12 yıl önce
1900 Efsanesi
(1998)The Legend of 1900 a.k.a La leggenda del pianista sull'oceano
7.8
177 OYPUAN VER
5
Imdb: 8 (69.069 OY)
KONUSU
Virginian adındaki transatlantikte görev yapan Danny Boodman, 1900 yılının ilk haftasında balo salonunda üstünde T.D. Lemons yazan bir kutunun içinde yeni doğmuş bir bebek bulur. Bebeği herkesten gizleyen Danny, onu evladı gibi görmeye başlar. Ona, kendi adını, bulduğu kutunun üstünde yazanları ve b
... Devamı
Virginian adındaki transatlantikte görev yapan Danny Boodman, 1900 yılının ilk haftasında balo salonunda üstünde T.D. Lemons yazan bir kutunun içinde yeni doğmuş bir bebek bulur. Bebeği herkesten gizleyen Danny, onu evladı gibi görmeye başlar. Ona, kendi adını, bulduğu kutunun üstünde yazanları ve bulduğu yıl olan 1900 (Novecento) ismini koyar.
Yasal yollarla elinden alınır korkusuyla Novecentoyu asla gemiden indirmez. Fakat Novecento 8 yaşındayken, Danny makine dairesindeki bir kaza yüzünden ölünce yetim kalır. Bir gece piyano çalmaya başlayan Novecento gemideki herkesi kendine hayran bırakır; piyano çalmaktan vazgeçmeyen Novecento, yayılan ününe rağmen, doğup büyüdüğü gemiyi asla terk etmeyecek, arkadaşlığı, aşkı ve hayatı da burada tanıyacaktır.
Alessandro Baricco’nun kitabından uyarlanan, Jazz efsanesi Jelly Roll Morton ile Novecentonun piyano ile yaptıkları karşılıklı atışma sahnesi hafızalardan silinmeyen filmin yönetmen koltuğunda oturan Nuovo Cinema Paradiso ile bir sinema şaheserine imza atmış Giuseppe Tornatore tekrardan unutulmayacak bir filme imza atıyor. Filmin birçok ödül almış müzikleri de İtalyan besteci Ennio Morricone’ye ait.
Yasal yollarla elinden alınır korkusuyla Novecentoyu asla gemiden indirmez. Fakat Novecento 8 yaşındayken, Danny makine dairesindeki bir kaza yüzünden ölünce yetim kalır. Bir gece piyano çalmaya başlayan Novecento gemideki herkesi kendine hayran bırakır; piyano çalmaktan vazgeçmeyen Novecento, yayılan ününe rağmen, doğup büyüdüğü gemiyi asla terk etmeyecek, arkadaşlığı, aşkı ve hayatı da burada tanıyacaktır.
Alessandro Baricco’nun kitabından uyarlanan, Jazz efsanesi Jelly Roll Morton ile Novecentonun piyano ile yaptıkları karşılıklı atışma sahnesi hafızalardan silinmeyen filmin yönetmen koltuğunda oturan Nuovo Cinema Paradiso ile bir sinema şaheserine imza atmış Giuseppe Tornatore tekrardan unutulmayacak bir filme imza atıyor. Filmin birçok ödül almış müzikleri de İtalyan besteci Ennio Morricone’ye ait.
-
Giuseppe Tornatore
Yönetmen
OYUNCULAR
Tüm Oyuncular ve Teknik Ekip
Danny Bood...
Max Tooney
Kız
Danny Bood...
Çiftçi
Jelly Roll...
'Pops', th...
Harbor Master
YORUM YAZ
POPÜLER YORUMLAR
Takriben izlediğim en iyi film.
