Miles Teller ve Shailene Woodley'nin çok iyi oyuncular olduğunu bir kez daha bana gösteren, özellikle başroldeki Sutter karakterini oynayan Miles Teller'ın bir gencin yaşadığı iç sıkıntıları muhteşem yansıttığı bir film.
Çerezlik bir film aslında ama içinde gülümseten, hüzünlendiren hoş anlar barındıran çok güzel bir çerezlik film.
Film cok guzel basladi lakin ortalara dogru monotonlasmaya basladi. sonu ise hic bekledigim gibi degildi ve bunu iyi anlamda soylemiyorum. cok havada kaldi bence hani sure bitiyor bir an once baglayalim bi yere gibi olmus. ama yine de oyuncularin kattigi hos bir tatlilik vardi. 5.5/10
Filmi anlatmak için sonundaki yazının ideal olduğunu düşünüyorum. Ancak film bekleneni veriyor mu? Bence hayır. Çok izledim ben bu filmi dedim içimden film boyunca. Hikaye olarak pek bir yenilik yok esas karakterimizin genç olması dışında.
Puanım: 6
Kötü olaylar oldu tabii ama kötü olaylar her zaman oluyor sonuçta. Ama hayatımdaki asıl zorluk asıl sıkıntı kendimdim. Her zaman da kendim oldum. Kendimi bildim bileli hiçbir şeyden korkmadım. Ne başarısızlıktan. Ne insanları hayal kırıklığına uğratmaktan. Ne insanları incitmekten. Ne incinmekten. Gardımı alıp başka şeylere, başka insanlara odaklanırsam hiçbir şey hissetmezsem bana bir zarar gelmez diye düşündüm. Elime yüzüme bulaştırdım. Sadece acıyı engellemekle kalmadım her şeyi engelledim. İyiyi de kötüyü de. Ta ki hiçbir şey kalmayana dek. Anı yaşamak güzel şey ama bu "anın" en güzel yanı da yarın başka bir "an" daha olacak olması. Artık o anları saymaya başlayacağım. Saygılarımla, Sutter Keel... Devamı
Filmi anlatmak için sonundaki yazının ideal olduğunu düşünüyorum. Ancak film bekleneni veriyor mu? Bence hayır. Çok izledim ben bu filmi dedim içimden film boyunca. Hikaye olarak pek bir yenilik yok esas karakterimizin genç olması dışında.
Puanım: 6
Kötü olaylar oldu tabii ama kötü olaylar her zaman oluyor sonuçta. Ama hayatımdaki asıl zorluk asıl sıkıntı kendimdim. Her zaman da kendim oldum. Kendimi bildim bileli hiçbir şeyden korkmadım. Ne başarısızlıktan. Ne insanları hayal kırıklığına uğratmaktan. Ne insanları incitmekten. Ne incinmekten. Gardımı alıp başka şeylere, başka insanlara odaklanırsam hiçbir şey hissetmezsem bana bir zarar gelmez diye düşündüm. Elime yüzüme bulaştırdım. Sadece acıyı engellemekle kalmadım her şeyi engelledim. İyiyi de kötüyü de. Ta ki hiçbir şey kalmayana dek. Anı yaşamak güzel şey ama bu "anın" en güzel yanı da yarın başka bir "an" daha olacak olması. Artık o anları saymaya başlayacağım. Saygılarımla, Sutter Keely... ... Bu yazı için çok geç olabilir. Ama benim için çok geç değil.
"Çok bizden bir hikaye" gibi bir genelleme yapmam mümkün değil, ancak kendi adıma "çok benden bir hikaye" diyebilirim. Sutter'da kendimi bulduğum anlar oldu. Bunda babasının da çok büyük payı var. Belki ben daha erken kabullendim ama belki de Sutter gibi geç kabullenmeliydim. Bilmiyorum, bunlar daha çok benim özelimle ilgili. Filmi beğendim, sade ve abartısız. Doğallıyla da duygulandırıyor. Yine size bir amme hizmeti yapayım ve filmden alınması gereken mesajı yazayım:
Annenizin ve varsa Aimee'nizin kıymetini bilin. Aimee'niz yoksa şanssızsınız ama hem Anneniz, hem Aimee'niz eksikse... Çok üzgünüm. Kıymetini bilmek gerek. 7/10
Filmi ilk yarısında sıradan bir gençlik komedisi izlediğimi zannettim. Eğlenceli bir karakterin eğlenceli eski sevgilisi ve yeni sevgilisi arasında gidip gelmesi filan...
