Kar Yorumları

Kar filmi detayları

@elifu

10 yıl önce

-Neden buradasınız?

+ İş için.

-Şu an iş için buradasınız. Peki ya savaş sırasında ne işiniz vardı?

+ Ben de herkes gibi savaştım.

-Ama neden?

+ Bana bunu şu an sorarsan ne diyeceğimi bilemem. Bizi kim birbirimize düşman etti? Bizi kim birbirimize düşürdü bilemem

. Çocukları öldürülen kadınla Sırp iş adamı arasında geçen bu diyalog sanırım her şeyin özetiydi

Savaş çoğu zaman geçerli sebebi olmayan sistemin çıkarları için kullanılan ve ölenin de öldürülenin de piyon olduğu bir araçtır, iki taraf da neden savaştığını bilmez. Savaşması gerektiği, karşı tarafın düşman olduğu gerek bir görev bilinciyle gerekse vicdan duygusu sömürülerek insana dayatılır. Tüm olup bitenden sonra geriye dönüp bakıldığında ise bunca masun insanın bir hiç uğruna öldürüldüğü görürüz..

---spoiler--
T

@timeofgypsies

11 yıl önce

''Eğer sömürülüyorsanız bunun biçiminin bir önemi yoktur. Bazen öldürerek yaşamınızı ve geleceğinizi Bazen anılarınıza ve umutlarınıza el koyarak sömürürler...''

@yasinakgul

12 yıl önce

Kar her türlü yıkılmışlığı gözler önüne serer. Karın yaklaşması farklı umutları sembolize eder.

Bosna-sırp savaşına kadınlar açısından dramatik bir bakış yapılmış. Kameranın sokulduğu yerler ritueller ve her gün yaşanan basit tekrarları iyi aktarmış yönetmen.

Büyükannenin her acıyı ilmik ilmik örüp karanlıkta sermesi olağanüstü ve gerçekci bir sahne.

Bir savaş ve o savaştan çıkar sağlayan tüm kapitalist insanların bir gün bitmesi dileğiyle. Önce savaş başlatılıp neyse...

Hiç olmasa artık bir mezarları var...

İzleyin ve üzerine kendinize bi sonraki kuşaklara dersler çıkartmanız ümidiyle...
G

@gendi

13 yıl önce

Snijeg

Korktuğunda saçları uzayan bir çocuk. Evet,korktuğunda saçları uzayan bir çocuk. Rasyonel bir izahı yok. Filmi izleyeli bikaç saat oldu, hakkında herhangi bişey okumadım henüz. Bu çocukta aklım kaldı. Kabuslar, hayaller görüyor ve birden saçları uzuyor. Tek kelime ettiğini duyan yok. Aslında kabusları, suskunluğu ezelden değil. Size bi tarih versem hani rakamlardan oluşan, biraz önce bulamıyorum dediğim rasyonel izahı kestirebilirsiniz sanıyorum. 1 Mart 1992/ 14 Aralık 1995. Bosna.

Adını hatırlamadığım, aslına bakılırsa senaristin adına değinmekten kaçınmış olabileceğini düşündüğüm zira çoğu zaman isimler mesajın önüne geçer, bir kadın film boyunca bulduğu tüm kumaşları ince şeritler halinde kesip bunları bir kilimi dokumakta kullanıyor. Özenle, sabırla Oscar ödül töreninde kullanılacak kırmızı halıyı dokur gibi (Oscar, Nobel, Pulitzer ve bilimum ödül ve törenlerine en içten beddualarımı göndermeyi de bir borç bilirim)

Dün kuzu ulama
... Devamı
Snijeg

Korktuğunda saçları uzayan bir çocuk. Evet,korktuğunda saçları uzayan bir çocuk. Rasyonel bir izahı yok. Filmi izleyeli bikaç saat oldu, hakkında herhangi bişey okumadım henüz. Bu çocukta aklım kaldı. Kabuslar, hayaller görüyor ve birden saçları uzuyor. Tek kelime ettiğini duyan yok. Aslında kabusları, suskunluğu ezelden değil. Size bi tarih versem hani rakamlardan oluşan, biraz önce bulamıyorum dediğim rasyonel izahı kestirebilirsiniz sanıyorum. 1 Mart 1992/ 14 Aralık 1995. Bosna.

Adını hatırlamadığım, aslına bakılırsa senaristin adına değinmekten kaçınmış olabileceğini düşündüğüm zira çoğu zaman isimler mesajın önüne geçer, bir kadın film boyunca bulduğu tüm kumaşları ince şeritler halinde kesip bunları bir kilimi dokumakta kullanıyor. Özenle, sabırla Oscar ödül töreninde kullanılacak kırmızı halıyı dokur gibi (Oscar, Nobel, Pulitzer ve bilimum ödül ve törenlerine en içten beddualarımı göndermeyi de bir borç bilirim)

Dün kuzu ulamasını duymuştum, içimi acıtmıştı. Annesi ölmüş bir kuzuya, ölen bir kuzunun postunu bağlarlarmış ki ölenin annesi onu kendi yavrusu sanıp emzirsin. Bugün gördüklerim tıpkı bu gibiydi, bir anneye ulanmış üç küçük çocuk. Anne onların çocukları olmadığını biliyor ama kendi çocuklarının hürmetine bakıyor onlara.

Köyün tek velisi, tek imamı ve tek berberi İlerlemiş yaşından dolayı mermi israfı olmasın diye salıverilmiş Davudi ses. Yıllardır konuşmayan torununa şifayı ona Kuran okumakta arayan bir pir-i fani.

Birkaç daha erkeksiz kadın. Turşu yapan, reçel yapan, ceset kokulu topraklardan ayrılmaya içleri elvermeyen erkeksiz kadınlar. Bir sabah ceketlerini bile giymeye fırsatları olmadan pijamalarıyla çıkan ve hala dönmeyen eşlerini bekleyen erkeksiz kadınlar. Ezeli bir anlaşmayı bozmaktan ar eden Alma. Eşi bir daha dönmeyecek olsa bile eşinin annesinin hizmetini görmekten vazgeçmeyi aklından bile geçirmeyen Alma.

Ve tüm bu insanları kendinde toplayacak olan Mavi Mağara. O gün geldiğinde besmeleyle makas şaklar. Kilime son düğüm çoktan atılmıştır. Birazdan gönüllerini serinletecek olan şey evvela ayaklarını serinletir. Mağaranın ağzındaki su nelere şahittir Allahım. Ayaklarına dolanarak Bir anlatacağım var size der. Yalnız birinin suyun anlatacaklarını dinlemeye tahammülü yoktur. Bu an için hazırlandığı anlaşılan kilim gizler suların şehadetini. Kadın ödülünü almak için emin adımlarla yürür halının üzerinde. Ödülü Altın Elma değil, mezara koyabileceği birkaç kemiktir. Tahayyülü zor, sevdiğinizin kurumuş kemiklerine razı olmak. Allahımız böyle günlerden uzak etsin, amin.
T

@timeofuk

12 yıl önce

hiç bişi anlamadım şarlo

@zett

13 yıl önce

Çok çok güzel yazmışsın kadın elinden çıkma içsel bir gerçekliğe sahip yazın süper.
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL