Hannibal dizisinin bir define, birliktelik ve tadılan en büyük zevklerden biri olduğunu düşünüyorum. Yaşatdığı duygu karışım bozukluğu ve düşünmeye iten ambiyansı ve etkileri ile harika heyecanlardan biri.
Üstün zeka içerisindeki karşıt ve benzer kutubların, topluma ugunsuzluğu sebebiyle kendi benliklerine sıkışması, yalnızlıkları ve sahib oldukları yeteneklerini kullanırken kendine veya başkasına verdikleri zarar içerisinde akli kaybları ve kendilerini tüketmeleri dehşetengiz bir şey ve harika bir anlatım.
(Tabii, eksiklikleri var; lakin her bölümüne bu aks etmiyor.)
son zamanlarda polisiye diziler çok sıkmıştı ve başlayıp başlamama konusunda tereddüte düşmüştüm bi bölümünü izliyim dedim ve sonra devamı çok hızlı bi şekilde devam etti bi dizi kafanı allak bullak ediyor düşündürüyorsa kesinlikle güzel bi dizidir.Buraya kadar yorumları okuyup sayfayı incelediysen ve hala izlemediysen ne duruyosun?
Filmleri izlememiş biri olarak yorumluyorum;çok başarılı bi dizi. Kesinlikle bağımlılık yapıyor. Ama 45 dakikalık 13 bölümle psikolojinizi alt üst ediyor. İçinizdeki saklı psikopat veya sosyopat dürtmeye başlıyor sahnelerde. Oyunculuklarda da tüm karakterler güzel olmuş bence. Sorunlu dahi,soğuk sofistike sosyopat ve diğer güzel yan karakterler...
harika bir dizi gerçekten. dizinin varlığı çok kişi tarafından bilinmesine rağmen kalitesi çok az kişi tarafından biliniyor heralde. etrafımda çok az kişi var izleyen. ikinci sezonu ip ile çekiyorum. her çıkan dandik korku filmlerini 'bir umut' ile izleyen kişilerin o umudun bu dizide olduğunu görmeleri lazım. 89/100
sanırım mads mikkelsenin yamyamlığı ele alan senaryolara ayrı bir ilgisi var.. bir diğer örnek için tarz olarak farklı bir yapım olsada the green butchers.. diziye gelince ben genelin aksine gizemi çok artırmanın yada olayı aşırı komplike hale getirme refleksinin bu yapımı sonlandıracağı kanısındayım.. tam anlamıyla olmasada lost buna örnektir.. her ne kadar gizem dizinin ambiyansını olumlu yönde etkilesede abartmamak lazım insanlar çok anlayamadıkları karmaşık şeylerden garip manalar çıkarıp hayran olma eğiliminde olsalarda bir yerden sonra sıkacagına inancım tam bir yerden sonra kabak tadı verecek... will grahamın yaptığı empatiden, dexterı izlerken yaptıgımız gibi, birazda olsa bizimde yapmamız lazımki dizinin içine girebilelim.. olayı aşırı komplike hale getirip siz anlayamazsınız modunda takılınca çok sağlıklı izleyici toplayamıyorlar... dizi enteresan.. sıradan bir yapım hiç değil.. hele hele mads mikkelsendir bruno ganzdır bu adamlar çoğu benim diyen amerikan aktörünü ceplerinde... Devamı
sanırım mads mikkelsenin yamyamlığı ele alan senaryolara ayrı bir ilgisi var.. bir diğer örnek için tarz olarak farklı bir yapım olsada the green butchers.. diziye gelince ben genelin aksine gizemi çok artırmanın yada olayı aşırı komplike hale getirme refleksinin bu yapımı sonlandıracağı kanısındayım.. tam anlamıyla olmasada lost buna örnektir.. her ne kadar gizem dizinin ambiyansını olumlu yönde etkilesede abartmamak lazım insanlar çok anlayamadıkları karmaşık şeylerden garip manalar çıkarıp hayran olma eğiliminde olsalarda bir yerden sonra sıkacagına inancım tam bir yerden sonra kabak tadı verecek... will grahamın yaptığı empatiden, dexterı izlerken yaptıgımız gibi, birazda olsa bizimde yapmamız lazımki dizinin içine girebilelim.. olayı aşırı komplike hale getirip siz anlayamazsınız modunda takılınca çok sağlıklı izleyici toplayamıyorlar... dizi enteresan.. sıradan bir yapım hiç değil.. hele hele mads mikkelsendir bruno ganzdır bu adamlar çoğu benim diyen amerikan aktörünü ceplerinden çıkartırlar..velhasılı oyunculuklarada diyecek bişey yok.. bence tek yapmaları gereken izleyicinin daha çok empati yapmasına izin vermek..
Çok gergin ve insanı anlayamadığı bir sebepten dolayı korkutan bir atmosfer var. Hani bazı şeylerden neden korktuğumuzu bilmeyiz ya,öyle bir şey. Mezarlıklar,kuzgunlar yada Bülent Ersoy gibi....
Bir kısmı spoiler, bir kısmı da filmlerde de rastladığımız bazı Lecter görüntüleriyle ilgili alelade görüşüm.
Son bölüm çok göz alıcıydı. Dr. Lecter'ın zekasına ve karakterine odaklanmış bir bölümdü daha çok. Onun da bir psikiyatriste görünüyor olması beni çok şaşırttı özellikle kadının onu tanımlayış şekli ve onun hiçbir şekilde buna cevap verememesi ya da vermemesi. Bu arada o yemekler neydi öyle, hazırlanış şekilleri, insan bağırsağına insan organlarından yapılan sucuk... Düşünmeden edemiyorum, ya ben o konuklardan biri olsaydım ve orada sunulan her yemeği, ördörvü yiyip beğenebilir miydim? Ne olduğunu bilmemin imkanı yok ve diyelim açık görüşlü biriyim; tek tek tadlarına bakıyorum. İnsan eti gerçekten lezzetli olabilir mi? Neden olmasın diye düşünüyorum. Milletin burda kasap kapattırma sebebi at eti değil mi? Avrupada özellikle Fransa'da çok lüks restoranların en önemli ana yemeklerinden biri genellikle at etiyle yapılmadır ve menüde yazar.... Devamı
Bir kısmı spoiler, bir kısmı da filmlerde de rastladığımız bazı Lecter görüntüleriyle ilgili alelade görüşüm.
Son bölüm çok göz alıcıydı. Dr. Lecter'ın zekasına ve karakterine odaklanmış bir bölümdü daha çok. Onun da bir psikiyatriste görünüyor olması beni çok şaşırttı özellikle kadının onu tanımlayış şekli ve onun hiçbir şekilde buna cevap verememesi ya da vermemesi. Bu arada o yemekler neydi öyle, hazırlanış şekilleri, insan bağırsağına insan organlarından yapılan sucuk... Düşünmeden edemiyorum, ya ben o konuklardan biri olsaydım ve orada sunulan her yemeği, ördörvü yiyip beğenebilir miydim? Ne olduğunu bilmemin imkanı yok ve diyelim açık görüşlü biriyim; tek tek tadlarına bakıyorum. İnsan eti gerçekten lezzetli olabilir mi? Neden olmasın diye düşünüyorum. Milletin burda kasap kapattırma sebebi at eti değil mi? Avrupada özellikle Fransa'da çok lüks restoranların en önemli ana yemeklerinden biri genellikle at etiyle yapılmadır ve menüde yazar. İş yemek yemeye geldiğinde kendimi ve diğerlerini dışarıdan gözlemlemeye çalışırım ve her seferinde aklımdan aynı şeyler geçer, kendi yarattığımız, ürettiğimiz ve kurduğumuz; adına medeniyet dediğimiz bunca şeye rağmen hala vahşi birer hayvanız. Sanırım Dr. Lecterdaki içgüdüye bir şekilde empatiyle yaklaşabiliyorum.
Şaşırtıcı derecede iyi başlayan ve beklentilerimin aksine; daha derinleştirilmiş bir senaryoyla uzun soluklu gösterilecek bir yapım üretmişler. Klasik Hannibal hikayesine fazlasıyla önceden bakmışlar, Red Dragon filminden bile çok çok öncesi demek yanlış olmaz. Şahsen karakterin düşüncelerinin Dexter'vari ama daha farklı bir şekilde ekrana sunulması hoşuma gitti; bunun yanında polisiye yanı da gayet sürükleyici. Gizemi koruyabilirlerse çok iyi bir dizi olacağı kesin. Başrol oyuncuları da gayet iyi, Casino Royale'den hatırlayacağımız kötü karakterimiz Dr. Lecter rolünde ve daha 3 bölümden Hopkins'in altında ezilmeyeceğinin sinyallerini veriyor.
@yakamoz29
11 yıl önce
8 / 10
Üstün zeka içerisindeki karşıt ve benzer kutubların, topluma ugunsuzluğu sebebiyle kendi benliklerine sıkışması, yalnızlıkları ve sahib oldukları yeteneklerini kullanırken kendine veya başkasına verdikleri zarar içerisinde akli kaybları ve kendilerini tüketmeleri dehşetengiz bir şey ve harika bir anlatım.
(Tabii, eksiklikleri var; lakin her bölümüne bu aks etmiyor.)
@movienerd
11 yıl önce
@ness
11 yıl önce
9.5 / 10
2.bölüm,mantar sahnesi...
@darkscream
11 yıl önce
8.9 / 10
@cumanicus
11 yıl önce
7.1 / 10
@havlayankuzu
11 yıl önce
:Ssssssspoiler:
Bir daha mantar yiyemeyebilirsin.
@tozpastel
11 yıl önce
9 / 10
@darkpassenger
11 yıl önce
8.9 / 10
Son bölüm çok göz alıcıydı. Dr. Lecter'ın zekasına ve karakterine odaklanmış bir bölümdü daha çok. Onun da bir psikiyatriste görünüyor olması beni çok şaşırttı özellikle kadının onu tanımlayış şekli ve onun hiçbir şekilde buna cevap verememesi ya da vermemesi. Bu arada o yemekler neydi öyle, hazırlanış şekilleri, insan bağırsağına insan organlarından yapılan sucuk... Düşünmeden edemiyorum, ya ben o konuklardan biri olsaydım ve orada sunulan her yemeği, ördörvü yiyip beğenebilir miydim? Ne olduğunu bilmemin imkanı yok ve diyelim açık görüşlü biriyim; tek tek tadlarına bakıyorum. İnsan eti gerçekten lezzetli olabilir mi? Neden olmasın diye düşünüyorum. Milletin burda kasap kapattırma sebebi at eti değil mi? Avrupada özellikle Fransa'da çok lüks restoranların en önemli ana yemeklerinden biri genellikle at etiyle yapılmadır ve menüde yazar. ... Devamı
Son bölüm çok göz alıcıydı. Dr. Lecter'ın zekasına ve karakterine odaklanmış bir bölümdü daha çok. Onun da bir psikiyatriste görünüyor olması beni çok şaşırttı özellikle kadının onu tanımlayış şekli ve onun hiçbir şekilde buna cevap verememesi ya da vermemesi. Bu arada o yemekler neydi öyle, hazırlanış şekilleri, insan bağırsağına insan organlarından yapılan sucuk... Düşünmeden edemiyorum, ya ben o konuklardan biri olsaydım ve orada sunulan her yemeği, ördörvü yiyip beğenebilir miydim? Ne olduğunu bilmemin imkanı yok ve diyelim açık görüşlü biriyim; tek tek tadlarına bakıyorum. İnsan eti gerçekten lezzetli olabilir mi? Neden olmasın diye düşünüyorum. Milletin burda kasap kapattırma sebebi at eti değil mi? Avrupada özellikle Fransa'da çok lüks restoranların en önemli ana yemeklerinden biri genellikle at etiyle yapılmadır ve menüde yazar. İş yemek yemeye geldiğinde kendimi ve diğerlerini dışarıdan gözlemlemeye çalışırım ve her seferinde aklımdan aynı şeyler geçer, kendi yarattığımız, ürettiğimiz ve kurduğumuz; adına medeniyet dediğimiz bunca şeye rağmen hala vahşi birer hayvanız. Sanırım Dr. Lecterdaki içgüdüye bir şekilde empatiyle yaklaşabiliyorum.
@darkpassenger
11 yıl önce
8.9 / 10
@dr_hugo_strange
11 yıl önce
9 / 10