![](https://www.sinefil.com/cdn-a1-p/user/0011/17/thumb_1016726_user_default.jpeg)
4 yıl önce
Bozkır filmine yorum yazdı:
Dijital Flörtleşme dizisine yorum yazdı:
Son zamanlarda izlediğim en başarılı ve içerik yönünden zengin belgeseldi. Netflix belgesellerinde bile psikolog, sosyolog ve seksologların bu kadar ayrıntıya girip alıntılar üzerinden nitelikli bilgi verdiğini görülmez. Kısa ve net biçimde küçük alıntılarla zenginleşen bir belgesel. Ayrıca analizlerde çarpıklık yok ve mainstream yüzeysellikten kaçan ama akıcı bir işleyiş mevcut. Dark synth ritimlerinin ağırlıkta olduğu belgesel estetik açıdan bütünlükle uyumluydu. Estetik kısmı ve müzikleriyse dikkat çekici olmakla beraber beni benden diyebilirim.
İçimden keşke yapımcı ekip bana ulaşsa ve fon müziğini benle paylaşsa bile dedim.
Monos filmine yorum yazdı:
Film sinematoğrafik yönden çok başarılı olda dahi alt metin yavandı. Adeta bir yasadışı örgüt klişesi gördük. Umarım sinemanın kameradan ve onun pozisyonlarından farklı birşey olduğunu beyaz perdede daha sık görebiliriz.
Punishment Park filmine yorum yazdı:
Son derece gerçekçi diyalogları ile kurmaca olduğunu unutturan şuana kadar izlediğim en başarılı politik temalı film olsa gerek. Akademik araştırmalara konu olacak cinsten ele alınan görüşler ve karşıtlıkların birbiriyle olan etkileşimleri daha doğrusu çatışmaları. Siyaset bilimi okuyan birisi varsa eğer mutlaka bu filme göz atmalı derim. Didaktik dilden son derece uzak ayrıca.
Fındıklar Kırılırken filmine yorum yazdı:
Oyunculuklar son derece başarısız ayrıca sahne planları çok amatör açılardan alınmış. Diyaloglar kısmına ise girmek dahi istemiyorum. Derinlikten çok vasatlık var.
Şövalye filmine yorum yazdı:
Film nedense bana survivor saçmalıklarını andırdı. Eleştirilen tabikide survior programındaki konular değil daha derinlikli gibi gözüken içi boş statü kültürüne ait şeyler.
Müslüm filmine yorum yazdı:
Filmi yorumlamadan önce bir başka konya değinmek istiyorum arabesk neden dışlanıyor? Ben olaya elitist bir biçimde bakmıyorum fakat şu tarz bir bakış açım ve yorumum var şu soru ekseninde Arabesk depresif midir?
Sandığımız kadar depresif bir tür değil neden dersek 80’lerde Dünya’da özellikle yoğunluklu Latin Amerika ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde Darkwave kültürü hakimdi. Bu darkwave kültürü çok daha özgün yalın ve kat kat depresifti arabeske göre. Hatta bir darkwave dinleyicisi olarak şunu rahatça söylerebilirim arabesk darkwave’in yanında ninni kadar hafif ve tatlı bir tür olarak kalır.
Benzer zorluklar ve hayat şartlarıyla boğuşmuş ciddi travmalar yaşamış ve ekonomik olarak Müslüm’den farksız insanlar özgün bir sanat tarzı icra edebildi ve ediyorda. Günümüzde tekrardan darkwave ilk günlerinki gibi canlanmış halde. Arabesk ise acılarıyla beslenen ve değişmek içi çaba göstermeyen kitlenin müziği olmaya devam ediyor.
Bay Hiçkimse filmine yorum yazdı:
Film varoluşsal teması ile uzay, sicim teorisi, uzayda yaşam gibi konularda sadece bilimin değil felsefeninde son derece önemli olduğunu alaycı tavrı ile çok güzel bir biçimde göstermiş. Çoğu kişinin beyni bu alaycı tavır ve göndermeler yüzünden yanmış fakat aşırı derinlikli olmamasına rağmen mükemmel göndermeler barındırıyordu. Günümüzde bilim üretebilen çevreler kuantum fiziği gibi meselelerde özellikle felsefeden destek alarak bütüncül bakmaya çalışıyor. Materyalistlerin kuantum fiziğine karşı tutumlarının ne türde olduğunu konunun meraklıları biliyor hiç girmeyeceğim o konuya fakat zaman olgusunun üzerinde duracağım.
Zaman olgusu nasıl günümüz fizikçilerinin kafasını karıştırıp çok önemli paradoks ve çıkmazlara sebebiyet veriyorsa filmde burada ağırlığını koyuyor. Zamanın niceliksel değil niteliksel olduğu ve varoluşun zaman olmadan ele alınamayacağı gerçeği.
Spoiler:
Filmde Mars’ta geçen bisiklet için ucuz işgücü diyaloğu ve babası telesk ... DevamıFilm varoluşsal teması ile uzay, sicim teorisi, uzayda yaşam gibi konularda sadece bilimin değil felsefeninde son derece önemli olduğunu alaycı tavrı ile çok güzel bir biçimde göstermiş. Çoğu kişinin beyni bu alaycı tavır ve göndermeler yüzünden yanmış fakat aşırı derinlikli olmamasına rağmen mükemmel göndermeler barındırıyordu. Günümüzde bilim üretebilen çevreler kuantum fiziği gibi meselelerde özellikle felsefeden destek alarak bütüncül bakmaya çalışıyor. Materyalistlerin kuantum fiziğine karşı tutumlarının ne türde olduğunu konunun meraklıları biliyor hiç girmeyeceğim o konuya fakat zaman olgusunun üzerinde duracağım.
Zaman olgusu nasıl günümüz fizikçilerinin kafasını karıştırıp çok önemli paradoks ve çıkmazlara sebebiyet veriyorsa filmde burada ağırlığını koyuyor. Zamanın niceliksel değil niteliksel olduğu ve varoluşun zaman olmadan ele alınamayacağı gerçeği.
Spoiler:
Filmde Mars’ta geçen bisiklet için ucuz işgücü diyaloğu ve babası teleskoptayken geçen ’’Babam tüm bunları bilmesine rağmen 2 dakika sonrasında ne olacağını bilemiyor’’ diyaloğu alaycı fakat güzel göndermelerdi. Uzayda koloni kurulduktan sonra refaha ulaşılabileceğini düşünen gerzek fizikçilerle güzelce alay etmiş diyebilirim.
Hayat Ağacı filmine yorum yazdı:
Çok daha başarılı bir şekilde işlenebilecek bir konu ve alt metin son derece sığ ve gereksiz uzunlukta işlenmiş. Resmen hollywood klişelerine dönüyor film. Terrence Malick keşke ilk filmleri gibi derinlikli işlese konuları.
Eraserhead filmine yorum yazdı:
Bir filmde bilinçdışı ne kadar başarılı bir şekilde yansıtılır? Ders verir nitelikte bir film.
Ölmek öyle kolay mı zannediyorsun? Sen daha yaşarsın. Bu diyaloğun geçtiği kısım çok derinlikliydi.