Outside the Law Yorumları

Rachid Bouchareb’in 2006 yapımı İsimsiz Kahramanlar filminin bağımsız bir devamı niteliğinde olan film birinci filmin bittiği noktada başlıyor. II. Dünya Savaşında Nazi Almanyasına karşı savaşmış Cezayirli askerler bu kez üklerlerinin bağımsızlıkları için Fransaya karşı savaşıyor. Düşünce suçundan ötürü hapiste yatan kardeş Abdülkadir, Hindiçini de Fransanın yerli Vietnamlılara karşı savaşında gözünü kaybeden Mesut ve tek derdi memleketi Setifte boks oynatmak olan Said aynı amaç için çalışyorlar. Film 1945-1962 arasında Cezayirin sömürgeci Fransaya karşı mücadelesini çarpıcı bir hikayeyle anlatıyor. 8 Mayıs 1945 günü, Setifte Cezayirliler Hitlerin yenilyigi Kabul etmesinin ardından kendi bağımsızlıkıları için yürüyorlar. Fransız polisi ve askeri kadın ve çocuk demeden sokaktaki her sivili tek tek katlediyor. Said anasını da alıp Fransaya göç etmek de buluyor çareyi. Basit bir pezevenk olarak başladığı sokaklarda kabare sahibi olurken, politik olarak güdülenmese de kardeşlerinden desteği esirgemiyor. Oyuncuların çoğunun bir önceki filmed de oynaması filmi ister istemez önceki filmed bağlıyor. Birçok aşırı sağcı Fransızın filmi Fransa karşıtı bulmasına rağmen yönetmen Bouchareb bütün Fransızları aforoz etmeden Cezayir devrimini de kör bir şekilde yüceltmeden filmi başarıyla kotarmış. Bazı açılardan La battaglia di Algeri (1966) yi hatırlatsa da filmin Setif katliamını açıkça gözler önüne sermesi, Cezayirli bağımsızlık örgütleri FLN ve MNA arasındaki silahlı iç çatışmalara değinmeden geçmemesi, bir sinemasever olarak tatmin etti. Dahası yönetmen FLNnin bağımsızlık adına bireysel hiçbir tutku tanımamasını ve adeta bir inanç makinesi haline getirilen insanları göstererek bağımsızlık örgütlerinin sütten çıkmış ak kaşık olmadığını göstermiş. Fransa karşıtı bir film değil ama kesinlikle anti-emperyalist bir film.