The Wire Yorumları

The Wire dizisi detayları

@yokitosama

5 ay önce

9 / 10

Her oyuncu mu aşırı iyi oynar bir yapımda? İnanılır gibi değil. Beni büyüleyen dizilerden biridir. Amerika'nın pek konuşulmak istenmeyen diğer yüzünü size öyle bir gösterir ki o sokakların her köşesini benimsersiniz.

Gri karakterlerin kol gezdiği bir dizidir. Kimse tamamen kötü veya tamamen iyi değildir. Aslında insanoğlunu çok çıplak bir şekilde bizlere sunar. Özellikle ikinci sezonu beni çok etkilemiştir.

@kbrcktlbs

1 yıl önce

9.5 / 10

Bubbles ve Omar başta olmak üzere tüm karakterlerin mükemmel yazılıp oynandığı harika bir başyapıt dizi tarihinin en iyi işlerinden biri 9.5/10

@patrickjane

1 yıl önce

10 / 10

1. sezon tek kelime ile özetlemek gerekirse MÜKEMMEL.
Şimdiye kadar yapılmış en iyi suç draması olabilir.

Baltimore'da geçen ve dizinin her bir sezonu şehrin ayrı bir yüzüne; sırasıyla, uyuşturucu trafiği, liman ticareti, şehir yönetimi ve bürokrasi, eğitim sistemi ve basına odaklanıyor.

Dizi, şehir hayatını, insan hırslarını özellikle gerçekçi yansıtması ve sosyopolitik temaları alışılagelmişin aksine derinlemesine incelemesiyle dikkat çekiyor.

Oyuncu kadrosu çok büyük olduğu için, kimin kim olduğunu takip etmek başlangıçta birazcık zor, ancak gösteri ince ince işleyerek karakterleri tanımlıyor ve bu süreçte iyi-adam kötü-adam kavramının aslında o kadar belirgin olmadığını bize gösteriyor.

@fthgzl79

3 yıl önce

5.8 / 10

1 sezon izledim,2.sezonun ilk bölümünde diziyi izlemeyi bıraktım.
M

@mrs_aurora

4 yıl önce

düşündükçe daha da iyisi olamaz diyorum. hakkında söylenen tüm övgüleri hakediyor :)

