olmasın diye ama zor bitirdiğim yapımlar arasına girdi bu film. Pek beğendiğim söylenemez. Hiçbir şey bulmak istemiyorsanız buyrun izleyebilirsiniz.
@ege_undag
3 yıl önce
8.5 / 10
Doğru çevirisi ’Sadece Aşıklar Hayatta Kalır’ değil de ’Hayatta Kalan Tek Aşıklar’ mı acaba??
@sabiha
3 yıl önce
8 / 10
@maximumgore
3 yıl önce
6.5 / 10
@iamgzde
5 yıl önce
@tibetli
5 yıl önce
10 / 10
@pudukheba
7 yıl önce
7.5 / 10
Filmde, yüzyıllardır yaşamanın getirdiği tükenmişlik sendromuna tutulmuş entellektüel vampir çiftimiz... Daha doğrusu Adam tükenmişlik sendromuyla boğuşuyor. Yani ben olsam ben de tükenirdim heralde :) Ölümsüz olacaksın, yüzyıllardır aynı kadınla beraber olacaksın, bir de tüm bunlar yetmezmiş gibi bu sığ dünyada entellektüel bir vampir olacaksın...!!! Tükenmemek mümkün mü :D
Bu arada filmdeki müzikler de çok iyiydi ;)
@kahramansmt
7 yıl önce
5.5 / 10
Filmin son 10 dakikasına hürmeten 6/10
@bahardan
8 yıl önce
7.7 / 10
@sarhosatlarzama
8 yıl önce
@serkanaydemir
8 yıl önce
5.1 / 10
Komedi değil korku değil dram bile tam olarak yok. Filmin türünü belirlemek gerekirse sanırım sığlık diye bir yapım ortaya çıkar. Başta içinde gizem var galiba diye izlemek istiyorsunuz ama ilk 10 dakikadan sonra sıkıntı her yeri kapsıyor. Farklı bir sıkıntı içinde ilerliyor tabi film. Olabildiğinden de günümüz uyarlaması. Farklı bir konu yaratmaya çalışmışlar bu kadar basit bir yaşamdan. Yani açıkcası filmleri yarım bırakmayı hiç sevmiyorum yapımcılara saygısızlık olmasın diye ama zor bitirdiğim yapımlar arasına girdi bu film. Pek beğendiğim söylenemez. Hiçbir şey bulmak istemiyorsanız buyrun izleyebilirsiniz.
İyi seyirler.
P: 5