7.4

215 OY
PUAN VER
5

Imdb: 7.5 (103.006 OY)

KONUSU
19. yüzyılın ikinci yarısında, kaybedecek bir şeyi olmadığını düşünen genç bir adam, Batı Amerika’nın uç kısımlarına, bilmediği bir yere muhasebeci olmak için gider. Fakat o gidene kadar yerine çoktan başkası alınmıştır. O da Hiç kimse isimli dışlanmış bir Amerikan yerlisinin hayatına girmesiyle ger ... Devamı
19. yüzyılın ikinci yarısında, kaybedecek bir şeyi olmadığını düşünen genç bir adam, Batı Amerika’nın uç kısımlarına, bilmediği bir yere muhasebeci olmak için gider. Fakat o gidene kadar yerine çoktan başkası alınmıştır. O da Hiç kimse isimli dışlanmış bir Amerikan yerlisinin hayatına girmesiyle gerçek bir Batılı olmayı kendine iş edinir. Hiç kimse’yle tanışmasıyla hikaye komik ve vahşi bir hal alır. Blake’in doğasına zıt olsa da, durum Blake’i silah kullanan, kural dışı avlanan bir katile dönüştürür. Blake yavaşça kontrolünü kaybeder.
Johnny Depp

William Blake

Crispin Glover

Train Fireman

Lance Henriksen

Cole Wilson

Michael Wincott

Conway Twill

Eugene Byrd

Johnny 'Th...

John Hurt

John Schol...

Robert Mitchum

John Dicki...

YORUM YAZ

SPOILER

POPÜLER YORUMLAR

YENİ YORUMLAR

Tüm Yorumlar

@tiamath

3 yıl önce

7.2 / 10

William Blake, 1800 lü yılların sonlarına doğru, batı amerikaya muhasebeci olarak gelmektedir. Bu yerlere ne kadar yabancı olduğu daha filmin ilk beş dakikasının geçtiği tren sahnesinde belli olmaktadır. Kasabaya geldiğinde işi ile ilgili görüşebileceği kişileri ararken bir kadına açık olur. Bu kadınla geçirdiği gecenin ardından kadının eski sevgilisi gelir ve onu öldürür. Bu durumu hazmedemeyen William gayri ihtiyari bir şekilde kadının eski sevgilisini öldürür.

Bu noktada William’ın suçtan ne kadar uzak biri olduğu iki metre mesafedeki adamı üçüncü vuruşunda öldürebilmesiyle başarılı bir şekilde resmedilmiştir. Bu noktadan sonra William’ın ünü kendinden önce etrafa yayılmaya başlar. Çünkü bir beyaz öldürülmüştür ve kanun bunun karşılığını vermelidir! Bay hiçkimse ile karşılaştığında bile ilk söylenen söz "sen artık ölü bir adamsın" olmuştur. Film ana temada her ne kadar masum birinin suça karışma hikayesini ve zamanla kirlenmesini a
... Devamı
William Blake, 1800 lü yılların sonlarına doğru, batı amerikaya muhasebeci olarak gelmektedir. Bu yerlere ne kadar yabancı olduğu daha filmin ilk beş dakikasının geçtiği tren sahnesinde belli olmaktadır. Kasabaya geldiğinde işi ile ilgili görüşebileceği kişileri ararken bir kadına açık olur. Bu kadınla geçirdiği gecenin ardından kadının eski sevgilisi gelir ve onu öldürür. Bu durumu hazmedemeyen William gayri ihtiyari bir şekilde kadının eski sevgilisini öldürür.

Bu noktada William’ın suçtan ne kadar uzak biri olduğu iki metre mesafedeki adamı üçüncü vuruşunda öldürebilmesiyle başarılı bir şekilde resmedilmiştir. Bu noktadan sonra William’ın ünü kendinden önce etrafa yayılmaya başlar. Çünkü bir beyaz öldürülmüştür ve kanun bunun karşılığını vermelidir! Bay hiçkimse ile karşılaştığında bile ilk söylenen söz "sen artık ölü bir adamsın" olmuştur. Film ana temada her ne kadar masum birinin suça karışma hikayesini ve zamanla kirlenmesini anlatıyor gibi görünse de bence asıl nokta o dönemlerdeki beyaz-kızıl derili ayrımı ve kanunun beyazların yanında işleyiş biçimidir.

William bu noktadan sonra arayışa girer ve hiçkimse ile birlikte bir yolculuğa çıkar. Bu esnada şerif, hem azılı tetikçileri hem polisleri hem de ödül yöntemi ile William’ı avlama yolunu tutar. Bu sırada william kara mizah unsuru olacak şekilde gayri ihtiyari bir şekilde suça bulaşmaya devam eder.

Filmde bir çok nokta var ele alınabilecek ama bir yanda dükkan sahibi hristiyan şahısın ağzından, kızıl derililer için beddua çıkarken, diğer yanda katillerin ağzından filistin ile ilgili olarak, "filistinli de ne demek?" - "bilmiyorum ama kesin kötü birşey demektir" cümlelerinin çıkarılması karmaşık bir anlatım gibi oldu. Bir başka sahnede adamın ayağıyla uyguladığı ekranda gördüğümüz kadarıyla ufak bir kuvvetle, yerde yatan adamın kafasının patlaması sahnesi de alakasız bir absürtlük olmuştu. Filmin genelinde benzer sahneler olsa sırıtmazdı ama tek bir sahnede bu görüntü saçma geldi.

Son sahne ise sanırım aradığını bulan William blake’in yanına bırakılan tütüne başlamak için hazır olduğunu ima ediyordu. Kısmen yakıştırdım kısmen yakıştıramadım denilebilir. Arka plandaki gitarın zamanlaması mükemmel olduğu gibi Johnny Depp’in oyunculuğu da harikaydı.

@parfenrogojin

4 yıl önce

9 / 10

Jim Jarmusch’un 6. filmi olan Dead Man, yönetmenin en sağlam çalışmalarından biri.

Film, William Blake adında bir gencin masumiyetten deneyim ve tecrübe sahibi olmaya, yaşamaya ve ölmeye doğru giden yolculuğunu anlatıyor. Aynı anda bir kaç kişinin hikayesini birden anlatan Jarmusch filmlerinden ayrı olarak (tamamını izlemediğim permanent vacation’ı bilmediğim için ayrı tutuyorum) bu filmde yönetmen daha çok tek karakter üzerine eğiliyor. Ve bu film de ilk Jarmusch filmleri gibi, siyah beyaz.

Filmde William Blake adlı genç bir adam Machine kasabasına muhasebecilik yapmaya geliyor. Burası, büyüdüğü yerlerden farklı, şiddetin ve kötülüğün olduğu bir yere giden ilk kapıdır. Blake hiç alakası olmamasına rağmen önce bir suça karışacak, ardından kendisinin (Blake’in) ünlü İngiliz şair William Blake olduğunu düşünen kızılderili Hiçkimse ile tanıştığı andan itibaren de yaşadığı her şey ruhsal bir uyanışa dönüşecektir.

Şu konuyu bu filmden önc
... Devamı
Jim Jarmusch’un 6. filmi olan Dead Man, yönetmenin en sağlam çalışmalarından biri.

Film, William Blake adında bir gencin masumiyetten deneyim ve tecrübe sahibi olmaya, yaşamaya ve ölmeye doğru giden yolculuğunu anlatıyor. Aynı anda bir kaç kişinin hikayesini birden anlatan Jarmusch filmlerinden ayrı olarak (tamamını izlemediğim permanent vacation’ı bilmediğim için ayrı tutuyorum) bu filmde yönetmen daha çok tek karakter üzerine eğiliyor. Ve bu film de ilk Jarmusch filmleri gibi, siyah beyaz.

Filmde William Blake adlı genç bir adam Machine kasabasına muhasebecilik yapmaya geliyor. Burası, büyüdüğü yerlerden farklı, şiddetin ve kötülüğün olduğu bir yere giden ilk kapıdır. Blake hiç alakası olmamasına rağmen önce bir suça karışacak, ardından kendisinin (Blake’in) ünlü İngiliz şair William Blake olduğunu düşünen kızılderili Hiçkimse ile tanıştığı andan itibaren de yaşadığı her şey ruhsal bir uyanışa dönüşecektir.

Şu konuyu bu filmden önceki hiç bir Jarmusch filminde bulamayız. Bu yüzden özellikle konusunu yazdım. William Blake’in hayatını anlatan, hayatından daha doğrusu bir kısmı anlatan film bir yandan da şair William Blake’in Masumiyet Şarkıları kitabını ve Deneyim/Tecrübe Şarkıları şiirlerini/kitaplarını düşündürüyor; zira Blake’in başına gelen de bu. William Blake, arkadaşı ve yol göstericisi Hiçkimse ile Amerika’nın talan edilmiş ormanları ve yerli kültürlerine ait topraklarında dolaşırken bir yandan günaha batar, masumiyetini kaybeder hem de insan olmak ve yaşamak deneyimi kazanır. Bu anlamda sanki Jarmusch William Blake şiirlerini belki de- okumadığımı söylemem gerek- kendi hikayesi üzerinden anlatmış oluyor, kimbilir.

Film müziğini düşündüm ve bir önceki Jarmusch filminde (Dünyada Bir Gece) yanılmıyorsam Blues ağırlıktaydı. İlk filmi Charlie Parker’la alakalı olduğuna göre caz ağırlıklı olmalı. Bu filmde de gitar ağırlıklı bir müzik var. Acaba yönetmen her film için belli müzik türlerini mi kullanıyor?

Filmin 25 sene önce çekildiğini düşünürsek hikayenin hiç ama hiç eskimediğini, yönetmenin kurduğu anlatı dünyasının bir adım daha genişletildiği, özgün, etkileyici bir eser olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca görüntü yönetmenliği de oldukça iyi filmin, öyle sahneler karşılaşıyoruz ki unutmak mümkün değil. Bunlardan biri Blake’in avcılar tarafından öldürülmüş bir geyik veya ceylan yavrusuna sarılarak yere uzandığı sahne. Bir diğeri filmin finalinde Blake’in ruhların geldiği yere döndüğü sahnelerdeki fotoğraf çalışmaları çok ama çok etkileyici.

Bu insanlar dünyaya bakıp düşünüyor, hissediyor, yazıyor ve üretiyorlar. Jarmusch da aynen Haneke ve Ozon gibi bu dünyada yaşama tecrübesini bir hikayeye dönüştürüyor ve bu hikayeyle bir çok şey söylüyor. Sevmemek , hayran olmamak elde değil. Sinema ayrıca edebiyattır, bunu yapabilenler vardır sinemada ve Jarmusch’un eserleri sinemayla edebiyat yapmanın ta kendisi demek.

İşte bu yüzden ve elbette bir çok ayrı nedenden, herkese bu filmi öneriyorum.

@filmist

4 yıl önce

7.5 / 10

Değişik bir havası var.
Film ağır ilerliyor kasvetli bir havası var alışageldiğimiz gibi çok fazla diyalog yok ağır gittiği için yer yer sıkabiliyor.
Garip bir film.

@tibetli

5 yıl önce

9 / 10

bu filmin bir ruhu var izlerken insanı cezbeden bir ruh. Yönetmenlik harikası bir yapıt

@linquter

7 yıl önce

8 / 10

Hiç beklemediğim bir şekilde çok beğendim. Hikayenin izleyiciyi kendine çeken tuhaf gidişatı gayet yerinde ve güzel şakalarla filmi size sevdiriyor. Depp hayranı bir insan değilimdir ancak oynadığı karakterle verdiği ruh hali efsane.

Müziği de unutmayalım bu arada, enfes müzikler...

@vikingr

8 yıl önce

7 / 10

ilk izlediğimde uyuyakalmıştım. bir kaç gün sonra kaldığım yerden devam edeyim dedim tekrar uyuyakaldım. arada uyandım fındık fıstık aldım bişeyler yersem belki uyumam dedim. zor bela filmi bitirebildim. müzikleri,görüntülerigüzel ama film gitmiyor be abicim. konusu ağır kasvetli diyalogları olanbi film de değil hani gayet geyik, gitmiyor sadece. ha yönetmen takıntısı olanlara ortamlarda "çok iyi abi yaaa" dedirtecek türden o ayrı. yerlilerin hatrına 7
F

@fasfan

9 yıl önce

10 / 10

Neil Young’ın gitarıyla, Jim Jarmusch’un kamerasıyla, Jonny Deep’in (bence en iyi) oyunculuğuyla atmosferi iliklerinize kadar yaşatan şaheser bir filmdir Dead Man.

@tylerdal_durden

10 yıl önce

Depp bile bu filmi kurtaramamış. Nasıl bir ağırlık var filmde nasıl saçma diyaloglar anlatamam. Bence bi 15 dk izleyin zaten anlarsınız.

@otlu_kek

10 yıl önce

bir filmden hiç bir şey anlamayıp sevdiğim ilk defa oluyor herhalde.Kızılderelinin konuşmalarından da hiç bir şey anlamadım.Sadece insanda güzel,garip bir duygu bırakıyor film.

@cobainoglu

11 yıl önce

Do you have any tobacco?

@princhard

12 yıl önce

9 / 10

Kayıptı Blakein ruhu,

Devinmeye mahkumdu Arafda, ebediyen.

Kimsenin umrunda değildi bu, ama hiç kimse tanıdı onu;

Kararlıydı ki götürmeye, gök ile denizin birleştiği yere,

Bulsun diye yerini, aidini,

Peşine düştüler Öldürmek için.

Ama bir kez zayi ise beden, ruh da yitmişse,

Nasıl olur da ele geçirir yaşayanlar,

Hiç kimseyle yol tepen ölü bir adamı ?

Görmezler, ki bilemezlerse izini, tinini

@edchigliak

14 yıl önce

8.2 / 10

ya bir kehanet öncesiydi hayatı ya da aslında kehaneti sonlanmış bir tren yolculuğu.. hala karar verebilmiş değilim. emin olduğum sadece siyah beyazın en çok yakıştığı filmdir. ve johnny depp karayip korsanlarından çok daha önce hayranlık duyulması gereken bir aktördü. bu film bu demekti.
N

@normanstansfiel

15 yıl önce

depp karizmasının tavan yaptığı film o kayıktaki uzanış nedir ya

karizma = depp
SPOILER

Ölü Adam filmine Benzer Film ekliyorsun.

Arama Sonuçları

Ölü Adam filmini Kategorize ediyorsun.

Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.

Arama Sonuçları

Ölü Adam filmine Konu ekliyorsun.

Arama Sonuçları

FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL