Once we just make the truth with antidepressants, drugs that concealed, lied. Now we reinvented the truth. It’s not such a big difference. Drugs just got much much better. Is there no choice? The only choice is between waiting for death here in this filth of truth, or hallucinating over there. Maybe it’s better over there, dreaming.
There is no such a thing as "the place that you came from". You invented it. You will go where your mind and your chemistry will take you. And after your experience here, that will be a place in your consciousness completely different from any you have been to before. Your past is dead.
Tadı damağımda kalan nefis bir gerçeküstü seyirlikti. Ari Folman sizi, film endüstrisine eleştirel bir bakışla işlediği psikolojik dramıyla, Hitler'in pembe kalpten bir balonun üzerinde zıplayarak vakit geçirdiği ve Michael Jackson'ın restoranda garsonluk yaptığı oldukça fantastik bir evrene götürüyor. Ayrıca yönetmen, yapımcıların bilim kurgu türüne olan hoşnutsuz mecburiyetleri ile çapkın gülüşünden hiçbir şey kaybetmemiş Tom Cruse arasında kurulan bağlantı; Dr. Strangelove göndermesi ve birçok sahnedeki mekan tasarımlarıyla Kubrick'e duyduğu saygının altını çizmesi gibi oldukça hoş detaylara yer vererek filmden alınan keyfi pekiştiriyor.
The Congress, daha önce Holywood sinemasında Simone gibi yapımlarda gördüğümüz bir fikrin,felsefi boyutlarıyla derinleştirilerek sunulduğu bir uyarlama.
Film aslında büyük oranda sinema sektöründeki metalaşmaya, tek tip ve klişe yapılanmaya, özellikle Amerikan sinemasında yaşanan yozlaşmaya dönük bir sorgulama niteliğinde. Bu haliyle kritik edersek gerçekten başarılı bir taşlama. Ancak, film tek bir temelden ilerlemiyor. Sanal ve gerçeğin iç içe geçtiği distopik ve hatta siberpunk akımının içine sokabileceğimiz bir gelecek kurgusu çiziyor. Film,sosyal bağlamda söylemek istediklerini aktarmaya çalışırken zorlanmış.
Filmin en büyük kusuru kanımca yaşadığı bu zorluk. Kopuk bir kurgusu var ve olay akışları yer yer anlamsız bir biçimde kesilerek, anlatımı bozuyor. Takibi zor animasyon geçişleri de çok başarılı değil. Minimize sayılabilecek bir estetik anlayışı seçilmiş,yumuşak ve naif çizgiler gerçeklikle büyük bir zıtlık yaratıyor ki,animasyon bölümü bu bakımdan hoşuma gitti. Ancak genel... Devamı
The Congress, daha önce Holywood sinemasında Simone gibi yapımlarda gördüğümüz bir fikrin,felsefi boyutlarıyla derinleştirilerek sunulduğu bir uyarlama.
Film aslında büyük oranda sinema sektöründeki metalaşmaya, tek tip ve klişe yapılanmaya, özellikle Amerikan sinemasında yaşanan yozlaşmaya dönük bir sorgulama niteliğinde. Bu haliyle kritik edersek gerçekten başarılı bir taşlama. Ancak, film tek bir temelden ilerlemiyor. Sanal ve gerçeğin iç içe geçtiği distopik ve hatta siberpunk akımının içine sokabileceğimiz bir gelecek kurgusu çiziyor. Film,sosyal bağlamda söylemek istediklerini aktarmaya çalışırken zorlanmış.
Filmin en büyük kusuru kanımca yaşadığı bu zorluk. Kopuk bir kurgusu var ve olay akışları yer yer anlamsız bir biçimde kesilerek, anlatımı bozuyor. Takibi zor animasyon geçişleri de çok başarılı değil. Minimize sayılabilecek bir estetik anlayışı seçilmiş,yumuşak ve naif çizgiler gerçeklikle büyük bir zıtlık yaratıyor ki,animasyon bölümü bu bakımdan hoşuma gitti. Ancak genel olarak, animasyon tarafıyla filmin ham kaldığını söylemek zorundayım.
Kısacası sinema sektörüne yönelik başarılı bir hiciv olabilecekken, kötü kurgusu yüzünden topluma dönük dili zayıf kalmış. Daha fazlasını bekliyordum,biraz hayal kırıklığı yaşadım ama yine de kendi türü için,sıradışı ve dolu bir çalışma.
@katmandukavunu
3 yıl önce
Is there no choice?
The only choice is between waiting for death here in this filth of truth, or hallucinating over there.
Maybe it’s better over there, dreaming.
@katmandukavunu
3 yıl önce
@kumik
6 yıl önce
@zardozz
10 yıl önce
8.5 / 10
@havlayankuzu
10 yıl önce
Film aslında büyük oranda sinema sektöründeki metalaşmaya, tek tip ve klişe yapılanmaya, özellikle Amerikan sinemasında yaşanan yozlaşmaya dönük bir sorgulama niteliğinde. Bu haliyle kritik edersek gerçekten başarılı bir taşlama. Ancak, film tek bir temelden ilerlemiyor. Sanal ve gerçeğin iç içe geçtiği distopik ve hatta siberpunk akımının içine sokabileceğimiz bir gelecek kurgusu çiziyor. Film,sosyal bağlamda söylemek istediklerini aktarmaya çalışırken zorlanmış.
Filmin en büyük kusuru kanımca yaşadığı bu zorluk. Kopuk bir kurgusu var ve olay akışları yer yer anlamsız bir biçimde kesilerek, anlatımı bozuyor. Takibi zor animasyon geçişleri de çok başarılı değil. Minimize sayılabilecek bir estetik anlayışı seçilmiş,yumuşak ve naif çizgiler gerçeklikle büyük bir zıtlık yaratıyor ki,animasyon bölümü bu bakımdan hoşuma gitti. Ancak genel ... Devamı
Film aslında büyük oranda sinema sektöründeki metalaşmaya, tek tip ve klişe yapılanmaya, özellikle Amerikan sinemasında yaşanan yozlaşmaya dönük bir sorgulama niteliğinde. Bu haliyle kritik edersek gerçekten başarılı bir taşlama. Ancak, film tek bir temelden ilerlemiyor. Sanal ve gerçeğin iç içe geçtiği distopik ve hatta siberpunk akımının içine sokabileceğimiz bir gelecek kurgusu çiziyor. Film,sosyal bağlamda söylemek istediklerini aktarmaya çalışırken zorlanmış.
Filmin en büyük kusuru kanımca yaşadığı bu zorluk. Kopuk bir kurgusu var ve olay akışları yer yer anlamsız bir biçimde kesilerek, anlatımı bozuyor. Takibi zor animasyon geçişleri de çok başarılı değil. Minimize sayılabilecek bir estetik anlayışı seçilmiş,yumuşak ve naif çizgiler gerçeklikle büyük bir zıtlık yaratıyor ki,animasyon bölümü bu bakımdan hoşuma gitti. Ancak genel olarak, animasyon tarafıyla filmin ham kaldığını söylemek zorundayım.
Kısacası sinema sektörüne yönelik başarılı bir hiciv olabilecekken, kötü kurgusu yüzünden topluma dönük dili zayıf kalmış. Daha fazlasını bekliyordum,biraz hayal kırıklığı yaşadım ama yine de kendi türü için,sıradışı ve dolu bir çalışma.
Kuzudan koca bir 82
@thematrixhasyou
10 yıl önce
9.5 / 10
@asyagurgun
14 yıl önce
Şiddetle beklediğim filmdir.