Yönetmenin izlediğim 2.filmi (ilki "The Seventh Seal") bu iki filmi aynı gece izlediğimden olsa gerek Ingmar Bergman ve siyah beyaz filmler kafamda çok farklı bir yer edindi. Filmden biraz bahsetmeyi deneyeyim...
Gerçekle rüyanın bu kadar başarılı bir şekilde bir araya gelişi, içinde bulunan rüya imgeleri (akrep ve yelkovansız saat, at arabası, tabut ve daha nice imge çıkarılabilir), zaman zaman korku filmi sınırlarında gezinmesi, ölümü bu denli yakınınızda hissettirmesi ve sessizlik. Tümü hem hayranlık uyandırıcı hem de oldukça rahatsız edici. Filmde bol bol iç hesaplaşmaya, tespitlere, göndermelere, sorgulamaya rastlayabilirsiniz. Tüm bunların yanında kolay izlenilebilirliğini sağlayan sadelik de filmin tamamına eşlik eder. Böylesi dolu bir filmi izlemek sadece 1.30 saatinizi alsa da bittiğinde uzun süre düşüncelerinizi toparlayamıyorsunuz.
Kısaca, konusunu veya yorumlarını okumakla az çok tadını alabileceğiniz filmlerden değil. Vakit kaybetmeden (mümkünse yaşlanmadan önce) izleyin... Devamı
Yönetmenin izlediğim 2.filmi (ilki "The Seventh Seal") bu iki filmi aynı gece izlediğimden olsa gerek Ingmar Bergman ve siyah beyaz filmler kafamda çok farklı bir yer edindi. Filmden biraz bahsetmeyi deneyeyim...
Gerçekle rüyanın bu kadar başarılı bir şekilde bir araya gelişi, içinde bulunan rüya imgeleri (akrep ve yelkovansız saat, at arabası, tabut ve daha nice imge çıkarılabilir), zaman zaman korku filmi sınırlarında gezinmesi, ölümü bu denli yakınınızda hissettirmesi ve sessizlik. Tümü hem hayranlık uyandırıcı hem de oldukça rahatsız edici. Filmde bol bol iç hesaplaşmaya, tespitlere, göndermelere, sorgulamaya rastlayabilirsiniz. Tüm bunların yanında kolay izlenilebilirliğini sağlayan sadelik de filmin tamamına eşlik eder. Böylesi dolu bir filmi izlemek sadece 1.30 saatinizi alsa da bittiğinde uzun süre düşüncelerinizi toparlayamıyorsunuz.
Kısaca, konusunu veya yorumlarını okumakla az çok tadını alabileceğiniz filmlerden değil. Vakit kaybetmeden (mümkünse yaşlanmadan önce) izleyin. Tam bir başyapıt.
yedinci mühürle aynı vakitlerde çekildiğini öğrenmek çok şeyi açıklıyor açıkçası. filmi izlemek bir buçuk saat üzerine düşünmenin ise ne kadar süreceğinden emin değilim. çöldeki deniz bergman.
Bu film mümkünse ustanın aynı yıl çektiği Yedinci Mühür ile birlikte izlenmelidir. Yedinci Mühür sorgularken Yaban Çilekleri aramaktadır. Önce sorgulamak ve sonra aramak daha etkili olacaktır.
Yaban Çilekleri, 'kişinin sırlarını sakladığı tarla' manasında bir deyimmiş. Bu deyimi bilince film daha bir anlam kazanıyor.
Filmde bir çok metafor var. Özellikle de -sizinde fark edeceğiniz gibi- rüya sekanslarında.
Bu metaforların hepsinden bahsetmek zaten imkansızken bir kısmını açıklamak bile çok yorucu olabilir.
Yalnızca şunu belirtmek isterim; dikkat ederseniz
Isak'ın henüz gördüğü ilk kabusunu aynı zamanda anlatmakta olduğunu fark edeceksiniz. Bu da onun farklı bir zaman diliminden seslendiğini göstermektedir. "Isak aslında hangi zamandadır?"
Yorumları okuyup film izlemeye karar verenler için yazıyorum; Bergman, Tarkovsky, Fellini ve Goddard; bu insanlar yönetmenliğin de ötesinde ve Yaban Çilekleri ! Bergman 20. yüzyılın en önemli düşünürü olduğunu bu film ile gösteriyor
bu yorumu okuduğunuz takdirde hakkında hiçbir fikir edinemeyeceğiniz bir film. izlenmesi, tekrar izlenmesi ve tekrar izlenmesi gerekiyor. ve belki bu bile yetersiz kalıyor. bergman sinemasının nadide örneklerinden.
