Bu kadar kendisini gerçekleştiremeyen dizi görmedim.
Konu inanılmaz ilginçti ama yok, akmadı dizi. Kaç bölüm izledim hala ne kubbe ne aksiyon babında bir şey yoktu. Daha fazla dayanamadım gayrı yarım bıraktım
bakın her bölüm, abartmıyorum belki bu sefer farklı olur diye tekrar tekrar bırakıp başladım. Ama yok! Böyle saçma sapan böyle gerizekalı karakterlerin bir arada olduğu, acayip duygu değişimlerine uğradıkları bir dizi yok. Hele o Julia'nın o gereksiz kasıntı yürüyüşü beni diziyi bırakmaya itti. Gerçekten bu kadar güzel bir diziyi böyle saçma sapan karakterle hiç etmişler.
King kadar tekdüze bir yazar daha var mıdır ? Amcam Dallas faktöründen midir nedir,her eserine bir tane Ceyar figürü koyuyor. Basit ve yüzeysel tiplemeler, seçilmiş kişi temelinde dönen zayıf ve klişe bir kurgunun etrafına serpilmiş. King'i ilk kez okuyan birine ilginç gelebilecek ancak King'e aşina nesli sıkacağına inandığım, tuğla kalınlığında bu kitaptaki tek ilginç şey "Kubbe" ...Dizi bu kitabı bile çekilir kılabilecek kadar itici. King'i tv'den izlemeye de alışmıştık. Tez zamanda biter umarım.
Bi bu diziye bi de walking dead'e çok şans verdim. Hadi içlerinden bi akıllı karakter seveyim de sırf onun hatrına izleyeyim diyeceğim, yok. Akıllı yok dizide. Gram akıllı yok. Hepsi andaval. Aklı geçtim, yakışıklı olsun, sırf gözüm göynüm için izleyeyim diyeceğim o da yok.
Oyuncuların hepsi bu kadar mı kötü olur, allam nerden topladınız hepsini? Arka Sokaklar'da cinayet işleyen adam ve onun ailesi oyunculuğu var hepsinde. Sırf kitabı alıp okumaya üşendiğimden izliyorum. Her bölümde küfrediyorum. Bi gün dayanamayıp d&r'a gidicem ve kitabı açıp son 10 sayfayı okucam. Allah'ın belası kubbe neden orada var ve hiç yok olacak mı diye. Tüm karakterler ölebilir umurumda değil. Hatta hepsi ölsün zevkle izlerim.
(Kitabı okumuş etmiş varsa insanlık adına beni spoilerlara boğsun)
Ne derseniz diyin, Stephan King'in hikayelerini beyaz perdeye taşımak hep kasıntı olmuştur. Başarılı örneğini de parmakla bile zor gösterirsiniz.
Bu dizi, bence (kitabını okumadım) tatminkar bir uyarlama olmuş. 2. sezonunu çok merak ediyorum doğrusu. Mantık hataları hususuna katılıyorum. Hiçkimse elektronik cihazını duvara yaklaştırmayacak, kimse bu duvara dokunmayacak diyen polis ablamızın, saniyesinde gidip güvenlik için çekilen bandı aşması ve duvara dokunup diğer taraftaki sevgilisini öpmeye çalışması bunun en önemli örneklerinden biri.
Aslında hikayenin kendisinden ziyade, yan olaycıklarda mantık hataları var. Tabi bunlar biraraya gelince hoş bir manzara yaratmıyor. Gene de topyekün bakıldığında tatminkar ve özgün bir senaryo. Karakter çeşitliliği hoşuma gitti. Hepsi birer gerizekalı gibisinden bir yakıştırma yapamayacağım, çünkü hiçbir zaman bu tarz bir alanın içinde hapsolmamıştım. Ancak küçük ve basit bir kasaba oluşu vb. nedenler göz önünde bulundurulduğunda, pek de sıkıntı ... Devamı
Ne derseniz diyin, Stephan King'in hikayelerini beyaz perdeye taşımak hep kasıntı olmuştur. Başarılı örneğini de parmakla bile zor gösterirsiniz.
Bu dizi, bence (kitabını okumadım) tatminkar bir uyarlama olmuş. 2. sezonunu çok merak ediyorum doğrusu. Mantık hataları hususuna katılıyorum. Hiçkimse elektronik cihazını duvara yaklaştırmayacak, kimse bu duvara dokunmayacak diyen polis ablamızın, saniyesinde gidip güvenlik için çekilen bandı aşması ve duvara dokunup diğer taraftaki sevgilisini öpmeye çalışması bunun en önemli örneklerinden biri.
Aslında hikayenin kendisinden ziyade, yan olaycıklarda mantık hataları var. Tabi bunlar biraraya gelince hoş bir manzara yaratmıyor. Gene de topyekün bakıldığında tatminkar ve özgün bir senaryo. Karakter çeşitliliği hoşuma gitti. Hepsi birer gerizekalı gibisinden bir yakıştırma yapamayacağım, çünkü hiçbir zaman bu tarz bir alanın içinde hapsolmamıştım. Ancak küçük ve basit bir kasaba oluşu vb. nedenler göz önünde bulundurulduğunda, pek de sıkıntı göremiyorum tavırlarında.
Merak uyandırıcı, keyifli. Bunlar subjektif değerler. Özgünlük, subjektif değil objektif bir değerdir ve bu dizi öyle (topyekün olarak diyorum). Ana karakterlerin 3-4ü dışında hemen hepsi sıradan ve tanıdık karakterler olduğundan tahmin edilebilirlikleri yüksek, bu da özgünlüğüne darbe indiriyor.
Tamam konu, karakterler, kurgu çok iyi ama çok fazla mantık hatası var ve dizinin tadını kaçırıyor. Hani kubbeye yaklaşınca elektronik cihazlar patlıyordu? Reklam alabilmek için yapılan oyunlar hep bunlar ama sağlıklı değil.
Dünyanın en gerizekalı karakterlerini içerisinde barındıran dizi, güzel, gelecek vaad ederek başladı, kötü ilerliyor. Final bölümü bu yargımı değiştirecek mi göreceğiz.
Gizem ve gerilim açısından çok doyurucu bir dizi; henüz kurgusal çatlaklar da yok. Oyuncularda fena değil gibi. İşin temelinde insanları belli şartlar altında ve tehlikeyle, bilinmezlikle sınarsanız asıl yüzlerini yani vahşi birer hayvan olduklarını size gösterirler gibisinden bir şey mi yatıyor yoksa lost gibi değişik şeylere mi bağlayacak merak ediyorum. Bakalım sardık izliyoruz...
Korku ve Gerilim romanlarının usta yazarı Stephen King' in 2009 yılında yayınlanan ve yaklaşık 25 yılda tamamladığı kitabının dizi uyarlaması olan Under The Dome ( Kubbenin Altında ), şimdi ki söylentilere bakılırsa 13 bölümlük bir mini dizi olarak planlanmış. 1100 küsür sayfalık bir romandan kaç sezon oluşturulabilir az çok tahmin edebilirsiniz lakin tadında bırakmak niyetindeler sanırım..
Birkaç ay öncesinden yapılan açıklamayla pilot bölümün 24 Haziran akşamı yayınlanacağı söylenmişti ve meraklı bir bekleyişin de startı verilmişti aslında. Özellikle Bilim Kurgu türündeki yoksunluk döneminde çok iyi olabileceği düşüncesiyle avuttuk kendimizi ve haksız da çıkmadık. Gayet iyi bir başlangıç yaparak adından fazlasıyla söz ettirmeyi başardı dizi. Aylarca tanıtımı yapılan fakat tam bir fiyaskoyla sonuçlanan ' Defiance '' projesinden sonra açlığımızı giderdik Under The Dome ile...
Bates Motel dizisinden ayrılarak Barbie lakabıyla tekrar karşımıza çıkan Mike Vogel' in yanı sıra The Secre... Devamı
Korku ve Gerilim romanlarının usta yazarı Stephen King' in 2009 yılında yayınlanan ve yaklaşık 25 yılda tamamladığı kitabının dizi uyarlaması olan Under The Dome ( Kubbenin Altında ), şimdi ki söylentilere bakılırsa 13 bölümlük bir mini dizi olarak planlanmış. 1100 küsür sayfalık bir romandan kaç sezon oluşturulabilir az çok tahmin edebilirsiniz lakin tadında bırakmak niyetindeler sanırım..
Birkaç ay öncesinden yapılan açıklamayla pilot bölümün 24 Haziran akşamı yayınlanacağı söylenmişti ve meraklı bir bekleyişin de startı verilmişti aslında. Özellikle Bilim Kurgu türündeki yoksunluk döneminde çok iyi olabileceği düşüncesiyle avuttuk kendimizi ve haksız da çıkmadık. Gayet iyi bir başlangıç yaparak adından fazlasıyla söz ettirmeyi başardı dizi. Aylarca tanıtımı yapılan fakat tam bir fiyaskoyla sonuçlanan ' Defiance '' projesinden sonra açlığımızı giderdik Under The Dome ile...
Bates Motel dizisinden ayrılarak Barbie lakabıyla tekrar karşımıza çıkan Mike Vogel' in yanı sıra The Secret Circle' ın tatlı cadısı Britt Robertson ve Breaking Bad' den Dean Norris gibi tanıdık yüzlere rastlamak mümkün.. Zengin oyuncu kadrosu, gizemli atmosferi ve kaliteli görsel efektleriyle bu sezonun en iyi dizileri arasında. İzlenmeli...... 10 / 9
@kerimonay
1 yıl önce
Konu inanılmaz ilginçti ama yok, akmadı dizi. Kaç bölüm izledim hala ne kubbe ne aksiyon babında bir şey yoktu. Daha fazla dayanamadım gayrı yarım bıraktım
@aku
1 yıl önce
10 / 10
@dilekcandar
4 yıl önce
@havlayankuzu
10 yıl önce
Simpson filmini bir daha izlemeyi tercih ederim.
@tnetennba
10 yıl önce
Oyuncuların hepsi bu kadar mı kötü olur, allam nerden topladınız hepsini? Arka Sokaklar'da cinayet işleyen adam ve onun ailesi oyunculuğu var hepsinde. Sırf kitabı alıp okumaya üşendiğimden izliyorum. Her bölümde küfrediyorum. Bi gün dayanamayıp d&r'a gidicem ve kitabı açıp son 10 sayfayı okucam. Allah'ın belası kubbe neden orada var ve hiç yok olacak mı diye. Tüm karakterler ölebilir umurumda değil. Hatta hepsi ölsün zevkle izlerim.
(Kitabı okumuş etmiş varsa insanlık adına beni spoilerlara boğsun)
@rinustalarin
10 yıl önce
8 / 10
Bu dizi, bence (kitabını okumadım) tatminkar bir uyarlama olmuş. 2. sezonunu çok merak ediyorum doğrusu. Mantık hataları hususuna katılıyorum. Hiçkimse elektronik cihazını duvara yaklaştırmayacak, kimse bu duvara dokunmayacak diyen polis ablamızın, saniyesinde gidip güvenlik için çekilen bandı aşması ve duvara dokunup diğer taraftaki sevgilisini öpmeye çalışması bunun en önemli örneklerinden biri.
Aslında hikayenin kendisinden ziyade, yan olaycıklarda mantık hataları var. Tabi bunlar biraraya gelince hoş bir manzara yaratmıyor. Gene de topyekün bakıldığında tatminkar ve özgün bir senaryo. Karakter çeşitliliği hoşuma gitti. Hepsi birer gerizekalı gibisinden bir yakıştırma yapamayacağım, çünkü hiçbir zaman bu tarz bir alanın içinde hapsolmamıştım. Ancak küçük ve basit bir kasaba oluşu vb. nedenler göz önünde bulundurulduğunda, pek de sıkıntı ... Devamı
Bu dizi, bence (kitabını okumadım) tatminkar bir uyarlama olmuş. 2. sezonunu çok merak ediyorum doğrusu. Mantık hataları hususuna katılıyorum. Hiçkimse elektronik cihazını duvara yaklaştırmayacak, kimse bu duvara dokunmayacak diyen polis ablamızın, saniyesinde gidip güvenlik için çekilen bandı aşması ve duvara dokunup diğer taraftaki sevgilisini öpmeye çalışması bunun en önemli örneklerinden biri.
Aslında hikayenin kendisinden ziyade, yan olaycıklarda mantık hataları var. Tabi bunlar biraraya gelince hoş bir manzara yaratmıyor. Gene de topyekün bakıldığında tatminkar ve özgün bir senaryo. Karakter çeşitliliği hoşuma gitti. Hepsi birer gerizekalı gibisinden bir yakıştırma yapamayacağım, çünkü hiçbir zaman bu tarz bir alanın içinde hapsolmamıştım. Ancak küçük ve basit bir kasaba oluşu vb. nedenler göz önünde bulundurulduğunda, pek de sıkıntı göremiyorum tavırlarında.
Merak uyandırıcı, keyifli. Bunlar subjektif değerler. Özgünlük, subjektif değil objektif bir değerdir ve bu dizi öyle (topyekün olarak diyorum). Ana karakterlerin 3-4ü dışında hemen hepsi sıradan ve tanıdık karakterler olduğundan tahmin edilebilirlikleri yüksek, bu da özgünlüğüne darbe indiriyor.
Saygılar.
@mipmis
11 yıl önce
3.4 / 10
@alone
11 yıl önce
7.3 / 10
@darkpassenger
11 yıl önce
8 / 10
@amenra
11 yıl önce
9 / 10
Birkaç ay öncesinden yapılan açıklamayla pilot bölümün 24 Haziran akşamı yayınlanacağı söylenmişti ve meraklı bir bekleyişin de startı verilmişti aslında. Özellikle Bilim Kurgu türündeki yoksunluk döneminde çok iyi olabileceği düşüncesiyle avuttuk kendimizi ve haksız da çıkmadık. Gayet iyi bir başlangıç yaparak adından fazlasıyla söz ettirmeyi başardı dizi. Aylarca tanıtımı yapılan fakat tam bir fiyaskoyla sonuçlanan ' Defiance '' projesinden sonra açlığımızı giderdik Under The Dome ile...
Bates Motel dizisinden ayrılarak Barbie lakabıyla tekrar karşımıza çıkan Mike Vogel' in yanı sıra The Secre ... Devamı
Birkaç ay öncesinden yapılan açıklamayla pilot bölümün 24 Haziran akşamı yayınlanacağı söylenmişti ve meraklı bir bekleyişin de startı verilmişti aslında. Özellikle Bilim Kurgu türündeki yoksunluk döneminde çok iyi olabileceği düşüncesiyle avuttuk kendimizi ve haksız da çıkmadık. Gayet iyi bir başlangıç yaparak adından fazlasıyla söz ettirmeyi başardı dizi. Aylarca tanıtımı yapılan fakat tam bir fiyaskoyla sonuçlanan ' Defiance '' projesinden sonra açlığımızı giderdik Under The Dome ile...
Bates Motel dizisinden ayrılarak Barbie lakabıyla tekrar karşımıza çıkan Mike Vogel' in yanı sıra The Secret Circle' ın tatlı cadısı Britt Robertson ve Breaking Bad' den Dean Norris gibi tanıdık yüzlere rastlamak mümkün.. Zengin oyuncu kadrosu, gizemli atmosferi ve kaliteli görsel efektleriyle bu sezonun en iyi dizileri arasında. İzlenmeli...... 10 / 9