Truffaut’nun bu filmi bugün çekilse bu kadar olurdu. Filmin baştan sona hikayeye girişi, hikayeyi geliştirmesi, anlatışı ve sonlandırması, ayrıca filmdeki kadın erkek ilişkilerinin karmaşıklığı; görüntüler arasına serpiştirilmiş küçük görsel ayrıntılar sanki bugün çekilse böyle yapılırdı diye düşündürdü bana. Bu anlamda Jules ve Jim dinamik bir film. Şu ana dek izlediğim 3. Truffaut filmi olarak bu üç filmde de karakterlerimizin konuşmayı, hareket etmeyi seven karakterler olduğunu, yaşadıkları problemler nedeniyle daha karmaşık olaylara ve durumlara sürüklendiklerini söyleyebilirim. Truffaut sanki kısa sekanslar çekmeyi, hareketi seviyor, konuşan karakterleri seviyor; Ama Antoine ve Charlie ile kıyaslandığında Jules ve Jim’deki hiç bir karakterin daha ön plana çıkmadığını söyleyebilirim.
Filmin bir kadının ve ona bağlı iki erkeğin farklı ilişkilerini anlattığını, ayrıca Jules ve Jim arasında değişmeden kalan sevgi ve arkadaşlık hislerini ve ilişkilerini anlattığını söyleyebiliriz. Ken... Devamı
Truffaut’nun bu filmi bugün çekilse bu kadar olurdu. Filmin baştan sona hikayeye girişi, hikayeyi geliştirmesi, anlatışı ve sonlandırması, ayrıca filmdeki kadın erkek ilişkilerinin karmaşıklığı; görüntüler arasına serpiştirilmiş küçük görsel ayrıntılar sanki bugün çekilse böyle yapılırdı diye düşündürdü bana. Bu anlamda Jules ve Jim dinamik bir film. Şu ana dek izlediğim 3. Truffaut filmi olarak bu üç filmde de karakterlerimizin konuşmayı, hareket etmeyi seven karakterler olduğunu, yaşadıkları problemler nedeniyle daha karmaşık olaylara ve durumlara sürüklendiklerini söyleyebilirim. Truffaut sanki kısa sekanslar çekmeyi, hareketi seviyor, konuşan karakterleri seviyor; Ama Antoine ve Charlie ile kıyaslandığında Jules ve Jim’deki hiç bir karakterin daha ön plana çıkmadığını söyleyebilirim.
Filmin bir kadının ve ona bağlı iki erkeğin farklı ilişkilerini anlattığını, ayrıca Jules ve Jim arasında değişmeden kalan sevgi ve arkadaşlık hislerini ve ilişkilerini anlattığını söyleyebiliriz. Kendi adıma bu ilişkinin bana itici geldiğini söylemem gerek, bu anlamda filmi izlerken yer yer sıkıldığım oldu, beni ahlaki anlamda gerdiğini, ve bu yüzden yeterince keyif alarak izleyemedim, ancak karmaşık şeyleri anlamak, sindirmek zaman alabilir, bu açıdan buada hikayesi anlatılan ilişkilerin mahiyeti konusunda tam bir yargıya varamasam bile anlatılması, hikaye edilme, sinemalaştırılması anlamında etkileyici bir görsellikle kotarıldığını söylemem gerek. Truffaut kalbimi zaten 400 Darbe ile kazanmış, Piyanisti Vurun filmiyle bu sevginin raslantı olamayacağını göstermişti. Jules ve Jim’le beraber artık çok iyi bir yönetmenin sinema dünyasına girmiş olduğumu düşünüyorum.
Godard’ın kadın karakterleriyle karşılaştırınca Catherine biraz yavan geliyor insana. Bütün hikayenin merkezinde kadın varken, kamera ve anlatımın sadece jules ve jim üzerinden olmasını sevmedim. Catherine aylarca ortadan kaybolduğunda ne yapıyordu görmek isterdim :)
Alışılmışın dışında bir konusu var. Günümüz için bile. Bir kadın ve iki erkek. Filmdeki, sinemadaki kitap yakma sahneleri yönetmeninFahrenheit 451 filminde karşımıza çıkar...
kilisedeki kadınlar tanrıyla ne konuşacaklar ki, diyor filmin bir yerinde... film de bunun gibi bir şey kadın zaten her işini istediği gibi hallediyor...
Jules et Jim'in en iyi yanı, karakterlerini her an bir açmaza sürüklerken onların aşk ve hayat anlayışlarını, bu anlayışlara yönelik tepkilerini ölçerek karakterleri çok boyutlu hale getirmesi. Bir de meşhur köprü sahnesi. Yani film özellikle metinsel anlamda doyurucu. Evet, Yeni Dalga'nın sarsak kurgu dahil çoğu özelliğini de barındırıyor Jules et Jim ancak filmi beğenmeme neden bunlar değil. Senaryosu ve onu taşıyabilen oyunculukları.
@sapandayumurta
3 yıl önce
6.5 / 10
@kuzgunadam
4 yıl önce
7.7 / 10
@parfenrogojin
4 yıl önce
7.1 / 10
Filmin bir kadının ve ona bağlı iki erkeğin farklı ilişkilerini anlattığını, ayrıca Jules ve Jim arasında değişmeden kalan sevgi ve arkadaşlık hislerini ve ilişkilerini anlattığını söyleyebiliriz. Ken ... Devamı
Filmin bir kadının ve ona bağlı iki erkeğin farklı ilişkilerini anlattığını, ayrıca Jules ve Jim arasında değişmeden kalan sevgi ve arkadaşlık hislerini ve ilişkilerini anlattığını söyleyebiliriz. Kendi adıma bu ilişkinin bana itici geldiğini söylemem gerek, bu anlamda filmi izlerken yer yer sıkıldığım oldu, beni ahlaki anlamda gerdiğini, ve bu yüzden yeterince keyif alarak izleyemedim, ancak karmaşık şeyleri anlamak, sindirmek zaman alabilir, bu açıdan buada hikayesi anlatılan ilişkilerin mahiyeti konusunda tam bir yargıya varamasam bile anlatılması, hikaye edilme, sinemalaştırılması anlamında etkileyici bir görsellikle kotarıldığını söylemem gerek. Truffaut kalbimi zaten 400 Darbe ile kazanmış, Piyanisti Vurun filmiyle bu sevginin raslantı olamayacağını göstermişti. Jules ve Jim’le beraber artık çok iyi bir yönetmenin sinema dünyasına girmiş olduğumu düşünüyorum.
@bvargel27
4 yıl önce
8 / 10
@sugundogdu
5 yıl önce
8.2 / 10
@mithraldil
6 yıl önce
@karakuru
9 yıl önce
7.4 / 10
@savaska
9 yıl önce
@mskfilm
11 yıl önce
@cemal_erdem
11 yıl önce
7.2 / 10