Michael Shannon'ın tekinsiz gerilimli ifadesi, bir yaranın çoklu hikayesi, Jeff Nichols'ın barut fıçısı üzerindeki sakin kasaba tasviri, her an Charles Branson'a bağlaycak karakterler geçidi. bir de üzerine durumun aksine sakince akan fon müziği. karışım nefis. topun nereye geleceğini kestiremeyen kaleci gibi hissettim kendimi. Sığınak ve Mud da sanki aynı. içte gergin dışarıdasakin kasaba, yaralar ve sırlar.
jeff nichols ve michael shannon birlikteliğinin ilk filmi. e ilk birliktelik de bu kadar başarılı olunca, devamının gelmesi sürpriz olmuyor. yine amerikan aile yapısı ve taşra yaşantısını ele alan filmde ardı ardına yaşanan kırılma noktalarını takiben duru ama etkileyici oyunculuklar izliyoruz. ekstra bir şey yok ama her şey tadında ilerliyor. bu da türünde başarılı bir örnek olması için yetiyor shotgun stories'e. müzik seçimleri yine başarılı.
Daha çok Take Shelter'dan hatırladığımız ve bildiğimiz yönetmen Jeff Nichols ve başrol Michael Shannon birlikteliğinin başladığı film.
İkili daha bu filmleriyle çok iyi bir oyuncu-yönetmen ilişkisi kurduklarının sinyallerini veriyorlarmış aslında. Michael Shannon'ın Jeff Nichols filmlerine tam uyan sıkıntılı-gergin-hüzünlü diye tarif edebileceğim yüz ifadesi bu ağır dram yüklü ve bir süre sonra gerilimin bir an için eksik olmadığı filmde tam anlamıyla olması gereken şey. Bunun yanında olayların yaşandığı ufak ve sıkıcı kasaba da Nichols'ın sevdiği ve filmlerinde kullandığı bir mekan anladığım kadarıyla.
Kısaca söylemek gerekirse o sıkıcı ve boğucu kasabanın havasında Son, Boy ve Kid'in hikayelerini izlerken bir yandan da tüfeğin ne zaman patlayacağını bekleyerek tırnaklarınızı kemirmek size cazip geliyorsa filme bir göz atın.
@mamcici
8 yıl önce
@itsatwap
11 yıl önce
8 / 10
@barisius
13 yıl önce
9 / 10
İkili daha bu filmleriyle çok iyi bir oyuncu-yönetmen ilişkisi kurduklarının sinyallerini veriyorlarmış aslında. Michael Shannon'ın Jeff Nichols filmlerine tam uyan sıkıntılı-gergin-hüzünlü diye tarif edebileceğim yüz ifadesi bu ağır dram yüklü ve bir süre sonra gerilimin bir an için eksik olmadığı filmde tam anlamıyla olması gereken şey. Bunun yanında olayların yaşandığı ufak ve sıkıcı kasaba da Nichols'ın sevdiği ve filmlerinde kullandığı bir mekan anladığım kadarıyla.
Kısaca söylemek gerekirse o sıkıcı ve boğucu kasabanın havasında Son, Boy ve Kid'in hikayelerini izlerken bir yandan da tüfeğin ne zaman patlayacağını bekleyerek tırnaklarınızı kemirmek size cazip geliyorsa filme bir göz atın.