Modern bir şehirde başlayan film elitist ve entelektüel iki kişinin ilişkisine ayna oluryo giderek oryantalist ve erotik bir hale dönüşürken kişilerde yalnizlasiyor belli bir noktadan sonra ise tam bir çorak hal alıyor ve kentte baslayan film çölde bitiyor.
Her şeye rağmen insan ruhunu bu çorakliktan kurtaracak bir gökyüzü var olacak. Yalnız kalmış insan ruhuna en iyi atıftır bu film yaşamaktır bu film ve bence yaşamak da sigara içmek gibi bir alışkanlık. hep vazgeçeceğim diyorsun ama sürdürüp gidiyorsun."
filmin sonunda, yolunu kaybettiğini söyleyen kit'e (debra winger) sarf edilen sözlerin film ile müthiş bir bağlantısı vardır. birbirlerine aşık olan fakat mutsuz olan çifte söylenebilecek sözlerdir bunlar ve keza her şeyi tükettiklerini düşünüp, bu atildikları amansız afrika gezilerinde bulunamayan cevaplardır, o sözler.
bahsi geçen sözler: ne zaman öleceğimizi bilmediğimiz için hayat hiç bitmeyecekmiş gibi gelir. ama hiçbir şey çok tekrarlamaz kendini. aslında çok az tekrarlar. çocukluğunuzun bir öğleden sonrasını, öyle ki hayatınızı onsuz düşünemediginiz, sizi derinden etkilemiş bir öğleden sonrayı, daha kaç kez anımsayabilirsiniz ki? belki dört, belki beş kez daha. belki o kadar bile değil. dolunayın çıkışını daha kaç kez izleyebilirsiniz? belki yirmi. ama yine de her şey sonsuzmuş gibi gelir.
Şimdi benim merak ettiğim nokta bu filmin bu kadar yüksek puan almasının tam olarak sebebi nedir? ilişkileri bitme noktasına gelmiş bir çiftin hayatlarına renk katmak amacıyla çıktıkları afrikaya yolculuklarında ne kadar çabalasalarda ilişkileri dikiş tutmuyor. Filmin yarısına kadar bu döngüyü izliyorsunuz. Sonra adam tifoya yakalanıyor ve filmin aşırı duygusal denilen kısmı başlıyor. Adamı kaybettikten sonrada kadın karakterimiz oradaki yöreden birine bir anda aşık olup doyasıya seks yapmaya başlıyorlar. Sonrada kadını ülkesine geri götürmek için elçilikten biri geliyor ve garip final. Birşeylerin değerini kaybedeceğimizi farkettiğimizde anlarız temalı bir film diyeceğim tam olarak öyle değil çünkü kadın gayet çabuk bir şekilde o dramatik halinden kurtuluyor. Bunun haricinde alakasız zamanlarda gördüğümüz seks sahneleri, ki bunlardan birinde john'un kıllar içinde kaybolan cinsel organını da görme... Devamı
Şimdi benim merak ettiğim nokta bu filmin bu kadar yüksek puan almasının tam olarak sebebi nedir? ilişkileri bitme noktasına gelmiş bir çiftin hayatlarına renk katmak amacıyla çıktıkları afrikaya yolculuklarında ne kadar çabalasalarda ilişkileri dikiş tutmuyor. Filmin yarısına kadar bu döngüyü izliyorsunuz. Sonra adam tifoya yakalanıyor ve filmin aşırı duygusal denilen kısmı başlıyor. Adamı kaybettikten sonrada kadın karakterimiz oradaki yöreden birine bir anda aşık olup doyasıya seks yapmaya başlıyorlar. Sonrada kadını ülkesine geri götürmek için elçilikten biri geliyor ve garip final. Birşeylerin değerini kaybedeceğimizi farkettiğimizde anlarız temalı bir film diyeceğim tam olarak öyle değil çünkü kadın gayet çabuk bir şekilde o dramatik halinden kurtuluyor. Bunun haricinde alakasız zamanlarda gördüğümüz seks sahneleri, ki bunlardan birinde john'un kıllar içinde kaybolan cinsel organını da görmemiz şartmıydı? bölge kültürünü anlatmaya çalışan kareler derken bir çok noktada sıkılırken buluyorsunuz kendinizi. Oyunculukların sırıttığı bir çok sahneyide hesaba katarsak vasat seviyesinde bir film olduğu kanaatindeyim.
İlişkilerini, bambaşka bir kültüre sahip Afrika ülkesinde çözümlemeye çalışan batılı çiftin öyküsü. Sonuç; Alfred ADLER'in dediği gibi, bir şeyi kaybedeceğinizi anladığınız zaman, o şeyi daha çok seversiniz. Ya da filmde, öykünün yazarı ve kadın arasında geçen diyalog gibi; "-Yolunuzu mu kaybettiniz? - Evet - Ne zaman öleceğimizi bilmediğimiz için hayat hiç bitmeyecekmiş gibi gelir ama hiçbir şey çok tekrarlamaz kendini. Aslında çok az tekrarlar. Çocukluğunuzun bir öğleden sonrasını, öyle ki hayatınızı onsuz düşünemediğiniz sizi derinden etkilemiş bir öğleden sonrayı kaç kez daha anımsamayabilirsiniz ki belki dört beş kez daha, belki bu kadar bile değil. Dolunayın çıkışını daha kaç kez izleyebileceksiniz belki yirmi... Ama yine de herşey sonsuzmuş gibi gelir." AMA HAYATTA HİÇBİR ŞEY SONSUZ DEĞİLDİR !!!
Mutsuzluğuyla ve yanlızlığıyla çevresinde daima birileri olmasına rağmen esasında kendi kendisiyle mücadele etmesi kadar gerçektir bir kadının çekilmezliği .. akıl erdirilemeyen dünyası.. Şahane oyunculuklara ve görselliğe sahip zaman zaman , çöl gibi savuran yakan bir film .
S.a öncelikle filmden etkilenmiş arkadaşlarım kusuruma bakmasın biraz olumsuz konuşacağım, ben bu filmi yakın bir arkadaşımın "aşırı dramatik, duygusu yoğun" gibi yorumları üzere izlemeye karar verdim o arkadaşımda teomanın en sevdiği filmlerinden olduğu için izlemiş. Buradan arkadaşıma, teomana ve aşşağıda olumlu yorum yapan arkadaşlara sesleniyorum gelin bir gün cihangirde bir kahve ısmarlıyım bana yeterki şu filmde ne bulduğunuzu sizi bu duygulara itelen şeyin ne olduğunu bana anlatın, çünkü ben gram duygusallaşmadım (halbü ki filmlerde duygulanan bir kişiliğim vardır) mesajlarınızı bekliyorum..
Teomanın cihangirdeki apartmanının girişinde sadece iki adet zil butonu bulunyor..
Kaç kez daha hatırlayacaksın çocukken seni etkileyen o öğleden sonrayı.. Dolunaylardaki kayboluşların çöl sıcaklığındaki ruhani titreşimlerle birleşmesi.. Tutku asla bitmez bir ten için kayboluşun dibindeyken bile.. Sevmek dediği gibi belkide sadece birini sevmek demek... Keyifli izlemeler...
Film bittiğinde aklımda sadece şu dize vardı "dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç".
İlişkiler, yalnızlaşmak, yabancılaşmak ve kayboluş üzerine etkileyici bir film. İzlerken kum tanelerini ve sinekleri üzerinizde hissedebiliyorsunuz. Ayrıca oyunculuklar aşırı iyi.
@blackbrust
1 yıl önce
Her şeye rağmen insan ruhunu bu çorakliktan kurtaracak bir gökyüzü var olacak. Yalnız kalmış insan ruhuna en iyi atıftır bu film yaşamaktır bu film ve bence yaşamak da sigara içmek gibi bir alışkanlık. hep vazgeçeceğim diyorsun ama sürdürüp gidiyorsun."
@firatyasa
2 yıl önce
filmin sonunda, yolunu kaybettiğini söyleyen kit'e (debra winger) sarf edilen sözlerin film ile müthiş bir bağlantısı vardır. birbirlerine aşık olan fakat mutsuz olan çifte söylenebilecek sözlerdir bunlar ve keza her şeyi tükettiklerini düşünüp, bu atildikları amansız afrika gezilerinde bulunamayan cevaplardır, o sözler.
bahsi geçen sözler: ne zaman öleceğimizi bilmediğimiz için hayat hiç bitmeyecekmiş gibi gelir. ama hiçbir şey çok tekrarlamaz kendini. aslında çok az tekrarlar. çocukluğunuzun bir öğleden sonrasını, öyle ki hayatınızı onsuz düşünemediginiz, sizi derinden etkilemiş bir öğleden sonrayı, daha kaç kez anımsayabilirsiniz ki? belki dört, belki beş kez daha. belki o kadar bile değil. dolunayın çıkışını daha kaç kez izleyebilirsiniz? belki yirmi. ama yine de her şey sonsuzmuş gibi gelir.
@tiamath
5 yıl önce
4 / 10
@pudukheba
6 yıl önce
7.6 / 10
Ya da filmde, öykünün yazarı ve kadın arasında geçen diyalog gibi;
"-Yolunuzu mu kaybettiniz?
- Evet
- Ne zaman öleceğimizi bilmediğimiz için hayat hiç bitmeyecekmiş gibi gelir ama hiçbir şey çok tekrarlamaz kendini. Aslında çok az tekrarlar. Çocukluğunuzun bir öğleden sonrasını, öyle ki hayatınızı onsuz düşünemediğiniz sizi derinden etkilemiş bir öğleden sonrayı kaç kez daha anımsamayabilirsiniz ki belki dört beş kez daha, belki bu kadar bile değil. Dolunayın çıkışını daha kaç kez izleyebileceksiniz belki yirmi... Ama yine de herşey sonsuzmuş gibi gelir."
AMA HAYATTA HİÇBİR ŞEY SONSUZ DEĞİLDİR !!!
@naksidil
7 yıl önce
@niyazi130610
8 yıl önce
Teomanın cihangirdeki apartmanının girişinde sadece iki adet zil butonu bulunyor..
@enik_kral
10 yıl önce
@inuit
10 yıl önce
@ozanozcan
10 yıl önce
@gizelda
11 yıl önce
8 / 10
İlişkiler, yalnızlaşmak, yabancılaşmak ve kayboluş üzerine etkileyici bir film. İzlerken kum tanelerini ve sinekleri üzerinizde hissedebiliyorsunuz. Ayrıca oyunculuklar aşırı iyi.