Uzak doğu filmlerinin kendisine has özgünlüğüne sahip bir film.Oyuncuların psikolojilerini sorgulamadan detaylara yer vermeden sade ve olağan durum davranışları filmin doğallığını yansıtması açısından başarılı.Senaryosunuda beğendim sıradan gibi dursada gizem ve gerilim açısından noir filmlerinin tadını vermiştir.Puanın düşük olduğuna şaşırdığım filmlerden
hmmm... kurgusal açıdan güzeldi görüntü olarak da hoş bir film ama - olan birşeyler var. eksi demek doğru olmaz aslında ama sunumu daha bir farklı olabilirdi. ama izlenilir bir film...
Fan Liao abinin huzura eriş dansıyla hafızama kazındı. Ayrıca ceketten düşen silah sahnesi de çok iyiydi. sonlarda aslında filmin iki ana karakteri de huzura eriyor. hatta ablamızın huzura erişi paradokssal olarak sunuluyor, parmaklıklar arasına giderken huzura eriyor, çünkü bu sırrı kendinde saklamak daha beter bir hayat veriyor hapisten. bu nedenle hapse gitmek ve o sırrı açıklamak onu rahatlatıyor.
64. Berlin Film Festivali'nde "Altın Ayı" ödülüne layık görülen Çin polisiyesi, yılın en merakla beklenen filmlerindendi. 1999 - 2004 yılları arasında işlenen bir dizi cinayetin peşini süren dedektifle, cinayetlerin sorumlusu olarak şüphelenilen gizemli bir kadının hikayesi ekseninde dönen film, film-noir ile kara komedi, gerilim ile romantizm arasında gidip geliyor.
2000 sonrasında revaçta olan özgün Uzakdoğu polisiyeleri büyük oranda Memories of Murder (2003), The Chaser (2008) gibi iz bırakan filmlerle Güney Kore'den çıktı. Black Coal, Thin Ice ise Çin yapımı bir film olarak yer yer aynı polisiye şablonunu kullanıp stilizeliğiyle öne çıkmaya çalışsa da (özellikle kuaförde geçen şok edici sahne), Güney Kore sinemasının hikaye anlatmaktaki başarısına ulaşamıyor. Bu noktada Chan-wook Park ve Joon-ho Bong gibi isimlerin türe hakim yönetmenliğinin eksikliğini hissetmek mümkün. Sinematografi ve kurgu açısından son derece leziz görünen film, özdeşleşme kurmaktan uzak karakterler, hikayed... Devamı
64. Berlin Film Festivali'nde "Altın Ayı" ödülüne layık görülen Çin polisiyesi, yılın en merakla beklenen filmlerindendi. 1999 - 2004 yılları arasında işlenen bir dizi cinayetin peşini süren dedektifle, cinayetlerin sorumlusu olarak şüphelenilen gizemli bir kadının hikayesi ekseninde dönen film, film-noir ile kara komedi, gerilim ile romantizm arasında gidip geliyor.
2000 sonrasında revaçta olan özgün Uzakdoğu polisiyeleri büyük oranda Memories of Murder (2003), The Chaser (2008) gibi iz bırakan filmlerle Güney Kore'den çıktı. Black Coal, Thin Ice ise Çin yapımı bir film olarak yer yer aynı polisiye şablonunu kullanıp stilizeliğiyle öne çıkmaya çalışsa da (özellikle kuaförde geçen şok edici sahne), Güney Kore sinemasının hikaye anlatmaktaki başarısına ulaşamıyor. Bu noktada Chan-wook Park ve Joon-ho Bong gibi isimlerin türe hakim yönetmenliğinin eksikliğini hissetmek mümkün. Sinematografi ve kurgu açısından son derece leziz görünen film, özdeşleşme kurmaktan uzak karakterler, hikayede kasti olarak bırakılan boşluklar, konunun ciddiyetine tezat biçimde sunulan mizahi unsurlar ve muhtemelen çok tartışılacak final sahnesi gibi tercihleri sebebiyle, izleyiciyle arasına mesafe koyuyor. Bu soğukkanlı ve mesafeli yaklaşımı kimileri çok sevecek, kimileri de anlamsız bir çaba olarak görecektir.
@rashomon
7 yıl önce
7.9 / 10
@siyahtuval
9 yıl önce
@rectangularr
10 yıl önce
Fan Liao abinin huzura eriş dansıyla hafızama kazındı. Ayrıca ceketten düşen silah sahnesi de çok iyiydi. sonlarda aslında filmin iki ana karakteri de huzura eriyor. hatta ablamızın huzura erişi paradokssal olarak sunuluyor, parmaklıklar arasına giderken huzura eriyor, çünkü bu sırrı kendinde saklamak daha beter bir hayat veriyor hapisten. bu nedenle hapse gitmek ve o sırrı açıklamak onu rahatlatıyor.
@ibodirector
10 yıl önce
2000 sonrasında revaçta olan özgün Uzakdoğu polisiyeleri büyük oranda Memories of Murder (2003), The Chaser (2008) gibi iz bırakan filmlerle Güney Kore'den çıktı. Black Coal, Thin Ice ise Çin yapımı bir film olarak yer yer aynı polisiye şablonunu kullanıp stilizeliğiyle öne çıkmaya çalışsa da (özellikle kuaförde geçen şok edici sahne), Güney Kore sinemasının hikaye anlatmaktaki başarısına ulaşamıyor. Bu noktada Chan-wook Park ve Joon-ho Bong gibi isimlerin türe hakim yönetmenliğinin eksikliğini hissetmek mümkün. Sinematografi ve kurgu açısından son derece leziz görünen film, özdeşleşme kurmaktan uzak karakterler, hikayed ... Devamı
2000 sonrasında revaçta olan özgün Uzakdoğu polisiyeleri büyük oranda Memories of Murder (2003), The Chaser (2008) gibi iz bırakan filmlerle Güney Kore'den çıktı. Black Coal, Thin Ice ise Çin yapımı bir film olarak yer yer aynı polisiye şablonunu kullanıp stilizeliğiyle öne çıkmaya çalışsa da (özellikle kuaförde geçen şok edici sahne), Güney Kore sinemasının hikaye anlatmaktaki başarısına ulaşamıyor. Bu noktada Chan-wook Park ve Joon-ho Bong gibi isimlerin türe hakim yönetmenliğinin eksikliğini hissetmek mümkün. Sinematografi ve kurgu açısından son derece leziz görünen film, özdeşleşme kurmaktan uzak karakterler, hikayede kasti olarak bırakılan boşluklar, konunun ciddiyetine tezat biçimde sunulan mizahi unsurlar ve muhtemelen çok tartışılacak final sahnesi gibi tercihleri sebebiyle, izleyiciyle arasına mesafe koyuyor. Bu soğukkanlı ve mesafeli yaklaşımı kimileri çok sevecek, kimileri de anlamsız bir çaba olarak görecektir.