Yaniii bilemiyorum olmuş mu bu film?Konu seçimi tamam, Nergis Öztürk, Mert Fırat gerçekten başarılı.Kız çocuğu neden o kız, oyuncu mu yokmuş? Ayrıca bazı sahneler filmde neden vardı mesela tişörte çay döküldü; niye ki? Adam aşırı titiz; eee nereye vardık? Bunun gibi havada kalmış ayrıntılar.Belki de ben anlayamamışımdır,olabilir. Anneanne bir imgeyse eğer daha derinlik katılabilirdi. Ayyy eleştirmeye doyamadım, ayıptır emeğe.Son bir şey :çocuk tacize uğradığı için gay mi olmuş offff...
Bu duruma maruz kalan yıkım yaşayan zavallı kız çocukları ve aynı yıkımı yaşayan anneleri.. Ve finaliyle bu korkunç acıyı bu utancı sessiz sedasız sessizliğe gömen bir Anne.. Yaşananlar ne yazık ki korkunç ve kimselerin duyamadığı bir gerçek.
Mert Fırat ve Nergis Öztürk’ün oyunculuklarını ayrı tutarak, sinemasal açıdan tatmin etmese de değindiği konu bakımından izlenmesi gereken filmlerden. Bir psikolojik danışman adayı olmama rağmen anlamaya çalıştığım bu duygu o kadar ağır geldi ki, boğazımda kocaman bir düğüm, tarifsiz bir iç sıkıntısıyla bitirdim. Film bir an önce bitsin istedim, böyle bir gerçeklik olmasın istedim. Üstelik söz konusu sahnelerin doğrudan gösterilmeyip sadece ima edilmesi bile fazlaca yeterliydi bunun için.
Sonuç olarak, daha fazla insana ulaşıp daha fazla insanı rahatsız etmesi gereken film.
Yönetmenin eşler arasında yaşanan cinsellikle, çocuğa taciz/tecavüz içeren cinselliği birbirinden ayıran tavrı iyi bir detaydı.
amatör kalan tarafları öykünün yönetmenin yeteneğinin önüne geçişinden kaynaklı olsa gerek.. vakit kaybı değil, türk sineması için farklı bir yapım, en önemlisi film şiir merkezli..
Bir yönetmen enkazı daha... Bakın çok cesur konu seçtik, bunu film yapalımla ortaya film çıkarılmıyor. Bu yanlılığımız, üretimimizdeki beceriksizliğimizi kapatır düşüncesi, artık bilinçli sinema izleyiciliğinde ivme kazanmış Türk seyircisinin yutmayacağı bir ezik davranış şeklidir. Gereksiz, özensiz, hatalarla ve boş sahnelerinin çokluğuyla bir film ortada öylece dımdızlak duran.
Bu kurgu tekniği bize nereden bulaştı bilemiyorum. Yönetmen kimliğini bu kadar dibe vuran bir film anlatımına bu kadar hevesli olmanın hiç bir menfaatı yok zararı bu kadar devasayken. Yönetmenlerin önce sinemada hikayeyi sunma mantığını kavramaları gerekir.
Yüzleşmekten en çok korktuğumuz gerçeği yüzümüze vuran, insanın içini ÖFKE ile dolduran, anlamadan yaşamanın acısını bir anne-eş profilinden dibine kadar hissettiren film... Nergis Öztürk'ün oyunculuğu çok iyi...
Filmde, konunun dile getirilmesine dahi tahammülü olmayan, anlamak, dinlemek konusunda bu kadar kapalı ve önyargılı insanların var olduğu bir topluma ulaşabilmek için yönetmenin üstü kapalı anlatım yöntemini tercih etmesi yer yer başarılı olsa da gereksiz uzunluklar içermesi ve yeterince anlaşılır olamaması olumsuz ve eksik yönüydü.
Birkaç duyumsatma ile adamın sapık olabileceğinin altyapısı hazırlanılmaya çalışılmış. Ancak bu, adamı tanımlamak için ne derece doğru ya da yeterli? Edip’in dramı parçaladığı oyuncağı ve kendi odasında güvende hissetmediği için kız kardeşinin odasında yere yatmasıyla anlatılarak geçiştirilmiş. Anneanne figürü de gereksiz zaman işgal etmiş filmde.
Final ise tam bir fiyaskoydu. Arabayla çarpma kaza idi ise hiçbir inandırıcılığı yoktu (çarpacak başka kimse mi yoktu diye bir soru gelir hemen akla) ve kaderci bir son ile bitmiş olurdu. Çarpma kaza değil de cinayet idi ise, ölümcül bir çarpma sonucu arabada da hasar mey... Devamı
Filmde, konunun dile getirilmesine dahi tahammülü olmayan, anlamak, dinlemek konusunda bu kadar kapalı ve önyargılı insanların var olduğu bir topluma ulaşabilmek için yönetmenin üstü kapalı anlatım yöntemini tercih etmesi yer yer başarılı olsa da gereksiz uzunluklar içermesi ve yeterince anlaşılır olamaması olumsuz ve eksik yönüydü.
