Spesifik olarak filmi sadece tecavüz sahnesi olarak değerlendirmek bence doğru değil Kesinlikle yanlış ve yapılmaması gereken bir davranış.Maria schneider burada yaşadıkları ve travmaları intihar etmeye çalışması. Marlon Brando ile Bernardo Bertolucci hatta yaptığının kesinlikle yanlış olduğunu tartışmıyorum. Ama bir sanat eserine içindeki skandallarla mı bakmak gerekiyor yoksa filmin güzel olup olmadığına mı? Kendimce çok fazla kişileştirmeden bakmaya çalışıyorum filme baktığımızda Marlon Brando döktürüyor filmin başındaki oyunculuğu ile son 20dk katmanlı bir oyunculuk sergiliyor. Yönetmenlik ise Bernardo Bertolucci sinemayı çok seven bir adam her filmde bir sinemaya ile ilgili referanslar sinema çalışanları,yönetmenler,sinefiler kullanmayı çok seviyor Çokta iyi bir hikaye anlatıcısı ağırdan ağırdan boğarak anlatmayı seviyor. Filmin en çok katmanlı olmasını çok sevdim aşkı kendince çok iyi anlatıyor ilk başta ful cinsellik giderken sonra aşk başlıyor aşk başlayınca kırgınlık,üzündü,yo... Devamı
Spesifik olarak filmi sadece tecavüz sahnesi olarak değerlendirmek bence doğru değil Kesinlikle yanlış ve yapılmaması gereken bir davranış.Maria schneider burada yaşadıkları ve travmaları intihar etmeye çalışması. Marlon Brando ile Bernardo Bertolucci hatta yaptığının kesinlikle yanlış olduğunu tartışmıyorum. Ama bir sanat eserine içindeki skandallarla mı bakmak gerekiyor yoksa filmin güzel olup olmadığına mı? Kendimce çok fazla kişileştirmeden bakmaya çalışıyorum filme baktığımızda Marlon Brando döktürüyor filmin başındaki oyunculuğu ile son 20dk katmanlı bir oyunculuk sergiliyor. Yönetmenlik ise Bernardo Bertolucci sinemayı çok seven bir adam her filmde bir sinemaya ile ilgili referanslar sinema çalışanları,yönetmenler,sinefiler kullanmayı çok seviyor Çokta iyi bir hikaye anlatıcısı ağırdan ağırdan boğarak anlatmayı seviyor. Filmin en çok katmanlı olmasını çok sevdim aşkı kendince çok iyi anlatıyor ilk başta ful cinsellik giderken sonra aşk başlıyor aşk başlayınca kırgınlık,üzündü,yorgunluk başlıyor ve bu Marlon Brando’nun oynadığı karakterin mimiklerine bile yansıyor yani kısacası film o sahneler olmasa bile izlene bilecek kült bir yapımdır.
melatonin ile testesteronu karıştıran, duvarına kimin sıçtıgı belli olmayan paris gettosundaki bir evi kendince mabet yapmaya çalışan bir bohemin aklına uyan, rakı bardagında viski içen zavallı bir kızınaşırı acıklı pornografik hikayesi. sponsoruda tereyagdır neyse yagmurlu paris sokaklarında hemen hemen herkesin psikolojisi böyle. şarap içip felsefe yaparsanız varacagınız sonuç rakınızı için sayısal oynayın mangal yapın cocugun sınav sonuçlarını sorun bence en iyisi bu
uzun zaman erteledikten sonra izlediğim için biraz hayalkırıklığına uğradım ve ikinci üçüncü seferde tadının çıkarılıcağını düşünüyorum bu filmin.İlk seferde pek çok ayrıntıyı kaçırdım çünkü çok fazla dikkat çekici unsur bir arada kullanılmıştı o yüzden birazdan tekrar izleyeceğim.Marlon Brando’nun aşmış seksiliği bile yeterli sanırım
Dönemin orta üst sınıf eleştirisi gibi yaratılmaya çalışıldıysa da başarılı olamamış. Paul , içinde olduğu burjuva yaşamından kaçma arayışındadır. Fakat filmin sürecibu arayışı cinsel anarşiye yaklaştırır. Sonucu da erkek fantezisi ve yitirişi olur.
filmde, salt cinsellik yaşanırken güç tamamiyle erkeğin elindeyken, işin içine aşk girince adamın yavaş yavaş gücünü kaybedişini ve sonunda bitişini izliyoruz.
Bazen,bütün hormonlarını bütün duygularını öldürmek istiyorsun.Hissetmek çok ağır geldiğinde.Ve hisseden bir kadın duygularını öldüremeyince herkesin cesaret edemeyeceği belki de etmemesi gereken bir tablo çıkıyor ortaya.
Kaçımız Paul'u fiilen olmasa bile ruhen,hayallerimizde,duygularımızda öldürüp hiçbirşey olmamış gibi ceketlerimizi alıp çıkmadık? Kaç kadın böyle bir aşkla sınandığında Jeanne'ın dehşetine kapılmadı. Korkak insan saldırır,kaç kadın aşktan korkup maşuka saldırmadı? Hoşçakal Paul. Hoşçakal.
senarist , yapımcı, yönetmen ve hiç umulmadık bir şekilde oyunculuk yapmış bir usta : bernardo bertolucci nin elinden çıkan bir karşı devrim filmi.
marksist siyaseti savunan, açık şekilde cinselliği gösterebilen kamerası ile ve freudcu analizleri ile şekillendirdiği filmlerinin kaymağı ise : estetik kaygı güden sanat filmleri dir. komformist te olduğu gibi burada da burjuva eleştrisi yapmaktan geri durmaz. marlon brando nun erkeksi ve eril kişiliğinin zirvesi baba dan sonra bu rolde genç bir kadınla yaptıkları şaklar ile brando'yu farklı bir kimliğe büründürmesi ile ne denli büyük bir iş yaptığı ortada.orta yaşları devirmek için gün sayan amerikalı zengin ;paul ve genç parisli; jeanne nin mükemmel bir sanatsallıkla işlendiği harikulade bir eser.brando otele gelen kadının müsterisini geri getirmek için dışarı çıkıyor ve adamı buluyor , bulunca zorla geri getirmeye çalışıyor lakin adam gelmeyince brando şiddete başvuruyor. bu arada adamın kaçtığı mekanı tepeden gösteriyor kamera bize : ... Devamı
senarist , yapımcı, yönetmen ve hiç umulmadık bir şekilde oyunculuk yapmış bir usta : bernardo bertolucci nin elinden çıkan bir karşı devrim filmi.
marksist siyaseti savunan, açık şekilde cinselliği gösterebilen kamerası ile ve freudcu analizleri ile şekillendirdiği filmlerinin kaymağı ise : estetik kaygı güden sanat filmleri dir. komformist te olduğu gibi burada da burjuva eleştrisi yapmaktan geri durmaz. marlon brando nun erkeksi ve eril kişiliğinin zirvesi baba dan sonra bu rolde genç bir kadınla yaptıkları şaklar ile brando'yu farklı bir kimliğe büründürmesi ile ne denli büyük bir iş yaptığı ortada.orta yaşları devirmek için gün sayan amerikalı zengin ;paul ve genç parisli; jeanne nin mükemmel bir sanatsallıkla işlendiği harikulade bir eser.brando otele gelen kadının müsterisini geri getirmek için dışarı çıkıyor ve adamı buluyor , bulunca zorla geri getirmeye çalışıyor lakin adam gelmeyince brando şiddete başvuruyor. bu arada adamın kaçtığı mekanı tepeden gösteriyor kamera bize : la boheme
adı konulmamış bir ilişkinin iki karakteri bir şeylerin anlatılmaya başlandığı anda ters tepen hikayesi. mutlu son aramadığımız onun yerine genç jeanne nin evlenme aşamasındayken neden brando yu tercih ettiği? yada brando nun neden isimleri gü yüzüne çıkardığı ise tam bi muamma..isimler çok mu önemli peki?
sanatsal kusursuzluk arayan üstad bertolucci nin filmde bir sahnede tepeden bakan mikrofunu ise kocaman pastada ufak bir toz zerreciği gibi kalıyor.
Andrei Tarkovsky’nin bu film hakkında şöyle bir yorumu vardır; "Bertolucci bana çok yetenekli bir yönetmen izlenimi vermişti ancak Paris’te Son Tango filminden sonra anladım ki burjuva izleyici kitlesine hitap eden pornografik bir film yapmış ve ticari bir yönetmen olmuş. Başta kendisini siyasi filmlerle uğraşan mücadeleci bir yönetmen sanmıştım ama yanılmışım"
@yigithan300
2 yıl önce
10 / 10
@ustilago
8 yıl önce
@otlu_kek
10 yıl önce
7.3 / 10
@kagemushas
10 yıl önce
@purplenymph
11 yıl önce
10 / 10
@eliferen
12 yıl önce
@ebru_karabulut
12 yıl önce
8 / 10
Kaçımız Paul'u fiilen olmasa bile ruhen,hayallerimizde,duygularımızda öldürüp hiçbirşey olmamış gibi ceketlerimizi alıp çıkmadık? Kaç kadın böyle bir aşkla sınandığında Jeanne'ın dehşetine kapılmadı. Korkak insan saldırır,kaç kadın aşktan korkup maşuka saldırmadı? Hoşçakal Paul. Hoşçakal.
@benkendimveben
12 yıl önce
7 / 10
marksist siyaseti savunan, açık şekilde cinselliği gösterebilen kamerası ile ve freudcu analizleri ile şekillendirdiği filmlerinin kaymağı ise : estetik kaygı güden sanat filmleri dir. komformist te olduğu gibi burada da burjuva eleştrisi yapmaktan geri durmaz. marlon brando nun erkeksi ve eril kişiliğinin zirvesi baba dan sonra bu rolde genç bir kadınla yaptıkları şaklar ile brando'yu farklı bir kimliğe büründürmesi ile ne denli büyük bir iş yaptığı ortada.orta yaşları devirmek için gün sayan amerikalı zengin ;paul ve genç parisli; jeanne nin mükemmel bir sanatsallıkla işlendiği harikulade bir eser.brando otele gelen kadının müsterisini geri getirmek için dışarı çıkıyor ve adamı buluyor , bulunca zorla geri getirmeye çalışıyor lakin adam gelmeyince brando şiddete başvuruyor. bu arada adamın kaçtığı mekanı tepeden gösteriyor kamera bize : ... Devamı
marksist siyaseti savunan, açık şekilde cinselliği gösterebilen kamerası ile ve freudcu analizleri ile şekillendirdiği filmlerinin kaymağı ise : estetik kaygı güden sanat filmleri dir. komformist te olduğu gibi burada da burjuva eleştrisi yapmaktan geri durmaz. marlon brando nun erkeksi ve eril kişiliğinin zirvesi baba dan sonra bu rolde genç bir kadınla yaptıkları şaklar ile brando'yu farklı bir kimliğe büründürmesi ile ne denli büyük bir iş yaptığı ortada.orta yaşları devirmek için gün sayan amerikalı zengin ;paul ve genç parisli; jeanne nin mükemmel bir sanatsallıkla işlendiği harikulade bir eser.brando otele gelen kadının müsterisini geri getirmek için dışarı çıkıyor ve adamı buluyor , bulunca zorla geri getirmeye çalışıyor lakin adam gelmeyince brando şiddete başvuruyor. bu arada adamın kaçtığı mekanı tepeden gösteriyor kamera bize : la boheme
adı konulmamış bir ilişkinin iki karakteri bir şeylerin anlatılmaya başlandığı anda ters tepen hikayesi. mutlu son aramadığımız onun yerine genç jeanne nin evlenme aşamasındayken neden brando yu tercih ettiği? yada brando nun neden isimleri gü yüzüne çıkardığı ise tam bi muamma..isimler çok mu önemli peki?
sanatsal kusursuzluk arayan üstad bertolucci nin filmde bir sahnede tepeden bakan mikrofunu ise kocaman pastada ufak bir toz zerreciği gibi kalıyor.
@daw
14 yıl önce
@darkscream
14 yıl önce
8 / 10