7.3

483 OY
PUAN VER
5

Imdb: 7.1 (130.506 OY)

KONUSU
Öğrencilerin sesini yükseltmeye başladığı, o ünlü 68 Baharı’ndayız. Isabelle ve erkek kardeşi Theo, bohem aileleri tatilde olduğu için Paris’te yalnız kalmışlardır. Matthew isimli Amerikalı bir öğrenciyi evlerine davet ederler. Üçünün de ortak özelliği ise filmlere olan düşkünlükleridir.

Zamanla, k
... Devamı
Öğrencilerin sesini yükseltmeye başladığı, o ünlü 68 Baharı’ndayız. Isabelle ve erkek kardeşi Theo, bohem aileleri tatilde olduğu için Paris’te yalnız kalmışlardır. Matthew isimli Amerikalı bir öğrenciyi evlerine davet ederler. Üçünün de ortak özelliği ise filmlere olan düşkünlükleridir.

Zamanla, konukla aralarındaki ilişki tutkularının peşinden cinselliği tüm yönleriyle keşfedecekleri arzu dolu bir oyuna dönüşür. Dışarıda ise devrim sesini çoktan yükseltmeye başlamıştır.

YORUM YAZ

SPOILER

POPÜLER YORUMLAR

YENİ YORUMLAR

Tüm Yorumlar

@p666olina

1 ay önce

Oldukça değişik bir film. Gergin notalardan sakin müziklere geçen ,hem dalga geçen ,hem eleştiren, hem öven de. 
Sanata karşı gelen siyaset ve siyasete karşı gelen sanat. Film böyle başlıyor öyle bitiyor ve aşk üçgeni bu konuları birbirine bağlamak için var. Komunizm ,aşk ,güzel kadınlar ,yer yer hafiflik, alttan siyaset mesajları. Bertolucci Godard’ın filmlerine ve kişiliğine karşı aşk ile mi, saygı ile mi yoksa iğneleme ile mi yaklaşıyor, anlamak zor fakat Fransız Yeni Dalga akımına karşı boş olmadığı belli. Filmlere yaptığı göndermelerle ; şarkılar ,sahneler ,tüylerim diken diken oldu bazı yerlerde o filmleri hatırlayınca. Göndermelerin farkı ise onların apaçık olması. Bu unsurdan zevk almak için pek çok filme hakim olmak lazım ,en çok da Fransız yapımlarına. 
Her şeye rağmen film kesik kesik gibiymiş geldi bana. Bazı unsurlar ya eksikti ya aşırıya kaçıyordu. Bi yerden sonra filmle doydum ,yarısına kadar ise görselliği ve sanatsallığ
... Devamı
Oldukça değişik bir film. Gergin notalardan sakin müziklere geçen ,hem dalga geçen ,hem eleştiren, hem öven de. 
Sanata karşı gelen siyaset ve siyasete karşı gelen sanat. Film böyle başlıyor öyle bitiyor ve aşk üçgeni bu konuları birbirine bağlamak için var. Komunizm ,aşk ,güzel kadınlar ,yer yer hafiflik, alttan siyaset mesajları. Bertolucci Godard’ın filmlerine ve kişiliğine karşı aşk ile mi, saygı ile mi yoksa iğneleme ile mi yaklaşıyor, anlamak zor fakat Fransız Yeni Dalga akımına karşı boş olmadığı belli. Filmlere yaptığı göndermelerle ; şarkılar ,sahneler ,tüylerim diken diken oldu bazı yerlerde o filmleri hatırlayınca. Göndermelerin farkı ise onların apaçık olması. Bu unsurdan zevk almak için pek çok filme hakim olmak lazım ,en çok da Fransız yapımlarına. 
Her şeye rağmen film kesik kesik gibiymiş geldi bana. Bazı unsurlar ya eksikti ya aşırıya kaçıyordu. Bi yerden sonra filmle doydum ,yarısına kadar ise görselliği ve sanatsallığı ile büyülenmiştim. Sırf güzel göndermeler için iyi puan.

@ege_undag

3 yıl önce

8 / 10

Her sinema severin mutlaka izlemesi gereken çok özel bir film. Kesinlikle underrated.

@snuekol

7 yıl önce

1 / 10

''Marjinal olmak'' akımına karşı yapılmış bir parodi bence -Sübliminal-

Keşke!

@gevende

7 yıl önce

8.5 / 10

Bu filmi karantinya almak için bi' sebeb göremedim ve karantinaya alanların profillerini inceledeikten sonra karantinaya alanların yeterince sebebi olduğu farkettim. Güzel senaryo , güzel oyunculuklar , güzel sahneler , güzel müzikler.. Gerçek filimadamı / fililmkadınlarının izlemesi için hiç bir olumsuzluk göremedim..
R

@raejiisa

8 yıl önce

8.5 / 10

film genel anlamıyla rahatsız edici bu doğru. ancak bana göre filmi izlerken etik mi değil mi algısını bırakıp kurguya odaklanılırsa filmdeki güzel ve eksik yanlar görülebilir. Bertolucci sevdiğim bir yönetmendir. filme genel anlamıyla baktığımda bizi rahatsız edecek ilişkileri işlemek istemiş diyorum ama yapılmak istenen buysa Matthew ve Theo'nun arasında bir çekim olması ve bunun üstünde durulması da gerekmez miydi? camdan giren taşla sokağa çıkmaları, Matthew'un converse ayakkabıları, yumurta kırma sahnesi çok etkileyiciydi. karakterlerin sinema sevgilerinin işlenişini sevdim. filmi izlerken neden bazı şeyler bu kadar havada kalmış karakterlerin iç dünyasına neden az girilmiş dedim ama bittikten sonra düşündüğümde böyle olmasının kesinlikle filmi daha etkileyici yaptığını anladım bu yönden Bertolucci'yi tebrik etmek gerek. ayrıca sinematografi gerçekten çok hoşuma gitti, sahnelerde verilmek istenen duygular ve mekanlar birbirine çok
... Devamı
film genel anlamıyla rahatsız edici bu doğru. ancak bana göre filmi izlerken etik mi değil mi algısını bırakıp kurguya odaklanılırsa filmdeki güzel ve eksik yanlar görülebilir. Bertolucci sevdiğim bir yönetmendir. filme genel anlamıyla baktığımda bizi rahatsız edecek ilişkileri işlemek istemiş diyorum ama yapılmak istenen buysa Matthew ve Theo'nun arasında bir çekim olması ve bunun üstünde durulması da gerekmez miydi? camdan giren taşla sokağa çıkmaları, Matthew'un converse ayakkabıları, yumurta kırma sahnesi çok etkileyiciydi. karakterlerin sinema sevgilerinin işlenişini sevdim. filmi izlerken neden bazı şeyler bu kadar havada kalmış karakterlerin iç dünyasına neden az girilmiş dedim ama bittikten sonra düşündüğümde böyle olmasının kesinlikle filmi daha etkileyici yaptığını anladım bu yönden Bertolucci'yi tebrik etmek gerek. ayrıca sinematografi gerçekten çok hoşuma gitti, sahnelerde verilmek istenen duygular ve mekanlar birbirine çok uyumluydu. sevdiğim ve başarılı bir film, tekrar tekrar izleyebilirim
C

@cimcin

10 yıl önce

9.3 / 10

Çok önce izlediğim ve izledikten hemen sonra tekrar izlediğim (etkisi bitmesin diye) nadir filmlerdendir.Bertolucci zaten yaptığı işlerle her zaman beğenimi kazanmıştır.Onun ayrıntılarda saklayıp izleyicilerin farkına varmasını beklediği müthiş sembollerini,muzu üç parçaya ayırma sahnesi,zippo çakmağı her yere sığdırabilmesi,yumurtanın kırılması çok az yönetmende bulmuşumdur.Şaşırdığım noktalardan birisi filmin beğenen sayısının çok fazlaolması; bunu da politik atmosferi ve sıradışı ilişkileri konu almasına bağlıyorum. Tabii sevmeyeni de çok hatta sapık bir film diyenler bile var. Son sözüm: Harikaydı...

@ustilago

10 yıl önce

evet dönelim hayatın gerçeklerine, ben böyle görmedim ilaç versen böyle olmaz
M

@majere

10 yıl önce

Farklı bir bakış açısı yakalayamazsanız, filmden zevk almanız zor. Çoğu sahnesi rahatsızlık verici olsa da filmden çıkarıp atmaya kalktığımızda her şeyi derinden etkiler. Yani hepsi yerli yerinde. Çoğumuza uzak olan bir kuşağın devrimine tanık olmak ise şahane. Sinemaya olan tutkunun yansıtılış biçimi ise oldukça hoş.

@yasar

10 yıl önce

6 / 10

bence tamamyıla zevk meselesi olan bi film
L

@laurapalmer

10 yıl önce

etik olarak hoş değil, bunu ikizlerin hala çocuk kalmalarına bağlıyorum. filmi tekrar tekrar izlememin asıl nedenlerinden biri filmin çekildiği ev. mekanlara çok büyük bir ilgim var ve bir filmin/dizinin çekildiği mekan ne kadar güzelse o kadar benimseyebiliyorum. aynı zamanda 68 kuşağını bir köşede vermiş olması güzel, daha ön planda olabilirdi diye düşünüyorum; karakterlerin film sevgisi ve film boyunca çalınan müzikler çok hoş. eğer üç karakterin tuhaf, saplantılı ilişkisine değinmek gerekirse; kesinlikle hoş değil ve bence sinema perdesine yansıması da biraz eksik olmuş çünkü eğer bu birmenage a trois ise bizim tek gördüğümüz matthew ve isabelle. (bakın, isabelle ve theo arasındaki tuhaf bağı es geçiyorum; en azından birlikte olmadıklarını bilmek rahatlık verici.) theo ve matthew arasındaki "seni de seviyorum theo" falan dedirtecek yakınlığı görmek imkansız. yönetmenin neden iki erkeği ekrana taşımakta bu kadar tereddütlü olduğunu a
... Devamı
etik olarak hoş değil, bunu ikizlerin hala çocuk kalmalarına bağlıyorum. filmi tekrar tekrar izlememin asıl nedenlerinden biri filmin çekildiği ev. mekanlara çok büyük bir ilgim var ve bir filmin/dizinin çekildiği mekan ne kadar güzelse o kadar benimseyebiliyorum. aynı zamanda 68 kuşağını bir köşede vermiş olması güzel, daha ön planda olabilirdi diye düşünüyorum; karakterlerin film sevgisi ve film boyunca çalınan müzikler çok hoş. eğer üç karakterin tuhaf, saplantılı ilişkisine değinmek gerekirse; kesinlikle hoş değil ve bence sinema perdesine yansıması da biraz eksik olmuş çünkü eğer bu birmenage a trois ise bizim tek gördüğümüz matthew ve isabelle. (bakın, isabelle ve theo arasındaki tuhaf bağı es geçiyorum; en azından birlikte olmadıklarını bilmek rahatlık verici.) theo ve matthew arasındaki "seni de seviyorum theo" falan dedirtecek yakınlığı görmek imkansız. yönetmenin neden iki erkeği ekrana taşımakta bu kadar tereddütlü olduğunu anlamadım, bunu sormak bile başlı başına bir hata olabilir ama böylesine bir ilişkiyi göstermeye çalışırken yalnızca iki karaktere odaklanmak biraz tuhaf oluyor. çünkü bana sorarsanız üçünden en ilgi çekici olan karakter theo idi ve onun niyeyse pek bir önemi yok gibi duruyor. neyse efendim, başa dönersek; etik olarak hoş değil fakat adı üstünde "the dreamers", filmin geneline baktığınızda sıkmıyor, anlattığı dönem ilgi çekici, fransa'da geçmesi, godard'ın adının sürekli anılması, ünlü yönetmen ve filmlere yapılan göndermeler, siyasi görüşler, felsefe tartışmaları olarak (matthew ve theo arasındaki her konuşma ilgi çekiciydi) gerçekten izlenmeye değer. iki kardeşin birbirine bu kadar bağlı olması konusu tam tamına bertolucci'nin fikri olmadığından (bkz: les enfants terribles - jean cocteu) ona bir şey diyemeyeceğim, bir fikri, bir hikayeyi aktarmış gibi geldi bana.

@kbrnr

10 yıl önce

filmin sonu bizim ülkenin son hali

@sesiva

10 yıl önce

kardeşlerin arasındaki ilişkiyi rahatsız edici bulduğum, ee hani nerde 68 kuşağı, nerde olaylar dediğim bence çok ta gerekli olmayan bir film.

@cemcan9798

10 yıl önce

9 / 10

eva green güzelliği ve bol bol sergilediği vücuduyla seyirciyi etkilemeyi her zamanki gibi başarıyor. filmin müzikleri ise en az film kadar başarılı ve sağlam. belki de filmin en doğal sahnesi Matthew'in lavaboya işemesidir. zaman kaybı olduğunu düşünmüyorum güzel film.

@okan_adam

11 yıl önce

4.5 / 10

Bana Jimi Hendrix çal sen, Janis Joplin çal, yok efendim Edith Piaf,Francoise Hardyçal, yetmezmiş gibi git Maggie M'Gill ve TheSpy(The Doors) çal, öleyim ben zevkten ama gel gör ki bu film olmamış, olamamış...

@lavitaebella

12 yıl önce

.Etkileyici ve akılda kalan bir filim mi.Kesinlikle.Görsellik,sinema,politika yani özetle Bertolucci.Hem sorgulatıp hem de içten içe kendini sevdiren film.Filmlerle saygı duruşu ise en özel ve en kilit noktası.

Bande a part filmindeki Louvre müzesini geçme rekorunun kırılması gerçekten gülümsetti.
SPOILER

Düşler, Tutkular & Suçlar filmine Benzer Film ekliyorsun.

Arama Sonuçları

Düşler, Tutkular & Suçlar filmini Kategorize ediyorsun.

Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.

Arama Sonuçları

Düşler, Tutkular & Suçlar filmine Konu ekliyorsun.

Arama Sonuçları

FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL