Solomon Perel'in hayatının anlatıldığı bu film, ikinci dünya savaşında bir çok insanın hayatta kalabilmek için neler yaptığının bir nevi özeti niteliğindedir. Solonun Rus topraklarında bolşevik gibi davranması, alman topraklarında nazi gibi davranması, her iki tarafta da sevdiklerini kaybetmesi, sünnetli oluşunu gizlemesi, inancını inkar etmesi, ırkından ölenleri görünce duygularını gizlemekte çektiği zorluk gibi bir çok sahne etkileyici nitelikte. Aralara serpiştirilmiş savaş sahneleride filme renk katmış diyebilirim. Ortalamanın üstünde bir tarihsel film olmuş. En sevdiğim replikse şu oldu : Solomon daha çocuk ergenliğindeyken bisikletle bir cam taşıyan adama çarpar ve camı kırar. Sonrada savaşın başladığı haberini izlerken der ki : savaşın başlaması iyi oldu. Polisler bununla uğraşırken bisiklet kazasıyla uğraşmazlar.
bu filmin garip bir anısı var benim için,trier'in 1991 yapımı europa filmi niyetine indirmiştim, durumu fark etmem biraz zaman aldı, her ne kadar trier sinemasına benzemese de filmin yarısına kadar trier filmi gibi izledim, daha doğrusu filmde çocuk almanlara benzemeye çalışırken ben de filmi trier'in filmlerine benzetmeye çalıştım. neticede şans eseri güzel bir film izledim, film biraz geri planda kalmış ama benim açımdan ikinci dünya savaşı ile ilgili çekilmiş en iyi filmler arasında.
Europa Europa gerçek hayattan alıntı olmasıyla nedeniyle etkileneceğimi düşündüğüm bir filmdi. Nitekim etkileyiciydi de... Solomon Perel'in hayatı anlatılmış. Yaşadıkları çok entresan. Özellikle Alman ordusunda sünnetli olduğunu saklamaya çalışması, aşkıyla olan mücadelesi oldukça etkiliyor. Polonyalı bir yönetmenin elinden çıkmış olması nedeniyle; tipik bir Yahudi sempatizanlığı filmi gibi gözükse de; gerçek hayattan alıntı olması insanı filmin içine çekmeye yetiyor.
@tiamath
5 yıl önce
6.2 / 10
@delaluna
11 yıl önce
@stiff
12 yıl önce
7.5 / 10
@lazare_carnot
14 yıl önce