Sivas Yorumları

Sivas filmi detayları

@hanimbarman

4 yıl önce

Köpek dövüştürdükleri sahneler çok rahatsız ediciydi onun dışında filmi sevdim mi sevmedim mi karar veremedim

@sinemapuan

4 yıl önce

8.2 / 10

Bu filmin ismi
Sivas, Kırıkkale, Yozgat, Çankırı, Aksaray, Niğde, Kırşehir, Nevşehir, Konya... Olsa da farketmez.
Bu şehirleri neden saydım? En yobaz ve gerici şehirler oldukları için mi? Hayır. Bu yörenin insanının yaşadıklarını, karakterlerini, değer yargılarını ve hayata baktıkları pencereyi sadece iç Anadolu bozkırının soğuğunu yemiş, başkaları gibi denizler şelaleler yeşiller içinde büyümemiş, bu yüzden Egeliler, Karadenizliler, Akdenizliler, Trakyalılar gibi mutlu hayaller kuracak ilhamı olmayan, naiflik ve kibarlık için doğanın kendilerine yeterince kibar davranmadığı bu gariban insanlar anlar.
Doğal olarak o toprakları anlatan bir filmin gerçekçilik yönünden kusursuzluğunu ancak böyle bir coğrafyanın fertleri yansıtabilirmiş. Bu çok ciddi yönetmenlik başarısıdır. Çünkü oynayanların çekilen filmden haberi olduğundan bile şüpheliyim. O derece gerçekçi bir filmdi. Bu bağlamda baktığımızda iç Anadolu ve Türk sinemasının yüz akı olan Nuri Bilge Ceylan’ın Bir Zamanlar Anadoluda film
... Devamı
Bu filmin ismi
Sivas, Kırıkkale, Yozgat, Çankırı, Aksaray, Niğde, Kırşehir, Nevşehir, Konya... Olsa da farketmez.
Bu şehirleri neden saydım? En yobaz ve gerici şehirler oldukları için mi? Hayır. Bu yörenin insanının yaşadıklarını, karakterlerini, değer yargılarını ve hayata baktıkları pencereyi sadece iç Anadolu bozkırının soğuğunu yemiş, başkaları gibi denizler şelaleler yeşiller içinde büyümemiş, bu yüzden Egeliler, Karadenizliler, Akdenizliler, Trakyalılar gibi mutlu hayaller kuracak ilhamı olmayan, naiflik ve kibarlık için doğanın kendilerine yeterince kibar davranmadığı bu gariban insanlar anlar.
Doğal olarak o toprakları anlatan bir filmin gerçekçilik yönünden kusursuzluğunu ancak böyle bir coğrafyanın fertleri yansıtabilirmiş. Bu çok ciddi yönetmenlik başarısıdır. Çünkü oynayanların çekilen filmden haberi olduğundan bile şüpheliyim. O derece gerçekçi bir filmdi. Bu bağlamda baktığımızda iç Anadolu ve Türk sinemasının yüz akı olan Nuri Bilge Ceylan’ın Bir Zamanlar Anadoluda filmini ancak ben bu filmin esin kaynağı ve rakibi görebilirim. Oyunculuklar şahane. Filmdeki kangallar bile Cannes’da yeni bir ödül türünün yaratılmasına sebep olabilirdi. Evet hayatımda ilk kez auteur bir yönetmenin köpeğe bile söz geçirip ustaca bir rol yaptırabildiğini gördüm. Gerçekçilikten kopuk, ne idüğü belirsiz bomboş deneysel sanat filmleri çöplüğünden sıyrılan ve bizim gibi sinema sanatı aşıklarını mutlu eden bir film çıkmış. Büyük iş. Bana bunlarla gelin.

@bankai

6 yıl önce

8 / 10

Anadolu insanının doğallığı, bozkırdaki hayatın bizim hayatlarımızdan çok farklı oluşu, erkeklerin şiddet eğilimi çok güzel anlatılmış.

Film, vermek istediği mesajları gözümüze sokmadan ince ince anlatıyor. Yurdumdan böyle filmler çıktıkça gurur duyuyorum.

@poeticnorth

6 yıl önce

anadolu insanı, bozkır insanı, köylü, taşra ne derseniz diyin... toplumsal evrim sürecini biz böyle geçirdik, öz budur. dünya sinemasında bir ’’gerçeği’’ tokat gibi surata indiren filmler, herkesin başucu filmine girip, ’’dünya sinemasının bu vuruculuğunu ve gerçekciliğini seviyorum’’ diyen insanlar, bu filmi fazla küfürlü buluyor ayrıca yerin dibine sokuyor, bu da bana samimiyetsiz geliyor.

ayrıca filmden sonra konuşulan konu hakkında; lars von trier, marderlay filminde eşek öldürdü, gaspar noe carne kısa filminde canlı canlı at kestirdi. hangimiz bu adamları bu yüzden sevmemezlik yapıp, eleştirdik? insanın şiddet panoraması budur işte.

@naksidil

8 yıl önce

7.4 / 10

Afiş güzel prim yaptı.. Film afişinde ki bu düşünceli çocuk ve kocaman SİVAS yazısını görüp , Sivas ile ilgili bir film olduğunu düşünüp konusunu dahi okumadan izlediğimbir filmdir.. Diyaloglar gerçek şiveler gerçek. Küfürüde güzel eder çocuklar şaşırmaya gerek yok , kulağa ne girdiyse o. Film bittive akılda güzel bakışlı yaralı bir Sivas kaldı .....

@senadir

8 yıl önce

Filmi sinemada izledim. Güldüren hüzünlendiren doğal oyunculuklu bir film.

Başka sinemadan uzun süre önce kalkmasına rağmen internette hiçbir şekilde yok. Şimdi yeniden gösterime girdi. Kaçırmayın.

@venezue

9 yıl önce

7.9 / 10

Hayvanseverlerin ve hayvan hakları savunucularının hassasiyetini anlamakla beraber, bu filmin gerçek dışı, kurgusal olayların anlatıldığı bir zemine dayandırılmadığını, aksine Anadolu topraklarında gerçekleşen bu ve benzeri birçok olaydan yalnızca bir kısmının anlatıldığı, kör göze çomak sokar misali farkındalık yaratmak adına çekilmiş, gerçeğin ta kendisinin vurgulandığı faydalı bir belgeselmiş gibi izlenilmesi gerektigini düşünüyorum. Film, bu şekilde ele alındığında insanlar üzerinde bıraktığı vurucu etkisi daha da artacaktır.

Filmin her sahnesi çok doğal, karakterler de aşırı gerçekçi. Filmdeki en can alıcı söz ise, filmin finalinde arabada gerçekleşen diyalogta söyleniyor; ki insana, şu bozuk dünya düzeninde varlığını sürdüren tüm canlıların, gerçekten de bir var oluş amacına sahip olup, bu amaca mı hizmet etmesi gerektiğini sorgulatır nitelikte.

İt de itliğini bilecek.

@manas

10 yıl önce

7 / 10

Bu filmi anlatmadan önce sunu soylemek lazim: bu film bir lessie filmi değildir hele beethoven hic değildir. O sebeple hayvanla sahibi arasında bir sevgi bağı sıcaklık hissi arama zahmetine katlanmayiniz.

Aslan tipik bir koylu çocuğu filmdeki diğer karakterler kadar gercek ve en az yetişkin akrabaları kadar sert bir yapısı var.11 yasında ve yavaştan çocukluktan çıkmak üzere hatta sevdiği bir kız dahi var. Annesinin onu yıkadığı sahnede cinsi temayullerinin artik onu meraklandirdıgini görüyoruz. Burası pediatri uzmanlarının isi belki de bilemiyorum. Her neyse kahramanımız hoşlandığı kızı etkilemek ve çevreye büyüdüğünü göstermek amacıyla köyde duzenlenen bir dovuste mağlup olan köpeği kullanır. Kırsal kesimde böylesi bir hayvana sahip olmak çok önemlidir kimi insan için. Sevgi değil sahiplik önemli aslan için. Ağabeyi de öyle diyor filmin başında çok kral bir köpeğin oldu bu köpeğin herşeyi senin diyor aslana.film izleyecekleri için daha fazla d
... Devamı
Bu filmi anlatmadan önce sunu soylemek lazim: bu film bir lessie filmi değildir hele beethoven hic değildir. O sebeple hayvanla sahibi arasında bir sevgi bağı sıcaklık hissi arama zahmetine katlanmayiniz.

Aslan tipik bir koylu çocuğu filmdeki diğer karakterler kadar gercek ve en az yetişkin akrabaları kadar sert bir yapısı var.11 yasında ve yavaştan çocukluktan çıkmak üzere hatta sevdiği bir kız dahi var. Annesinin onu yıkadığı sahnede cinsi temayullerinin artik onu meraklandirdıgini görüyoruz. Burası pediatri uzmanlarının isi belki de bilemiyorum. Her neyse kahramanımız hoşlandığı kızı etkilemek ve çevreye büyüdüğünü göstermek amacıyla köyde duzenlenen bir dovuste mağlup olan köpeği kullanır. Kırsal kesimde böylesi bir hayvana sahip olmak çok önemlidir kimi insan için. Sevgi değil sahiplik önemli aslan için. Ağabeyi de öyle diyor filmin başında çok kral bir köpeğin oldu bu köpeğin herşeyi senin diyor aslana.film izleyecekleri için daha fazla detay vermek istemem. Fakat yaşamının ilk birkaç senesini köyde geçirmiş bircok yazları köyde tatil yapan biri olarak filmi inanılmaz gerçek bulduğunu söyleyebilirim. Öğretmen ve muhtar karakterleri de müthiş gerçekti. Sanki film değil de handycamle ani videosu çekmiş yönetmen. İlginç bir detayda bu koy filminin anakarada sadece uç salonda gösterilmesi ve bu salonlardan birinin şehrin en lüks AVM si next levelde olması. Öyle ki izleyen herkes büyük bir şokla salondan ayrılırken biz kardesimle hala ne kadar gerçekçi olduğunu konuşuyorduk filmin.

@tomanas

10 yıl önce

Filmin neden beğenilmediği aslında izleyicilerin filmi anlamaya çalışmamalarından ileri geliyor. Bu filmde anlatılan özelikle anadoluda erkek egemen toplumun iktidar ve güç sahibi olduğudur. Bu toplum içinde büyüyen çocuklar da büyüklerinden gördüğü bu iktidar savaşına bir şekilde adapte olmaktadırlar. O yüzden çocuk küfreder, o yüzden çocuk sigara içmeye çalışır, o yüzden çocuk istememesine rağmen köpeğini dövüştürür.

Ama şehirde yaşayıp anadolunun köylerinden bihaber izleyicilerimiz ne yapar "çok fazla küfür var, çocuğun ağzına küfür yakışmıyor, köpekler gerçekten dövüştü ne kadar vahşi (yönetmen bunun açıklamasını defalarca yapmıştır)" diye oturduğu yerden eleştirir. Neden filmde hiç kadın gözükmüyor diye düşünmezler bunun yerine. Çünkü yönetmen bize aslında bu köylerde yaşanan en büyük sorunu erkek hegemonyasını anlatmak için bunları gözümüze sokmuştur ve köylerde zaten bunların daha ağır halleri yaşanmaktadır.

Sinema bize görülmeyeni, yoksayılanı çok güzel bir şekilde anlatabile
... Devamı
Filmin neden beğenilmediği aslında izleyicilerin filmi anlamaya çalışmamalarından ileri geliyor. Bu filmde anlatılan özelikle anadoluda erkek egemen toplumun iktidar ve güç sahibi olduğudur. Bu toplum içinde büyüyen çocuklar da büyüklerinden gördüğü bu iktidar savaşına bir şekilde adapte olmaktadırlar. O yüzden çocuk küfreder, o yüzden çocuk sigara içmeye çalışır, o yüzden çocuk istememesine rağmen köpeğini dövüştürür.

Ama şehirde yaşayıp anadolunun köylerinden bihaber izleyicilerimiz ne yapar "çok fazla küfür var, çocuğun ağzına küfür yakışmıyor, köpekler gerçekten dövüştü ne kadar vahşi (yönetmen bunun açıklamasını defalarca yapmıştır)" diye oturduğu yerden eleştirir. Neden filmde hiç kadın gözükmüyor diye düşünmezler bunun yerine. Çünkü yönetmen bize aslında bu köylerde yaşanan en büyük sorunu erkek hegemonyasını anlatmak için bunları gözümüze sokmuştur ve köylerde zaten bunların daha ağır halleri yaşanmaktadır.

Sinema bize görülmeyeni, yoksayılanı çok güzel bir şekilde anlatabilen bir sanattır. Keşke bizde güzel hayatlarımız içinde bu tarz bakış açılarını kullanarak bu filmleri izleyebilsek. Yoksa bu şekilde eleştirilerle türkiyede sinema romantik komedinin dışına zaten çıkamaz.

@sarhosatlarzama

10 yıl önce

ismini duyduğumda "ben o değilim" filmi ile birlikte izleme listeme eklediğim ve bu akşam gidip izlediğim filmdir.

filmi izleyene kadar -spoiler- görmemek ve kendi içimde beklenti oluşturmamak adına, filmle ilgili hiçbir şey okumamıştım. hiçbir bilgim yoktu yani. son yıllarda ardı arkasına çekilen tüm yerli filmleri izlememiş olsam ve izlediklerim içerisinde en iyisi olduğunu söyleyemeyecek olsam da son derece beğendiğimi belirtmeliyim. beğenim ise, filmin gerçekliğinden kaynaklanıyor. her şey yerli yerinde kullanılmış, az ya da çok değil.