Piyanoyu ele alalım. Tuşlar başlar.. Tuşlar biter.. Bilirsin ki onlardan seksensekiz tane vardır, hiçbiri sana farklı bir şey söylemez. Onlar sınırsız değildir. Sınırsız olan sensindir. Ve bu seksensekiz tuş üzerinde yapabildiğin müzik sınırsızdır. Ben bundan hoşlanıyorum. Bununla yaşayabilirim. Beni geminin iskelesine getiriyorsun ve önüme milyonlarca, ama milyonlarca tuşu olan bir piyanoyu itiyorsun. Bu piyanonun tuşları sınırsız. Eğer sınırsız sayıda tuşu varsa o zaman o piyanoda çalabileceğin hiçbir müzik yoktur. Yanlışın var dostum. Bu tanrının piyanosu. Tanrının caddeleri, görmüyor musun, orada binlerce cadde vardı. Nasıl yapıyorsunuz, yalnızca birini nasıl seçiyorsunuz? Bir tek kadın. Bir tek ev. Kendinin diyebileceğin bir toprak parçası ve seyredebileceğin bir tek manzara. Ölmek için bir tek yol.
Piyanoyu ele alalım. Tuşlar başlar.. Tuşlar biter.. Bilirsin ki onlardan seksensekiz tane vardır, hiçbiri sana farklı bir şey söylemez. Onlar sınırsız değildir. Sınırsız olan sensindir. Ve bu seksensekiz tuş üzerinde yapabildiğin müzik sınırsızdır. Ben bundan hoşlanıyorum. Bununla yaşayabilirim. Beni geminin iskelesine getiriyorsun ve önüme milyonlarca, ama milyonlarca tuşu olan bir piyanoyu itiyorsun. Bu piyanonun tuşları sınırsız. Eğer sınırsız sayıda tuşu varsa o zaman o piyanoda çalabileceğin hiçbir müzik yoktur. Yanlışın var dostum. Bu tanrının piyanosu. Tanrının caddeleri, görmüyor musun, orada binlerce cadde vardı. Nasıl yapıyorsunuz, yalnızca birini nasıl seçiyorsunuz? Bir tek kadın. Bir tek ev. Kendinin diyebileceğin bir toprak parçası ve seyredebileceğin bir tek manzara. Ölmek için bir tek yol.
Aynen, bu kadar iddialı konuşuyorum ama hayatımda izlediğim en güzel filmdi gerçekten. Giuseppe Tornatore her zaman çok beğendiğim bir yönetmen olmuştu zaten, bu filmle gönlümde taht kurdu diyebilirim. Daha önce hem bu kadar böğürerek ağladığım ve böğürerek güldüğüm bir film seyretmemiştim. Ayrıca film boyunca yüzümden gülümseme eksik olmadı, dünyada herkes bu filmi izlemeli!
Bu kadar da iddialı konuşuyorum Hayatımda izlediğim en güzel film arkadaş!!
Küçük 1900 gecenin bir vakti geminin balo salonunda piyano çalmaktadır başına toplanan meraklı kalabalık müzikle büyülenmiştir...
Kaptan: it's totally against the regulations!
Danny T.D. Lemons 1900 : F*uck the regulations
Yorum yapılmazki bu filmle ilgili
Küçük 1900 gecenin bir vakti geminin balo salonunda piyano çalmaktadır başına toplanan meraklı kalabalık müzikle büyülenmiştir...
Kaptan: it's totally against the regulations!
