Şeytanlar Yorumları

Şeytanlar filmi detayları

@parfenrogojin

4 yıl önce

80’li yıllarda atilla dorsay’ın cumhuriyet gazetesinde cuma günleri çıkan sinema sayfasında yanılmıyorsam ken russell’ın gotik filmi için şöyle bir söz söylediğini hatırlıyorum: "ken russell’ı ya seversiniz ya da ondan nefret edersiniz." the devils filmi bu sözü çok doğru çıkartabilecek bir çalışma.

1971 yılında ken russell’ın bu filmi çekebilmiş olması inanılmaz, bunu izleyen herkesin aynı şeyi düşüneceğine eminim. din ve politik iktidar elele yaşanan bu deliliği başka bir yönetmenin bu şekilde anlatmasını bırakın bir kenara film gerçekten tekrar edilemeyecek denli yoğun bir sinematik atmosfer yaratabiliyor; bu inanılmaz itici, etkileyici, şok edici filmin gerçek bir sanat eseri olduğu su götürmez. kaba oyunculukları; rahatsız edici, ama hakikaten uç derecede kulak tırmalayan müzik kullanımını, tamamen yönetmene özgü sahne düzenlemeleri ve nicolas roeg’u sadece andıran ve ama roeg’ın yanında masum bir kedi gibi kaldığı sahneler, sekanslar, kurgu tercihleriyle the devils kesinlikle ke
... Devamı
80’li yıllarda atilla dorsay’ın cumhuriyet gazetesinde cuma günleri çıkan sinema sayfasında yanılmıyorsam ken russell’ın gotik filmi için şöyle bir söz söylediğini hatırlıyorum: "ken russell’ı ya seversiniz ya da ondan nefret edersiniz." the devils filmi bu sözü çok doğru çıkartabilecek bir çalışma.

1971 yılında ken russell’ın bu filmi çekebilmiş olması inanılmaz, bunu izleyen herkesin aynı şeyi düşüneceğine eminim. din ve politik iktidar elele yaşanan bu deliliği başka bir yönetmenin bu şekilde anlatmasını bırakın bir kenara film gerçekten tekrar edilemeyecek denli yoğun bir sinematik atmosfer yaratabiliyor; bu inanılmaz itici, etkileyici, şok edici filmin gerçek bir sanat eseri olduğu su götürmez. kaba oyunculukları; rahatsız edici, ama hakikaten uç derecede kulak tırmalayan müzik kullanımını, tamamen yönetmene özgü sahne düzenlemeleri ve nicolas roeg’u sadece andıran ve ama roeg’ın yanında masum bir kedi gibi kaldığı sahneler, sekanslar, kurgu tercihleriyle the devils kesinlikle ken russell’ın başyapıtı: kilise, din, devlet, siyaset ilişkilerini; tamamen menfaat ve sahtelik üzerine, delilik, sanrılar üzerine kurulu inanç meselelerini çok irkiltici bir şeytan çıkarma konusu üzerinden anlatıyor film, spoiler olacak amafinal sahnelerinde kalabalığın çarmıha gerilmiş grandier’e yan! yan! haykırışları ve şehrin bombalanmasıyla bitiyor.

filmin gösterimiyle ilgili bir sürü problem yaşanmış : orijinal ve kesintisiz hali ancak 2002 yılında gösterilebilmiş ingiltere’de. 1971 yılında gösterime girdiğinde çok büyük tepki toplayınca apar topar gösterimden kaldırıldığı gibi sapık ve sadist bir film olmakla da suçlanmış. katoliklere ve genel anlamda dine ve bağnazlığa yönelttiği eleştiriler sebebiyle filmin ingiltere’de macerası kısa sürmüş, oysa venedik film festivali’nde en iyi yönetmen- yabancı film ödülünü kazandığı gibi, abd’de de national board of review tarafından iyi yönetmen ödülünü almış.

filmin başının sansürle derde girmesinin sebebi; dini görüntüler, şiddet ve seksin russell’a özgü başdöndürücü, hızlı ve karmaşık kurgusu ve bitmek bilmeyen rahatsız edici müzikleriyle beraber sıradışı bir çarpıcılıkla sunulmasından kaynaklanıyordu.

ken russell filmin sansürden kurtulabilmesi için katedraldaki çıplak sahneleri , filmin sonundaki çarmıh sahnesinde bacakların ezilmesi vb. gibi sahneleri kesti, ancak esas müdahale stüdyo tarafından geldi: stüdyo rahibelerin isa’nın heykelini indirerek grup seks yapıp heykele tecavüz ettikleri 2,5 dakikalık sahnenin tamamını, rahibe jane’in grandier’in kömür haline gelmiş femuruyla mastürbasyon yaptığı sahnenin tamamını kesti. böylece film 106 dakikaya indi, oysa orijinal hali 117 dakika. abd’de bu sansür daha da ileri bir dereceye çıktı. sansürlenmiş haliyle bile the devils yine de diğer filmlerin cüret edebildikleri noktanın çok daha ilerisindeydi. 2002 yılında filmin sansürlenen bazı kısımları tamamen kaybolmuş olsa bile ele geçirilebilenlerle yapılan restore çalışmaları sonucunda filmin tamamı ilk kez gösterilebildi. 2006 yılında brüksel film festivali’nde orijinal ve kesilmemiş haliyle gösterildi. işin ilginci bugün bile dvd olarak avrupa’da ve abd’de kesilmemiş ve yönetmen kurgusu adıyla satılan dvd’lerin tamamı hiç bir şekilde 117 dakikalık film değil. ben stremio’da filmin orijinali izleyebildim: sansürlenen bölümler filme eklenmiş ama bu eklemeler görüntü kalitesi bozuk olduğu için hemen belli oluyor.

2011 yılında the devils, ingiltere’de east end film festivali’nde 117 dakikalık orijinal haliyle gösterildi. ken russell da oradaydı. orijinal haliyle 3. kez gösterilmiş oldu ingiltere’de böylece. warner bros ve ingiliz film enstitüsü’nü elindeki kopyalar hiç bir şekilde 2004 yılında bulunan ve filme eklenen sekansları içermiyor.

film baştan sonra ken russell’ın imzasını taşıyor: filmin tamamına yayılan, rahatsız edici müzik; abartılı teatral oyunculuklar; sivri, rahatsız edici imgeler, şok edici görüntüler. filmin sansürlenmiş haliyle bile tek başına şeytan çıkartma sahnesi yeter. bu sahnelerde şeytan tarafından ele geçirildiği düşünülen rahibe jane’i kurtarmak için kadının içine kocaman bir şeytan çıkarma makinesi sokuyorlar. bu alet oldukça büyük bir penisi andırıyor ve içinden sıvılar akıyor. herkesin cinsel bir çıldırmanın eşiğine gelip dağıldığı sahneler inanılır gibi değil. russell’in en iyi filmlerinde gördüğümüz bu etkileyici, şaşırtıcı, baş döndürücü kurgu ve görüntüler burada en uç noktalara ulaşıyor.

the devils’ı sinemaseven herkese kesinlikle öneririm. bu cesareti gösterebilmiş bir yönetmen olarak ken russell’ın kesinlikle ilgiyi hak ettiğini söyleyebilirim.
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL