sabahattin kudret aksal’ın öz yaşam öykümde yeri çok ayrı olan bir dostluk hikâyesinde bulduğum hissiyatın çok benzeri hissiyatla karşılaştım. bir dostluk’u kifayetsiz kere çok okudum, la jetee’nin de akıbeti pek farklı olmayacak.
The Butterfly Effect filmini izledikten sonra benzer senaryo arama girişiminde bulundum ve bir kaç yorum ile karşılaştım. Bu film sayesinde güzel bir akım ortaya çıkmış gibi duruyor. Kanımca çok başarılı. Göz bandına, gözlüklere takılmamak lazım. Filmin asıl amacı bir fikir ve bu fikri kullanıcıya güzel bir şekilde aktarmak. Bunun için de yarım saat gayet yeterlidir.
Chris Marker küçükken, o zamanlar popüler olan Patheorama adlı fotoğraf filmi gösterici aletle oynamayı çok severmiş. Tabi zengin çocukları "büyülü fener" adı verilen sinema makineleriyle oynuyormuş (Bergman’ın Fanny and Alexander filminde görülebilir).
Bir gün aklına yeni filmler oluşturarak ve bunları birleştirerek yeni birşey yapma fikri gelmiş; makas, yapıştırıcı ve şeffaf kopya kağıdı kullanarak ortaya birşeyler çıkarmış.
Okul arkadaşlarının en prestijlisi Jonathan’mış. Kafası mekanik çalışan ve oldukça da mucit bir çocukmuş. Maketten perdeleri hareket eden, ışıkları yanıp sönen tiyatro modelleri vs yapıyormuş. Bundan dolayı Chris Marker, ustalık işini ilk ona göstermek istemiş. Sonuçtan oldukça memnun, "filmim" dediği kedi Riri’nin maceralarını gözler önüne sermiş. Jonathan, Chris’in aklını başına getirmiş: "Filmlerin hareket etmesi gerekiyor, salak! Kimse fotoğraf karelerinden bir film yapamaz"
30 yıl geçer. Sonra Chris Marker, La Jetee’yi yapar.
(Criterion kitapçığındaki ke... Devamı
Chris Marker küçükken, o zamanlar popüler olan Patheorama adlı fotoğraf filmi gösterici aletle oynamayı çok severmiş. Tabi zengin çocukları "büyülü fener" adı verilen sinema makineleriyle oynuyormuş (Bergman’ın Fanny and Alexander filminde görülebilir).
Bir gün aklına yeni filmler oluşturarak ve bunları birleştirerek yeni birşey yapma fikri gelmiş; makas, yapıştırıcı ve şeffaf kopya kağıdı kullanarak ortaya birşeyler çıkarmış.
Okul arkadaşlarının en prestijlisi Jonathan’mış. Kafası mekanik çalışan ve oldukça da mucit bir çocukmuş. Maketten perdeleri hareket eden, ışıkları yanıp sönen tiyatro modelleri vs yapıyormuş. Bundan dolayı Chris Marker, ustalık işini ilk ona göstermek istemiş. Sonuçtan oldukça memnun, "filmim" dediği kedi Riri’nin maceralarını gözler önüne sermiş. Jonathan, Chris’in aklını başına getirmiş: "Filmlerin hareket etmesi gerekiyor, salak! Kimse fotoğraf karelerinden bir film yapamaz"
30 yıl geçer. Sonra Chris Marker, La Jetee’yi yapar.
(Criterion kitapçığındaki kendi yazısından bir bölümü, 3. şahsa uyarlayarak serbest çevirdim)
Fotoğraf karelerinden oluşan santsal bir anlatı. O kadar gerçekçi ki hikaye içinde kayboldum resmen . Karakter geçmiş ve gelecek arasında bir zaman yolcusu. En çok geçmişiyle var olan bir adam.
Bu tarzda daha önce film izlemedim eğer türünün ilk örneğiyse nev’i sahsina munhasir olduğunu söylemeye gerek yok. Filme gelecek olursak çok sağlam bir hikayeyi en iyi şekilde anlatmışlar bence.
tabi filmi izledikten sonra bunun uzun metraj filmi yapılır mı diye aklıma geliyor.2 saatlik bir film olmaz belki ama sağlam bir aşk hikayesiyle ve kaliteli fotoğraflarla 70-80 dakikalık bir film sıkılmadan izlenilebilir.
Herhangi bir film atölyesine katıldığınızda sizden isteyecekleri bir şeydir, sahneleri açıklayan fotoğraflarla kurulan bir hikaye örgüsü. Bunu bir film yapmak için kullanma fikri ise kabul edelim fazlasıyla özgün ve zekice. Üzerine iyi kurgulanmış bir hikaye de eklenince tadından yenmiyor. Kaçırmamalı.
insanı içine çeken ve aynı zamanda iten bir havası var. itme sebebi kasvetli atmosfer ve zaman farkımız olabilir. fotoğraflardan film yapmaya iten sinemanın temelinin fotoğraf olması mıdır yoksa düşük bütçe midir bilemem ancak ben düşük bütçe fikrinden yanayım.
ve twelve mokeys in ilham aldığı filmdir bence. izlenilesi bir film.
Fotoğrafların seslendirilmiş hali. Filmin künyesinde tür olarak gerilimin de geçmesi gerekli, en azından beni gerdi.
Özellikle 19. dakikanın içindeki filmin tek hareketli görüntüsü olan kadının göz kırpma sahnesinde ve ardından gelen adam silüetiyle. Hele ki o fısıldaşmalar... Ürperdim.
Chris Marker?in yönetmenliğini üstlendiği kısa film, hem estetiği hem de öyküsü ile olağanüstü. Tüm film fotoğraflardan oluşuyor, sadece tek bir hareketli görüntü yer alıyor filmde, ki o da belli belirsiz görünüp kayboluyor. Müzikleri ve puslu fotoğrafları ile yarattığı atmosfer bilim kurgu sinemasının en ilginç yapıtlarından birini ortaya koyuyor?
Film Terry Gilliam?ın 12 Maymun isimli başyapıtına da esin kaynağı oldu. Kısa filmin yönetmeni Marker, 12 Maymun?da da senarist olarak yer aldı?
?Sıradan anıları hatıralardan ayıran bir şey yoktur,ne zaman ki,o anların açtığı yaralar,sızlar hatıra değeri kazanır.?
@yesimus
3 yıl önce
@furkandgn9
4 yıl önce
7.5 / 10
@aliozen93
8 yıl önce
9 / 10
@cazsever
8 yıl önce
8.5 / 10
Bir gün aklına yeni filmler oluşturarak ve bunları birleştirerek yeni birşey yapma fikri gelmiş; makas, yapıştırıcı ve şeffaf kopya kağıdı kullanarak ortaya birşeyler çıkarmış.
Okul arkadaşlarının en prestijlisi Jonathan’mış. Kafası mekanik çalışan ve oldukça da mucit bir çocukmuş. Maketten perdeleri hareket eden, ışıkları yanıp sönen tiyatro modelleri vs yapıyormuş. Bundan dolayı Chris Marker, ustalık işini ilk ona göstermek istemiş. Sonuçtan oldukça memnun, "filmim" dediği kedi Riri’nin maceralarını gözler önüne sermiş. Jonathan, Chris’in aklını başına getirmiş: "Filmlerin hareket etmesi gerekiyor, salak! Kimse fotoğraf karelerinden bir film yapamaz"
30 yıl geçer. Sonra Chris Marker, La Jetee’yi yapar.
(Criterion kitapçığındaki ke ... Devamı
Bir gün aklına yeni filmler oluşturarak ve bunları birleştirerek yeni birşey yapma fikri gelmiş; makas, yapıştırıcı ve şeffaf kopya kağıdı kullanarak ortaya birşeyler çıkarmış.
Okul arkadaşlarının en prestijlisi Jonathan’mış. Kafası mekanik çalışan ve oldukça da mucit bir çocukmuş. Maketten perdeleri hareket eden, ışıkları yanıp sönen tiyatro modelleri vs yapıyormuş. Bundan dolayı Chris Marker, ustalık işini ilk ona göstermek istemiş. Sonuçtan oldukça memnun, "filmim" dediği kedi Riri’nin maceralarını gözler önüne sermiş. Jonathan, Chris’in aklını başına getirmiş: "Filmlerin hareket etmesi gerekiyor, salak! Kimse fotoğraf karelerinden bir film yapamaz"
30 yıl geçer. Sonra Chris Marker, La Jetee’yi yapar.
(Criterion kitapçığındaki kendi yazısından bir bölümü, 3. şahsa uyarlayarak serbest çevirdim)
@normajeane
9 yıl önce
@seko
10 yıl önce
tabi filmi izledikten sonra bunun uzun metraj filmi yapılır mı diye aklıma geliyor.2 saatlik bir film olmaz belki ama sağlam bir aşk hikayesiyle ve kaliteli fotoğraflarla 70-80 dakikalık bir film sıkılmadan izlenilebilir.
Puanım: 9
@koftepatates
10 yıl önce
@aleste
11 yıl önce
ve twelve mokeys in ilham aldığı filmdir bence. izlenilesi bir film.
@surgeon
11 yıl önce
8.3 / 10
Özellikle 19. dakikanın içindeki filmin tek hareketli görüntüsü olan kadının göz kırpma sahnesinde ve ardından gelen adam silüetiyle. Hele ki o fısıldaşmalar... Ürperdim.
@vegidemiyorum
11 yıl önce
Film Terry Gilliam?ın 12 Maymun isimli başyapıtına da esin kaynağı oldu. Kısa filmin yönetmeni Marker, 12 Maymun?da da senarist olarak yer aldı?
?Sıradan anıları hatıralardan ayıran bir şey yoktur,ne zaman ki,o anların açtığı yaralar,sızlar hatıra değeri kazanır.?