Robert De Niro bu filmde Jake karakteri ile huysuz, paranoyak, pislik, egoist, aşağılık kompleksi olan ve kafasında bir şeyler kurup hayatı çevresindekilere zehir eden biri olarak karşımıza çıkıyor. keşke film sonunda ölseydi
Gerçek bir hikayeden uyarlanan film bir boksörün öfkesini ve içindeki şiddet duygusunu kontrol altına alamamasıyla çevresindeki insanlara ve kendine verdiği zarar ayrıca bu sorunları nedeniyle kariyerini başka yöne çevirmesini bizlere gösteriyor.
De niro'nun performansını mı,filmin atmosferini mi yoksa Scorsese'i mi övmeli bilemiyorum fakat bu film bir boks filminin çok daha ötesinde bir film.Bir insanın hayat kesiti ancak bu kadar güzel anlatılır.
robert de niro'nun canlandırmış olduğu la motta'yı filmin finalinde 'kifayetsiz boksörler çöplüğünü' boylamış eski bir boksör olarak görüyoruz...(brando'nun rıhtımlar üzerinde filminde kendisi için kullandığı tabir)
artık eski şöhretini kaybetmiş olan la motta, bar ve benzeri yerlerde sahneye çıkmaktadır. finalde kulisin aynasına bakarak, kendisine hayatını anımsattığını düşündüğüm 'rıhtımlar üzerinde' filminden marlon brando ve abisinin bir arabanın arka koltuğunda konuştukları sahneyi prova ederken görürüz...
İçinde bulunduğum tükenmiş kafa o kadar korkutucu o kadar aç gözlü olmuştur ki sadece ölüm onu tatmin edecektir.
Georges Bataille
**
Jack La Motta, Tony Montananın bir diğer versiyonudur..
Sürekli en iyi olma peşindedir ve en iyi olduğunda da daha iyiyi, bir sonraki iyiyi ve sonsuz iyiyi ister.
Bu iyiyi istemesindeki neden onun içindeki bitmeyen boşluk duygusudur..
La Motta en iyi olmak için birçok yol kateder ve bu yolda gerçekten kan, acı, gözyaşı ve nefret ve kusmuklar söz konusudur..
La Motta hiçkimseye güvenmez ve etrafındaki herkesi ayırt etmeden aşşağılar..
La Motta karısını aşşağılar çünkü onu kıskanır, çünük onun bir şeyler karıştırdığını hisseder.
La Motta gittiği eğlence mekanlarında ve iş görüşmelerinde çevresindeki her adama nefretle bakar ve onları allaşağı etmeyi her daim kendine hedef edinir..
La Motta kardeşini aşşağlar, ona "bana vur hadi" der..Kardeşi ona vurmaz..Çünkü ondan kokar..
La Motta kardeşini döver çünkü
... Devamı
İçinde bulunduğum tükenmiş kafa o kadar korkutucu o kadar aç gözlü olmuştur ki sadece ölüm onu tatmin edecektir.
Georges Bataille
**
Jack La Motta, Tony Montananın bir diğer versiyonudur..
Sürekli en iyi olma peşindedir ve en iyi olduğunda da daha iyiyi, bir sonraki iyiyi ve sonsuz iyiyi ister.
Bu iyiyi istemesindeki neden onun içindeki bitmeyen boşluk duygusudur..
La Motta en iyi olmak için birçok yol kateder ve bu yolda gerçekten kan, acı, gözyaşı ve nefret ve kusmuklar söz konusudur..
La Motta hiçkimseye güvenmez ve etrafındaki herkesi ayırt etmeden aşşağılar..
La Motta karısını aşşağılar çünkü onu kıskanır, çünük onun bir şeyler karıştırdığını hisseder.
La Motta gittiği eğlence mekanlarında ve iş görüşmelerinde çevresindeki her adama nefretle bakar ve onları allaşağı etmeyi her daim kendine hedef edinir..
La Motta kardeşini aşşağlar, ona "bana vur hadi" der..Kardeşi ona vurmaz..Çünkü ondan kokar..
La Motta kardeşini döver çünkü
kardeşinin kendisine yalan söylediğini düşünür ve kardeşinin karısıyla seviştiğini kendisine itiraf ettiğini kendine inandırır ve kardeşini pataklar..
Kardeşi ve karısı ona kapıları kapatır.La Motta önündeki ve etrafındaki herşeyi yok etme gibi saplantı peşindedir..Bu saplantı yüzünden YALNIZLAŞIR..
La Motta gerçekten KIZGIN BİR BOĞADIR ve La Mottanın hikayesi tüm Scorsese filmlerindeki temayı içerisinde barındırır: "YALNIZLAŞMA ÖYKÜSÜ"
Scorsesenin tüm filmlerine bakın..Bunun açık şekilde görebilirsiniz..Bunun en yakıcı ve sarsıcı örneği Taxi Driverdır..
Bickle, Vietnamdan sancılı ve sarsıntılı gelmiştir ve geldiği yerde sadece SALT SEFALETİ görür..
Yağmur yağdırdığı ve sokakları bir nebze de temizlediği için Tanrıya teşekkür eder..Ama sokaklardaki sefaleti tümüyle Tanrının temizlemeyeceğini anladığında ipleri kendi eline almak ister..
Nitekim öyle olur ve Bickle sokaklara iner ve orada bulunan her kusmuk birikintisini ayıklamayla meşgul olur..
..
La Motta ,yediği haltlar sonucu cezaevine düşer ve duvarlarla konuşur ve duvarları yumruklamaya başlar..Aslında duvarlar onu temsil eder..Çükü LA Motta duvarları değil kendini yumruklar..
"Neden bunu yaptım?"
La Motta herşeyi ve herkesi koşulsuz olarak mahveder ..
Müthiş bir anlatım. Hani sanki reel hayattan kameraya alınmış görüntüler ve bunlardan oluşmuş hissi yaratan, acayip derecede gerçekçi havası olan bir yapım.
Salt bir boks filmi olarak tanımlanamaz, yer yer Scorsesenin bundan 4 sene önce yaptığı Taxi Drivera da benzettim tarz olarak ama ondan daha çok sevdim bu filmi.
Robert De Niro - Joe Pesci ikilisi zaten bir araya geldi mi olayı kopartıyor. Diyalogları bakışları tavırları ile burda da yine müthişler.
Hele ki Robert De Nironun arıza halleri herşeyini kaybetmesine neden olduğu halde yine o yüksek egosundan sıyrılamaması ve o dağılmış yüzüyle adamın üzerine gidip "you never got me down Ray" repliği ve nicesi...
Sözün özü; Martin Scorsesein tüm filmleri içinde The Departed ve Goodfellasdan sonraki en sağlam filmi bence.
@ynr
1 yıl önce
8 / 10
@bahilas
2 yıl önce
@filmist
4 yıl önce
7.7 / 10
bir boksörün öfkesini ve içindeki şiddet duygusunu kontrol altına alamamasıyla çevresindeki insanlara ve kendine verdiği zarar ayrıca bu sorunları nedeniyle kariyerini başka yöne çevirmesini bizlere gösteriyor.
@acemiseyirci
5 yıl önce
@belfastboy
10 yıl önce
10 / 10
De niro'nun performansını mı,filmin atmosferini mi yoksa Scorsese'i mi övmeli bilemiyorum fakat bu film bir boks filminin çok daha ötesinde bir film.Bir insanın hayat kesiti ancak bu kadar güzel anlatılır.
@ciuv
10 yıl önce
@acemiseyirci
5 yıl önce
@enik_kral
11 yıl önce
7.6 / 10
artık eski şöhretini kaybetmiş olan la motta, bar ve benzeri yerlerde sahneye çıkmaktadır. finalde kulisin aynasına bakarak, kendisine hayatını anımsattığını düşündüğüm 'rıhtımlar üzerinde' filminden marlon brando ve abisinin bir arabanın arka koltuğunda konuştukları sahneyi prova ederken görürüz...
@budha
11 yıl önce
10 / 10
Georges Bataille
**
Jack La Motta, Tony Montananın bir diğer versiyonudur..
Sürekli en iyi olma peşindedir ve en iyi olduğunda da daha iyiyi, bir sonraki iyiyi ve sonsuz iyiyi ister.
Bu iyiyi istemesindeki neden onun içindeki bitmeyen boşluk duygusudur..
La Motta en iyi olmak için birçok yol kateder ve bu yolda gerçekten kan, acı, gözyaşı ve nefret ve kusmuklar söz konusudur..
La Motta hiçkimseye güvenmez ve etrafındaki herkesi ayırt etmeden aşşağılar..
La Motta karısını aşşağılar çünkü onu kıskanır, çünük onun bir şeyler karıştırdığını hisseder.
La Motta gittiği eğlence mekanlarında ve iş görüşmelerinde çevresindeki her adama nefretle bakar ve onları allaşağı etmeyi her daim kendine hedef edinir..
La Motta kardeşini aşşağlar, ona "bana vur hadi" der..Kardeşi ona vurmaz..Çünkü ondan kokar..
La Motta kardeşini döver çünkü
... Devamı
Georges Bataille
**
Jack La Motta, Tony Montananın bir diğer versiyonudur..
Sürekli en iyi olma peşindedir ve en iyi olduğunda da daha iyiyi, bir sonraki iyiyi ve sonsuz iyiyi ister.
Bu iyiyi istemesindeki neden onun içindeki bitmeyen boşluk duygusudur..
La Motta en iyi olmak için birçok yol kateder ve bu yolda gerçekten kan, acı, gözyaşı ve nefret ve kusmuklar söz konusudur..
La Motta hiçkimseye güvenmez ve etrafındaki herkesi ayırt etmeden aşşağılar..
La Motta karısını aşşağılar çünkü onu kıskanır, çünük onun bir şeyler karıştırdığını hisseder.
La Motta gittiği eğlence mekanlarında ve iş görüşmelerinde çevresindeki her adama nefretle bakar ve onları allaşağı etmeyi her daim kendine hedef edinir..
La Motta kardeşini aşşağlar, ona "bana vur hadi" der..Kardeşi ona vurmaz..Çünkü ondan kokar..
La Motta kardeşini döver çünkü
kardeşinin kendisine yalan söylediğini düşünür ve kardeşinin karısıyla seviştiğini kendisine itiraf ettiğini kendine inandırır ve kardeşini pataklar..
Kardeşi ve karısı ona kapıları kapatır.La Motta önündeki ve etrafındaki herşeyi yok etme gibi saplantı peşindedir..Bu saplantı yüzünden YALNIZLAŞIR..
La Motta gerçekten KIZGIN BİR BOĞADIR ve La Mottanın hikayesi tüm Scorsese filmlerindeki temayı içerisinde barındırır: "YALNIZLAŞMA ÖYKÜSÜ"
Scorsesenin tüm filmlerine bakın..Bunun açık şekilde görebilirsiniz..Bunun en yakıcı ve sarsıcı örneği Taxi Driverdır..
Bickle, Vietnamdan sancılı ve sarsıntılı gelmiştir ve geldiği yerde sadece SALT SEFALETİ görür..
Yağmur yağdırdığı ve sokakları bir nebze de temizlediği için Tanrıya teşekkür eder..Ama sokaklardaki sefaleti tümüyle Tanrının temizlemeyeceğini anladığında ipleri kendi eline almak ister..
Nitekim öyle olur ve Bickle sokaklara iner ve orada bulunan her kusmuk birikintisini ayıklamayla meşgul olur..
..
La Motta ,yediği haltlar sonucu cezaevine düşer ve duvarlarla konuşur ve duvarları yumruklamaya başlar..Aslında duvarlar onu temsil eder..Çükü LA Motta duvarları değil kendini yumruklar..
"Neden bunu yaptım?"
La Motta herşeyi ve herkesi koşulsuz olarak mahveder ..
ve gerçeği en sonunda anlar:
"BİR ZAMANLAR KÖRDÜM AMA ARTIK GÖREBİLİYORUM"
@onur_turan
12 yıl önce
8 / 10
Salt bir boks filmi olarak tanımlanamaz, yer yer Scorsesenin bundan 4 sene önce yaptığı Taxi Drivera da benzettim tarz olarak ama ondan daha çok sevdim bu filmi.
Robert De Niro - Joe Pesci ikilisi zaten bir araya geldi mi olayı kopartıyor. Diyalogları bakışları tavırları ile burda da yine müthişler.
Hele ki Robert De Nironun arıza halleri herşeyini kaybetmesine neden olduğu halde yine o yüksek egosundan sıyrılamaması ve o dağılmış yüzüyle adamın üzerine gidip "you never got me down Ray" repliği ve nicesi...
Sözün özü; Martin Scorsesein tüm filmleri içinde The Departed ve Goodfellasdan sonraki en sağlam filmi bence.
8 / 10
@prisonbreaker
12 yıl önce
9 / 10