filmi iki ana parçada incelemek gerekiyor bence. ilkinde ve filmin başlarında olduğu gibi, aslan`ın içten içe bir kıza sevdası ve muhtemel bir rakibiyle çekişmesi ekseninde ilerleyen, köy çocukları arasındaki iletişim ki filmin en beğendiğim kısımlarının küfürün gırla kullanıldığı bu diyaloglar olduğunu söyleyebilirim. çünkü cayır cayır samimiyet ve masumiyet akıyor. aslan`ın o yalnız kalışı, sevgisini dile getirişi, utanışı, erkek olduğunu kendisi
... Devamı
ismini duyduğumda "ben o değilim" filmi ile birlikte izleme listeme eklediğim ve bu akşam gidip izlediğim filmdir.

filmi izleyene kadar -spoiler- görmemek ve kendi içimde beklenti oluşturmamak adına, filmle ilgili hiçbir şey okumamıştım. hiçbir bilgim yoktu yani. son yıllarda ardı arkasına çekilen tüm yerli filmleri izlememiş olsam ve izlediklerim içerisinde en iyisi olduğunu söyleyemeyecek olsam da son derece beğendiğimi belirtmeliyim. beğenim ise, filmin gerçekliğinden kaynaklanıyor. her şey yerli yerinde kullanılmış, az ya da çok değil.

filmi iki ana parçada incelemek gerekiyor bence. ilkinde ve filmin başlarında olduğu gibi, aslan`ın içten içe bir kıza sevdası ve muhtemel bir rakibiyle çekişmesi ekseninde ilerleyen, köy çocukları arasındaki iletişim ki filmin en beğendiğim kısımlarının küfürün gırla kullanıldığı bu diyaloglar olduğunu söyleyebilirim. çünkü cayır cayır samimiyet ve masumiyet akıyor. aslan`ın o yalnız kalışı, sevgisini dile getirişi, utanışı, erkek olduğunu kendisine ve çevresine ispat çabası...işte tam bu kendini güçlü gösterme, "ben erkek oldum" demeye çalışmasında devreye sivas, yani bi kangal köpeği giriyor ki sivas da filmin benim kendi içimde ayırdığım filmin diğer parçasını oluşturuyor. zaten aslan`ın sivasla karşılaştığı ilk sahnedeki gözüpek davranışları da aslan`ın yalnızlığını gözler önüne serer nitelikte olmuş, amiyane bir tabirle "kaybedecek bir şeyi olmayan insan, korkmaz" ilerleyen kısımlarda aslan onu hem çocukluğunun da verdiği masumiyet ve sevgisiyle korumak isterken diğer yandan da kendisinin de "erkek" olduğunu göstermek için onu dövüştürüyor. küçük yaşına rağmen, önemli bir paradoksun içinde kalmış gibi. ama izleyici filmi, aslanın gözünden olduğu kadar, sivasın gözlerinden de izliyor ki sivas`ın gözlerindeki o korkuyu, ürkekliği görmemek mümkün gözükmüyor ki bunu zaten yönetmen, filmin son sahnesinde müthiş bir sahne ile gösterip filmi tamamlıyor. filmin de açık ara en iyi oyuncusu sivas`tır. ondan sonra da aslan geliyor tabi ki.

filmde tek beğenmediğim yön, kamera açılarıydı. kamera açılarını çok beğendiğimi söyleyemem. belki bunun daha iyisi yapılabilirdi de kamera çekimleri bazında. kameranın teknik bilgisine sahip değilim ama bazı yerlerde kamera çok hızlı hareket etmiş gibi sanki. bu da biraz dikkat dağıtmıyor değil açıkcası. en azından kendi adıma.

filmdeki köpek dövüşlerine gelecek olursak da...onlar ne kadar gerçektir ya da şimdi okuduğum bazı girilerdeki gibi veteriner bulundurulmuş mudur bilemiyorum ama insan tabi ki o köpeklere üzülmüyor değil. ama böyle bir film çekip de köpek dövüşlerine yer vermemek, filmi gerçeklikten son derece uzak hale getirecekti. bu da filmi, en azından benim gözümde bu kadar değerli kılmayacaktı. filmi bu nedenle eleştirenlerin, eleştirilerini burada değil, yozgat`ın köylerine gidip oradaki insanlara yöneltmeleri çok daha sağlıklı olacaktır. tabi ki götleri yerse. içerisinde barındırdığı fazla küfürlere gelmiş olabilecek eleştirilere içinse, bsg demekten fazlasını diyemiyorum.

kısaca, aldığı ödülü anasının ak sütü gibi haketmiş olan, gidip izlenmesi, izlettirilmesi gereken filmdir. türk sineması çok rerörö diyenlere de sağlam bir kapaktır.

hadi bana eyvalla...
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL