film kesinlikle gerçekçi değil bazı izleyicilerin aktör olduğu açıkça belli ayrıca okan bayülgen hiç bir zaman istanbul bayülgeni bıçaklayıp öldürmez evet belki şakaları ve söylemleri bazen kırıcı olabilir ve hatta kaba bir insandır fakat her ne kadar öyle gözükmese de kadın haklarının en büyük savunucularındandır ve kadınları bırak öldürmeyi, taciz bile etmez (sözlü taciz hariç)
Film, 70'lerin havasını ve gerilimini harika bir şekilde yansıtıyor. Eğer eski tarz korku filmlerini seviyorsanız ve biraz da nostalji arıyorsanız kesinlikle izlenmeli. Bunun dışında beni David Dastmalciyan gibi bir güzellikle tanıştırdı.
Shudder'dan çıkan korku filmleri günümüzde ses getiren diğer korku filmlerine nazaran 70'lerden 80'lerden gelen havayı taşıyorlar. Mesaj verme kaygısı olmuyor. Late Night With the Devil filmi de pür bir korku hikayesi olup, bir korku dergisi sayfasına sığma uğraşında. Ya da ateş başında anlatılan bir hikaye yakıştırması da yapabiliriz.
Jack Delroy iyi bir televizyon şovmeni ama en iyisi değil. Eşini kaybettikten sonra bir hırsla programının temasını değiştirip, seyircinin ilgisini çekecek ama ucuz olacak şeylere yer vermeye başlıyor. İstediğini yine alamıyor ve Cadılar Bayramı gecesinde bir medyumu, bunların safsata olduğunu iddia eden bir adamı ve tarikat evinden kurtulmuş, içinde Şeytan'ın olduğunu iddia eden küçük bir kızı konuk alıyor. Reytingler yükseliyor yükselmesine ama canlı yayında işler çok fena karışıyor.
Fikir ve tema muazzam ancak uygulanışında bariz problemler var. Bunlardan ilki görsel uyumsuzluk. Film bir yandan 70'ler estetiğini, özel efektlerini, klişelerini ... Devamı
Shudder'dan çıkan korku filmleri günümüzde ses getiren diğer korku filmlerine nazaran 70'lerden 80'lerden gelen havayı taşıyorlar. Mesaj verme kaygısı olmuyor. Late Night With the Devil filmi de pür bir korku hikayesi olup, bir korku dergisi sayfasına sığma uğraşında. Ya da ateş başında anlatılan bir hikaye yakıştırması da yapabiliriz.
Jack Delroy iyi bir televizyon şovmeni ama en iyisi değil. Eşini kaybettikten sonra bir hırsla programının temasını değiştirip, seyircinin ilgisini çekecek ama ucuz olacak şeylere yer vermeye başlıyor. İstediğini yine alamıyor ve Cadılar Bayramı gecesinde bir medyumu, bunların safsata olduğunu iddia eden bir adamı ve tarikat evinden kurtulmuş, içinde Şeytan'ın olduğunu iddia eden küçük bir kızı konuk alıyor. Reytingler yükseliyor yükselmesine ama canlı yayında işler çok fena karışıyor.
Fikir ve tema muazzam ancak uygulanışında bariz problemler var. Bunlardan ilki görsel uyumsuzluk. Film bir yandan 70'ler estetiğini, özel efektlerini, klişelerini benimsiyor ama bir yandan "iyi görünelim ama" telaşı altında tonu tutturamıyor. Bazı anlarda ucuz bir korku antolojisinden hallice görünüyor. Bu da aşırı korkmam gereken sözde sahneleri gülünç yaptı yer yer.
Diğer problem hikayenin hizmet ettiği twistin filmin başından belli olması ve tüm bu "ruhunu şeytana satma" anlatısının aşırı klişe işlenmesi. Asıl merakımızı içinde Şeytan olan kıza yöneltmiş ve altındaki sebepleri dört gözle dinlerken, aslında her şeyin Jack Delroy ile ilgili olduğunu öğrenmek ve o sıkıcı finali izlemek gazap gibiydi.
Yine de türü sevenler için bir şeyler vaadediyor bu film. Uzun bir Twilight Zone bölümü izlemek gibi.
Çokça the cleansing hour biraz silent hill 2 içeren bir film olmuş. Güzel bir harman oluşturulmuş ama film mükemmel mi dersen değil bence. Eksik bir şeyler var filmde. Fena değil tavsiye ederim. Korku sinemasında vasatın üstünde film çıkmıyordu uzun süredir.
@yigithan300
1 ay önce
8 / 10
@lefulut
1 ay önce
@lefulut
1 ay önce
10 / 10
@yigithan300
1 ay önce
@merodesidero
1 ay önce
@furkandgn9
3 ay önce
6.8 / 10
Jack Delroy iyi bir televizyon şovmeni ama en iyisi değil. Eşini kaybettikten sonra bir hırsla programının temasını değiştirip, seyircinin ilgisini çekecek ama ucuz olacak şeylere yer vermeye başlıyor. İstediğini yine alamıyor ve Cadılar Bayramı gecesinde bir medyumu, bunların safsata olduğunu iddia eden bir adamı ve tarikat evinden kurtulmuş, içinde Şeytan'ın olduğunu iddia eden küçük bir kızı konuk alıyor. Reytingler yükseliyor yükselmesine ama canlı yayında işler çok fena karışıyor.
Fikir ve tema muazzam ancak uygulanışında bariz problemler var. Bunlardan ilki görsel uyumsuzluk. Film bir yandan 70'ler estetiğini, özel efektlerini, klişelerini ... Devamı
Jack Delroy iyi bir televizyon şovmeni ama en iyisi değil. Eşini kaybettikten sonra bir hırsla programının temasını değiştirip, seyircinin ilgisini çekecek ama ucuz olacak şeylere yer vermeye başlıyor. İstediğini yine alamıyor ve Cadılar Bayramı gecesinde bir medyumu, bunların safsata olduğunu iddia eden bir adamı ve tarikat evinden kurtulmuş, içinde Şeytan'ın olduğunu iddia eden küçük bir kızı konuk alıyor. Reytingler yükseliyor yükselmesine ama canlı yayında işler çok fena karışıyor.
Fikir ve tema muazzam ancak uygulanışında bariz problemler var. Bunlardan ilki görsel uyumsuzluk. Film bir yandan 70'ler estetiğini, özel efektlerini, klişelerini benimsiyor ama bir yandan "iyi görünelim ama" telaşı altında tonu tutturamıyor. Bazı anlarda ucuz bir korku antolojisinden hallice görünüyor. Bu da aşırı korkmam gereken sözde sahneleri gülünç yaptı yer yer.
Diğer problem hikayenin hizmet ettiği twistin filmin başından belli olması ve tüm bu "ruhunu şeytana satma" anlatısının aşırı klişe işlenmesi. Asıl merakımızı içinde Şeytan olan kıza yöneltmiş ve altındaki sebepleri dört gözle dinlerken, aslında her şeyin Jack Delroy ile ilgili olduğunu öğrenmek ve o sıkıcı finali izlemek gazap gibiydi.
Yine de türü sevenler için bir şeyler vaadediyor bu film. Uzun bir Twilight Zone bölümü izlemek gibi.
@ayazwho
3 ay önce
7.3 / 10
@neuromancer
3 ay önce