Bugün Netflix'te görünce tekrardan izlemek istedim. Uzun zaman olmuş, bana özlediğim birçok şeyi hatırlattı. Her şeyden önce küfür, rahatsız edici bel altı espriler(!) olmadan içinizi ısıtacak keyifli bir filmdi. Keşke böyle işler yeniden yapılsa...
Sıcak,içten bir aile komedisi. İzlerken oldukça eğlendim. Gişede başarı yakalayamamış işlerin, hep iyi işler çıkması nasıl bir tesadüf hala çözebilmiş değilim. İzlerken biraz everbody's fine filmini anımsatsa bile, o kadar da olsun diyorum.
Celal ile Ceren gibi filmlere insanlar koşarken bu filmin adının hiç ortalarda geçmemesi sinemamız adına üzücü. Gayet eğlenceli, senaryo ve kurgu başarılı bir film. Filmden yüzünüzde bir gülümseme ve alınabilecek dersleri çantanıza koyarak çıkıyorsunuz.
Bir fark yaratabilmiş, çok özel bir film değil belki ama argo, küfür kullanmadan, hafiften karikatürize edilmiş karakterleriyle kendi çizgisinde bir iş yapmaya çalışmışlar. Son zamanlarda "komedi" diye ortaya çıkan filmlerin vasatlığını düşününce açıkçası bu filmi eleştirmeye kıyamıyorum. Sonuçta ortaya mütevazi bir film çıkmış, vizyondayken "ailecek" izlenecek film arayanlar için bir alternatif olabilir ama çok da bir beklenti kurmayın.. [6/10]
***Everybody's Fine filmiyle konsept, tarz olarak alakası yok, bu bambaşka bir dünya olmuş, yazıldığı için not düşeyim dedim.
Daha çok televizyona yaptığı işlerle tanınan ve 2006da ilk sinema filmi İlk Aşka imza atan yönetmen Nihat Durak, 7 yıllık aradan sonra ikinci filmi Mutlu Aile Defteri ile komedi sinemasına adım atıyor. Mutlu Aile Defterinin, G.D.O Karakedi, Celal ile Ceren ve Hükümet Kadın gibi vasat komedi filmlerinin vizyonda olduğu bir dönemde aranılan tatta sıcak, samimi ve zeki bir film olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle küfürden ve belaltıdan uzak yapısıyla tam bir aile komedisi sıfatını hakeden film, ülkemizde son yıllarda ardı arkası kesilmeyen içi boş ve güldürü ögelerinden uzak komedilerle kıyaslandığında taze bir soluk niteliğinde.
Mutlu Aile Defteri için dramatik yapısı olan bir komedi filmi demek doğru cümle olur sanırım. Her şeyden önce karakterlerin üzerinde itinayla durulmuş, küfür ve argo sayısı yok denecek kadar minimuma indirilmiş ve dış ses anlatımı hikaye örgüsüne başarılı bir şekilde yedirilmiş. Özellikle dış sesin kime ait olduğunun anlaşıldığı sürpriz final, Yıldırım Taşyumruku... Devamı
Daha çok televizyona yaptığı işlerle tanınan ve 2006da ilk sinema filmi İlk Aşka imza atan yönetmen Nihat Durak, 7 yıllık aradan sonra ikinci filmi Mutlu Aile Defteri ile komedi sinemasına adım atıyor. Mutlu Aile Defterinin, G.D.O Karakedi, Celal ile Ceren ve Hükümet Kadın gibi vasat komedi filmlerinin vizyonda olduğu bir dönemde aranılan tatta sıcak, samimi ve zeki bir film olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle küfürden ve belaltıdan uzak yapısıyla tam bir aile komedisi sıfatını hakeden film, ülkemizde son yıllarda ardı arkası kesilmeyen içi boş ve güldürü ögelerinden uzak komedilerle kıyaslandığında taze bir soluk niteliğinde.
Mutlu Aile Defteri için dramatik yapısı olan bir komedi filmi demek doğru cümle olur sanırım. Her şeyden önce karakterlerin üzerinde itinayla durulmuş, küfür ve argo sayısı yok denecek kadar minimuma indirilmiş ve dış ses anlatımı hikaye örgüsüne başarılı bir şekilde yedirilmiş. Özellikle dış sesin kime ait olduğunun anlaşıldığı sürpriz final, Yıldırım Taşyumrukun beyninin anatomisinin animasyon ile verilmesi gibi detaylar, üzerine düşünülmüş bir hikayenin ürünü olduğunu belli ediyor.
Fakat Mutlu Aile Defterinin en büyük başarısının, böyle bir aile komedisinde kötüler cezasını bulur demeyip, aldatma ile ilgili ahlakçılığa soyunmaması olduğunu düşünüyorum. Bu tip filmlerin %99unda verilen bu klişe hareketi, Nihat Durakın uygulamaması kanımca filmi ortalama bir komediden bir tık daha yukarı çıkaran en önemli etken oldu. Yer yer absürd mizahına ve abartılı kimi mizansenlerine rağmen inandırıcı ve samimi olmayı başarabilen filmde gözüme çarpan tek gereksiz sahne ise uçak sahnesi oldu. Haliyle hikayenin gerçekçiliği biraz zedelenmiş oluyor bu sahneyle fakat filmin iyi niyeti bu tarz şeyleri görmezden gelmemizi sağlayabiliyor.
Oyuncu kadrosu kuşkusuz filmin bu başarısında büyük pay sahibi. Tuncel Kurtiz, çocuklarına asker-i nizam işleten, sert mizaçlı huysuz ihtiyar rolünde adeta döktürerek aynı anda hem sempatik hem itici bir karakter kimliğini büyük bir ustalıkla üzerine giymeyi başarıyor. İlker Aksum ve Binnur Kaya her zamanki gibi kendilerine has mimikleriyle ve duruşlarıyla ön plana çıkarken, Öner Erkan, Büşra Pekin ve Bülent Parlak da başarılı performanslarıyla onlara eşlik ediyorlar.
Mutlu Aile Defteri, günümüzdeki kaba ve güldürmeyen komedilerin içerisinde mutlaka şans verilmesi gereken bir yapım. Belki kusursuz değil fakat küfürle güldürmeye çalışmıyor, yellenme ve tükürük gibi şeylerin güldürü ögesi olmadığını biliyor ve seyircinin zeka seviyesini düşük görmüyor. Dolayısıyla bize de bu tür yerli komedileri desteklemek ve devamının gelmesini ümit etmek kalıyor.
@sentinus
2 yıl önce
@shapplin
4 yıl önce
@lowen
11 yıl önce
6.8 / 10
@noraliya
11 yıl önce
@shlomo
11 yıl önce
6.7 / 10
Yalnız başınıza izleyecekseniz oturun izleyin eğlenceli.
Sevgili arkadaş vb insanlarla birlikte izlemeyin. Aksiyona alışmış bünya sıkılır size sarar. Sanat filmine alışmış bünye de sıkılır size sarar.
@bb_king
11 yıl önce
7.3 / 10
@sanerm
12 yıl önce
7.1 / 10
@landark
12 yıl önce
5.5 / 10
@max_manus
12 yıl önce
6 / 10
***Everybody's Fine filmiyle konsept, tarz olarak alakası yok, bu bambaşka bir dünya olmuş, yazıldığı için not düşeyim dedim.
@ibodirector
12 yıl önce
7 / 10
Mutlu Aile Defteri için dramatik yapısı olan bir komedi filmi demek doğru cümle olur sanırım. Her şeyden önce karakterlerin üzerinde itinayla durulmuş, küfür ve argo sayısı yok denecek kadar minimuma indirilmiş ve dış ses anlatımı hikaye örgüsüne başarılı bir şekilde yedirilmiş. Özellikle dış sesin kime ait olduğunun anlaşıldığı sürpriz final, Yıldırım Taşyumruku ... Devamı
Mutlu Aile Defteri için dramatik yapısı olan bir komedi filmi demek doğru cümle olur sanırım. Her şeyden önce karakterlerin üzerinde itinayla durulmuş, küfür ve argo sayısı yok denecek kadar minimuma indirilmiş ve dış ses anlatımı hikaye örgüsüne başarılı bir şekilde yedirilmiş. Özellikle dış sesin kime ait olduğunun anlaşıldığı sürpriz final, Yıldırım Taşyumrukun beyninin anatomisinin animasyon ile verilmesi gibi detaylar, üzerine düşünülmüş bir hikayenin ürünü olduğunu belli ediyor.
Fakat Mutlu Aile Defterinin en büyük başarısının, böyle bir aile komedisinde kötüler cezasını bulur demeyip, aldatma ile ilgili ahlakçılığa soyunmaması olduğunu düşünüyorum. Bu tip filmlerin %99unda verilen bu klişe hareketi, Nihat Durakın uygulamaması kanımca filmi ortalama bir komediden bir tık daha yukarı çıkaran en önemli etken oldu. Yer yer absürd mizahına ve abartılı kimi mizansenlerine rağmen inandırıcı ve samimi olmayı başarabilen filmde gözüme çarpan tek gereksiz sahne ise uçak sahnesi oldu. Haliyle hikayenin gerçekçiliği biraz zedelenmiş oluyor bu sahneyle fakat filmin iyi niyeti bu tarz şeyleri görmezden gelmemizi sağlayabiliyor.
Oyuncu kadrosu kuşkusuz filmin bu başarısında büyük pay sahibi. Tuncel Kurtiz, çocuklarına asker-i nizam işleten, sert mizaçlı huysuz ihtiyar rolünde adeta döktürerek aynı anda hem sempatik hem itici bir karakter kimliğini büyük bir ustalıkla üzerine giymeyi başarıyor. İlker Aksum ve Binnur Kaya her zamanki gibi kendilerine has mimikleriyle ve duruşlarıyla ön plana çıkarken, Öner Erkan, Büşra Pekin ve Bülent Parlak da başarılı performanslarıyla onlara eşlik ediyorlar.
Mutlu Aile Defteri, günümüzdeki kaba ve güldürmeyen komedilerin içerisinde mutlaka şans verilmesi gereken bir yapım. Belki kusursuz değil fakat küfürle güldürmeye çalışmıyor, yellenme ve tükürük gibi şeylerin güldürü ögesi olmadığını biliyor ve seyircinin zeka seviyesini düşük görmüyor. Dolayısıyla bize de bu tür yerli komedileri desteklemek ve devamının gelmesini ümit etmek kalıyor.