Ancak izlemeye devam ettiğimde yılın en şaşırtıcı filmlerinden biriyle karşı karşıya olduğumu anladım.
Sutter karakteri sadece anı yaşayan boş bir ergen değil, aynı zamanda bir yetişkin olmanın gerekliliğini sorgulayan bir ergen.
Sutter kendisinden daha olgun ve düşünceli bir kız arkadaş edindiğinde bile yetişkin olmayı reddediyor. Babasıyla tanıştığı anda ise filmimiz kalitesini hissettiriyor. Sutter'ın iç dünyası adeta bir duvara çarpıyor. Babasının da hayata bakış açısının aynı kendisi gibi olduğunu görüyor. Yaşlandığında o hale gelmek istemediği için bir çıkmaza giriyor. Hayat görüşünün ne kadar bencil olduğunu fark ediyor. Sorumlulukların insanın doğasında olduğunu ve yetişkin olmanın gerekliliğini hayatta görebileceği en iyi örnek üzerinden anlıyor.
Sutter'ın ... Devamı
Filmi ilk yarısında sıradan bir gençlik komedisi izlediğimi zannettim. Eğlenceli bir karakterin eğlenceli eski sevgilisi ve yeni sevgilisi arasında gidip gelmesi filan...
Ancak izlemeye devam ettiğimde yılın en şaşırtıcı filmlerinden biriyle karşı karşıya olduğumu anladım.
Sutter karakteri sadece anı yaşayan boş bir ergen değil, aynı zamanda bir yetişkin olmanın gerekliliğini sorgulayan bir ergen.
Sutter kendisinden daha olgun ve düşünceli bir kız arkadaş edindiğinde bile yetişkin olmayı reddediyor. Babasıyla tanıştığı anda ise filmimiz kalitesini hissettiriyor. Sutter'ın iç dünyası adeta bir duvara çarpıyor. Babasının da hayata bakış açısının aynı kendisi gibi olduğunu görüyor. Yaşlandığında o hale gelmek istemediği için bir çıkmaza giriyor. Hayat görüşünün ne kadar bencil olduğunu fark ediyor. Sorumlulukların insanın doğasında olduğunu ve yetişkin olmanın gerekliliğini hayatta görebileceği en iyi örnek üzerinden anlıyor.
Sutter'ın büyümesi ve yetişkinliğe adım atması olabilecek en çarpıcı örnek ile sağlandığı için harika bir film izlediğimi düşünüyorum.
Bu yıl, önce "Mud" ile büyüyen bir çocuğu , sonra da "Spectacular Now" ile yetişkinliğe adım atan bir ergeni izledik.
Not: 500 Day of Summer'daki başarının kaynağının sadece yönetmeni olmadığını bu film sayesinde anlamış oldum.Senaristler Scott Neustadter ve Michael H. Weber'i bir kenera yazdım. 2014 teki The Fault in Our Stars filmlerini de merakla beklemeye başladım.
@kahramansmt
7 yıl önce
6 / 10
6 / 10
@sonofneptune
9 yıl önce
8.8 / 10
Çerezlik bir film aslında ama içinde gülümseten, hüzünlendiren hoş anlar barındıran çok güzel bir çerezlik film.
@asyaekirkaya
10 yıl önce
@seko
10 yıl önce
Puanım: 6
Kötü olaylar oldu tabii ama kötü olaylar her zaman oluyor sonuçta. Ama hayatımdaki asıl zorluk asıl sıkıntı kendimdim. Her zaman da kendim oldum. Kendimi bildim bileli hiçbir şeyden korkmadım. Ne başarısızlıktan. Ne insanları hayal kırıklığına uğratmaktan. Ne insanları incitmekten. Ne incinmekten. Gardımı alıp başka şeylere, başka insanlara odaklanırsam hiçbir şey hissetmezsem bana bir zarar gelmez diye düşündüm. Elime yüzüme bulaştırdım. Sadece acıyı engellemekle kalmadım her şeyi engelledim. İyiyi de kötüyü de. Ta ki hiçbir şey kalmayana dek. Anı yaşamak güzel şey ama bu "anın" en güzel yanı da yarın başka bir "an" daha olacak olması. Artık o anları saymaya başlayacağım. Saygılarımla, Sutter Keel ... Devamı
Puanım: 6
Kötü olaylar oldu tabii ama kötü olaylar her zaman oluyor sonuçta. Ama hayatımdaki asıl zorluk asıl sıkıntı kendimdim. Her zaman da kendim oldum. Kendimi bildim bileli hiçbir şeyden korkmadım. Ne başarısızlıktan. Ne insanları hayal kırıklığına uğratmaktan. Ne insanları incitmekten. Ne incinmekten. Gardımı alıp başka şeylere, başka insanlara odaklanırsam hiçbir şey hissetmezsem bana bir zarar gelmez diye düşündüm. Elime yüzüme bulaştırdım. Sadece acıyı engellemekle kalmadım her şeyi engelledim. İyiyi de kötüyü de. Ta ki hiçbir şey kalmayana dek. Anı yaşamak güzel şey ama bu "anın" en güzel yanı da yarın başka bir "an" daha olacak olması. Artık o anları saymaya başlayacağım. Saygılarımla, Sutter Keely... ... Bu yazı için çok geç olabilir. Ama benim için çok geç değil.