@gokhanbaskan

4 yıl önce

9.8 / 10

Baltimore şehrinin yapısını her sezonda farklı bir yüzünü ortaya koyarak inceleyen Wire, bunun yanında polis ve uyuşturucu çetelerinin arasındaki mücadeleyi de ana damarı olarak kabul eder.
İlk sezonda Batı Yakasındaki uyuştucu ticareti; ikinci sezonda liman ticaretini; üçüncü sezonda suç istatistiklerinin görevli memurlara nasıl baskı uyguladığı; dördüncü sezonda eğitim ve politika içinde boğulan şehrin görüntüsünü ve Doğu Yakasını; beşinci sezonda da medyayı elel alır.
Beş sezon boyunca gerçekliğinden bir gram taviz vermeyen The Wire, bize uyuştucu ticaretinde yükselmeyi kahramanlık olarak gören köşebaşı çocuklarını, politikayı sorunları çözmek olarak değil istatistiğe indirgenmesini ve nasıl baskı aracına dönüştüğünü, gerçekten suçla mücadele etmek isteyen polislerin bürokratik engellere nasıl takıldığını adım adım anlatır.
DİZİNİN ÜSLUBU
Dizi adeta gerçekçiliğin vücut bulmuş şeklidir. İki tür dizi vardır: WİRE VE DİĞERLERİ desek yanlış olmaz herhalde. Kendisinden önceki ve sonraki
... Devamı
Baltimore şehrinin yapısını her sezonda farklı bir yüzünü ortaya koyarak inceleyen Wire, bunun yanında polis ve uyuşturucu çetelerinin arasındaki mücadeleyi de ana damarı olarak kabul eder.
İlk sezonda Batı Yakasındaki uyuştucu ticareti; ikinci sezonda liman ticaretini; üçüncü sezonda suç istatistiklerinin görevli memurlara nasıl baskı uyguladığı; dördüncü sezonda eğitim ve politika içinde boğulan şehrin görüntüsünü ve Doğu Yakasını; beşinci sezonda da medyayı elel alır.
Beş sezon boyunca gerçekliğinden bir gram taviz vermeyen The Wire, bize uyuştucu ticaretinde yükselmeyi kahramanlık olarak gören köşebaşı çocuklarını, politikayı sorunları çözmek olarak değil istatistiğe indirgenmesini ve nasıl baskı aracına dönüştüğünü, gerçekten suçla mücadele etmek isteyen polislerin bürokratik engellere nasıl takıldığını adım adım anlatır.
DİZİNİN ÜSLUBU
Dizi adeta gerçekçiliğin vücut bulmuş şeklidir. İki tür dizi vardır: WİRE VE DİĞERLERİ desek yanlış olmaz herhalde. Kendisinden önceki ve sonraki tüm dizilerin yapısına karşı çıkarak yapabilmiştir bunu. Kahraman haline getirilmiş hiçbir karakter yoktur, her karakter aynı mesafede incelenir. Bölüm sonları heyecanlı bitsin, hemen sonraki bölüme geçsinler derdinde değildir dizi, öyle ki, sezon sonları çok durgun geçer. Abartı tek bir sahne bulamayacağınıza dair bahse bile girerim. Hatta HBO dizi bitmek üzereyken HBO uzatalım dese de David Simon yanaşmaz, ben anlatmak istediklerimi 5 sezonda anlatabileceğimi düşündüm, anlattım, devam etsek gerçeklikten ödün veririz anca hikaye yazarız, der.
YORUMUM:
The Wire benim için dizilerin zirvesidir. Puanım 10 üzerinden 9.7. Sanki Baltimoreda yaşıyorsun ve olanları tarafsız olarak izliyormuşsun gibi bir hissiyat uyandırması çok hoşuma gitmişti. Bu tür bir kurguya en çok yaklaşan dizi sanırsam OZdur ama o bile Wireın yanında biraz abartı durur. Bu diziden önce Breaking Badi izlemiştim ve gerçekçi dizi diye düşünüyordum, meğerse gerçekçiliğe dair hiçbir şey bilmiyormuşum. Dizi sanki gerçek hayatı sunmuş demeyeceğim, çünkü bazı köşebaşı çocukları gerçek hayatta da bu işi yapmış insanlar.
İLK SAHNE VE FİNALE DAİR
Aslında The Wire ilk sahneden tüm kurgusunu ele verir. Bir siyahi öldürülmüştür. Sebebi her defasında kumar oynarken ortadaki parayı çalmasıdır. Detektif Mcnulty ölen gencin arkadaşına sorar: Madem her defasında çalıyordu, onu niçin oyuna alıyordunuz? diye. Cevap verir karşısındaki: Öyle olmak zorundaydı, burası Amerika!
Finaline gelince, bir final böyle bir diziye ancak bu kadar yakışır. Dizinin tüm ruhunu çok güzel biçimde özetleyen ve adeta güneşin altında yeni bir şey yoktur dercesine haykıran bir final.

@tambenlik

4 yıl önce

okuduğum olumlu yorumlardan sonra izlediğim ve izlediğime çok memnun olduğum dizi.
toplum hayatının her alanına dokunan ve bütün kurumların ne kadar yozlaştığını olduğu gibi ortaya koyan sıkı bir senaryo ve gerçek oyunculuklar içeriyor. bazı oyuncuların gerçekten baltimore köşelerinde çalışan çocuklar olmasının da filmin gerçekçiliğine büyük bir katkı sağladığı açık. bazı karakterler ve akıbetlerine ilişkin bir iki şey söylemek istiyorum:

mcnulty’nin ismi bir süre daha kafamda çınlayacak sanırım. fringe izledikten sonra kendi kendime olivia dunham deyip durduğum gibi bir süre de mcnulty ismini tekrarlayacağım belli ki. kendisi başta işini yapmak isteyen idealist bir polis imajı çizse de sonraki bölümlerde yavaş yavaş aslında ne kadar bencil ve yozlaşmış olduğunu, yaptığı her şeyi kendi üstünlüğünü ve zekasını kanıtlamak için yaptığını görüyoruz. yine de ara ara sızlayan bir vicdanı olduğunu söylemek mümkün. son sezonda aslında var olmayan seri
... Devamı
okuduğum olumlu yorumlardan sonra izlediğim ve izlediğime çok memnun olduğum dizi.
toplum hayatının her alanına dokunan ve bütün kurumların ne kadar yozlaştığını olduğu gibi ortaya koyan sıkı bir senaryo ve gerçek oyunculuklar içeriyor. bazı oyuncuların gerçekten baltimore köşelerinde çalışan çocuklar olmasının da filmin gerçekçiliğine büyük bir katkı sağladığı açık. bazı karakterler ve akıbetlerine ilişkin bir iki şey söylemek istiyorum:

mcnulty’nin ismi bir süre daha kafamda çınlayacak sanırım. fringe izledikten sonra kendi kendime olivia dunham deyip durduğum gibi bir süre de mcnulty ismini tekrarlayacağım belli ki. kendisi başta işini yapmak isteyen idealist bir polis imajı çizse de sonraki bölümlerde yavaş yavaş aslında ne kadar bencil ve yozlaşmış olduğunu, yaptığı her şeyi kendi üstünlüğünü ve zekasını kanıtlamak için yaptığını görüyoruz. yine de ara ara sızlayan bir vicdanı olduğunu söylemek mümkün. son sezonda aslında var olmayan seri sahte cinayetlerin profilini çıkarmaya çalışırken farkında olmadan mcnulty’nin karakter analizini yapan fbi ajanını unutmayalım. yine de şeytan tüyü vardı kendisinde. landsman’ın dediği gibi "iyi zamanlarında iyi bir polisti."

omar little benim favori karakterimdi. uzun namluları ve yüzündeki yara iziyle gerçek bir gangsterdi. minik bir çocuğun elinden ölmesi sinirlerimi alt üst etti ve bir süre izleyemedim diziyi. böyle efsane bir karaktere böyle bir son yakışmadı. en azından marlo tarafından öldürülseydi. papyonlu psikopat karakterle planladığı stringer suikastı ise efsaneydi. papyonluya ayrı bir dizi yapılmalı.

marlo ne ara bu kadar otorite oldu, kendi çetesini kurdu anlayamadım hiç. o ve sırf öldürmeyi sevdikleri için öldüren fedailerinin ne ara hangi motivasyonla ortaya çıkıp bu denli güçlendikleri bir soru işareti kafamda. yine de gerçek karakterini canlandıran snoop ve chris’i marlo’dan daha değerli buluyorum.

sydnor’ın geri planda kalması beni hep rahatsız etti. ilk sezonda ekip kurulurken amiri sydnor’ın en iyi adamı olduğunu söylemişti. fakat iyi bir polis olduğu dışında kendisinin hikayesine dair bir şey söylenmemiş olması büyük bir eksiklikti kendi adıma. yine de final bölümünde mcnulty’nin yerine geçtiğini görmek sevindiriciydi.

bubbles’a dair bir şey söylememek de olmaz. karakterini seyirciye öyle iyi geçiriyordu ki o gülünce güldüm, dayak yiyince acı çektim. ilk sezondan beri kendisi hep bir amaç peşindeydi aslında. sıradan homeless bir keşken bile tek derdi bir çırak yetiştirmekti. gazete manşetlerindeki yerini çoktan haketmişti.

son olarak herc’e nefretimi kusmak istiyorum. herkes hayatında mutlaka, kafasının içinde beyin olmayan, hiçbir faydası olmayıp daima zararı dokunan, kadın ve paradan başka bir şey düşünmeyen, üstlendiği her işle kapatmaya çalıştığı gedikten daha beterini açan, mankafa, ahlaksız ve kemiksiz bir herc tanımıştır. ortağı carver’ın aksine o kadar yıl boyunca bir gram ileri gidemedi, en sonunda çiğ karakterine yaraşır bir meslek buldu. kendisine sayfalar dolusu yazardım ama neyse ki bubbles’ın tatlı intikamı içimi biraz soğuttu.

@kbrcktlbs

1 yıl önce

Okuduğum en iyi sinema yorumlarından biriydi

@fishguts

8 yıl önce

10 / 10

Dizisever insanlar ikiye ayrılır: The Wire izleyenler ve diğerleri..
H

@hsnpksn

8 yıl önce

9 / 10

Omar’s Coming Yo!

@ermanx

9 yıl önce

insanin nasılda karşı çıktı kişiye dönüştüğünü adım adım göstermiştir.
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL