Yüzleşme ya da gerçek adıyla Tanrının Lütfuyla/İnşallah, dünden beri izlediğim 3. Ozon filmi ve bana şunları düşündürdü:
Franzt, Dans la Maison ve bu filmde yönetmenin anlatmak ve hikaye etmek, rivayet etmek üzerine düşündüğünü söyleyebiliriz. Yönetmen kendi yazdığı senaryolarla bize hikaye edilen, anlatılan, aktarılan ve genel kabul görmüş olgulara yeniden bakmamızı istiyor: Frantz'da Adrien, Frantz' a dair bir hikaye uydurur. Evde'de bütün olay zaten hikaye anlatmak üzeredir. Yüzleşme'de ise tacize uğrayan adamlar yaşadıklarını anlatır, epostalar, mektuplar okunur sürekli. Böylece bu üç filmde yönetmenin rivayetler, aktarımlar, hikayeler aracılığıyla bireysel anlatılar ve hikayelerden büyük anlatılara ve hikayelere yeniden bakmamızı istediğini söyleyebiliriz: Frantz'da milliyetçilik ve vatan; Evde'de aile; Yüzleşme'de ise dine dair büyük anlatılar, hikâyelerle durup düşünmemiz istenir: bu hikaye ve anlatılar gerçek midir? Yoksa yalan mı söylenmektedir? Sadece bir hikaye olabilirler ... Devamı
Yüzleşme ya da gerçek adıyla Tanrının Lütfuyla/İnşallah, dünden beri izlediğim 3. Ozon filmi ve bana şunları düşündürdü:
Franzt, Dans la Maison ve bu filmde yönetmenin anlatmak ve hikaye etmek, rivayet etmek üzerine düşündüğünü söyleyebiliriz. Yönetmen kendi yazdığı senaryolarla bize hikaye edilen, anlatılan, aktarılan ve genel kabul görmüş olgulara yeniden bakmamızı istiyor: Frantz'da Adrien, Frantz' a dair bir hikaye uydurur. Evde'de bütün olay zaten hikaye anlatmak üzeredir. Yüzleşme'de ise tacize uğrayan adamlar yaşadıklarını anlatır, epostalar, mektuplar okunur sürekli. Böylece bu üç filmde yönetmenin rivayetler, aktarımlar, hikayeler aracılığıyla bireysel anlatılar ve hikayelerden büyük anlatılara ve hikayelere yeniden bakmamızı istediğini söyleyebiliriz: Frantz'da milliyetçilik ve vatan; Evde'de aile; Yüzleşme'de ise dine dair büyük anlatılar, hikâyelerle durup düşünmemiz istenir: bu hikaye ve anlatılar gerçek midir? Yoksa yalan mı söylenmektedir? Sadece bir hikaye olabilirler mi? Böylece Haneke'nin görüntünün gerçekliği üzerinden gerçekliğin temsili ile ilgili olan derdi gibi, Ozon tarafından duyduklarımız ve okuduklarımız, dinlediklerimiz üzerine, doğru işitmek ve doğru anlatmak üzerine bir tema geliştirdiğini söyleyebiliriz, belki.
Film ilginç bir filmdi. Yüksek puan almamasının sebebinin yönetmenin hikaye anlatır bir tarzda dram havası yaratmak yerine hiç bir şekilde belgesele benzemeyen ama rivayeti bırakıp "belge" olmaya gayret eden bir tutum sergilemesi olduğunu düşünebiliriz.
Bu tür ne kadar sapık varsa hepsinin Allah cezasını versin.Ne yazık ki bilmediğimiz buna benzer ne kadar olaylar vardır.Film ağır ilerliyor ama konusu gereği izlenip farkında olunması gerekli.Kimsenin yaptığı yanına kalmamalı.Başına ne gelirse gelsin asla susmayacaksın!
Ozon'un diğer filmlerinden farklı bir çalışma olmuş. Böylesi ciddi meselelere değinmesi çok hoş, çok beğendim. Bu sayede davanın da takipçisi oldum. "Yüzleşme", şefkatli ve güçlü bir dram.
@fruit_fly
2 yıl önce
7.7 / 10
@parfenrogojin
4 yıl önce
7.2 / 10
Franzt, Dans la Maison ve bu filmde yönetmenin anlatmak ve hikaye etmek, rivayet etmek üzerine düşündüğünü söyleyebiliriz. Yönetmen kendi yazdığı senaryolarla bize hikaye edilen, anlatılan, aktarılan ve genel kabul görmüş olgulara yeniden bakmamızı istiyor: Frantz'da Adrien, Frantz' a dair bir hikaye uydurur. Evde'de bütün olay zaten hikaye anlatmak üzeredir. Yüzleşme'de ise tacize uğrayan adamlar yaşadıklarını anlatır, epostalar, mektuplar okunur sürekli. Böylece bu üç filmde yönetmenin rivayetler, aktarımlar, hikayeler aracılığıyla bireysel anlatılar ve hikayelerden büyük anlatılara ve hikayelere yeniden bakmamızı istediğini söyleyebiliriz: Frantz'da milliyetçilik ve vatan; Evde'de aile; Yüzleşme'de ise dine dair büyük anlatılar, hikâyelerle durup düşünmemiz istenir: bu hikaye ve anlatılar gerçek midir? Yoksa yalan mı söylenmektedir? Sadece bir hikaye olabilirler ... Devamı
Franzt, Dans la Maison ve bu filmde yönetmenin anlatmak ve hikaye etmek, rivayet etmek üzerine düşündüğünü söyleyebiliriz. Yönetmen kendi yazdığı senaryolarla bize hikaye edilen, anlatılan, aktarılan ve genel kabul görmüş olgulara yeniden bakmamızı istiyor: Frantz'da Adrien, Frantz' a dair bir hikaye uydurur. Evde'de bütün olay zaten hikaye anlatmak üzeredir. Yüzleşme'de ise tacize uğrayan adamlar yaşadıklarını anlatır, epostalar, mektuplar okunur sürekli. Böylece bu üç filmde yönetmenin rivayetler, aktarımlar, hikayeler aracılığıyla bireysel anlatılar ve hikayelerden büyük anlatılara ve hikayelere yeniden bakmamızı istediğini söyleyebiliriz: Frantz'da milliyetçilik ve vatan; Evde'de aile; Yüzleşme'de ise dine dair büyük anlatılar, hikâyelerle durup düşünmemiz istenir: bu hikaye ve anlatılar gerçek midir? Yoksa yalan mı söylenmektedir? Sadece bir hikaye olabilirler mi? Böylece Haneke'nin görüntünün gerçekliği üzerinden gerçekliğin temsili ile ilgili olan derdi gibi, Ozon tarafından duyduklarımız ve okuduklarımız, dinlediklerimiz üzerine, doğru işitmek ve doğru anlatmak üzerine bir tema geliştirdiğini söyleyebiliriz, belki.
Film ilginç bir filmdi. Yüksek puan almamasının sebebinin yönetmenin hikaye anlatır bir tarzda dram havası yaratmak yerine hiç bir şekilde belgesele benzemeyen ama rivayeti bırakıp "belge" olmaya gayret eden bir tutum sergilemesi olduğunu düşünebiliriz.
Kesinlikle öneriyorum bu filmi.
@ravenna
4 yıl önce
@merodesidero
5 yıl önce