@stiff
10 yıl önce
7 / 10
Annenizin ve varsa Aimee'nizin kıymetini bilin. Aimee'niz yoksa şanssızsınız ama hem Anneniz, hem Aimee'niz eksikse... Çok üzgünüm. Kıymetini bilmek gerek. 7/10
@asdf_13
10 yıl önce
7.8 / 10
Ancak izlemeye devam ettiğimde yılın en şaşırtıcı filmlerinden biriyle karşı karşıya olduğumu anladım.
Sutter karakteri sadece anı yaşayan boş bir ergen değil, aynı zamanda bir yetişkin olmanın gerekliliğini sorgulayan bir ergen.
Sutter kendisinden daha olgun ve düşünceli bir kız arkadaş edindiğinde bile yetişkin olmayı reddediyor. Babasıyla tanıştığı anda ise filmimiz kalitesini hissettiriyor. Sutter'ın iç dünyası adeta bir duvara çarpıyor. Babasının da hayata bakış açısının aynı kendisi gibi olduğunu görüyor. Yaşlandığında o hale gelmek istemediği için bir çıkmaza giriyor. Hayat görüşünün ne kadar bencil olduğunu fark ediyor. Sorumlulukların insanın doğasında olduğunu ve yetişkin olmanın gerekliliğini hayatta görebileceği en iyi örnek üzerinden anlıyor.
Sutter'ın ... Devamı
Ancak izlemeye devam ettiğimde yılın en şaşırtıcı filmlerinden biriyle karşı karşıya olduğumu anladım.
Sutter karakteri sadece anı yaşayan boş bir ergen değil, aynı zamanda bir yetişkin olmanın gerekliliğini sorgulayan bir ergen.
Sutter kendisinden daha olgun ve düşünceli bir kız arkadaş edindiğinde bile yetişkin olmayı reddediyor. Babasıyla tanıştığı anda ise filmimiz kalitesini hissettiriyor. Sutter'ın iç dünyası adeta bir duvara çarpıyor. Babasının da hayata bakış açısının aynı kendisi gibi olduğunu görüyor. Yaşlandığında o hale gelmek istemediği için bir çıkmaza giriyor. Hayat görüşünün ne kadar bencil olduğunu fark ediyor. Sorumlulukların insanın doğasında olduğunu ve yetişkin olmanın gerekliliğini hayatta görebileceği en iyi örnek üzerinden anlıyor.
Sutter'ın büyümesi ve yetişkinliğe adım atması olabilecek en çarpıcı örnek ile sağlandığı için harika bir film izlediğimi düşünüyorum.
Bu yıl, önce "Mud" ile büyüyen bir çocuğu , sonra da "Spectacular Now" ile yetişkinliğe adım atan bir ergeni izledik.
Not: 500 Day of Summer'daki başarının kaynağının sadece yönetmeni olmadığını bu film sayesinde anlamış oldum.Senaristler Scott Neustadter ve Michael H. Weber'i bir kenera yazdım. 2014 teki The Fault in Our Stars filmlerini de merakla beklemeye başladım.
@uniqueen
10 yıl önce
@lenin
11 yıl önce
açıkçası biraz bayabiliyor öyle çok ahım şahım bir konusu yok fakat hayata bakış açısı
tamamen sadelik ve anı yaşa duygusu aslında bunu izleyiciye aktarıyor.
Sonu pek hoşuma gitmedi izlenebilir.