Birkaç duyumsatma ile adamın sapık olabileceğinin altyapısı hazırlanılmaya çalışılmış. Ancak bu, adamı tanımlamak için ne derece doğru ya da yeterli? Edip’in dramı parçaladığı oyuncağı ve kendi odasında güvende hissetmediği için kız kardeşinin odasında yere yatmasıyla anlatılarak geçiştirilmiş. Anneanne figürü de gereksiz zaman işgal etmiş filmde.
Final ise tam bir fiyaskoydu. Arabayla çarpma kaza idi ise hiçbir inandırıcılığı yoktu (çarpacak başka kimse mi yoktu diye bir soru gelir hemen akla) ve kaderci bir son ile bitmiş olurdu. Çarpma kaza değil de cinayet idi ise, ölümcül bir çarpma sonucu arabada da hasar meydana gelmeliydi, o hızla çarpmayla ancak sakat kalınırdı, çarpmayı gören birileri olurdu. Bu nedenlerle kadın bunu düşünerek daha kesin ve gizli bir öldürme yöntemi seçmeli değil miydi?
Unutulmaması gereken şu ki, bu yaşananlar milliyet ayrımı yapmaksızın hayatın gerçekleri. Bu nedenle yok sayıp görmezden gelmek yerine SUSMAYIN, HAYKIRIN mesajını verme amacı da filmin öncelikleri arasına olmalıydı. Tüm eksikliklerine karşın ele aldığı konu açısından izlenmeyi hak eden bir yapım...
Türk sineması için beklenmeyen şeyler vardı filmde yani bu kadar ters köşe yapabiliceğini düşünmemiştim açıkcası ama bazı yerlerinde de kamera hataları ya da mantık hataları cevapsız havada kalan şeyler vardı.Film tam anlamıyla akıcı değildi.Bazı sahnelerde durgunlaştı tam olarak akmadı bence.ve tüm konuları son 10 dk da birleştirmeye çalışmıişlar iyi giden bir filmi az kalsın berbat ediyorlarmış ama iyi toparlanmış herşey.Erkek çocuk üzerinde odaklanırken olayı kız cocugunda bitmesi değişik oldu ama edip karakterininde cocuklugunun öyle olması ve yanında tayfun adlı arkadaşını getırmesı sankı babasından cocuklugundan berı tacız gormesı bu durum da da gay olması sonucuna varabiliriz kendi yorumumuzca. Kızın kusmaları sanki hamileymiş gibi olucaktı ama stresten iğrenmeden olduğunu anladık. Ölüm haberi olduğundan anneannenin öldüğünü sanmıştıkama meğerse babaymış.Babanın flashback tadında gelmeleri ve süreler arası geçişler oldukça iyi olmuş. Oyunculuk namına ahım şa... Devamı
SPOILER İÇEREBİLİR!
Türk sineması için beklenmeyen şeyler vardı filmde yani bu kadar ters köşe yapabiliceğini düşünmemiştim açıkcası ama bazı yerlerinde de kamera hataları ya da mantık hataları cevapsız havada kalan şeyler vardı.Film tam anlamıyla akıcı değildi.Bazı sahnelerde durgunlaştı tam olarak akmadı bence.ve tüm konuları son 10 dk da birleştirmeye çalışmıişlar iyi giden bir filmi az kalsın berbat ediyorlarmış ama iyi toparlanmış herşey.Erkek çocuk üzerinde odaklanırken olayı kız cocugunda bitmesi değişik oldu ama edip karakterininde cocuklugunun öyle olması ve yanında tayfun adlı arkadaşını getırmesı sankı babasından cocuklugundan berı tacız gormesı bu durum da da gay olması sonucuna varabiliriz kendi yorumumuzca. Kızın kusmaları sanki hamileymiş gibi olucaktı ama stresten iğrenmeden olduğunu anladık. Ölüm haberi olduğundan anneannenin öldüğünü sanmıştıkama meğerse babaymış.Babanın flashback tadında gelmeleri ve süreler arası geçişler oldukça iyi olmuş. Oyunculuk namına ahım şahım birşey yoktu ama kız karakter bir türlü ağlayamadı gözlerinden yaşlar akmadı daha iyi biri seçilebilirmiş.film genel olarak türk sinemasi için bir kazançtır.
@miss_nobody
4 yıl önce
@naksidil
8 yıl önce
@injiva
10 yıl önce
Sonuç olarak, daha fazla insana ulaşıp daha fazla insanı rahatsız etmesi gereken film.
Yönetmenin eşler arasında yaşanan cinsellikle, çocuğa taciz/tecavüz içeren cinselliği birbirinden ayıran tavrı iyi bir detaydı.
@pekipis
11 yıl önce
@mskfilm
11 yıl önce
@hhk
12 yıl önce
4 / 10
Bu kurgu tekniği bize nereden bulaştı bilemiyorum. Yönetmen kimliğini bu kadar dibe vuran bir film anlatımına bu kadar hevesli olmanın hiç bir menfaatı yok zararı bu kadar devasayken. Yönetmenlerin önce sinemada hikayeyi sunma mantığını kavramaları gerekir.