Danny T.D. Lemons 1900 : F*uck the regulations
Yorum yapılmazki bu filmle ilgili
YENİ YORUMLAR
Tüm Yorumlar
Makine dairesinde görevli Danny tarafından, geminin ortasındaki bir kutunun içerisinde bulunan bir çocuğun hikayesi karşımızda. Bu çocuğa 1900 ismi verilir ve yasalar gereği, çocuğun elinden alınmaması amacıyla gemiden dışarı hiç çıkarılmadan büyütülür. Buraya göre uyarlanmış hikayeler, kelime anlamları gibi unsurlar zihninde yer eder. Talihsiz bir günde Danny'i kaybeden 1900, talihli bir günde müthiş bir şekilde piyano çalma kabiliyetine sahip olduğunu keşfeder (keşfedilir)
İşte film buradan sonra başlar. Ünü, ülkede yayıldıkça yayılır. Kendisine, gemiden çıksa neler elde edebileceğinden bahsedilir ama o küçük dünyasındaki mutluluğundan/güvenliğinden vazgeçmek istemez. Sadece bir müzik temalı film değil, hayatın akışı, hayata olan bakış açısını sorgulatan, farklı bir gözle bakmayı sağlayan bir film denilebilir. Belirli seçenekler arasında herşeye hakim olabilecek iken, sonsuz seçeneklerin içerisinden kaybolmak tercih edilebilir bir ... Devamı
İşte film buradan sonra başlar. Ünü, ülkede yayıldıkça yayılır. Kendisine, gemiden çıksa neler elde edebileceğinden bahsedilir ama o küçük dünyasındaki mutluluğundan/güvenliğinden vazgeçmek istemez. Sadece bir müzik temalı film değil, hayatın akışı, hayata olan bakış açısını sorgulatan, farklı bir gözle bakmayı sağlayan bir film denilebilir. Belirli seçenekler arasında herşeye hakim olabilecek iken, sonsuz seçeneklerin içerisinden kaybolmak tercih edilebilir bir ... Devamı
Makine dairesinde görevli Danny tarafından, geminin ortasındaki bir kutunun içerisinde bulunan bir çocuğun hikayesi karşımızda. Bu çocuğa 1900 ismi verilir ve yasalar gereği, çocuğun elinden alınmaması amacıyla gemiden dışarı hiç çıkarılmadan büyütülür. Buraya göre uyarlanmış hikayeler, kelime anlamları gibi unsurlar zihninde yer eder. Talihsiz bir günde Danny'i kaybeden 1900, talihli bir günde müthiş bir şekilde piyano çalma kabiliyetine sahip olduğunu keşfeder (keşfedilir)
İşte film buradan sonra başlar. Ünü, ülkede yayıldıkça yayılır. Kendisine, gemiden çıksa neler elde edebileceğinden bahsedilir ama o küçük dünyasındaki mutluluğundan/güvenliğinden vazgeçmek istemez. Sadece bir müzik temalı film değil, hayatın akışı, hayata olan bakış açısını sorgulatan, farklı bir gözle bakmayı sağlayan bir film denilebilir. Belirli seçenekler arasında herşeye hakim olabilecek iken, sonsuz seçeneklerin içerisinden kaybolmak tercih edilebilir bir mantık mı? diye düşündürtür. Buna sadece gemi gözüyle bakmamak gerek. Hayattaki bir çok olaya/ana/duruma uyarlanabilir olduğunun farkında olmalı.
Ayrıca, meşhur duello sahnesi son derece efsanedir. Sadece duello olarak değil, bir başka sunum sahnesinde, Max'in "müzik çalarken neler düşünüyorsun" sorusuna 1900'ün verdiği cevap/anlatım da ayrıca efsanedir. Müziğin herşeyi anlatabileceğini gösteren bir sekans çıkar karşımıza. Ay ışığı sonatının yazılması hikayesini aklıma getirtti bu sahne diyebilirim.
Filmin son yarım saatinde, "kız" karakterinin olaya girmesi, filmin seyrini benim nazarımda biraz negatif etkiledi ama bu kısmı final ile toparladı. İzlenmeli, izlettirilmeli.
İşte film buradan sonra başlar. Ünü, ülkede yayıldıkça yayılır. Kendisine, gemiden çıksa neler elde edebileceğinden bahsedilir ama o küçük dünyasındaki mutluluğundan/güvenliğinden vazgeçmek istemez. Sadece bir müzik temalı film değil, hayatın akışı, hayata olan bakış açısını sorgulatan, farklı bir gözle bakmayı sağlayan bir film denilebilir. Belirli seçenekler arasında herşeye hakim olabilecek iken, sonsuz seçeneklerin içerisinden kaybolmak tercih edilebilir bir mantık mı? diye düşündürtür. Buna sadece gemi gözüyle bakmamak gerek. Hayattaki bir çok olaya/ana/duruma uyarlanabilir olduğunun farkında olmalı.
Ayrıca, meşhur duello sahnesi son derece efsanedir. Sadece duello olarak değil, bir başka sunum sahnesinde, Max'in "müzik çalarken neler düşünüyorsun" sorusuna 1900'ün verdiği cevap/anlatım da ayrıca efsanedir. Müziğin herşeyi anlatabileceğini gösteren bir sekans çıkar karşımıza. Ay ışığı sonatının yazılması hikayesini aklıma getirtti bu sahne diyebilirim.
