Günlük hayattan olayları izlemeyi seviyorum. "En sevdiğim" dizi diyebileceğim bir dizi oldu benim için. Marjinal yapısı başlarda zaman zaman zorlamıştı. Abartı gelmişti. İlk sezonlarda Frank’in kötü kokusu burnuma geliyordu. Ama zamanla Frank karakterinin daha da derinleştirilmesiyle en sevdiğim karakter haline geldi. Bu dizide çok sağlam gözüken bir aile bağı yok. Aksine, sorunlu gözüken bir aile yapısı var. Ancak sezonlar boyunca ailenin birbirinden kopmaması, koptuğunda bir şekilde tekrar bir araya gelmesiyle gerçekten "aile" hissiyatını çok temiz şekilde veriyor. Frank’in tespitleri, aforizmaları, kurnazlığı unutulmaz. Kimseyi sevmez gibi gözüken karakterin aşkı müthiş yansıtması şaşırtıcıydı benim için. Lip’in geldiği nokta zamanla biraz üzdü. Zekasını çok daha ön planda gösteren sezonlardan sonra ortalama bir zekayla hareket eden bir karaktere dönüştürdüler. Carl ve Debbie elimizde büyüdü. Carl başarılı bir karakter olurken, Debbie son sezonlarda dizinin en itici karakteri haline... Devamı
Günlük hayattan olayları izlemeyi seviyorum. "En sevdiğim" dizi diyebileceğim bir dizi oldu benim için. Marjinal yapısı başlarda zaman zaman zorlamıştı. Abartı gelmişti. İlk sezonlarda Frank’in kötü kokusu burnuma geliyordu. Ama zamanla Frank karakterinin daha da derinleştirilmesiyle en sevdiğim karakter haline geldi. Bu dizide çok sağlam gözüken bir aile bağı yok. Aksine, sorunlu gözüken bir aile yapısı var. Ancak sezonlar boyunca ailenin birbirinden kopmaması, koptuğunda bir şekilde tekrar bir araya gelmesiyle gerçekten "aile" hissiyatını çok temiz şekilde veriyor. Frank’in tespitleri, aforizmaları, kurnazlığı unutulmaz. Kimseyi sevmez gibi gözüken karakterin aşkı müthiş yansıtması şaşırtıcıydı benim için. Lip’in geldiği nokta zamanla biraz üzdü. Zekasını çok daha ön planda gösteren sezonlardan sonra ortalama bir zekayla hareket eden bir karaktere dönüştürdüler. Carl ve Debbie elimizde büyüdü. Carl başarılı bir karakter olurken, Debbie son sezonlarda dizinin en itici karakteri haline geldi. Fiona’ya mesafeli yaklaştım ben. Steve ise benim için itici bir karakterdi. Kev, Mickey, Mandy, Sheila, Liam, Svetlana, Frank’in büyük kızının oğlu gibi müthiş yan karakterler vardı. Bu kadar uzun bir dizide elbette gereksiz karakterler de yer aldı. Ancak benim için unutulmaz, ileride tekrar izlemek isteyeceğim bir eser oldu Shameless. Son sezonlarda dahi şikayet etmedim. Tabii ki daha iyi olabilirdi ve bence çok daha vurucu bir sonu hak ediyordu.
Koskoca Frank Gallagher’a covid ile ölüm yakışmadı. Frank’e marjinal bir ölüm yakışırdı. Final bölümü bence de sınıfta kaldı. Son 15 dakikaya kadar normal bir bölüm gibiyken, son 15 dakika apar topar finale döndürmüşler hissi verdi. Fiona’yı bile getiremediler, bu bile eksi yazar. Yine Frank’in verdiği son mesaj güzeldi.
"İnsanlar içerek dertlerinizden kurtulamayacağınızı söylüyorlar. Ben de sadece yeterince içmediğinizi söylüyorum"
Griyle siyah arasındaki karakterlerin çok renkli yaşantılarını izlerken kahkahalar da atabilirsiniz huzunlere de bogulabilirsiniz. bol bol vay anasını dersiniz ve hiç bir zaman sıkılmazsınız. Marjinalin çok ötesinde yaşanılan bu hayatlardan kendi sıradan(!) hayatlarınıza illaki paylar çıkarırsınız.
South Side, dizi de toplumun alt tabakasının yaşadığı yer. Böyle ortamlarda büyüyen insanlar hayatın gerçeklerini çok küçük yaştan itibaren tatmaya başlarlar ve nitekim o şekil de büyürler. Hayat acıdır,serttir ve acımasızdır da . Savaşmazsanız yaşayamazsınız, savaşırsanız belki.
Eğlenme kavramı çoğu insanın lugatında yoktur bile , önemli olan şey günü nasıl kurtarabileceğinizdir. Bu dizide eğlenmeyi başaran bir aileyi yakalıyoruz ki benim için çekici olan kısmı odur. Çünkü bizde burdayız diye bas bas bağırıyorlar. O yakarışları seviyorum.
Nerden mi biliyorum diyecek olursanız, bende oradan geliyorum.
Mükemmel karakterler üzerinden insanı eğlendiren, düşündüren, üzen ama neticede durmadan arka arkaya bi bölüm bi bölüm daha diye diye uykusuz bırakan dizi olup, kendisi tarafımca sevilmektedir.
@kekinkukisi
2 yıl önce
10 / 10
@stiff
3 yıl önce
8.6 / 10
Koskoca Frank Gallagher’a covid ile ölüm yakışmadı. Frank’e marjinal bir ölüm yakışırdı. Final bölümü bence de sınıfta kaldı. Son 15 dakikaya kadar normal bir bölüm gibiyken, son 15 dakika apar topar finale döndürmüşler hissi verdi. Fiona’yı bile getiremediler, bu bile eksi yazar. Yine Frank’in verdiği son mesaj güzeldi.
"İnsanlar içerek dertlerinizden kurtulamayacağınızı söylüyorlar. Ben de sadece yeterince içmediğinizi söylüyorum"
@festivalgibi
3 yıl önce
10 / 10
@alosmanabi
4 yıl önce
8 / 10
@quijote
7 yıl önce
@asdf_13
8 yıl önce
8 / 10
@truelie123
8 yıl önce
Eğlenme kavramı çoğu insanın lugatında yoktur bile , önemli olan şey günü nasıl kurtarabileceğinizdir. Bu dizide eğlenmeyi başaran bir aileyi yakalıyoruz ki benim için çekici olan kısmı odur. Çünkü bizde burdayız diye bas bas bağırıyorlar. O yakarışları seviyorum.
Nerden mi biliyorum diyecek olursanız, bende oradan geliyorum.
@gundula
8 yıl önce
@rasteduh
10 yıl önce
9.5 / 10
@ezacr
10 yıl önce
10 / 10