Hostel: Part III Yorumları

İlk ve ikincisini beğendiğim ancak bunda aynı tadı alamadığım bir film olmuş. Sıradan bir Amerikan filmine dönüştürmüşler olayı.

İlk iki filmin Avrupai atmosferinden uzaklaşmış bir film. Eli Roth yönetmen koltuğunda değil, Tarantino'nun bir parmağı yok ve hepsinden öte sinemada vizyona girmemiş, sadece DVD'de piyasaya sunulmuş; bunlar da oldukça farklı bir yapım olacağının sinyalini vererek beklentilerin bir miktar zaten film başlamadan önce düşmesini gerektiriyor. Bu açıdan yaklaşınca, o kadar da fena bir film değil. Filmde tek tanıdık unsur "Elite Hunting" şirketinin dolaylı yoldan varlığı. Dolaylı yoldan diyorum, çünkü bir nevi bu adamlar işi büyütüp Amerika'ya açılmışlar. Amerika'daki şubenin konsepti de biraz farklı olmuş. Kirli ve karanlık ortamdaki vahşet sahneleri, yerini temiz ve loş ışıkta izleyicili katletme gösterisine bırakıyor. İkinci filmin sonundan sağ çıkan Lauren German'ı aradı gözlerim ama bulamadı, ne de patron Sasha'yı görebildik... Filmle ilgili önemli bir özellik de; şaşırtmacalı hareketleri, nam-ı diğer söylenişle "twist"leri.

zaman kaybı.

serinin diğer filmlerinde oluşan klasik çizgiden biraz ayrılmışlar bu filmde. iyi de olmuş.

abidik gubidik twist twist lap lup laba duba twist twist twiste gel oooooo twiste gel