Kesinlikle Underrated. Soderbergh’in şimdiye kadar yapmış olduğu en iyi iş olabilir. Öncelikle dönemin atmosferinin çok iyi yansıtıldığını belirtmeliyim, hem de her açıdan. Gerek kapitalistlerin girişimleriyle topluma ve gelişimine sosyo-ekonomik açıdan detaylar sıkıştırılması, gerek teknolojinin gelişimiyle insanların nasıl başa çıktıklarını bireysel yetki sahibi insanların düşünceleriyle göz önüne koyması bu durumun sonuçlarından biri. Diğer yandan dizinin merkezinde tıbbın olması; dönemin bilgisi dahilinde fazlasıyla gerçekçi ve aynı zamanda yenilikçi düşüncelerin algılanışıyla büyük bir iş başarılmış. Tabi olaylara, psikoloji biliminin daha henüz gelişmemiş olmasıyla her şeyi bir dezenformasyon ve hastalık olarak gören doktorların canavar olarak gösterilmesi ahlaki açıdan doğru gelmiyor. Tabi bu durumda da yönetmenin ve senaristlerin dönemi yansıtışındaki başarı göze çarpmakta. Yapım fazlasıyla ciddi ele alınmış, yönetmenin kamera açıları ve ışık kullanımında buna katkı sağladığı ç... Devamı
Kesinlikle Underrated. Soderbergh’in şimdiye kadar yapmış olduğu en iyi iş olabilir. Öncelikle dönemin atmosferinin çok iyi yansıtıldığını belirtmeliyim, hem de her açıdan. Gerek kapitalistlerin girişimleriyle topluma ve gelişimine sosyo-ekonomik açıdan detaylar sıkıştırılması, gerek teknolojinin gelişimiyle insanların nasıl başa çıktıklarını bireysel yetki sahibi insanların düşünceleriyle göz önüne koyması bu durumun sonuçlarından biri. Diğer yandan dizinin merkezinde tıbbın olması; dönemin bilgisi dahilinde fazlasıyla gerçekçi ve aynı zamanda yenilikçi düşüncelerin algılanışıyla büyük bir iş başarılmış. Tabi olaylara, psikoloji biliminin daha henüz gelişmemiş olmasıyla her şeyi bir dezenformasyon ve hastalık olarak gören doktorların canavar olarak gösterilmesi ahlaki açıdan doğru gelmiyor. Tabi bu durumda da yönetmenin ve senaristlerin dönemi yansıtışındaki başarı göze çarpmakta. Yapım fazlasıyla ciddi ele alınmış, yönetmenin kamera açıları ve ışık kullanımında buna katkı sağladığı çok açık. Senaristlerin de iyi iş başardığını söylemek gerek zira karakterler inanılmaz derecede güzel. Dizi kendini sadece bir ana karakter üzerinden izlettirmiyor. Bu belki de yapımın en iyi yönü. Bir de tabi bir çok karakterle karşılaşırken, aralarından sıyrılan ve dönemin bakış açısına ve şartlarına karşı koyan karakterler ön planda tutulmuş. Bu da diziye onların akıbetinin merakı açısından heyecan katıyor. Pek fazla ve ağır müzik kullanımının olmadığı bir yapım ama aynı şekilde bu durum da olayların ciddiyetine katkı sağlamış. Oyunculuklar fazlasıyla iyi, bilemiyorum bunda seçimin mi etkisi daha çok yoksa yönetmenin mi.(tabi Clive Owen’ı kastetmiyorum bu durumda.) İzlenmesi gereken bir dizi. Umarım bu kadarla bitirirler yahut bir sequel tarzında belki daha öncesini ya da daha sonrasını farklı karakterlerle anlatmayı tercih ederler zira bu haliyle çok doyurucu. Bir de elbette finalin ele alınması şart. Açıkcası ben pek beğenmedim. Sanki bir bölüm daha fazla yapılıp her şeyi daha detaylı gösterselermiş mükemmel olurmuş. Karakterlerin bazıları hakkında kesin bilgiye sahip olsak da çoğunun akıbeti belirsiz bırakılmış ama birkaçı için de ipuçları mevcut.
Barrow’un elindeki izlere bakılırsa aids’e yakalandığı gibi bir düşünce oluştu bende. Bir de tabi yeni yükseldiği yeni sosyal mertebeye rağmen metresi tarafından çulsuz bırakılabileceği gibi bir durum da var.
Gallinger’ın ise ırkçılık konferansı vermek için Almanya’ya gitmesi gayet manidar görünüyor :)
Aylar önce ilk bölümüne bakıp ilk 2 dakikayı izleyip kapatmıştım.
Dr.Thackery rolü nedense itici gelmiş ve dizinin pek beni sarmıyacağını düşünmüştüm. Dün paket altyazısını gördükten sonra bir şans daha vermek istedim ve 1 günde tüm sezonu bitirdim. 1900’ler Amerikasından çok 1900ler hastane ortamını görmek harikaydı. Oyunculuklarda bir kaç sorun olmasına rağmen senaryo ve kurgu müthiş. İzlemenizi tavsiye ederim.
Ana karakeri Dr. William Stewart Halsted isimli 1900’lerin meşhur cerrahından esinlenilmiştir. Dr. House gibi "miserable" ve bağımlı bir doktor olan John Thackery çağdaşlarından farklı olarak risk alarak yeni yöntemler icad etmeye, bilinmeyeni bulmaya takıntılı, bunu yaparken de bazen çuvallayan ve hastalarını kaybeden nevi şahsına münhasır bir doktordur. Diziyi izledikçe aslında günümüzde etik dışı kabul edilecek bu yöntemleri adamlar risk alıp denemeseydi bir takım keşifler belki çok daha geç olacaktı diye düşünüyorum. Eldivensiz yapılan ameliyatlar, günümüzde basit tedavilerle düzelebilecek hastalıklardan insanların çatır çatır gencecik yaşta ölmesi, siyahilere yapılan deyim yerindeyse hayvan muamelesi, o dönemin gerçeklerini yansıtıyor. Kısacası,Thackery’nin yağlı saçları, gereksiz sevişme sahneleri, aşırı karanlık- kasvetli atmosferi dışında sevdiğim dizidir. Tıpçılar kaçırmasın.
Sicko,yüceltimiş,çakoz karakterlerin cirit attığı dizi çöplüğünde, bok kokusu kadar gerçek bir dizi Knick. Varlığını iki entrika artı bir sevişme sahnesi basitliğinde dayatmayan;alışıldık dizicilik kültürünün üzerine çıkarak,insanı eze eze nerden nereye geldiğini anımsatan bir dizi Knick...İYi insanlarla değil ama kötü insanlara rağmen;modern tıbbın tarihini bize sunuyor. İkiye,üçe katlanan ömürlerimizi ne halt yemeye harcadığımızı merak etmemizi istiyor olmalılar. Daha 90 yıl önce kırkına varmadan ölüm döşeğine düşecek milyonlarca insan; arta kalan zamanlarında;saçma filmler izleyip, kimsenin umurunda olmaması gereken düşüncelerini buralara döküyor veya okuduğu dandik kitaplarla ayağının resmini çekip Facebook sayfasına yapıştırıveriyor. Lan sizin derdiniz ne ?
The Knick dizisi tarihi olması hasebiyle türünün diğer yapıtlarından kendini ayırıyor. Antibiyotiğin henüz bulunmadığı, ölüm oranlarının çok olduğu, kadavra vb. gibi tıp bilimine katkı sağlayacak materyallerin az olduğu bir dönemde geçen dizi izleyiciyi içine alıyor. 5 Sezon Breaking Bad izlemiş ya da polisiye dizilere kendini daha yakın bulan izleyici için tabi ki yavaş gelecektir ama dönemi ve imkanları göz önüne aldığımızda dizi oldukça başarılı.
@darkpassenger
8 yıl önce
8.8 / 10
Mesela; Edwards’ın psikoloji dalına yöneleceğini anlayabiliyoruz.
Barrow’un elindeki izlere bakılırsa aids’e yakalandığı gibi bir düşünce oluştu bende. Bir de tabi yeni yükseldiği yeni sosyal mertebeye rağmen metresi tarafından çulsuz bırakılabileceği gibi bir durum da var.
Gallinger’ın ise ırkçılık konferansı vermek için Almanya’ya gitmesi gayet manidar görünüyor :)
@oinokhoe
8 yıl önce
7.4 / 10
Dr.Thackery rolü nedense itici gelmiş ve dizinin pek beni sarmıyacağını düşünmüştüm. Dün paket altyazısını gördükten sonra bir şans daha vermek istedim ve 1 günde tüm sezonu bitirdim. 1900’ler Amerikasından çok 1900ler hastane ortamını görmek harikaydı. Oyunculuklarda bir kaç sorun olmasına rağmen senaryo ve kurgu müthiş. İzlemenizi tavsiye ederim.
@hohawe
9 yıl önce
@havlayankuzu
9 yıl önce
Gidip ölsek ya.
@guwhen
10 yıl önce