Romana göre Dorian ın sarışın kız güzelliğinde hiç günah işlemeyecekmiş gibi bir yüze sahip olması gerekirken bu filmde tam tersi kitabı katletmişler bu filmle
Her cümlesini beynime kazıdığım güzel kitabın,bir yönetmen tarafından katledişi olan film.Birde narnia oğlanını oynatmışlar. Hani tip falan desen uyum sağlıyor da,oyunculuk olmayınca olmuyor. Ben zaten filmi beğenmicektim, ki Oscar Wilde'ın sözcüklerinin filme dökülmesi zaten çok çok zordur. Ama bu kadar sığ ve gişeye oynayacak bir film beklemiyordum.
Dünyadaki hiçbir yönetmenin Dorian Gray filmini çekmeye kabiliyeti olmadığını düşünmekteyim. Oscar Wilde, en sevdiğim yazarlardan birisiyken ve Dorian Gray en sevdiğim kitaplarından birisiyken bu filmin oluşturacağı başarı 1-0 yenik başladı zaten. Ha filme gelirsek;
Dorian Gray'i Dorian Gray yapan en güzel alıntıları kafa sesi düşünce diyaloglarından oluşmakta. Kafa sesleri ile dolu bir kitabı görselleştirmek ise dünyanın en zor zanaatlarından birisi o nedenle filmden çok bir şey beklemeyerek izledim lakin Ben Barnes'ı çok severim o ayrı.
Dorian Gray sarışın, lüle saçlı bir prens olsa da Ben Barnes'ın pürüzsüz duruluğu bence çok da alakasız kaçmamıştı, bilemedim belki ben adamın duruluğunu çok sevdiğimden yakıştırmıştım.
Yine de her şeye rağmen ben çok çok kötü bir iş çıkarttıklarını düşünmüyorum. İyi değildi ama fena da değildi. Sanırım bu filmde beni en çok cezbeden Dorian'ın Sibyl öldüğündeki ağlayışıydı. Son masumiyeti gibi. O kısmı oldukça güzel vermişler. Ha bir de müzik olduk... Devamı
Dünyadaki hiçbir yönetmenin Dorian Gray filmini çekmeye kabiliyeti olmadığını düşünmekteyim. Oscar Wilde, en sevdiğim yazarlardan birisiyken ve Dorian Gray en sevdiğim kitaplarından birisiyken bu filmin oluşturacağı başarı 1-0 yenik başladı zaten. Ha filme gelirsek;
Dorian Gray'i Dorian Gray yapan en güzel alıntıları kafa sesi düşünce diyaloglarından oluşmakta. Kafa sesleri ile dolu bir kitabı görselleştirmek ise dünyanın en zor zanaatlarından birisi o nedenle filmden çok bir şey beklemeyerek izledim lakin Ben Barnes'ı çok severim o ayrı.
Dorian Gray sarışın, lüle saçlı bir prens olsa da Ben Barnes'ın pürüzsüz duruluğu bence çok da alakasız kaçmamıştı, bilemedim belki ben adamın duruluğunu çok sevdiğimden yakıştırmıştım.
Yine de her şeye rağmen ben çok çok kötü bir iş çıkarttıklarını düşünmüyorum. İyi değildi ama fena da değildi. Sanırım bu filmde beni en çok cezbeden Dorian'ın Sibyl öldüğündeki ağlayışıydı. Son masumiyeti gibi. O kısmı oldukça güzel vermişler. Ha bir de müzik oldukça iyiydi, partilerde hafif oryantalist havalara da kaçmışlar. Güzel olmuş.
Dorian Gray'in Portre'si hayatımda okuduğum en güzel roman, bana sorarsanız filmi çekilme fikri bile beni korkutuyordu çünkü yavan bir kitap bile filminden güzel oluyor, çünkü kitaba daha çok duygu sığıyor. Özellikle bu Oscar Wilde ise zaten filminin kitaba yaklaşması dahi mümkün değil. Ancak ben karakterleri daha farklı beklerdim. Keşke adını kullanmasalarmış.
Kitabı çok güzeldi film de kitabın hatrına izlenebilir. Böyle bir kitabın filminin çok daha güzel olmasını beklerdim, izlediğim zaman hayal kırıklığına uğramıştım.
biri film biri kitap yapacak bir şey yok diyor insan ama, ister istemez de filmden kitaptaki gibi beklentilerde bulunuyor. kitap müthişti, film ise güzel.
Londraya gelen saf ve yakışıklı (kız güzeli) Doriandaki mutlak değişimi, Lord Henry ile tanışmasıyla ve Dorianın kendi portresinde kendi güzelliğini keşfetmesiyle başlar. Lord Henrynin etkisiyle kötülücül zevkin çekimine kapılan, dünyada gençlik ve güzellikten önemli bir şey olmadığına inanan Dorian, heyecan, kötülük ve günah içinde yaşarken ilk aşkı tadar ama insafsızlığı nedeniyle onun ölümüne neden olurken duygularını gitgide kaybeder.
İyiliği temsil eden ve resminin ressamı Basilin Doriana duyduğu saf tutkuda da eşcinsellik öğeleri açıkça görülür. Dorianın büyük sırrını, portredeki değişimi gören yalnızca Basil olur ama sonu hazin olur. Portreye odaklanan, sonsuz gençlik karşısında ruhunu satan ve ruhunun ölmüş olmasından korkan Dorian için bir son var mıdır? Aşk kötü bir ruhu kurtarır mı? Kitapla film arasındaki tek ortak yan bence Dorian'ın yakışıklı olması...
@gulceonenoglu
2 yıl önce
@muhammed_b
4 yıl önce
@karamat
10 yıl önce
@gixevu
11 yıl önce
1 / 10
@behtul
11 yıl önce
Dorian Gray'i Dorian Gray yapan en güzel alıntıları kafa sesi düşünce diyaloglarından oluşmakta. Kafa sesleri ile dolu bir kitabı görselleştirmek ise dünyanın en zor zanaatlarından birisi o nedenle filmden çok bir şey beklemeyerek izledim lakin Ben Barnes'ı çok severim o ayrı.
Dorian Gray sarışın, lüle saçlı bir prens olsa da Ben Barnes'ın pürüzsüz duruluğu bence çok da alakasız kaçmamıştı, bilemedim belki ben adamın duruluğunu çok sevdiğimden yakıştırmıştım.
Yine de her şeye rağmen ben çok çok kötü bir iş çıkarttıklarını düşünmüyorum. İyi değildi ama fena da değildi. Sanırım bu filmde beni en çok cezbeden Dorian'ın Sibyl öldüğündeki ağlayışıydı. Son masumiyeti gibi. O kısmı oldukça güzel vermişler. Ha bir de müzik olduk ... Devamı
Dorian Gray'i Dorian Gray yapan en güzel alıntıları kafa sesi düşünce diyaloglarından oluşmakta. Kafa sesleri ile dolu bir kitabı görselleştirmek ise dünyanın en zor zanaatlarından birisi o nedenle filmden çok bir şey beklemeyerek izledim lakin Ben Barnes'ı çok severim o ayrı.
Dorian Gray sarışın, lüle saçlı bir prens olsa da Ben Barnes'ın pürüzsüz duruluğu bence çok da alakasız kaçmamıştı, bilemedim belki ben adamın duruluğunu çok sevdiğimden yakıştırmıştım.
Yine de her şeye rağmen ben çok çok kötü bir iş çıkarttıklarını düşünmüyorum. İyi değildi ama fena da değildi. Sanırım bu filmde beni en çok cezbeden Dorian'ın Sibyl öldüğündeki ağlayışıydı. Son masumiyeti gibi. O kısmı oldukça güzel vermişler. Ha bir de müzik oldukça iyiydi, partilerde hafif oryantalist havalara da kaçmışlar. Güzel olmuş.
@dvitamini
11 yıl önce
1 / 10
@senseiahe
11 yıl önce
5.8 / 10
@bbasakk
12 yıl önce
@gundula
12 yıl önce
İyiliği temsil eden ve resminin ressamı Basilin Doriana duyduğu saf tutkuda da eşcinsellik öğeleri açıkça görülür. Dorianın büyük sırrını, portredeki değişimi gören yalnızca Basil olur ama sonu hazin olur. Portreye odaklanan, sonsuz gençlik karşısında ruhunu satan ve ruhunun ölmüş olmasından korkan Dorian için bir son var mıdır? Aşk kötü bir ruhu kurtarır mı? Kitapla film arasındaki tek ortak yan bence Dorian'ın yakışıklı olması...
@lily_munster
12 yıl önce