Dün Gibi Yorumları

Dün Gibi filmi detayları

@psikoloji

1 yıl önce

Naif flashbacklerle çocukluğumuza götüren , "aaaa bi tek ben böyle hissetmiyor muşum" dedirten bi durum hikayesi. Masumluğumuzu hatırlatıp , tatlı bi gülümseme yaşatacak , benliğimizden bi parça var bu animede:)

@jinxquinzel

1 yıl önce

Tam kafa dinlemelik, sakin, tatlı bir anime filmdi. Çok beğendim.

@evaa17

3 yıl önce

9.8 / 10

Çok keyifli bir anime, yüzümde tatlı bir gülümseme ile izledim. "Bugün olmadıysa, yarın var. Yarın da olmazsa öbür gün, o da olmazsa başka bir gün. Çünkü yarınlar hep var."

@ezgi124

4 yıl önce

10 / 10

izlemesi benim için oldukça çokça keyifliydi. Hani ilk açtığımda 2 saati çok bile bulmuştum ama izledikçe bitmesin istedim. Vee uzun zamandır da anime izlemiyordum, çok iyi oldu da buldum denk geldim bu anime ile. Herkes sever mi beğenir mi bilmiyorum ama ben neden bu kadar beğendim açıklayayım :)
*Öncelikle içsel yolculuğu anlatması
*anime oluşu
*bir yapboz gibi geçmişle geleceği birleştirmesi
* içimizdeki çocuğa hitap etmesi
*hisleri anlatmak için, renklerden ve müzikten çok güzel faydalanışı
*tatlı ve samimi oluşu
*bol bol gülümsetmesi
*Kültürel özellikleri ve doğanın muhteşemliğini göstermesi
*sakinliği ve acelesiz olması
*duygulandırması

Daha birçok neden sayabilirim. Bir japon animesinde şaşırtıcı olarak macar folk şarkılarından birini keşfetmek için bile izlemeye değerdi sanırım :) Çok övdüm, hak ediyor :)

@tiamath

5 yıl önce

9 / 10

Bugün Yoksa Yarın var.. Yarın Yoksa Öbür Gün Var...

Bu film her ne kadar bir çizgi-anime olarak görünse de, aslında göründüğünden çok daha yetişkin bir kesime hitap etmektedir. Küçüklüğündeyken kırlarda evi olup, yaz tatilinde oraya giden arkadaşlarını kıskanan Taeko, yetişkinliğinde düzenli olarak her yıl kırlara gidip birkaç hafta kalmaya başlamıştır. Taeko, filmde izlemiş olduğumuz yılda yaptığı ziyarette küçüklüğünü hatırlamaktadır. Zaten filmin adı dün gibi buradan gelmektedir. Küçüklüğünde yaşadığı ve aklından atamadığı tüm olaylar daha dün gibi aklındadır.

Bu filmde hatırladığı tüm anıların içinden iki-üç tanesi, mutlaka içinizde yaşadığınız olaylarla örtüşmektedir. İşte filmin insanı etkileyen kısımları bunlar. Büyük kardeşimizle çekişmelerimiz, en büyük hayallerimizin yıkılmasına sebep olan babamızın aldığı kararlar, okuldayken yaşadığımız bazı utanç durumlar, ilgimizi çekmeyen derslerdeki başarısızlıklarımızı gizleme şekillerimiz, he
... Devamı
Bugün Yoksa Yarın var.. Yarın Yoksa Öbür Gün Var...

Bu film her ne kadar bir çizgi-anime olarak görünse de, aslında göründüğünden çok daha yetişkin bir kesime hitap etmektedir. Küçüklüğündeyken kırlarda evi olup, yaz tatilinde oraya giden arkadaşlarını kıskanan Taeko, yetişkinliğinde düzenli olarak her yıl kırlara gidip birkaç hafta kalmaya başlamıştır. Taeko, filmde izlemiş olduğumuz yılda yaptığı ziyarette küçüklüğünü hatırlamaktadır. Zaten filmin adı dün gibi buradan gelmektedir. Küçüklüğünde yaşadığı ve aklından atamadığı tüm olaylar daha dün gibi aklındadır.

