12 yıl önce
The Matrix Reloaded filmine yorum yazdı:
Hayat Güzeldir filmine yorum yazdı:
Genel olarak yönetmenlerin başrol olduğu filmlerden haz etmem (Chaplin istisna) ama bu filmi Benigni'siz düşünemiyorum. Adamı izlemek insana resmen zevk veriyor. Ayrıca müzikleri de harika. Kesinlikle izlemelisiniz.
Günah Şehri filmine yorum yazdı:
Bayıldım filme. İzlerken sahneleri çizgi roman kareleri gibi gözünüzde canlandırın yoksa kodumu oturtmalar parmaklık sökmeler vesayre saçma gelebilir. Ayrıca Elijah Wood'u ayrı bir tebrik etmek lazım. Daha doğrusu oynadığı Kevin karakterini. Nasıl bir soğukkanlılıktır o.
Sil Baştan filmine yorum yazdı:
Aldığı Oscar'ı sonuna kadar hakkediyor. Fikir zaten ilginç. Üstüne kurgu ve diyaloglar da tuz biber olmuş.
Belalılar filmine yorum yazdı:
Şu anki dolandırıcılık temalı film ve dizilerinin mihenk taşı...
Kapışma filmine yorum yazdı:
Türk seyircilerin bi yerlerini kaldıran yegane filmlerden sadece biri :D
The Matrix filmine yorum yazdı:
Bir film bir insanı ancak bu kadar etkileyebilir. Filmi izledikten sonra kendine "Matrix'te miyim şu an? Acaba mutfaktaki kaşığı yamultabilir miyim?" diye sorular sormayan filmi sadece izlemiştir.
Yeşil Yol filmine yorum yazdı:
Ağlamaya en çok yaklaştığım filmdir. 3 saatlik süresine rağmen bir an olsun sıkılmadım. Tabi King'in payı da büyük bu konuda.
Guguk Kuşu filmine yorum yazdı:
Beyzbol sahnesi favori sahnelerimdendir. Resmen filmi özetliyor o sahne.
Öncelikle belirtmek istiyorum ki The Matrix -yani ilk film- dünya çapında büyük ilgi görmüş ve izleyiciyi bambaşka bir dünyaya sokmuştur. Özellikle mermi durdurmalar ve yüksek dozda aksiyon sahneleri daha önce hiçbir filmde kullanılmamış bir teknolojiyle çekilmiş ve izleyiciyi şoka sokmuştur. Öyle ki filmin felsefesini ya da anlatmaya çalı ... Devamı
Öncelikle belirtmek istiyorum ki The Matrix -yani ilk film- dünya çapında büyük ilgi görmüş ve izleyiciyi bambaşka bir dünyaya sokmuştur. Özellikle mermi durdurmalar ve yüksek dozda aksiyon sahneleri daha önce hiçbir filmde kullanılmamış bir teknolojiyle çekilmiş ve izleyiciyi şoka sokmuştur. Öyle ki filmin felsefesini ya da anlatmaya çalıştığı dünyayı anlamayanlar bile o sahneler için sinemaya gelir olmuşdur. İkinci filmde de aynı kitleden yararlanmak isteyen Kardeşler dozu iyice arttırmış ve seyirciye süresi uzun ama ucuz animasyonlarla kalitesi düşük birçok aksiyon sahnesi sunmuşlardır.
Bununla beraber kendini "Gerçekten Matrix’in içinde olabilir miyiz? Hepimiz bir bilgisayar yazılımında mıyız?" diye düşünmekten alıkoyamayanları da boş geçmemişler. Ajan Smith’i hepimizin yakından bildiği ’virüs’e benzetmek ya da hep duyduğumuz hayalet, vampir gibi efsanelere mantığa uygun açıklamalar getirmek iştah kabartır cinsten. Fakat felsefeyi de Matrix’le bağdaştırmak isteyen biraderler gereğinden uzun ve seyircinin kafasını karıştırcak birçok diyalog eklemişler (örneğin Neo’nun kahinle olan konuşması).
Ayrıca filmi izleyenlerin kafasında birçok soru işareti bırakmak istenmiş. Bu da devam filmine seyirci çekmek amacıyla yapılmış hissi veriyordu.
Bütün bu bahsettiklerimin üstüne üçüncü filmin ikinciyle aynı sene çıkması, devam filmlerinin tamamen ticari amaçlar güderek çekildiği tezimi güçlendiriyor.
Kısacası The Matrix Reloaded ilk filmin etkisinde kalanlar için adeta bir hediye niteliğindedir. Ama maalesef Watchowski Biraderlerin kar etme amacıyla çektikleri film seyircinin kafasını karıştırmaktan başka bir işe yaramamıştır ve ilk filmin fazlasıyla gölgesinde kalmıştır. Yine de Matrix dünyası sinema tarihindeki en ilgi çekici dünyaların başında hatta tepesinde gelir. Bize bu zevki yaşattıkları için Biraderlere tekrar teşekkürler.