Bergman’ın Yedinci mühürle birlikte aynı yıl çektiği Yaban çilekleri filmi bir profesörün bilinç altına yerleşen,çevresindeki olaylardan etkilenerek rüyalarda varoluşunu ve geçmişini sorguladığı bir yapıt olarak karşımıza çıkıyor..özellikle derüya sahneleriyleadından söz ettiren film (En sevdiğim anlamsızlıktananlamlılığa doğru gidenrüya sahneleri..bknz:burjuvazizi’nin gizemli çekiciliği........) Victor sjostrom’un eşsiz oyunculuğu birleşince Avrupa sinemasının en önemli KLASİK filmlerinden birini sunuyor izleyiciyeBERGMAN bu ünvanıda sonuna kadar hak ediyor.........
@vatherian
6 yıl önce
Gerçekle rüyanın bu kadar başarılı bir şekilde bir araya gelişi, içinde bulunan rüya imgeleri (akrep ve yelkovansız saat, at arabası, tabut ve daha nice imge çıkarılabilir), zaman zaman korku filmi sınırlarında gezinmesi, ölümü bu denli yakınınızda hissettirmesi ve sessizlik. Tümü hem hayranlık uyandırıcı hem de oldukça rahatsız edici. Filmde bol bol iç hesaplaşmaya, tespitlere, göndermelere, sorgulamaya rastlayabilirsiniz. Tüm bunların yanında kolay izlenilebilirliğini sağlayan sadelik de filmin tamamına eşlik eder. Böylesi dolu bir filmi izlemek sadece 1.30 saatinizi alsa da bittiğinde uzun süre düşüncelerinizi toparlayamıyorsunuz.
Kısaca, konusunu veya yorumlarını okumakla az çok tadını alabileceğiniz filmlerden değil. Vakit kaybetmeden (mümkünse yaşlanmadan önce) izleyin ... Devamı
Gerçekle rüyanın bu kadar başarılı bir şekilde bir araya gelişi, içinde bulunan rüya imgeleri (akrep ve yelkovansız saat, at arabası, tabut ve daha nice imge çıkarılabilir), zaman zaman korku filmi sınırlarında gezinmesi, ölümü bu denli yakınınızda hissettirmesi ve sessizlik. Tümü hem hayranlık uyandırıcı hem de oldukça rahatsız edici. Filmde bol bol iç hesaplaşmaya, tespitlere, göndermelere, sorgulamaya rastlayabilirsiniz. Tüm bunların yanında kolay izlenilebilirliğini sağlayan sadelik de filmin tamamına eşlik eder. Böylesi dolu bir filmi izlemek sadece 1.30 saatinizi alsa da bittiğinde uzun süre düşüncelerinizi toparlayamıyorsunuz.
Kısaca, konusunu veya yorumlarını okumakla az çok tadını alabileceğiniz filmlerden değil. Vakit kaybetmeden (mümkünse yaşlanmadan önce) izleyin. Tam bir başyapıt.
@enik_kral
9 yıl önce
"Eğer gün boyunca sıkıntılı ve üzgün olmuşsam,
çoğunlukla çocukluk anılarımı düşünmek beni sakinleştirir."
"Şafak vakti aradığım arkadaş nerede
Gece çöktüğünde onu hala bulamamıştım
Yanan kalbim bana onun izlerini gösteriyor
Çiçeklerin açtığı heryerde onun izlerini goruyorum
Onun sevgisi tüm havaya karışmış
Sesi yaz rüzgarında uğulduyor."
@koftepatates
10 yıl önce
10 / 10
@uyuyansusluman
10 yıl önce
@asdf_13
10 yıl önce
9 / 10
Yaban Çilekleri, 'kişinin sırlarını sakladığı tarla' manasında bir deyimmiş. Bu deyimi bilince film daha bir anlam kazanıyor.
Filmde bir çok metafor var. Özellikle de -sizinde fark edeceğiniz gibi- rüya sekanslarında.
Bu metaforların hepsinden bahsetmek zaten imkansızken bir kısmını açıklamak bile çok yorucu olabilir.
Yalnızca şunu belirtmek isterim; dikkat ederseniz
Isak'ın henüz gördüğü ilk kabusunu aynı zamanda anlatmakta olduğunu fark edeceksiniz. Bu da onun farklı bir zaman diliminden seslendiğini göstermektedir. "Isak aslında hangi zamandadır?"
sorusuna da cevap vermeyi deneyiniz.
@josephwhite
10 yıl önce
8.2 / 10
@otlu_kek
10 yıl önce
8.1 / 10
@itsatwap
11 yıl önce
8 / 10
@kaede
11 yıl önce
@carpathia
12 yıl önce
8.7 / 10