Kesinlikle izlediğimiz en iyi filmlerden. Saf bir çocuk tarafından Amerikanın gelişimi ve kendi evrimi anlatılmış... ortalamanın altındaki bir zekanın sabırla ve inançla birleştiğinde neleri elde edebileceği hatta toplumu bile arkasından sürükleyebileceği çarpıcı bir gerçeklikle sunulmuşhayata çok başarılı olmak için zekaya ve üstün yeteneklere ihtiyaç yok sadece inanç ve sabırla birçok şeyi haletmemiz mümkün. mesajı güzel bir hikaye ile anlatılmış. Hani bir film izledim bir roman gibi bilgi ve tad aldım dersiniz ya bu onlardan biri iki saat de sıkı bir roman daha ne denir ki?
sayısız kere izlenebilecek nadir filmlerdendir. her izlendiğinde de insana farklı şeyleri gösterir anlatır. şöyle de bir olay vardır ki karidesi bu filmle tanıdım sevdim belirtmek istedim.
Bazı filmler vardır, onları geç izlemek gerekir, ya da izlemek için uygun zamanı yakalayabilmek. Forrest Gump için bunu düşünüyordum; "İzlemeyeceğim, ancak öyle bir an gelecek ki gün içinde tek yaptığım şey bu filmi izlemek ve her şeyiyle sindirmek olacak." Çünkü bu filmler değerlidir.
Artık izlemem gerek dediğim gün bugündü. İyi ki bugünü beklemişim, iyi ki sadece izlemek için izlememişim dedim.
İzledim, izlerken güldüm, ve sonrasında ağır bir darbeyle "noluyor lan bana ?" deyip ağlamaya başladım.
Ve bazen, gerçekten sadece koşmamız gerekiyormuş, Forrest gibi, nedensiz...
batının sürekli ilerlemesinin, gelişmelerin ve akabinde amerkianın özgürlüğe kavuşması, doğal kaynaklarının zenginliği ve ilerleme çabalarının çok güzel aktarıldığı filmdir. filmde forrest amerikan tarihinin anlatıcısıdır resmen. dedesinden itibaren ku klux klandan hikaye anlatılmaya başlanır. filmde siyahi öğrencinin düşen kalemini forrest geri vererek bir anlamda dedesinin (atalaranın) hatasını bir nebzede olsa giderir. aynı şekilde otobüste ona yine yer veren siyahi biridir ve en yakın arkadaşı da olur. forrest, okula kaydının iq seviyesinden dolayı zor olduğu görüşüne rağmen askerde ise resmen bir numara olur. hatta çavuşu bir ara senin iq'ün 160 filan olmalı diye bir tespitte bulunur ki bu bir anlamda full metal jacket'e saygı duruşu niteliğindedir.(sen dahi filan olmalısın sözü orada cuk oturmuş) çünkü sosyal yaşamda eksik olan insanların askere alındığı(kimse kusura bakmasın gazı alıp kendini kahraman sanan ya da ezikliğini burada geçiceğ... Devamı
batının sürekli ilerlemesinin, gelişmelerin ve akabinde amerkianın özgürlüğe kavuşması, doğal kaynaklarının zenginliği ve ilerleme çabalarının çok güzel aktarıldığı filmdir. filmde forrest amerikan tarihinin anlatıcısıdır resmen. dedesinden itibaren ku klux klandan hikaye anlatılmaya başlanır. filmde siyahi öğrencinin düşen kalemini forrest geri vererek bir anlamda dedesinin (atalaranın) hatasını bir nebzede olsa giderir. aynı şekilde otobüste ona yine yer veren siyahi biridir ve en yakın arkadaşı da olur. forrest, okula kaydının iq seviyesinden dolayı zor olduğu görüşüne rağmen askerde ise resmen bir numara olur. hatta çavuşu bir ara senin iq'ün 160 filan olmalı diye bir tespitte bulunur ki bu bir anlamda full metal jacket'e saygı duruşu niteliğindedir.(sen dahi filan olmalısın sözü orada cuk oturmuş) çünkü sosyal yaşamda eksik olan insanların askere alındığı(kimse kusura bakmasın gazı alıp kendini kahraman sanan ya da ezikliğini burada geçiceğine inanan insanlar askere katılmıştır amerikada), hatta çocuk yaşta ve eksik insanların bu savaşa gittiği tespitiyle de müfreze (platoon) filmine göndermede bulunur. (forrest gump'ın çok iyi askerler vardı diye doğum yeri ve isimlerini saydığı sahnede) ayrıca forrest neden savaşa girdiklerini de bilmez (diğerleri gibi). kendince çocuksu hayalleriyle "karides yakalama" düşlerindeyken teymen dan ve bölüğü ateş altında kalır. güzel bir gönderme ise şudur. teymen dan, savaşa sadece tüm ataları savaşta öldüğü için katılır. o, yazılı olduğu bir kaderinin olduğuna inanır. onun hayallerinin dışında savaşta ölmek iken bunun olmaması bir yana en sevdiği uzuvları olan ayaklarını da kaybeder ayrıca dalga geçtiği forrest tarafından hayatı kurtulur. fimde çok iyi sahneler var bunlardan biride iyice isa'ya benzeyen teğmen dan, fırtına da tanrıyla yüzleşir(baba-oğul yüzleşmesi). burada cevaplar arar ve bu sahneden sonra fırtınanın dinmesi gibi kendi de dinginleşir.u. ayrıca ileride teymen dan'in evlendiği uzak doğulu kadın resmen bir aklanma ve akıllanmanın göstergesidirzak doğuluları öldürürken onlardan biriyle hayatını birleştirme(bir nevi diriliş sahnesidir. ). bu bakımdan filmde adı geçen john lennon'a da selam çakar(yoko ono) john lennon'dan bahsetmişken efsane şarkısı imagine'nda forrest tarafından yazıldığının farkına varıyoruz(kurgusal olarak). tv programında forrestin orada din de yok sözüne john lennon hayal edersen zor değil der. bu da bize resmen picasso'nun quarnico eserini hatırlatıyor. bilindiği üzere picasso'ya general bu eser sizin mi diye sorduğunda, picasso general'e hayır bu sizin eseriniz diye cevap veriyor(muşşş ben buna pek inanmıyorum kolay mı öyle generale:)) fimde çikolata alegoriside çoğu şekilde açıklanabilir. kime ne çıkacağı belli değilken, benim fikrime göre jane'e acı çikolata(tüm yaşamı boyunca bir huzur bulanamdığından ötürü ki özgür bir yaşam da seçmişken hep yanlışlara yönelip bu çikolata canını yakar) teymen dan'e beyaz çikolata(önceki hayatını beyaz yalanlar üzerine kurduğu için) forrest'e ise yenmiş çikolata kağıdı kaldığını öngörebiliriz (çünkü doğuştan ve çocukluktan hiç bir şansı yokken o sadece jane'e olan saf aşkıyla bu çikolatanın içinin değil kapalı kabının insana verdiği umudun, mutluluğunun önemini vurgular (bir kutu çikolataya benzetir annesi hayatı, içinden ne çıkacağı belli değildir. bu da bilinmezin ne kadar çekici ve umut verici olduğunun göstergesidir. öyleki en baştan beri forrest umudunu hiç kaybetmeden herşeyi jane için yapar. olmayacak bir umudun peşinde tüy gibi salınır gider...en başta bahsettiğim batının(amerika ne kadar doğu diye geçsede) yani medeniyetin hız içerinde olduğunu söylemiştim. yıllar, forrest gibi koşar gider.bir amacı olmadan sadece koşmak için (çünkü doğal zaman insandan bağımsızdır). buna anlam kaznadıran insanlar olduğu için forrestin peşinde koşanların bazıları aradığı cevabı bulur,bazıları ise sadece koşar ve kendilerini bir öncü ararlar ne için koştuğunu anlayamazlar.(aynı savaşta olduğu gibi) buna anlam vermeye çalışanlar aslında yanılırlar çünkü gerçek ilerleme bu bakımdan bu koşma eylemiyle çok iyi gösterilmiştir. nereye koştuğu belli değil, insana getirisi belli değil...gibi. sürekli devrimler ve ilerlemeyle geri dönülmez bir gelişmenin içindeki insanoğlu, aslında önemsizleşir-birbirine yabancılaşır. bunu önleyebilmek için sürekli hedef belirleyen insan gerçekte ne istediğini bilebilir. forrest en başta kasabayı koşmak, sonra okyanusa kadar koşmak diye diye hedefini belirler. bu da ufukta bir şey olduğunu asla unutmadan, yorulmadan anlamsızlaşmadan, bir amaç uğruna olması felsefede olduğu gibi insana gerekli cevapları ve fırsatları sunar. ilerlemedeğişimsonsuzdur -ama bizi nereye götürecektir. forrest anlatır: bu kadar başkan geldi ama bazıları vuruldu diye tarihi anlatır forrest. ama nedenini açıklayamaz. vietnam savaşını açıkladığı sahnede de ses kapatılır, nedenini-cevabı duyamayız. bu bakımdan cevapları insanoğlu kendi verebilir, kendi içindedir bu yüzden kendi bir koşma-soru sorma eylemi içine girmelidir(mecazi olarak koşmak). tabi alice'te tavşanın dediği gibi (alice harikalar diyarında ) "nereye gidiceğini bilmediğin takdirde girdiğimiz kapının hiç bir önemi yoktur...
4 kez izledim bu filmi . inanılmaz bir hikaye,muhteşem oyunculuk . izlemeyenler gerçekten büyük kayıptalar bana göre . herkes izlemeli,unutanlar insan olduğunu hatırlamalı bu filmle.
@momento
12 yıl önce
8.8 / 10
@mickey3d
12 yıl önce
9 / 10
@karamat
12 yıl önce
Artık izlemem gerek dediğim gün bugündü. İyi ki bugünü beklemişim, iyi ki sadece izlemek için izlememişim dedim.
İzledim, izlerken güldüm, ve sonrasında ağır bir darbeyle "noluyor lan bana ?" deyip ağlamaya başladım.
Ve bazen, gerçekten sadece koşmamız gerekiyormuş, Forrest gibi, nedensiz...
@kaede
12 yıl önce
@claxs
12 yıl önce
özet: ağladım
@mbayrakci
12 yıl önce
9.5 / 10
@rinustalarin
13 yıl önce
9 / 10
Yapmıcam buna yorum falan :))) (Bunları yazarken bile tebessümüm geri geldi)
90/100
@diamond
13 yıl önce
altyazı izlemenizi tavsiye ederim t. dublajı bence iyi değil
Komedi Dram karışımı insanı uzun süre etkisinde bırakan bir başyapıt
@tarcin
13 yıl önce
9.2 / 10
@neslihan54
13 yıl önce