Bu filmde hatırladığı tüm anıların içinden iki-üç tanesi, mutlaka içinizde yaşadığınız olaylarla örtüşmektedir. İşte filmin insanı etkileyen kısımları bunlar. Büyük kardeşimizle çekişmelerimiz, en büyük hayallerimizin yıkılmasına sebep olan babamızın aldığı kararlar, okuldayken yaşadığımız bazı utanç durumlar, ilgimizi çekmeyen derslerdeki başarısızlıklarımızı gizleme şekillerimiz, her ne kadar içimizden birşeyi istiyor olsak da ortamda yaptığımız gurur yüzünden istemiyormuş gibi davranmamız ve daha bir çok şey işte bunlar gibi hepimizin içinde olabilecek bir çok unsurdan mutlaka kendinizle bağdaşanı buluyorsunuz bu filmin içinde.

Filmdeki en etkileyici sahnelerden biri, Taekonun tiyatrodaki başarısı keşfedildiğinde ve onu bir üniversitenin tiyatro grubu kendisinde bir ışık olduğunu ve ona bir fırsat sunmak istediklerini söylerler. Fakat baba buna karşı çıkar ki o masada gerçekleşen sahneyi çoğumuz yaşamışızdır. Özellikle yaşıtlarım. Masada derin bir sessizlik ve bir süre sonra babanın cevabı- ertesi gün televizyondaki kukla gösterisinde zavallı çocuk şarkısı eşliğindeki sahneler oldukça başarılıydı. Bir başka sahne ise Taeko, ablası eski cüzdanını vermiyor diye triplere biner ve yemekte huysuzluk yapar, evden çıkarken de huysuzluk yapar. En sonunda aile onsuz gitmeye karar verir fakat Taeko artık dayanamaz, arkalarından koşarak bende gelmek istiyorum der. O kadar yaptığı şeye sabreden baba, yalın ayak dışarı çıktı diye kızına vurur. Bu anısını hatırlayan Taekoya, yanındaki kız, ömründe sadece bi kerecik vurdu ne olmuş yani, hergün dayak yiyen çocuklar var der. Taeko efsane cümleyi kurar :

Keşke hergün olsa, sadece bir kere olunca neden diye düşünmek zorunda kalıyorsun. Film çocuk yetiştirmedeki o ince çizgiyi burada çok güzel sunmuştur diye düşünüyorum.

Abla ile olan ilişkinin bir başka detayı ise pay/payda muhabbetinde gösteriliyor. Taeko yetişkin olmasına rağmen gözünde kesirleri o kadar büyütmüştür ki, şöyle bir felsefe oluşmuştur aklında: kesirleri çözebilen kişiler aynı zamanda hayatlarında da başarılı olmuşlardır. Çünkü ne yapmışsa anlayamamıştır. Annesi, ablası öğret dediğinde yaşananlar neredeyse kızda travma etkisi yapmıştır.

Filmin birde öteki yüzüne değinelim. Film aynı zamanda insanların doğayı nasıl hunharca kullandığına da değinmektedir. Örneğin Taeko buraya çiçek toplamak için gelmektedir. Bu çiçeklerin toplanma amacı kozmetik şirketlerine ruj yapacak hammaddeyi sağlamak içindir. Ruj yapımının anlatıldığı bölümde sadece bir kalem ruj için 250 çiçek harcanıldığından bahseder. Öte yandan tüm kır manzarasının görüldüğü yere geldiklerinde ne kadar güzel bir doğa harikası deyince Taeko, yanındaki çiftlik arkadaşı ona bu doğanın değil insanların emeği, çünkü buradaki herşeyi doğanın kıymetini bilen çiftçiler yaptı ama gelen herkes doğanın kendi kendine yaptığını zanneder der. Burada çiftçinin önemi çok güzel vurgulanmaktadır.

Filmin neredeyse her noktasında anlatılacak güzel bir detay bulunmaktadır. Filmin müzikleri, arada öylesineymiş gibi söylenen bir çok repliği (mesela kelebek ne olursa olsun tırtıllık dönemini yaşamak zorundadır gibi), sanatsal anlatım ve mekan tasarımları derken oldukça güzel bir animenin içinde kayboluyor, muhteşem finali ilede bir çok duygunun içine giriyorsunuz. Kesinlikle herkesin izlemesi gereken bir film.

