İnsan neyi çözemiyor biliyor musunuz ? Bu vahşi eziyetli yöntemleri ile bir doktorun soğukkanlılığı arasında ki deliliğinin sınırını ölçemiyor ! Gerçekten bunu şekillendirmek zor. Cezalandırarak tedavi yoluna giden doktorların, akıl sağlıklarının ne düzeyde olduğunu, içlerinde ki o canavarı merak ediyorum.. Filmi oldukça beğendim. @no_one yeterince iyi yorumlamış :)
Shutter Island havasında yapılmış güzel bir film. Finalindeki ters köşe çok inandırıcı olmasa da yine de güzel finali var. Eşe dosta tavsiye edilebilir.
Bir Amerikan gerilim filmi olan hikayesinin bir kısmını dünyaca ünlü şair ve yazar Edgar Allan Poe'nin Doktor Tarr ve Profesör Fether Sistemi adlı masalından alan ve Ölümden Daha Soğuk adlı filmin de senaristi Joe Gangemi'nin hayal gücüyle asıl şeklini bulan Eliza Graves, türüne yakışan bir içeriğe sahip. Filmin türünün bu kadar başarılı yapan asıl sebebin sanırım yönetmenin Brad Anderson olmasına borçluyuz. Brad; daha önce de bildiğimiz, " The Machinist, Fringe, The Cell, Session 9 "gibi dram, gerilim ve korku türlerinde başarılı işler yapmış bir kişi. Bu filmi de aynı başarıyı devam ettiriyor.
Kadro genişliği bakımında film bizleri etkilemiyor değil hani. Underworld serisinden tanıdığımız güzel oyuncu Kate Beckinsale, Zindan Adası, Hugo, Gandhi ve Prince of Persia filmleriyle oyunculuğun hayran olduğumuz Ben Kingsley, yakın zamanda çekilen Edge of Tomorrow, Harry Potter, Green Zone gibi dönemine etki eden filmlerin oyu... Devamı
Eliza Graves İnceleme
Bir Amerikan gerilim filmi olan hikayesinin bir kısmını dünyaca ünlü şair ve yazar Edgar Allan Poe'nin Doktor Tarr ve Profesör Fether Sistemi adlı masalından alan ve Ölümden Daha Soğuk adlı filmin de senaristi Joe Gangemi'nin hayal gücüyle asıl şeklini bulan Eliza Graves, türüne yakışan bir içeriğe sahip. Filmin türünün bu kadar başarılı yapan asıl sebebin sanırım yönetmenin Brad Anderson olmasına borçluyuz. Brad; daha önce de bildiğimiz, " The Machinist, Fringe, The Cell, Session 9 "gibi dram, gerilim ve korku türlerinde başarılı işler yapmış bir kişi. Bu filmi de aynı başarıyı devam ettiriyor.
Kadro genişliği bakımında film bizleri etkilemiyor değil hani. Underworld serisinden tanıdığımız güzel oyuncu Kate Beckinsale, Zindan Adası, Hugo, Gandhi ve Prince of Persia filmleriyle oyunculuğun hayran olduğumuz Ben Kingsley, yakın zamanda çekilen Edge of Tomorrow, Harry Potter, Green Zone gibi dönemine etki eden filmlerin oyuncusu İrlandalı Brendan Gleeson, Yine Professor Lupin karakteriyle Harry Potter'da tanıdığımız David Thewlis ve 21 filmiyle başarıyı yakalamış bu filmle de başarısını daha da yükselten Jim Sturgess. Kadro o kadar derin ve başarılı ki yapımcılar kadronun filmin önüne geçmesi tehlikesiyle karşı karşıya doğrusu. Neyse ki bu olmamış filmi daha da kaliteli hale getiriyor bu kadro.
" Delilik ortak şuur farklılığıdır."
Film, 1899 yılında 20. yüzyıla bir yıl kala Oxford Tıp Okulu'nda gerçekleşen dersle başlıyor. Profesör(Brendan Gleeson) sınıfa ilk hastası olan Eliza Graves'i(Kate Beckinsale) getiriyor. Bu hasta üzerinden sınıftaki birçok öğrenciye bilgiler veriyor. Tabi Eliza Graves oradaki öğrencilerden yardım diliyor. Ben deli değilim, diye. Bunu da açıklıyor Profesör; bu gibi hastalarda normal bir durumdur, deyip öğrencileri yaşadığı şoktan kurtarmaya çalışıyor. Daha sonra olayın asıl geçtiği mekana gidiyor film. Uzaklarda bir yerdeki Stonehearst adındaki akıl hastanesine. Bu hastaneye Oxford Üniversitesi'nden staj yapmak için Edward Newgate(Jim Sturgess) adından bir doktor geliyor. Tabi uzaklardan gelen bu doktor, hastanenin olması gerekenden farklı bir şekilde yürüğünü anlıyor. Hastanedeki deliler yönetimi ele geçirmiştir. İş kurgu yönünden bu noktada sizi çekiyor. Tabi Eliza, bu hastanede bir hastadır. Doktor onunla yakın bir ilişki kurarak hastanenin bu çıkılmaz durumundan hastaneyi kurtarmak isteyecektir. Asıl doktorların yer altındaki bir mahzende saklı tutulmasını şans eseri gören Edward, yönetimdeki delilere çaktırmadan gerçek yöneticileri kurtarmaya çalışacaktır. Bu senaryo üzerinden ilerleyen film, gitgide sizi daha da içine çekerek etkili bir bitişe sahip.
Eliza'nın gerçekten deli olup olmadığı konusunda da film bizleri şüpheye düşürmektedir. Başından sonuna kadar içinde gizem barındıran yapım bu yönüyle de kalitesini ortaya katıyor. Brad Anderson'ın işini bilen bir yönetmen olduğunu bu yapımında da görüyoruz. Birçok yerde barındırdığı acabalar sayesinde filmden keyif almamak zor gerçekten. Oyunculuğun verdiği hisle film alıp götürüyor sizi. Her geçen zaman bir öncekinden daha başarılı aktarılıyor seyirciye. Korku filmi seven biri olarak, bu gibi gerilim ve gizem dolu filmi başarılı buldum doğrusu. Size önerim filmi derinlemesine araştırmayın. Ben de elimden geldiğimce spoiler vermemeye çalıştım, çünkü film kırılgan bir yapıya sahip. Kısacası keyifli bir gizem, gerilim filmi sizi beklemektedir.
Film gerçekten oyunculuk ,dekor ,kostüm ,mekan ,kurgu olarak çok başarılı ve sonuna kadar gizemini koruyor . Öyle ki Edgar Allen Poe’nun hikayesini bilmeme ve daha önce Jan Swankmajer’in aynı hikayeyi kendi yorumu ve psikanalizle harmanlayarak oluşturduğu muazzamSilenieserini de izlememe rağmen filmi izlerken resmen yeni ,özgün bir yapım izliyormuş gibi bir hisse kapıldım filmin seyri içinde . Bu arda filmi izleyip beğenirseniz Jan Swankmajer’in yorumunu da öneririm .
Fifty Dead Men Walking, Heartlessve The Way Backfilmlerindeki şapka çıkarılası performanslarından dolayı bende yeri ayrı olan sanatçılardan biri olan Jim Sturgess bu filmde de gerçekten olağanüstü bir performans sergilemiş ki yukarıda da belirttiğim gibi hikayeyi bilseniz bile sizi bilinmeyene tekrardan çekecek kadar olağanüstü.. Ve de filmin müzikleri de çok iyi seçilmişti ..
Akıl hastanelerindeki insanlık dışı tedavi yöntemleriyle tekrardan topluma kazandırılmaya , birilerinin çizdiği ,sınırladığı normal insan tanımın... Devamı
Film gerçekten oyunculuk ,dekor ,kostüm ,mekan ,kurgu olarak çok başarılı ve sonuna kadar gizemini koruyor . Öyle ki Edgar Allen Poe’nun hikayesini bilmeme ve daha önce Jan Swankmajer’in aynı hikayeyi kendi yorumu ve psikanalizle harmanlayarak oluşturduğu muazzamSilenieserini de izlememe rağmen filmi izlerken resmen yeni ,özgün bir yapım izliyormuş gibi bir hisse kapıldım filmin seyri içinde . Bu arda filmi izleyip beğenirseniz Jan Swankmajer’in yorumunu da öneririm .
Fifty Dead Men Walking, Heartlessve The Way Backfilmlerindeki şapka çıkarılası performanslarından dolayı bende yeri ayrı olan sanatçılardan biri olan Jim Sturgess bu filmde de gerçekten olağanüstü bir performans sergilemiş ki yukarıda da belirttiğim gibi hikayeyi bilseniz bile sizi bilinmeyene tekrardan çekecek kadar olağanüstü.. Ve de filmin müzikleri de çok iyi seçilmişti ..
Akıl hastanelerindeki insanlık dışı tedavi yöntemleriyle tekrardan topluma kazandırılmaya , birilerinin çizdiği ,sınırladığı normal insan tanımına sığdırılmaya çalışıldığı bu çelişkili sisteme karşı ; bir asır bitip başka asıra geçilirken tüm geçmişi diğer asırla beraber tarihe gömüp devrim yapmaya çalışan insanların savaşı ... Herkesin kendine göre meşru gördüğü davalarda da mutlak doğrunun ne olduğu sorusunun cevabı vicdana bırakılmış gibi ...İyi seyirler dilerim .8/10
Benzer senaryoda Türk yapımı olan yönetmeni Togan Gökbakar olan senaristleri iseŞahanGökbakar,AlperMestçi,Güray Ölgü olan "Gen" filminin aldığı puan ile bu filmin almış olduğu puanları karşılaştırınca cidden baya şaşırtıcı ,tamam belki Gen filmi görsellik ,dekor ,efekt,makyaj,ve bir çok yönden bu filme göre eksik yönleri olsa da bence imkanlar dahilinde yapılmış güzel bir film ,"Eliza Graves" filmine gelecek olursam eğer evet oyunculuklar iyi senaryo iyi makyaj , döneme uygunluk açısından mekanlar , kostümler iyi bazı noktalarda kopukluklar olsa da güzel bir film olmuş yine de Poe'nun hikayelerinden uyarlanan "Raven" (Kuzgun) filmi kadar etkili değildi bu da ayrı bir gerçek.
Delilik üzerine nece araştırmalar yapılsa da hala tam olarak tanımlanmış değildir. Hangimiz deliyiz ya da kim deli. Delilik farklı tepkiler veren ya da insanlığın ortak tepkilerini vermeyenler için midir? Yıllar öncesinde basit bir şuur kaybı yaşayanları cadı deyip öldüren topluma göre onlar şeytandı. Peki ne değişti? Şimdi biz öyle olanlara deli diyoruz. Belki de yıllar sonra bizim yaptığımız bu tanımlama aslında yıllar öncesi kadar hatalar barındırmaktaydı. Neyse kafa karıştırmaya gerek yok, ama umarım insanlık en doğru zamanı bir gün bulur. Her ne kadar gittikçe içine batılası bir dünya inşaa ediyor olsak da.
Filme gelirsek gayet güzel bir yapım olmuş. Özgün senaryo falam demeyin, çünkü bu tarz çok fazla film var. Senaryo başarılı olduğu için film başarılı bir yere geliyor. Spoiler vermek mantıklı olmaz, çünkü bu gibi filmlerde duydunuz bir bilgi tüm gizemi alıp gider. Bu yüzden sakın filmle ilgili bir araştırma yapayım demeyin. Oturun izleyin. Ke... Devamı
Delilik ortak şuur farklılığıdır.
Delilik üzerine nece araştırmalar yapılsa da hala tam olarak tanımlanmış değildir. Hangimiz deliyiz ya da kim deli. Delilik farklı tepkiler veren ya da insanlığın ortak tepkilerini vermeyenler için midir? Yıllar öncesinde basit bir şuur kaybı yaşayanları cadı deyip öldüren topluma göre onlar şeytandı. Peki ne değişti? Şimdi biz öyle olanlara deli diyoruz. Belki de yıllar sonra bizim yaptığımız bu tanımlama aslında yıllar öncesi kadar hatalar barındırmaktaydı. Neyse kafa karıştırmaya gerek yok, ama umarım insanlık en doğru zamanı bir gün bulur. Her ne kadar gittikçe içine batılası bir dünya inşaa ediyor olsak da.
Filme gelirsek gayet güzel bir yapım olmuş. Özgün senaryo falam demeyin, çünkü bu tarz çok fazla film var. Senaryo başarılı olduğu için film başarılı bir yere geliyor. Spoiler vermek mantıklı olmaz, çünkü bu gibi filmlerde duydunuz bir bilgi tüm gizemi alıp gider. Bu yüzden sakın filmle ilgili bir araştırma yapayım demeyin. Oturun izleyin. Keyifli bir film yani bu keyfi sadece olacakları bilmeden anlayacaksınız. İlginç bir gizem falan derken sonunda güzel bağlıyorlar kısacası.
@naksidil
2 yıl önce
8.4 / 10
@ayazwho
2 yıl önce
7.8 / 10
@serkanaydemir
5 yıl önce
7.1 / 10
Bir Amerikan gerilim filmi olan hikayesinin bir kısmını dünyaca ünlü şair ve yazar Edgar Allan Poe'nin Doktor Tarr ve Profesör Fether Sistemi adlı masalından alan ve Ölümden Daha Soğuk adlı filmin de senaristi Joe Gangemi'nin hayal gücüyle asıl şeklini bulan Eliza Graves, türüne yakışan bir içeriğe sahip. Filmin türünün bu kadar başarılı yapan asıl sebebin sanırım yönetmenin Brad Anderson olmasına borçluyuz. Brad; daha önce de bildiğimiz, " The Machinist, Fringe, The Cell, Session 9 "gibi dram, gerilim ve korku türlerinde başarılı işler yapmış bir kişi. Bu filmi de aynı başarıyı devam ettiriyor.
Kadro genişliği bakımında film bizleri etkilemiyor değil hani. Underworld serisinden tanıdığımız güzel oyuncu Kate Beckinsale, Zindan Adası, Hugo, Gandhi ve Prince of Persia filmleriyle oyunculuğun hayran olduğumuz Ben Kingsley, yakın zamanda çekilen Edge of Tomorrow, Harry Potter, Green Zone gibi dönemine etki eden filmlerin oyu ... Devamı
Bir Amerikan gerilim filmi olan hikayesinin bir kısmını dünyaca ünlü şair ve yazar Edgar Allan Poe'nin Doktor Tarr ve Profesör Fether Sistemi adlı masalından alan ve Ölümden Daha Soğuk adlı filmin de senaristi Joe Gangemi'nin hayal gücüyle asıl şeklini bulan Eliza Graves, türüne yakışan bir içeriğe sahip. Filmin türünün bu kadar başarılı yapan asıl sebebin sanırım yönetmenin Brad Anderson olmasına borçluyuz. Brad; daha önce de bildiğimiz, " The Machinist, Fringe, The Cell, Session 9 "gibi dram, gerilim ve korku türlerinde başarılı işler yapmış bir kişi. Bu filmi de aynı başarıyı devam ettiriyor.
Kadro genişliği bakımında film bizleri etkilemiyor değil hani. Underworld serisinden tanıdığımız güzel oyuncu Kate Beckinsale, Zindan Adası, Hugo, Gandhi ve Prince of Persia filmleriyle oyunculuğun hayran olduğumuz Ben Kingsley, yakın zamanda çekilen Edge of Tomorrow, Harry Potter, Green Zone gibi dönemine etki eden filmlerin oyuncusu İrlandalı Brendan Gleeson, Yine Professor Lupin karakteriyle Harry Potter'da tanıdığımız David Thewlis ve 21 filmiyle başarıyı yakalamış bu filmle de başarısını daha da yükselten Jim Sturgess. Kadro o kadar derin ve başarılı ki yapımcılar kadronun filmin önüne geçmesi tehlikesiyle karşı karşıya doğrusu. Neyse ki bu olmamış filmi daha da kaliteli hale getiriyor bu kadro.
" Delilik ortak şuur farklılığıdır."
Film, 1899 yılında 20. yüzyıla bir yıl kala Oxford Tıp Okulu'nda gerçekleşen dersle başlıyor. Profesör(Brendan Gleeson) sınıfa ilk hastası olan Eliza Graves'i(Kate Beckinsale) getiriyor. Bu hasta üzerinden sınıftaki birçok öğrenciye bilgiler veriyor. Tabi Eliza Graves oradaki öğrencilerden yardım diliyor. Ben deli değilim, diye. Bunu da açıklıyor Profesör; bu gibi hastalarda normal bir durumdur, deyip öğrencileri yaşadığı şoktan kurtarmaya çalışıyor. Daha sonra olayın asıl geçtiği mekana gidiyor film. Uzaklarda bir yerdeki Stonehearst adındaki akıl hastanesine. Bu hastaneye Oxford Üniversitesi'nden staj yapmak için Edward Newgate(Jim Sturgess) adından bir doktor geliyor. Tabi uzaklardan gelen bu doktor, hastanenin olması gerekenden farklı bir şekilde yürüğünü anlıyor. Hastanedeki deliler yönetimi ele geçirmiştir. İş kurgu yönünden bu noktada sizi çekiyor. Tabi Eliza, bu hastanede bir hastadır. Doktor onunla yakın bir ilişki kurarak hastanenin bu çıkılmaz durumundan hastaneyi kurtarmak isteyecektir. Asıl doktorların yer altındaki bir mahzende saklı tutulmasını şans eseri gören Edward, yönetimdeki delilere çaktırmadan gerçek yöneticileri kurtarmaya çalışacaktır. Bu senaryo üzerinden ilerleyen film, gitgide sizi daha da içine çekerek etkili bir bitişe sahip.
Eliza'nın gerçekten deli olup olmadığı konusunda da film bizleri şüpheye düşürmektedir. Başından sonuna kadar içinde gizem barındıran yapım bu yönüyle de kalitesini ortaya katıyor. Brad Anderson'ın işini bilen bir yönetmen olduğunu bu yapımında da görüyoruz. Birçok yerde barındırdığı acabalar sayesinde filmden keyif almamak zor gerçekten. Oyunculuğun verdiği hisle film alıp götürüyor sizi. Her geçen zaman bir öncekinden daha başarılı aktarılıyor seyirciye. Korku filmi seven biri olarak, bu gibi gerilim ve gizem dolu filmi başarılı buldum doğrusu. Size önerim filmi derinlemesine araştırmayın. Ben de elimden geldiğimce spoiler vermemeye çalıştım, çünkü film kırılgan bir yapıya sahip. Kısacası keyifli bir gizem, gerilim filmi sizi beklemektedir.
İyi seyirler.
@no_one
6 yıl önce
8 / 10
Fifty Dead Men Walking, Heartlessve The Way Backfilmlerindeki şapka çıkarılası performanslarından dolayı bende yeri ayrı olan sanatçılardan biri olan Jim Sturgess bu filmde de gerçekten olağanüstü bir performans sergilemiş ki yukarıda da belirttiğim gibi hikayeyi bilseniz bile sizi bilinmeyene tekrardan çekecek kadar olağanüstü.. Ve de filmin müzikleri de çok iyi seçilmişti ..
Akıl hastanelerindeki insanlık dışı tedavi yöntemleriyle tekrardan topluma kazandırılmaya , birilerinin çizdiği ,sınırladığı normal insan tanımın ... Devamı
Fifty Dead Men Walking, Heartlessve The Way Backfilmlerindeki şapka çıkarılası performanslarından dolayı bende yeri ayrı olan sanatçılardan biri olan Jim Sturgess bu filmde de gerçekten olağanüstü bir performans sergilemiş ki yukarıda da belirttiğim gibi hikayeyi bilseniz bile sizi bilinmeyene tekrardan çekecek kadar olağanüstü.. Ve de filmin müzikleri de çok iyi seçilmişti ..
Akıl hastanelerindeki insanlık dışı tedavi yöntemleriyle tekrardan topluma kazandırılmaya , birilerinin çizdiği ,sınırladığı normal insan tanımına sığdırılmaya çalışıldığı bu çelişkili sisteme karşı ; bir asır bitip başka asıra geçilirken tüm geçmişi diğer asırla beraber tarihe gömüp devrim yapmaya çalışan insanların savaşı ... Herkesin kendine göre meşru gördüğü davalarda da mutlak doğrunun ne olduğu sorusunun cevabı vicdana bırakılmış gibi ...İyi seyirler dilerim .8/10
@shamur_musti
6 yıl önce
6.5 / 10
@hakanx
7 yıl önce
6.5 / 10
@buuura
9 yıl önce
8 / 10
@visoykan
10 yıl önce
7.5 / 10
gizem, gerilim, karanlık öyküler sevenler filmi sevecektir.
@okkesus
10 yıl önce
8.5 / 10
@serkanaydemir
10 yıl önce
7.1 / 10
Delilik üzerine nece araştırmalar yapılsa da hala tam olarak tanımlanmış değildir. Hangimiz deliyiz ya da kim deli. Delilik farklı tepkiler veren ya da insanlığın ortak tepkilerini vermeyenler için midir? Yıllar öncesinde basit bir şuur kaybı yaşayanları cadı deyip öldüren topluma göre onlar şeytandı. Peki ne değişti? Şimdi biz öyle olanlara deli diyoruz. Belki de yıllar sonra bizim yaptığımız bu tanımlama aslında yıllar öncesi kadar hatalar barındırmaktaydı. Neyse kafa karıştırmaya gerek yok, ama umarım insanlık en doğru zamanı bir gün bulur. Her ne kadar gittikçe içine batılası bir dünya inşaa ediyor olsak da.
Filme gelirsek gayet güzel bir yapım olmuş. Özgün senaryo falam demeyin, çünkü bu tarz çok fazla film var. Senaryo başarılı olduğu için film başarılı bir yere geliyor. Spoiler vermek mantıklı olmaz, çünkü bu gibi filmlerde duydunuz bir bilgi tüm gizemi alıp gider. Bu yüzden sakın filmle ilgili bir araştırma yapayım demeyin. Oturun izleyin. Ke ... Devamı
Delilik üzerine nece araştırmalar yapılsa da hala tam olarak tanımlanmış değildir. Hangimiz deliyiz ya da kim deli. Delilik farklı tepkiler veren ya da insanlığın ortak tepkilerini vermeyenler için midir? Yıllar öncesinde basit bir şuur kaybı yaşayanları cadı deyip öldüren topluma göre onlar şeytandı. Peki ne değişti? Şimdi biz öyle olanlara deli diyoruz. Belki de yıllar sonra bizim yaptığımız bu tanımlama aslında yıllar öncesi kadar hatalar barındırmaktaydı. Neyse kafa karıştırmaya gerek yok, ama umarım insanlık en doğru zamanı bir gün bulur. Her ne kadar gittikçe içine batılası bir dünya inşaa ediyor olsak da.
Filme gelirsek gayet güzel bir yapım olmuş. Özgün senaryo falam demeyin, çünkü bu tarz çok fazla film var. Senaryo başarılı olduğu için film başarılı bir yere geliyor. Spoiler vermek mantıklı olmaz, çünkü bu gibi filmlerde duydunuz bir bilgi tüm gizemi alıp gider. Bu yüzden sakın filmle ilgili bir araştırma yapayım demeyin. Oturun izleyin. Keyifli bir film yani bu keyfi sadece olacakları bilmeden anlayacaksınız. İlginç bir gizem falan derken sonunda güzel bağlıyorlar kısacası.
İyi seyirler.
P: 7