CODA filmine yorum yazdı:
izlediğim filmleri unutmamak için buraya kaydediyorum.
"güneş. yıldızlar. kovalar. hasat. sayılar. pencere. saman. sesler. demetler. aşk. dil. rüzgar. kadınlar."
https://www.sinefil.com/liste/1rqnozr
https://www.sinefil.com/liste/mrpvgxr
Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri dizisine yorum yazdı:
şunu sormak isterim: madem ki kitaptaki elf formatının politik doğruculuk yapma adına dışına çıkacaktınız, neden gece siyahı renginde dümdüz saçları beline kadar uzanan bir profil çizmediniz. bari upuzun saçlar kırmızı çizginiz olsaydı da onu bozmasaydınız yani, öyle elf mi olur. odağın da sürekli galadriel'in etrafında dönüyor olması biraz yapmacık gelmeye başladı.
onun dışında dizi keyifli gidiyor şu an. sonunu bildiğim yerleri -örneğin isildur kısmını- izliyor olmak acayip geriyor beni.
eksiğinle fazlanla yine de keyiflisin lotr
güncel: 6. bölüm muazzamdı. muaaazzzamdı.
hikaye olarak Hobbitler şu anlık ilgimi çekmiyor sadece. ilerde daha keyifle izlerim umarım. bir de gözüm sürekli elflerin kısa saçlarına kayıyor.
8. bölümdeki Sauron-Galadriel çatışmasını soluksuz izledim. Sauron'un Hobbitlerin yanındaki kişi olduğuna inanmıştım bir an. ama Halbrand olacağını düşünmemiştim. 8. bölümün sonundaki şarkı da müthiş güzeldi.
A Ghost Story filmine yorum yazdı:
-Birini bekliyorum.
-Kimi?
-Hatırlamıyorum.
Casey Affleck izlemek için açtığım filmde Casey'in film boyunca tv skeçlerindeki hayaletler gibi beyaz örtüyle dolaşması şoku.
film huzursuz ediciydi ama çok güzeldi de. boğulmuşluk hissiyle izledim.
turta sahnesi çok iyiydi. ne yapacağını bilemeyerek ev içinde ruhsuzca yürümek, fizyolojik bir ihtiyacı karşılamak için yemek yeme zorunluluğu ve bunu takip eden kriz. sevdim.
Hayalet filmine yorum yazdı:
konusu da işleyişi de güzeldi. şaşırttı. eğlencesi için de dramı için de izlenir.
medyuma çok güldüm çok eğlendirdi kadın beni. özellikle çek sahnesinde.
Sam sürekli ölüm korkusundan bahsedince ona bir şeyler olacağını anlamıştım. sokaktaki tartışmada da bir an Sam'i adamın peşinden koşarken görünce "e kadın öldü o zaman" dedim. geriye dönmesi, kendini yerde görmesi, ne yapacağını bilememesi güzeldi.
metroda Frankenstein tiplemesi karakter de hoştu.
genel olarak ölümden korkan biri olarak beni panikletmedi izlemek. Sam'in halleri güldürdü beni. Son sahne dışında da çok hüzünlü sahnelere girmemişlerdi.
Molly çok tatlı ve güzel bir karakterdi.
Cennetin Çocukları filmine yorum yazdı:
film boyunca ayakkabı için sayısız mücadele veren ve vicdan azabı çeken çocuğumuzun, babası ona ve kardeşine ayakkabı getirdiğini görünce yaşadığı sevinci izleyebilmek isterdim. hayal gücümle bitirebilirim tabi ki, ama izleyebilmek isterdim. filmi Ali'nin o havuzdaki mahzun duruşuyla bitirmiş olmak yordu beni.
alt metinde yönetmen bizim bitirmemizi istemiş veya günlük hayattan kesit gibi hayat devam ediyor mantığıyla düşünebiliriz. ama yine de: Ali'nin verdiği çabanın bir şekilde sonuçlandığını izleyebilmek isterdim. filmlerde arada olanlar umrumuzda değilmiş gibi zaman atlaması geçtiklerinde nasıl hissettiysem burda da öyle hissettim.
ama film güzeldi, doğaldı, izlemesi keyifliydi. heyecanlıydı da. birinci olmasının daha yüksek mertebe olduğunu bilmeme rağmen lütfen üçüncü olsun diyerek izledim, birinci olunca üzüldüm de.
Zahra'nın ne olursa olsun yine de anne babasına bir şey söylememesi ve günlerce bu durumu devam ettirmeleri güzeldi.
Gelsin Hayat Bildiği Gibi dizisine yorum yazdı:
sabah kahvaltılarında izlenebilecek keyifli bir dizi olmuş☆☆☆☆☆
Olağanüstü Bir Hayat filmine yorum yazdı:
gerçekten de olağanüstü bir hayat.
arkadaşlarla film gecesi yaparken de izlenir, tek başına keyifli vakit geçirmek istersen de izlenir.
böyle tatlı karakterlerin olduğu filmlere bayılıyorum, insana kendini iyi hissettiriyor. filmin son dakikalarından en son gösterilen animasyon bitene kadar gülümsemeye devam ettim. film bittikten sonra da bir süre gülümsemeye devam ettim. hoştu.
ucundan kıyısından birazcık The Lobster filmini anımsattı. ama tabii ki bu romantik komediydi.
özellikle araba sahnelerinde gerildim ama tatlı bir gerilimdi. ve her seferinde sonunda iyi şeyler olması da hoşuma gitti.
ne olursa olsun bir arada olması gereken insanlar yanyana gelmenin bir yolunu bulur felsefesine karşılık, burda o insanları karşılaştırmak için sürekli bir çaba vardı. akışa bırakılsaydı tanışmamış olurlardı. ama restoran sahnesinde çocuğumuz yine de kızın peşinden gitmişti zaten.
gerçi düşününce, gö ... Devamıgerçekten de olağanüstü bir hayat.
arkadaşlarla film gecesi yaparken de izlenir, tek başına keyifli vakit geçirmek istersen de izlenir.
böyle tatlı karakterlerin olduğu filmlere bayılıyorum, insana kendini iyi hissettiriyor. filmin son dakikalarından en son gösterilen animasyon bitene kadar gülümsemeye devam ettim. film bittikten sonra da bir süre gülümsemeye devam ettim. hoştu.
ucundan kıyısından birazcık The Lobster filmini anımsattı. ama tabii ki bu romantik komediydi.
özellikle araba sahnelerinde gerildim ama tatlı bir gerilimdi. ve her seferinde sonunda iyi şeyler olması da hoşuma gitti.
ne olursa olsun bir arada olması gereken insanlar yanyana gelmenin bir yolunu bulur felsefesine karşılık, burda o insanları karşılaştırmak için sürekli bir çaba vardı. akışa bırakılsaydı tanışmamış olurlardı. ama restoran sahnesinde çocuğumuz yine de kızın peşinden gitmişti zaten.
gerçi düşününce, görevliler zaten evrenin o kişiler için yolladığı melekler oluyor aslında. yorum yazarken kendi kendime konuşup sonuca ulaştım.
"ben gabriel. bana Tanrıyı bulun." sahnesi de nasıl güzeldi ya.
ve o mezar kazma sahnesi... Robert'ın film boyunca ara ara ölmek istemediğini söyleyip çıldırması da çok keyifliydi, üzüleyim mi güleyim mi bilemedim.
Love, Death & Robots dizisine yorum yazdı:
3. sezon son bölüm.
seslerin duyulmadığı an'lardan görselliğe her şeyiyle güzel ve keyif vericiydi. aynı zamanda rahatsız ediciydi de, sevdim. ne anlatmak istediğiyle ilgili mantıklı analizlerden uçuk fikirlere kadar bir sürü yorumlar okudum. 17 dakikalık bir bölümü böylesine detaylandırabilmek de hoşuma gitti.
izleyin izlettirin, hem keyfiniz kaçsın hem de seyir zevki yaşayın.
3. sezon 2. bölüm.
beyefendinin adaya gitmeyi tercih edenleri teker teker vicdan azabı bile hissetmeden öldürmesini izlemek garipti. adadakilerin ölmesine göz yumdukları gerekçesiyle harcadı hepsini. ama çatışma yaşadığı kişiyi oylamadan önce öldürtmüştü zaten.
anlaşma yapmayı kabul eden canavarın kimseyi öldürmesine izin vermeden de yine aynı şekilde bütün mürettebatla beraber gidebilirdi adaya, canavarı da yine aynı şekilde öldürebilirdi. aynayı kendine çevirip kendi yaptıklarını sorgulamadan diğer herkesin kararın ... Devamı3. sezon son bölüm.
seslerin duyulmadığı an'lardan görselliğe her şeyiyle güzel ve keyif vericiydi. aynı zamanda rahatsız ediciydi de, sevdim. ne anlatmak istediğiyle ilgili mantıklı analizlerden uçuk fikirlere kadar bir sürü yorumlar okudum. 17 dakikalık bir bölümü böylesine detaylandırabilmek de hoşuma gitti.
izleyin izlettirin, hem keyfiniz kaçsın hem de seyir zevki yaşayın.
3. sezon 2. bölüm.
beyefendinin adaya gitmeyi tercih edenleri teker teker vicdan azabı bile hissetmeden öldürmesini izlemek garipti. adadakilerin ölmesine göz yumdukları gerekçesiyle harcadı hepsini. ama çatışma yaşadığı kişiyi oylamadan önce öldürtmüştü zaten.
anlaşma yapmayı kabul eden canavarın kimseyi öldürmesine izin vermeden de yine aynı şekilde bütün mürettebatla beraber gidebilirdi adaya, canavarı da yine aynı şekilde öldürebilirdi. aynayı kendine çevirip kendi yaptıklarını sorgulamadan diğer herkesin kararını yargılayıp verdi cezalarını.
öldürdüğü kişiler için "small sacrifices" mantığını kullandı sanırım.
karanlık, gerilimi hoş bir bölümdü.
New Girl dizisine yorum yazdı:
500 days of summer filmi sebebiyle gereksiz yere başlayan Zooey Deschanel nefretimi bu diziyle atlatacağıma inanıyorum. ilk bölüm samimiydi, güzel dizi. yeni kahvaltılık dizim
yorumuma yenilikler:
zooey'i de jess'i de sevdim baya
sitcom izlerken genelde tebessümle izlerdim, keyif alırdım ama kahkahayla gülmezdim. bu diziyi kahkaha atarak izliyorum ya bayildimm
dönüp dönüp izlemek için: 1x15. harika bölümsün harikaaaaa harika
ilk sezonu bitirdim. karakterlerin şu ana kadar bir falsosu yok çok keyifliler. nick ve jess'in arasında bir şeyler yaşanacağı belli oluyor izleyelim bakalım.
2. sezon bitti. izlediğim en iyi sitcom diyemiyorum kıyas yapmamak için ama bana kendimi en iyi hissettiren sitcom
nick ve jess'in ayrı olduğu bölümlerden bildiriyorum: en eğlenceli en ikonik ve izlemesi keyifli dizi çiftini böyle ayrı tutmaktaki saçmalığı anlayamadım. nick'in en çok seven taraf olduğu ve hala jess'i sevdiği belli. üzüldüm bu olaya. sonra tekrar ... Devamı500 days of summer filmi sebebiyle gereksiz yere başlayan Zooey Deschanel nefretimi bu diziyle atlatacağıma inanıyorum. ilk bölüm samimiydi, güzel dizi. yeni kahvaltılık dizim
yorumuma yenilikler:
zooey'i de jess'i de sevdim baya
sitcom izlerken genelde tebessümle izlerdim, keyif alırdım ama kahkahayla gülmezdim. bu diziyi kahkaha atarak izliyorum ya bayildimm
dönüp dönüp izlemek için: 1x15. harika bölümsün harikaaaaa harika
ilk sezonu bitirdim. karakterlerin şu ana kadar bir falsosu yok çok keyifliler. nick ve jess'in arasında bir şeyler yaşanacağı belli oluyor izleyelim bakalım.
2. sezon bitti. izlediğim en iyi sitcom diyemiyorum kıyas yapmamak için ama bana kendimi en iyi hissettiren sitcom
nick ve jess'in ayrı olduğu bölümlerden bildiriyorum: en eğlenceli en ikonik ve izlemesi keyifli dizi çiftini böyle ayrı tutmaktaki saçmalığı anlayamadım. nick'in en çok seven taraf olduğu ve hala jess'i sevdiği belli. üzüldüm bu olaya. sonra tekrar sevgili olacaklarına dair spoiler yedim bile isteye, ama yine de bu süreyi ayrı geçirmeleri keyif kaçırıyor.
bıraktım ben diziyi. karakterlerim hala çok eğlenceli ama uzun süreli izlemeye devam edemedim. nick ve jessi bölümler boyu ayrı tuttuğunuz için yazıklar olsun
Aşk Sarhoşu filmine yorum yazdı:
evet öncelikle bu kesinlikle bir komedi filmi değil. gerginlikten bayılmak üzereydim izlerken, özellikle ilk bir saatinde. sonrasında gayet keyifliydi.
"-ama tam olarak sorun ne?
-bir sorun var mı bilmiyorum, çünkü diğer insanlar nasıl bilemiyorum. bazen çok ağlıyorum, sebep yokken."
barry'nin panik hali beni de gerdi. ama dört kardeşi dövdüğü yerde keyiflendim. telefon konuşması sahnesinde ise güldüm. adın ne, senin adın ne kısmında koptum. müthişti.
aşkın onu daha güçlü yaptığını söylediği yer ve en sonda onsuz bir yere gitmek istemediğini söylediği yer çok hoştu.
genel olarak filmi nefessiz izledim ama sakin sahnelerinde de derin nefes alabildim.
güzel filmdin. adam sandler'ın karakteri taşımasına bayıldım
kızın fedakarlığı, arada kalmışlığı güzeldi. uyarlama olduğunu bilmiyordum, onu da izlerim bir ara.
şarkıları defalarca döndürüp döndürüp dinletmeleri bir yandan yordu. yine de her seferinde farklı bir duyguyla dinledim, güzeldi. son sahnedeki işaret dili jesti güzeldi.
ruby ve miles'in sahneleri hoştu, hızlı ilerledi ama filmde çok fazla yer verebilecekleri bir konu değildi zaten.
babasının bakış açısıyla şarkı sahnesini izlemeyi beklemiyordum, sürpriz oldu. kızının ona tekrar söylemediği sahneyi de çok sevdim.
oscarlık film mi değil mi onu bilemem, oscar kriterlerini kıyaslamıyorum artık.
ama genel olarak konu açısından güzel filmdi izlenir.