@tiamath

5 yıl önce

9 / 10

Neredeyse her yönüyle oldukça başarılı bulduğum bir Anime, Bu film her ne kadar bir çizgi-anime olarak görünse de, aslında göründüğünden çok daha yetişkin bir kesime hitap etmektedir. Küçüklüğündeyken kırlarda evi olup, yaz tatilinde oraya giden arkadaşlarını kıskanan Taeko, yetişkinliğinde düzenli olarak her yıl kırlara gidip birkaç hafta kalmaya başlamıştır. Taeko, filmde izlemiş olduğumuz yılda yaptığı ziyarette küçüklüğünü hatırlamaktadır. Zaten filmin adı dün gibi buradan gelmektedir. Küçüklüğünde yaşadığı ve aklından atamadığı tüm olaylar daha dün gibi aklındadır. Film gerek seslendirmeleri, gerek müzikleri, bir çok yönüyle oldukça başarılıdır. Anime seven sevmeyen herkese öneririm.

@korgan

7 yıl önce

Anime sevmeye çalışıyorsanız bu film o film değil. Yine sevemedim ben mesela...

@fruit_fly

10 yıl önce

Persepolis tadı aranmış fakat esamesine bile rastlanmamıştır.

@babelfish

11 yıl önce

8.1 / 10

İçinde fantastik bir öğe bulundurmadığı halde, çok ama çok beğendiğim bir anime oldu kendisi. 91 yapımı imiş, ancak çizimler on numara. O Macar çiftçi şarkıları da çok yakışmış o görüntülere. Aile içi ilişkiler, çocukluk komiklikleri ve ilişkileri de tam bir gerçeklikle işlenmiş bana göre.

@khresimos

14 yıl önce

7.5 / 10

alışılmış studio ghibli yapımları gibi insanın içini kimi zaman hüzünle kimi zaman mutlulukla ama en sonunda da umutla dolduran bir yapım olmuş.

mutluluktan uçmak teriminin uygulamalı anlatışı çok cici olmuş. her şey çok içten. demek ki ülke, kültür, millet farkı değişmiyor. çocuk her yerde çocuk:)

izninizle buradan filmdeki anne ve babaya iki çift lafım olacak

anne: yav sen nasıl bir annesin ki kız iki kesiri bölemiyor diye kızının normal olmadığını söylersin? üstelik kızının bunu duyduğunu bile bile nasıl olur da gönlünü almazsın? üstelik kızına babası tiyatroda oynamaya izin vermedi diye teselli edeceğine, nasıl olur da rolü kapan ve okulda havasından geçilmeyen kızı düşünür de ’rolü ilk sana verdiklerini söyleme. yoksa o kızın gururu incinir’ dersin? öncelik senin kızın. git şu kızın gönlünü al biraz. ayrıca küçük kardeş diye hep eski mi giymek zorunda?

baba: bu nasıl bir gelenektir ki kız ayakkabısız dışarı fırladı diye kıza tokat atars
... Devamı
alışılmış studio ghibli yapımları gibi insanın içini kimi zaman hüzünle kimi zaman mutlulukla ama en sonunda da umutla dolduran bir yapım olmuş.

mutluluktan uçmak teriminin uygulamalı anlatışı çok cici olmuş. her şey çok içten. demek ki ülke, kültür, millet farkı değişmiyor. çocuk her yerde çocuk:)

izninizle buradan filmdeki anne ve babaya iki çift lafım olacak

anne: yav sen nasıl bir annesin ki kız iki kesiri bölemiyor diye kızının normal olmadığını söylersin? üstelik kızının bunu duyduğunu bile bile nasıl olur da gönlünü almazsın? üstelik kızına babası tiyatroda oynamaya izin vermedi diye teselli edeceğine, nasıl olur da rolü kapan ve okulda havasından geçilmeyen kızı düşünür de ’rolü ilk sana verdiklerini söyleme. yoksa o kızın gururu incinir’ dersin? öncelik senin kızın. git şu kızın gönlünü al biraz. ayrıca küçük kardeş diye hep eski mi giymek zorunda?

baba: bu nasıl bir gelenektir ki kız ayakkabısız dışarı fırladı diye kıza tokat atarsın ve yine gidip hiç gönlünü almazsın? sanane gösteri dünyasındaki insanlardan. çocuk heves etmiş. göndersene o oyuna. ne diye kırıyorsun ki kalbini?
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL