Yaşanılan duygu çatışmaları açısından oldukça iyidir bu film. Karakterlerin olaylar karşısında nasıl davranacağını, kararları hangi doğrulara göre, hangi inançlarına göre vereceğini merak eder durursunuz. Türk sinemasının başarılı yapımlarından biri kesinlikle.
İzlenip de unutulmayacak eski Türk filmlerinden biri.
Şu sondaki köprü üzerine gidip oturma sahnesini hiç unutmadım mesela.Filmde net hatırladığım sahne de odur.Köprüye bağlanan dinamitin yerini bulamayan Ahmet'imiz madem annemi alan bu sular daha nice canlar almaya devam edecek, üzerine inşa ettiğim köprü yok olacak ben de güneşin doğuşunu son kez bu köprüde izlerim mantığıyla geçiyor köprünün orta yerine oturuyor.Ardından da Zeynep yarıyor kalabalığı gidiyor yanına hiçbir şey demeden dayıyor başını omzuna.(Burada çalan müzik de ayrı bir hoştur bütünleşir oradaki duyguyla sizi de alır götürür aralarına) Babası da geliyor arkalarından.Sonra tüm ahali teker teker üçer beşer derken köprüye dinamit bağlayan karakterimizin (Fikret Hakan) yanında kimse kalmıyor.Bu sahnedeki duygu seli mükemmeldir işte.Gerçek hayatta rastlanması zordur.İdealist mühendisimiz köprüye karşılık kendi hayatını koyar ortaya.Sevdiği, onsuz bir yaşam düşünemez gider yanına.G... Devamı
İzlenip de unutulmayacak eski Türk filmlerinden biri.
Şu sondaki köprü üzerine gidip oturma sahnesini hiç unutmadım mesela.Filmde net hatırladığım sahne de odur.Köprüye bağlanan dinamitin yerini bulamayan Ahmet'imiz madem annemi alan bu sular daha nice canlar almaya devam edecek, üzerine inşa ettiğim köprü yok olacak ben de güneşin doğuşunu son kez bu köprüde izlerim mantığıyla geçiyor köprünün orta yerine oturuyor.Ardından da Zeynep yarıyor kalabalığı gidiyor yanına hiçbir şey demeden dayıyor başını omzuna.(Burada çalan müzik de ayrı bir hoştur bütünleşir oradaki duyguyla sizi de alır götürür aralarına) Babası da geliyor arkalarından.Sonra tüm ahali teker teker üçer beşer derken köprüye dinamit bağlayan karakterimizin (Fikret Hakan) yanında kimse kalmıyor.Bu sahnedeki duygu seli mükemmeldir işte.Gerçek hayatta rastlanması zordur.İdealist mühendisimiz köprüye karşılık kendi hayatını koyar ortaya.Sevdiği, onsuz bir yaşam düşünemez gider yanına.Geride kalan insanların tümü köyün köprüye olan ihtiyacının bilincine varır (aslında zaten bu bilinçtelerdir de karşı gelecek cesaretleri yoktur önce.) onlar da köprüde birleşir.Evet gerçekten inandırıcı gelmese de güzeldir işte ne bileyim izleyiniz görünüz..
@lowen
10 yıl önce
6.2 / 10
@yorgun_nihilist
13 yıl önce
6.4 / 10
@themis
13 yıl önce
8.2 / 10
Şu sondaki köprü üzerine gidip oturma sahnesini hiç unutmadım mesela.Filmde net hatırladığım sahne de odur.Köprüye bağlanan dinamitin yerini bulamayan Ahmet'imiz madem annemi alan bu sular daha nice canlar almaya devam edecek, üzerine inşa ettiğim köprü yok olacak ben de güneşin doğuşunu son kez bu köprüde izlerim mantığıyla geçiyor köprünün orta yerine oturuyor.Ardından da Zeynep yarıyor kalabalığı gidiyor yanına hiçbir şey demeden dayıyor başını omzuna.(Burada çalan müzik de ayrı bir hoştur bütünleşir oradaki duyguyla sizi de alır götürür aralarına) Babası da geliyor arkalarından.Sonra tüm ahali teker teker üçer beşer derken köprüye dinamit bağlayan karakterimizin (Fikret Hakan) yanında kimse kalmıyor.Bu sahnedeki duygu seli mükemmeldir işte.Gerçek hayatta rastlanması zordur.İdealist mühendisimiz köprüye karşılık kendi hayatını koyar ortaya.Sevdiği, onsuz bir yaşam düşünemez gider yanına.G ... Devamı
Şu sondaki köprü üzerine gidip oturma sahnesini hiç unutmadım mesela.Filmde net hatırladığım sahne de odur.Köprüye bağlanan dinamitin yerini bulamayan Ahmet'imiz madem annemi alan bu sular daha nice canlar almaya devam edecek, üzerine inşa ettiğim köprü yok olacak ben de güneşin doğuşunu son kez bu köprüde izlerim mantığıyla geçiyor köprünün orta yerine oturuyor.Ardından da Zeynep yarıyor kalabalığı gidiyor yanına hiçbir şey demeden dayıyor başını omzuna.(Burada çalan müzik de ayrı bir hoştur bütünleşir oradaki duyguyla sizi de alır götürür aralarına) Babası da geliyor arkalarından.Sonra tüm ahali teker teker üçer beşer derken köprüye dinamit bağlayan karakterimizin (Fikret Hakan) yanında kimse kalmıyor.Bu sahnedeki duygu seli mükemmeldir işte.Gerçek hayatta rastlanması zordur.İdealist mühendisimiz köprüye karşılık kendi hayatını koyar ortaya.Sevdiği, onsuz bir yaşam düşünemez gider yanına.Geride kalan insanların tümü köyün köprüye olan ihtiyacının bilincine varır (aslında zaten bu bilinçtelerdir de karşı gelecek cesaretleri yoktur önce.) onlar da köprüde birleşir.Evet gerçekten inandırıcı gelmese de güzeldir işte ne bileyim izleyiniz görünüz..