Tek mekanda çekilmesine rağmen diyaloglarıyla, oyunculuklarıyla gayet başarılı bir film olduğunu düşünüyorum. Sadece İrem Altuğ'un oyunculuğu biraz sırıtmış. Ayrıca filmin sonunda da önemli olan kişiler değil olayın kendisidir şeklinde bir mesaj verdiğini düşünüyorum. Veya siz onun yerinde olsaydınız ne yapardınız gibi bir mesaj. Ümit Ünal yine filme değil verilmek istenen mesaja yoğunlaşmış. Beğendim. Puanım 7.5/10
"senin hayatın şu kadarcık" ı önce deniz'in falcıya, sonra sema'nın deniz'e söylemesini ve finali beğendim.
oyunculuklar kötü, diyalogların çoğu kötü. özellikle deniz'in oyunculuğu bazı yerlerde beni rahatsız edecek derecede kötüydü.
başında birhan keskin'in şiiri olduğunu görünce merak edip izlemiştim ama umduğumu bulamadım. bence, bu şekilde tek mekanda geçen bir film çekiyorsanız oyunculukların mükkemmel olması lazım. (ve diyalogların da)
birkaç güzel nokta vardı, yok değil. ama keşke oyuncular daha iyi seçilseymiş.
türk sinemasının umuda ihtiyacı var ve nar filmi bu umudu senaryosuyla bize altın tepside sunuyor. gerçekten beklentimin çok çok üzerinde bir yapım.
bunun yanında, şu türk sinemasının kanayan yarası diyaloglar, nar filminde de kabuk bağlamamış. sade ve gerektiği kadar olamıyor illa uzadıkça uzuyor anlamını yitiriyor. tek eleştirebileceğim yanı diyalogların haddinden uzun ve klişe olması.
ama serra yılmaz harikaydı. tane tane konuşmasına hayran kaldım.
ya eyvallah farklı bişey denenmiş yapılmaya çalışılmış .ana fikir belki güzel ancak filmin klişe diyalogları sinir bozucu olmaya başlıyor ve finalde de bu had sahaya çıkıyor. ana olay yerine biraz da ayrıntılarla daha fazla ilgilenilseydi tadından yenmez bir film olacaktı.tek mekan filmler iyi işlendikleri zaman kendilerine bağlarlar ve unutulmazlar.
bu filmde anılması gereken biçok şey oluyor olabilir. ana konu üzerinden gidersek çok iyi şeylere temas edilmiş de olabilir.
vicdan enpati intikam yanılgılar gerilim vsvs biçok şey çıkarılabilir filmden.ancak benim için tatmin edici diyaloglar yoktu.çünkü tek mekan filmlerde önemli olan diyaloglardır.
-filmin son kısmında denizle doktor arasında geçen diyalogu hemen ileriye sardım ve bişey karçımış olabileceğimi düşünüp tekrardan başa sardım ancak klişeleşmiş bir hayal kırıklığıyla karşı karşıya kaldım.ya doğanın kanunu dediğin şey oysa hepimiz susalım bitsin herşey. sözde hatunların biri iyi biri kötü polis olmuş ama olmamış... Devamı
ya eyvallah farklı bişey denenmiş yapılmaya çalışılmış .ana fikir belki güzel ancak filmin klişe diyalogları sinir bozucu olmaya başlıyor ve finalde de bu had sahaya çıkıyor. ana olay yerine biraz da ayrıntılarla daha fazla ilgilenilseydi tadından yenmez bir film olacaktı.tek mekan filmler iyi işlendikleri zaman kendilerine bağlarlar ve unutulmazlar.
bu filmde anılması gereken biçok şey oluyor olabilir. ana konu üzerinden gidersek çok iyi şeylere temas edilmiş de olabilir.
vicdan enpati intikam yanılgılar gerilim vsvs biçok şey çıkarılabilir filmden.ancak benim için tatmin edici diyaloglar yoktu.çünkü tek mekan filmlerde önemli olan diyaloglardır.
-filmin son kısmında denizle doktor arasında geçen diyalogu hemen ileriye sardım ve bişey karçımış olabileceğimi düşünüp tekrardan başa sardım ancak klişeleşmiş bir hayal kırıklığıyla karşı karşıya kaldım.ya doğanın kanunu dediğin şey oysa hepimiz susalım bitsin herşey. sözde hatunların biri iyi biri kötü polis olmuş ama olmamış işte.
-kapıcı abimizin vicdanıyla başbaşa kalmasını işleyen bölümlerde yutkuntuduğumu anımsar gibiyim.gerçekten o abimizle beraber bizde vicdanımızın delhizlerinde yolculuğa çıkıyoruz.
-falcı ablamızın intikam için kurduğu tezgah ordan burdan alınarak filme yapıştırılmış. bide o raporun değiştirilmesi herşeyin çaresi olacak mı yada bir avuntu kaynağı mı olacak. herşeye çare olacakmış gibi gösterlmiş filmde. rapor olayına insan hayatının nekadar değersizleştirildiği penceresinden de bakılabilir.sanırım bakılmaya da çalışılmış.çelişkili bir durum mevcut.
göreceli bir anafikir var ortada. hatta aynı kişi buna katılıyorum der ama biraz zaman sonra düşününce bu saçma gelir.bu yüzden bence üstüne kafa yorulacak güzel bir fikir ortaya konulmuş.
ümit ünal detayları kaçırmayan bir usta ve çok güzel işlerdi konuları.ancak bu filmde beni şaşırttı.belki o yüzden tepkiliyim bukadar.belki de bir çelişki yaşıyorum bende.bilemedim.
Nar; biz biriz, bizi açarsan... Ne kadar benzer ve ne kadar farklıyız...
"Nar" yukarıdaki dize alıntıları ile açılıyor ve altındaki cümleyi zihne kazıyor. Ümit Ünal sinemacılarımız arasında, özellikle kalemiyle dikkat çeken işlere imza atar çoğunlukla. Yine öyle oldu, tek mekan (ki Ara ve 9’da tek mekan filmleri sanırım) tuzağına düşmeden, derin felsefesini insana aktarıyor. Üstelik bunu yaparken, kurduğu tedirgin edici atmosfer, bilinmezlik, mistisizm
hiçbir biçimde öyküyü sarsmıyor.
Arkadaşların yorumlarında bahsettiği noktalara katılıyorum. Yaptıkları anlıntılar da çok iyi...
Tabii tek mekanda geçen film olunca, oyunculukların da ön plana çıkması gerek. Herkesi beğendim aslında ancak Erdem Akakçe’nin performansı benim için bir numaraydı. Tabii Serra Yılmaz’ın üzerimde bıraktığı ürkütücü etkiyi de es geçemem.
Açılış jeneriğindeki görsel, ileriye dair ipuçları veriyor aslında. Çok tartışılan final sahnesi ise, yönet... Devamı
"Dürtme içimdeki narı
Üstümde beyaz gömlek var"
Birhan Keskin
Nar; biz biriz, bizi açarsan... Ne kadar benzer ve ne kadar farklıyız...
"Nar" yukarıdaki dize alıntıları ile açılıyor ve altındaki cümleyi zihne kazıyor. Ümit Ünal sinemacılarımız arasında, özellikle kalemiyle dikkat çeken işlere imza atar çoğunlukla. Yine öyle oldu, tek mekan (ki Ara ve 9’da tek mekan filmleri sanırım) tuzağına düşmeden, derin felsefesini insana aktarıyor. Üstelik bunu yaparken, kurduğu tedirgin edici atmosfer, bilinmezlik, mistisizm
hiçbir biçimde öyküyü sarsmıyor.
Arkadaşların yorumlarında bahsettiği noktalara katılıyorum. Yaptıkları anlıntılar da çok iyi...
Tabii tek mekanda geçen film olunca, oyunculukların da ön plana çıkması gerek. Herkesi beğendim aslında ancak Erdem Akakçe’nin performansı benim için bir numaraydı. Tabii Serra Yılmaz’ın üzerimde bıraktığı ürkütücü etkiyi de es geçemem.
Açılış jeneriğindeki görsel, ileriye dair ipuçları veriyor aslında. Çok tartışılan final sahnesi ise, yönetmenin belirttiği üzere empati kurmaya yönelik, çok iyi bir sinemasal numara...
Başka bir noktada Deniz ile alakalı. Deniz tüm olan bitende kendini koyvermezken (yani tamamen) Sema’nın gerçeğiyle şoke olur. Çünkü dünyadaki en büyük felaketlerden birisi, kafanızda kurduğunuz, zihniniz, ruhunuz, kalbinizle şekillendirdiğiniz bir insanın, aslında sizin tanıdığınız kişi olmadığını anlamızdır. Suçluluk psikoloji, sarsıcılık...
ümit ünal senaryosu klişeleri . neyin en olduğunu bir kendisi biliyor biz hiç bir şey bilmiyoruz sanki.orta yerinden dalınıyor ya hikayeye orada bitiyorum sonra buraya nasıl geldik klişesi ve bir odada geçen film. 4 temel karakter üzerinden hem kadınların kendi özelhayatları hem kapıcının hayatı vs vs..
kapıcı: paraya her zaman ihtiyaç var, hep olur. ama bizde de vicdan var be abla.
doktor sema: ne demek şimdi bu?
kapıcı: hiiç, öyle eski bir kelime!
Deniz,Asuman’ın dünyasını küçümseyerek,ona göre onun boş olan dünyasını tasvir eder.baş parmağı ve işaret parmağıyla onun dünyasının ne kadar küçük olduğunu işaret eder.çok geçmeden deniz bu sefer karşısında sema’yı bulur.arada bir fark vardır,deniz ezilen taraftadır.sema baş parmağı ve işaret parmağıyla onun dünyasının ne kadar küçük olduğunu işaret eder.ona göre onun boş olan dünyasını tasvir eder.
tamamına yakını tek mekanda geçmesine karşın oldukça güzel bir anlatıma sahip nar... küçük kıyamet’ten sonra izlediğim en iyi türk gerilimi diyebilirim. herkesin kendi değer yargılarının olduğunu ve bununla sınırı zorlayınca karşılaşmanın hiç te hoş olmayacağını güzel anlatmış bir film.....
@memrekrdnz
4 ay önce
7.5 / 10
@benisakinceanla
8 yıl önce
6.5 / 10
oyunculuklar kötü, diyalogların çoğu kötü. özellikle deniz'in oyunculuğu bazı yerlerde beni rahatsız edecek derecede kötüydü.
başında birhan keskin'in şiiri olduğunu görünce merak edip izlemiştim ama umduğumu bulamadım. bence, bu şekilde tek mekanda geçen bir film çekiyorsanız oyunculukların mükkemmel olması lazım. (ve diyalogların da)
birkaç güzel nokta vardı, yok değil. ama keşke oyuncular daha iyi seçilseymiş.
@eski_takvim
10 yıl önce
7.5 / 10
Mekanın değişmemesi ama hikayenin bir sürü insanı kapsaması, nar meteforu, işin içine falcılığın girmesi de güzeldi.
Finalde ne mesaj verilmeye çalışılmış tam anlayamadım.
@chtsln
11 yıl önce
7.4 / 10
bunun yanında, şu türk sinemasının kanayan yarası diyaloglar, nar filminde de kabuk bağlamamış. sade ve gerektiği kadar olamıyor illa uzadıkça uzuyor anlamını yitiriyor. tek eleştirebileceğim yanı diyalogların haddinden uzun ve klişe olması.
ama serra yılmaz harikaydı. tane tane konuşmasına hayran kaldım.
@ucurumdakisoz
11 yıl önce
bu filmde anılması gereken biçok şey oluyor olabilir. ana konu üzerinden gidersek çok iyi şeylere temas edilmiş de olabilir.
vicdan enpati intikam yanılgılar gerilim vsvs biçok şey çıkarılabilir filmden.ancak benim için tatmin edici diyaloglar yoktu.çünkü tek mekan filmlerde önemli olan diyaloglardır.
-filmin son kısmında denizle doktor arasında geçen diyalogu hemen ileriye sardım ve bişey karçımış olabileceğimi düşünüp tekrardan başa sardım ancak klişeleşmiş bir hayal kırıklığıyla karşı karşıya kaldım.ya doğanın kanunu dediğin şey oysa hepimiz susalım bitsin herşey. sözde hatunların biri iyi biri kötü polis olmuş ama olmamış
bu filmde anılması gereken biçok şey oluyor olabilir. ana konu üzerinden gidersek çok iyi şeylere temas edilmiş de olabilir.
vicdan enpati intikam yanılgılar gerilim vsvs biçok şey çıkarılabilir filmden.ancak benim için tatmin edici diyaloglar yoktu.çünkü tek mekan filmlerde önemli olan diyaloglardır.
-filmin son kısmında denizle doktor arasında geçen diyalogu hemen ileriye sardım ve bişey karçımış olabileceğimi düşünüp tekrardan başa sardım ancak klişeleşmiş bir hayal kırıklığıyla karşı karşıya kaldım.ya doğanın kanunu dediğin şey oysa hepimiz susalım bitsin herşey. sözde hatunların biri iyi biri kötü polis olmuş ama olmamış işte.
-kapıcı abimizin vicdanıyla başbaşa kalmasını işleyen bölümlerde yutkuntuduğumu anımsar gibiyim.gerçekten o abimizle beraber bizde vicdanımızın delhizlerinde yolculuğa çıkıyoruz.
-falcı ablamızın intikam için kurduğu tezgah ordan burdan alınarak filme yapıştırılmış. bide o raporun değiştirilmesi herşeyin çaresi olacak mı yada bir avuntu kaynağı mı olacak. herşeye çare olacakmış gibi gösterlmiş filmde. rapor olayına insan hayatının nekadar değersizleştirildiği penceresinden de bakılabilir.sanırım bakılmaya da çalışılmış.çelişkili bir durum mevcut.
göreceli bir anafikir var ortada. hatta aynı kişi buna katılıyorum der ama biraz zaman sonra düşününce bu saçma gelir.bu yüzden bence üstüne kafa yorulacak güzel bir fikir ortaya konulmuş.
ümit ünal detayları kaçırmayan bir usta ve çok güzel işlerdi konuları.ancak bu filmde beni şaşırttı.belki o yüzden tepkiliyim bukadar.belki de bir çelişki yaşıyorum bende.bilemedim.
@slavesusar
12 yıl önce
@cemal_erdem
12 yıl önce
8 / 10
Üstümde beyaz gömlek var"
Birhan Keskin
Nar; biz biriz, bizi açarsan... Ne kadar benzer ve ne kadar farklıyız...
"Nar" yukarıdaki dize alıntıları ile açılıyor ve altındaki cümleyi zihne kazıyor. Ümit Ünal sinemacılarımız arasında, özellikle kalemiyle dikkat çeken işlere imza atar çoğunlukla. Yine öyle oldu, tek mekan (ki Ara ve 9’da tek mekan filmleri sanırım) tuzağına düşmeden, derin felsefesini insana aktarıyor. Üstelik bunu yaparken, kurduğu tedirgin edici atmosfer, bilinmezlik, mistisizm
hiçbir biçimde öyküyü sarsmıyor.
Arkadaşların yorumlarında bahsettiği noktalara katılıyorum. Yaptıkları anlıntılar da çok iyi...
Tabii tek mekanda geçen film olunca, oyunculukların da ön plana çıkması gerek. Herkesi beğendim aslında ancak Erdem Akakçe’nin performansı benim için bir numaraydı. Tabii Serra Yılmaz’ın üzerimde bıraktığı ürkütücü etkiyi de es geçemem.
Açılış jeneriğindeki görsel, ileriye dair ipuçları veriyor aslında. Çok tartışılan final sahnesi ise, yönet ... Devamı
Üstümde beyaz gömlek var"
Birhan Keskin
Nar; biz biriz, bizi açarsan... Ne kadar benzer ve ne kadar farklıyız...
"Nar" yukarıdaki dize alıntıları ile açılıyor ve altındaki cümleyi zihne kazıyor. Ümit Ünal sinemacılarımız arasında, özellikle kalemiyle dikkat çeken işlere imza atar çoğunlukla. Yine öyle oldu, tek mekan (ki Ara ve 9’da tek mekan filmleri sanırım) tuzağına düşmeden, derin felsefesini insana aktarıyor. Üstelik bunu yaparken, kurduğu tedirgin edici atmosfer, bilinmezlik, mistisizm
hiçbir biçimde öyküyü sarsmıyor.
Arkadaşların yorumlarında bahsettiği noktalara katılıyorum. Yaptıkları anlıntılar da çok iyi...
Tabii tek mekanda geçen film olunca, oyunculukların da ön plana çıkması gerek. Herkesi beğendim aslında ancak Erdem Akakçe’nin performansı benim için bir numaraydı. Tabii Serra Yılmaz’ın üzerimde bıraktığı ürkütücü etkiyi de es geçemem.
Açılış jeneriğindeki görsel, ileriye dair ipuçları veriyor aslında. Çok tartışılan final sahnesi ise, yönetmenin belirttiği üzere empati kurmaya yönelik, çok iyi bir sinemasal numara...
Başka bir noktada Deniz ile alakalı. Deniz tüm olan bitende kendini koyvermezken (yani tamamen) Sema’nın gerçeğiyle şoke olur. Çünkü dünyadaki en büyük felaketlerden birisi, kafanızda kurduğunuz, zihniniz, ruhunuz, kalbinizle şekillendirdiğiniz bir insanın, aslında sizin tanıdığınız kişi olmadığını anlamızdır. Suçluluk psikoloji, sarsıcılık...
Kesinlikle izlenmesi gerek...
@benkendimveben
12 yıl önce
@lowen
12 yıl önce
8 / 10
doktor sema: ne demek şimdi bu?
kapıcı: hiiç, öyle eski bir kelime!
Deniz,Asuman’ın dünyasını küçümseyerek,ona göre onun boş olan dünyasını tasvir eder.baş parmağı ve işaret parmağıyla onun dünyasının ne kadar küçük olduğunu işaret eder.çok geçmeden deniz bu sefer karşısında sema’yı bulur.arada bir fark vardır,deniz ezilen taraftadır.sema baş parmağı ve işaret parmağıyla onun dünyasının ne kadar küçük olduğunu işaret eder.ona göre onun boş olan dünyasını tasvir eder.
Iskalamayınız,mutlaka izleyin.
@enik_kral
12 yıl önce