@gundula
12 yıl önce
@poormf
12 yıl önce
6 / 10
Birkaç duyumsatma ile adamın sapık olabileceğinin altyapısı hazırlanılmaya çalışılmış. Ancak bu, adamı tanımlamak için ne derece doğru ya da yeterli? Edip’in dramı parçaladığı oyuncağı ve kendi odasında güvende hissetmediği için kız kardeşinin odasında yere yatmasıyla anlatılarak geçiştirilmiş. Anneanne figürü de gereksiz zaman işgal etmiş filmde.
Final ise tam bir fiyaskoydu. Arabayla çarpma kaza idi ise hiçbir inandırıcılığı yoktu (çarpacak başka kimse mi yoktu diye bir soru gelir hemen akla) ve kaderci bir son ile bitmiş olurdu. Çarpma kaza değil de cinayet idi ise, ölümcül bir çarpma sonucu arabada da hasar mey ... Devamı
Birkaç duyumsatma ile adamın sapık olabileceğinin altyapısı hazırlanılmaya çalışılmış. Ancak bu, adamı tanımlamak için ne derece doğru ya da yeterli? Edip’in dramı parçaladığı oyuncağı ve kendi odasında güvende hissetmediği için kız kardeşinin odasında yere yatmasıyla anlatılarak geçiştirilmiş. Anneanne figürü de gereksiz zaman işgal etmiş filmde.
Final ise tam bir fiyaskoydu. Arabayla çarpma kaza idi ise hiçbir inandırıcılığı yoktu (çarpacak başka kimse mi yoktu diye bir soru gelir hemen akla) ve kaderci bir son ile bitmiş olurdu. Çarpma kaza değil de cinayet idi ise, ölümcül bir çarpma sonucu arabada da hasar meydana gelmeliydi, o hızla çarpmayla ancak sakat kalınırdı, çarpmayı gören birileri olurdu. Bu nedenlerle kadın bunu düşünerek daha kesin ve gizli bir öldürme yöntemi seçmeli değil miydi?
Unutulmaması gereken şu ki, bu yaşananlar milliyet ayrımı yapmaksızın hayatın gerçekleri. Bu nedenle yok sayıp görmezden gelmek yerine SUSMAYIN, HAYKIRIN mesajını verme amacı da filmin öncelikleri arasına olmalıydı. Tüm eksikliklerine karşın ele aldığı konu açısından izlenmeyi hak eden bir yapım...
@dwyanewadecns
14 yıl önce
Türk sineması için beklenmeyen şeyler vardı filmde yani bu kadar ters köşe yapabiliceğini düşünmemiştim açıkcası ama bazı yerlerinde de kamera hataları ya da mantık hataları cevapsız havada kalan şeyler vardı.Film tam anlamıyla akıcı değildi.Bazı sahnelerde durgunlaştı tam olarak akmadı bence.ve tüm konuları son 10 dk da birleştirmeye çalışmıişlar iyi giden bir filmi az kalsın berbat ediyorlarmış ama iyi toparlanmış herşey.Erkek çocuk üzerinde odaklanırken olayı kız cocugunda bitmesi değişik oldu ama edip karakterininde cocuklugunun öyle olması ve yanında tayfun adlı arkadaşını getırmesı sankı babasından cocuklugundan berı tacız gormesı bu durum da da gay olması sonucuna varabiliriz kendi yorumumuzca. Kızın kusmaları sanki hamileymiş gibi olucaktı ama stresten iğrenmeden olduğunu anladık. Ölüm haberi olduğundan anneannenin öldüğünü sanmıştıkama meğerse babaymış.Babanın flashback tadında gelmeleri ve süreler arası geçişler oldukça iyi olmuş. Oyunculuk namına ahım şa ... Devamı
Türk sineması için beklenmeyen şeyler vardı filmde yani bu kadar ters köşe yapabiliceğini düşünmemiştim açıkcası ama bazı yerlerinde de kamera hataları ya da mantık hataları cevapsız havada kalan şeyler vardı.Film tam anlamıyla akıcı değildi.Bazı sahnelerde durgunlaştı tam olarak akmadı bence.ve tüm konuları son 10 dk da birleştirmeye çalışmıişlar iyi giden bir filmi az kalsın berbat ediyorlarmış ama iyi toparlanmış herşey.Erkek çocuk üzerinde odaklanırken olayı kız cocugunda bitmesi değişik oldu ama edip karakterininde cocuklugunun öyle olması ve yanında tayfun adlı arkadaşını getırmesı sankı babasından cocuklugundan berı tacız gormesı bu durum da da gay olması sonucuna varabiliriz kendi yorumumuzca. Kızın kusmaları sanki hamileymiş gibi olucaktı ama stresten iğrenmeden olduğunu anladık. Ölüm haberi olduğundan anneannenin öldüğünü sanmıştıkama meğerse babaymış.Babanın flashback tadında gelmeleri ve süreler arası geçişler oldukça iyi olmuş. Oyunculuk namına ahım şahım birşey yoktu ama kız karakter bir türlü ağlayamadı gözlerinden yaşlar akmadı daha iyi biri seçilebilirmiş.film genel olarak türk sinemasi için bir kazançtır.
@ediylenbudu
14 yıl önce