Filmin son yarım saatinde, "kız" karakterinin olaya girmesi, filmin seyrini benim nazarımda biraz negatif etkiledi ama bu kısmı final ile toparladı. İzlenmeli, izlettirilmeli.
mükemmel bir filmdi sizi o atmosfere sokuyor yaşamlarının bir parçası gibi hissediyorsunuz kaçırmayın hemen açın
Düşünün ki ucu bucağı olmayan bir sonsuzluk okyanus ! Denizde yüzerken ne kadar çok açıldığını fark edemezsin ya.. dönüp bakınırsın tatlı bir huzur bulursun dalgalar yüzüne çarparken.. Bu hissi yaşayıp anlatabilmek nasıl zor ise;
Danny’i anlatmakta işte böyle zor !
Sığ düşünürsen için geçer kaybolursun bu filmde ! Mesele sadece piyano değil ;) Her şeyiyle uyumlu çok iyi repliklere sahip. Çok beğendim.
Danny’i anlatmakta işte böyle zor !
Sığ düşünürsen için geçer kaybolursun bu filmde ! Mesele sadece piyano değil ;) Her şeyiyle uyumlu çok iyi repliklere sahip. Çok beğendim.
müzik severler özellikle de piyano sevenler için eargasm garantili. Yönetmenin izlediğim 4.filmi ve görünüşe göre sonuncusu olmayacak.
GİUSEPPE TORNATORE DEN YİNE MASALSI BİR ÖYKÜ TIPKI CENNET SİNEMASI GİBİ SİZİ
MÜZİKLERİ İLE ALIP GÖTÜREN HARİKA BİR BAŞYAPIT...
MÜZİKLERİ İLE ALIP GÖTÜREN HARİKA BİR BAŞYAPIT...
Virginian isimli transatlantikte görev yapan Danny Boodman, yeni doğmuş bir bebek bulur. Onu evlat edinip, doğduğu yıl olan 1900 adını verir. 1900, babası ölünce gemideki piyanoyu keşfeder. Piyano çalmaya doğuştan yetenekli olduğu anlaşılan 1900, karaya hiç ayak basmamıştır. Piyano çalmaktaki yeteneği sayesinde şöhreti, tüm dünyası olan geminin sınırlarını aşar.
1900, gemiden ayrılmak istemeyişini ?gördüklerim değil, göremediklerim beni korkutuyor? der. Sınırları belli olan dünyası onun için daha güvende olduğunu hissettiği bir yerdir. Dışarıdaki para, şöhret ve aşk onu yaşadığı dünyanın dışına çıkartmaya yetmez. Bu sebeplerden 1900?ün gemi ile aynı akıbeti kabullendiğini görüyoruz.
Filmde 1900?ün hikayesini, gemideki orkestrada 1900?le birlikte görev yapan trompetçi arkadaşı Max Toney?in ağzından dış sesle dinliyoruz. 1900?ün hikayesi, flasbacklerle geri dönüşler yapılarak yavaş yavaş veril ... Devamı
1900, gemiden ayrılmak istemeyişini ?gördüklerim değil, göremediklerim beni korkutuyor? der. Sınırları belli olan dünyası onun için daha güvende olduğunu hissettiği bir yerdir. Dışarıdaki para, şöhret ve aşk onu yaşadığı dünyanın dışına çıkartmaya yetmez. Bu sebeplerden 1900?ün gemi ile aynı akıbeti kabullendiğini görüyoruz.
Filmde 1900?ün hikayesini, gemideki orkestrada 1900?le birlikte görev yapan trompetçi arkadaşı Max Toney?in ağzından dış sesle dinliyoruz. 1900?ün hikayesi, flasbacklerle geri dönüşler yapılarak yavaş yavaş veril ... Devamı
Virginian isimli transatlantikte görev yapan Danny Boodman, yeni doğmuş bir bebek bulur. Onu evlat edinip, doğduğu yıl olan 1900 adını verir. 1900, babası ölünce gemideki piyanoyu keşfeder. Piyano çalmaya doğuştan yetenekli olduğu anlaşılan 1900, karaya hiç ayak basmamıştır. Piyano çalmaktaki yeteneği sayesinde şöhreti, tüm dünyası olan geminin sınırlarını aşar.
1900, gemiden ayrılmak istemeyişini ?gördüklerim değil, göremediklerim beni korkutuyor? der. Sınırları belli olan dünyası onun için daha güvende olduğunu hissettiği bir yerdir. Dışarıdaki para, şöhret ve aşk onu yaşadığı dünyanın dışına çıkartmaya yetmez. Bu sebeplerden 1900?ün gemi ile aynı akıbeti kabullendiğini görüyoruz.
Filmde 1900?ün hikayesini, gemideki orkestrada 1900?le birlikte görev yapan trompetçi arkadaşı Max Toney?in ağzından dış sesle dinliyoruz. 1900?ün hikayesi, flasbacklerle geri dönüşler yapılarak yavaş yavaş veriliyor. Piyano, kırık plak, avize, ve gemi sırası ile bütünün parçaları olarak karşımıza çıkıyor. Yönetmen, bu puzzle parçalarını tek tek yerine koyarken hem bu parçaların hikayede nasıl bir yer tuttuğunu görmemizi sağlıyor, hem de hikayede geri dönüşler yaparken birer araç olarak kullanıyor.
Giuseppe Tornatore, filmde defalarca iyi hikaye ve hikaye anlatıcılığının öneminin altını çizer. ?Cinema Paradiso? ve ?Malena? filmleriyle de bilinen yönetmen kendisinin de ne kadar iyi bir hikaye anlatıcısı olduğunu defalarca ispatlamıştır.
Filmin müziklerini, yönetmenin ilk filmi hariç tüm filmlerinde birlikte çalıştığı Ennio Morricone yapmış. Müzik, filmin genelinde önemli bir yer tutuyor. Bu durum düşünüldüğünde müziklerin, Ennio Morricone gibi bir müzisyenden başkasına teslim edilmesi zaten beklenemezdi.
1900, gemiden ayrılmak istemeyişini ?gördüklerim değil, göremediklerim beni korkutuyor? der. Sınırları belli olan dünyası onun için daha güvende olduğunu hissettiği bir yerdir. Dışarıdaki para, şöhret ve aşk onu yaşadığı dünyanın dışına çıkartmaya yetmez. Bu sebeplerden 1900?ün gemi ile aynı akıbeti kabullendiğini görüyoruz.
Filmde 1900?ün hikayesini, gemideki orkestrada 1900?le birlikte görev yapan trompetçi arkadaşı Max Toney?in ağzından dış sesle dinliyoruz. 1900?ün hikayesi, flasbacklerle geri dönüşler yapılarak yavaş yavaş veriliyor. Piyano, kırık plak, avize, ve gemi sırası ile bütünün parçaları olarak karşımıza çıkıyor. Yönetmen, bu puzzle parçalarını tek tek yerine koyarken hem bu parçaların hikayede nasıl bir yer tuttuğunu görmemizi sağlıyor, hem de hikayede geri dönüşler yaparken birer araç olarak kullanıyor.
Giuseppe Tornatore, filmde defalarca iyi hikaye ve hikaye anlatıcılığının öneminin altını çizer. ?Cinema Paradiso? ve ?Malena? filmleriyle de bilinen yönetmen kendisinin de ne kadar iyi bir hikaye anlatıcısı olduğunu defalarca ispatlamıştır.
Filmin müziklerini, yönetmenin ilk filmi hariç tüm filmlerinde birlikte çalıştığı Ennio Morricone yapmış. Müzik, filmin genelinde önemli bir yer tutuyor. Bu durum düşünüldüğünde müziklerin, Ennio Morricone gibi bir müzisyenden başkasına teslim edilmesi zaten beklenemezdi.
Çok acayip,masal gibi,çok hüzünlü bir film..Tim Roth’a cuk oturan bir rol olmuş..Sonu da çok fena..10/7
pek bilinmez ama Leyla ile Mecnun dizisinin 21. bölümde bu filme gönderme var . . .
Hayata, müziğe, jazz’a dair harika ayarların olduğu filmdir.
Tim Roth öyle güzel bir perfonmans sergilemiştir ki her sahnesini akla kazımıştır izleyicinin... Fakat öyle bir sahne var ki jazz kapışması olan sahne beni benden almıştır... Tekrar tekrar o sahne için izlenebilir...
Tim Roth öyle güzel bir perfonmans sergilemiştir ki her sahnesini akla kazımıştır izleyicinin... Fakat öyle bir sahne var ki jazz kapışması olan sahne beni benden almıştır... Tekrar tekrar o sahne için izlenebilir...
İfadesiz, hatta aptalca bir bakışa sahip Tim Roth’un parmaklarının hatırına rol aldığını sandığımız filmde; müzik duymamış eğitimsiz çocuğa vahiy gelir piyano çalmaya başlar, ilerleyen yaşlarda fırtınada piyanosuyla dans eder, evlere şenlik bir düello yapılır, "geminin ruhu" gibidir "1900" kadınlar yatakhanesine girip çıkar.
Akılcılığı ve gerçekçiliği olmayan bir masal (eee masal işte de diyemiyoruz) abartılı, ağdalı oyunculuklarla anlatılıyorken çalınan müziklerin de harika olduğuna inanmamız beklenir, ajitatif boş bir konuşmayla 2,5 saatlik işkence bitirilir... 10/100
Akılcılığı ve gerçekçiliği olmayan bir masal (eee masal işte de diyemiyoruz) abartılı, ağdalı oyunculuklarla anlatılıyorken çalınan müziklerin de harika olduğuna inanmamız beklenir, ajitatif boş bir konuşmayla 2,5 saatlik işkence bitirilir... 10/100
Başka türlü bitseydi gözümdeki bütün ihtişamını kaybederdi. Bayıldım filme ben. Ah son konuşma sahnesi...
Film abartıldığı kadar güzel değil, beğenen arkadaşların müzikle içli dışlı olduklarını düşünüyorum.Son konuşma belki güzel denilebilir.
Değerler arasından.
Dönem filmlerinde en sevdiğim şey sinematik havası oluyor çoğu kez. İlginç biyografi filmi diyebiliriz. Tabi dönem filmi olduğu için var olan görsellik için eleştirileri art zamanlılığa göre yaparsak daha doğru olur. Harika bir işlenişe sahip. Dram havası ve sığ bir ilerleyişe rağmen inanılmaz olan film süresi(165 dk.) Sıkmadan ilerliyor. Sonunda geçen konuşma ve bir nevi müziğin ruhunu yansıtması iyiydi. Beğenmeye çıkabilir çok beğenen de ben beğendim doğrusu. İlginç bir arşivlik film işte.
İyi seyirler.
P: 7.5
Dönem filmlerinde en sevdiğim şey sinematik havası oluyor çoğu kez. İlginç biyografi filmi diyebiliriz. Tabi dönem filmi olduğu için var olan görsellik için eleştirileri art zamanlılığa göre yaparsak daha doğru olur. Harika bir işlenişe sahip. Dram havası ve sığ bir ilerleyişe rağmen inanılmaz olan film süresi(165 dk.) Sıkmadan ilerliyor. Sonunda geçen konuşma ve bir nevi müziğin ruhunu yansıtması iyiydi. Beğenmeye çıkabilir çok beğenen de ben beğendim doğrusu. İlginç bir arşivlik film işte.
İyi seyirler.
P: 7.5
Doğup büyüdüğü gemiyi asla terk etmeyen, hayatını piyano çalmakla geçiren müzik dostu bir insanın hikayesi.
1900 Efsanesi filmine Benzer Film ekliyorsun.
1900 Efsanesi filmini Kategorize ediyorsun.
Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.
1900 Efsanesi filmine Konu ekliyorsun.
FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
Arama sonuçları
Bu filmi izleyen 20 kişi
Kullanıcı Bulunamadı...
ÜYE OL