Oriol Paulo gerçekten tarzını oturtmuş bu film ile birlikte. El cuerpo ve Contratiempo kadar etkilenmedim daha tahmin edilebilir buldum açıkçası. Yine de akıcı bir şekilde izlendi. Senarist ve yönetmenin aynı olduğu filmlerin de ayır bir güzelliği olduğuna örnektir bu film bence.
1989’da nicola adındaki bir çocuk komşusunun evinde duyduğu gürültü dikkatini çekince gidip neler olduğuna bakar. Evdeki kadının öldürüldüğünü ve eşinin de elinde bıçakla merdivenlerden indiğini görür. Direk kaçmaya başlar ve sokakta kendisine araba çarpar. Bu çocuk aynı zamanda evinde gitar çalarken video kayıtları yapmak gibi bir adete sahiptir. Günümüze gelince nicola’nın oturduğu evi alan çiftimiz aynı kayıt teçhizatına ulaşır. Bu iki anın ortak noktası kopmakta olan şiddetli fırtınadır. Fırtına+ev+kayıt teçhizatı birleşince 1989 ile günümüz arasında bir haberleşme solucan deliği açılır. Nicola’nın nasıl öldüğünü öğrenmiş olan kadın bu fırsatı değerlendirip onu kurtarır. Fakat bunun karşılığında hayatında köklü bir değişim gerçekleşir. İşte film bize bu değişimin kadının hayatına yansıyışını, bunu düzeltmek için gösterdiği çabayı, diğer karakterlerin hayatlarının nasıl değiştiklerini oldukça başarılı bir şekilde yansıtmaktadır. Film süresi boyunca şimdi ne olacak diye sürekli izliy... Devamı
1989’da nicola adındaki bir çocuk komşusunun evinde duyduğu gürültü dikkatini çekince gidip neler olduğuna bakar. Evdeki kadının öldürüldüğünü ve eşinin de elinde bıçakla merdivenlerden indiğini görür. Direk kaçmaya başlar ve sokakta kendisine araba çarpar. Bu çocuk aynı zamanda evinde gitar çalarken video kayıtları yapmak gibi bir adete sahiptir. Günümüze gelince nicola’nın oturduğu evi alan çiftimiz aynı kayıt teçhizatına ulaşır. Bu iki anın ortak noktası kopmakta olan şiddetli fırtınadır. Fırtına+ev+kayıt teçhizatı birleşince 1989 ile günümüz arasında bir haberleşme solucan deliği açılır. Nicola’nın nasıl öldüğünü öğrenmiş olan kadın bu fırsatı değerlendirip onu kurtarır. Fakat bunun karşılığında hayatında köklü bir değişim gerçekleşir. İşte film bize bu değişimin kadının hayatına yansıyışını, bunu düzeltmek için gösterdiği çabayı, diğer karakterlerin hayatlarının nasıl değiştiklerini oldukça başarılı bir şekilde yansıtmaktadır. Film süresi boyunca şimdi ne olacak diye sürekli izliyorsunuz. Başarısız bulduğum noktalarda var tabii ki, solucan deliğinin bağlanmış olduğu tertibat, kadının anılarının geri geliş şekli, kadın kemiklerin yerini söylediğinde sorguya götürülürken kendisi çıkardığı zaman böyle birşeyden bahsedilmemesi gibi. Ama bu film bütünlüğü bozmuyor.
Oriol Paulo bu sefer fantastik ortamlara yelken açmış, Back to the future hissiyatı veriyormuş gibi izledim ve diğer iki efsaneden yani Contratiempo ve El cuerpo'dan sonra yine muhteşem bir başyapıtla karşımıza çıkmasına sevindim.Filme gelince 1989 ve günümüz arasında geçen paralel evreni konu alıyor izlerkende tatlı tatlı geriyor finalinide kendin belirleyebiliyorsun kendi finalini kendin yaz.Kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim. Bu arada Oriol Paulo sanırım Berlini çok seviyor El Cuerpodaki dedektifde Berlinden geliyordu bu sefer Berlin duvarının yıkılması var sadece merakımdan yazdım
Oriol Paulo’nun şu ana kadar yaptığı boş film yok. Müthiş, olağanüstü bu adam. Yine mükemmel bir senaryo ve harika bir film. En iyi yönetmen ve senaristler arasında ilk 3’e girer benim için. Eğer hala Oriol Paulo’nun filmlerini izlemeyen varsa, mutlaka ama mutlaka izlesin.
Filmin senarist ve yönetmeni Oriol Paulo, daha önce çektiği 'El cuerpo' ve 'Contratiempo' filmlerine benzer bir beyin cimnastiği ile yeniden karşımıza çıkıyor. Durante la tormenta ile birlikte yönetmenin artık tarzının oturmuş olduğu görünüyor.
Filmin kısa özeti şu şekilde; film Vera'nın ailesiyle taşındıkları evde daha önce yaşamış olan Nico isimli bir çocuğun tanıklık ettiği cinayet mahalinden kaçarken kazaya kurban gittiğini öğrenmesiyle başlar. Evde çocuğa ait bir kamera, kayıt yaptığı kasetler ve bir televizyon bulurlar. Vera, benzer hava koşulları ve zaman sayesinde Nico ile iletişim kurar ve onu ölümden kurtarır. Ama bu kendi hayatının da değişmesine sebep olur. Kelebek etkisi, zamanda yolculuk, solucan delikleri gibi kavramlara yaslanarak yürüyen son derece sürükleyici bir film olduğunu söyleyebilirim.
Filmin en sevdiğim tarafı 'Back to the future' filmini kendine referans alması ve ona yaptığı göndermeler oldu diyebilirim.
Şimşek ç... Devamı
Filmin senarist ve yönetmeni Oriol Paulo, daha önce çektiği 'El cuerpo' ve 'Contratiempo' filmlerine benzer bir beyin cimnastiği ile yeniden karşımıza çıkıyor. Durante la tormenta ile birlikte yönetmenin artık tarzının oturmuş olduğu görünüyor.
Filmin kısa özeti şu şekilde; film Vera'nın ailesiyle taşındıkları evde daha önce yaşamış olan Nico isimli bir çocuğun tanıklık ettiği cinayet mahalinden kaçarken kazaya kurban gittiğini öğrenmesiyle başlar. Evde çocuğa ait bir kamera, kayıt yaptığı kasetler ve bir televizyon bulurlar. Vera, benzer hava koşulları ve zaman sayesinde Nico ile iletişim kurar ve onu ölümden kurtarır. Ama bu kendi hayatının da değişmesine sebep olur. Kelebek etkisi, zamanda yolculuk, solucan delikleri gibi kavramlara yaslanarak yürüyen son derece sürükleyici bir film olduğunu söyleyebilirim.
Filmin en sevdiğim tarafı 'Back to the future' filmini kendine referans alması ve ona yaptığı göndermeler oldu diyebilirim.
Şimşek çarpan saat kulesi, Nico'nun giyim tarzı özellikle yeleği, walkmani ve kullandığı kaykayı ile Back to the future serisinin Marty'si gibiydi. Filmde sevmediğim sahne ise karısını öldüren adamın ceseti parçalamadan önce sanki olmazsa olmaz gibi klasik bir müzik çalmasıydı. Bu müziğin de etkisiyle oluşan klişe atmosfer sanki bir seri katil hikayesi izleyeceğimiz izlenimi yarattı. Filmin zaten karışık olan yapısı içerisinde böyle bir şeye gerek yoktu.
Zaman yolculuğu, solucan deliği, paradokslar sahnelerine alışık olduğumuz bir şey gibi geliyor ama hikayesi başka ve biraz drama ile gizem içerdiği için sürükleyiciliği olduğunu düşünüyorum.
Şimdiden efsane olan yönetmen Oriol Paulo’ nun bu filmi de öncekiler gibi başarılıydı (Ceset ve Görünmeyen Misafirin bir tık altı). Merak duygusu, sürprizler, ters köşeler her filminde olduğu gibi yine vardı. Bu sefer gerilimi zamanda kırılma mevzusuyla birlikte yedirmiş. Yine de bu konuları saçma bulanlar bir olmamışlık hissedebilir. Ayrıca önceki filmlerdeki var olan başroller burada ufak rollerde karşımıza çıkıyor.
@kayacanism
4 yıl önce
7.6 / 10
@aysegulpem
4 yıl önce
8 / 10
@tiamath
5 yıl önce
7 / 10
@carpathia
5 yıl önce
8 / 10
@ouroboros777
5 yıl önce
@enik_kral
5 yıl önce
8.3 / 10
Filmin kısa özeti şu şekilde; film Vera'nın ailesiyle taşındıkları evde daha önce yaşamış olan Nico isimli bir çocuğun tanıklık ettiği cinayet mahalinden kaçarken kazaya kurban gittiğini öğrenmesiyle başlar. Evde çocuğa ait bir kamera, kayıt yaptığı kasetler ve bir televizyon bulurlar. Vera, benzer hava koşulları ve zaman sayesinde Nico ile iletişim kurar ve onu ölümden kurtarır. Ama bu kendi hayatının da değişmesine sebep olur. Kelebek etkisi, zamanda yolculuk, solucan delikleri gibi kavramlara yaslanarak yürüyen son derece sürükleyici bir film olduğunu söyleyebilirim.
Filmin en sevdiğim tarafı 'Back to the future' filmini kendine referans alması ve ona yaptığı göndermeler oldu diyebilirim.
Şimşek ç ... Devamı
Filmin kısa özeti şu şekilde; film Vera'nın ailesiyle taşındıkları evde daha önce yaşamış olan Nico isimli bir çocuğun tanıklık ettiği cinayet mahalinden kaçarken kazaya kurban gittiğini öğrenmesiyle başlar. Evde çocuğa ait bir kamera, kayıt yaptığı kasetler ve bir televizyon bulurlar. Vera, benzer hava koşulları ve zaman sayesinde Nico ile iletişim kurar ve onu ölümden kurtarır. Ama bu kendi hayatının da değişmesine sebep olur. Kelebek etkisi, zamanda yolculuk, solucan delikleri gibi kavramlara yaslanarak yürüyen son derece sürükleyici bir film olduğunu söyleyebilirim.
Filmin en sevdiğim tarafı 'Back to the future' filmini kendine referans alması ve ona yaptığı göndermeler oldu diyebilirim.
Şimşek çarpan saat kulesi, Nico'nun giyim tarzı özellikle yeleği, walkmani ve kullandığı kaykayı ile Back to the future serisinin Marty'si gibiydi.
Filmde sevmediğim sahne ise karısını öldüren adamın ceseti parçalamadan önce sanki olmazsa olmaz gibi klasik bir müzik çalmasıydı. Bu müziğin de etkisiyle oluşan klişe atmosfer sanki bir seri katil hikayesi izleyeceğimiz izlenimi yarattı. Filmin zaten karışık olan yapısı içerisinde böyle bir şeye gerek yoktu.
@iamgzde
5 yıl önce
@pinky
5 yıl önce
8.1 / 10
@bigamist
5 yıl önce
7.2 / 10