bu dizi iptal edildiği için kimseyi affetmiyorum, zevksizler.
on sezon devam etse izlerdim muhtemelen. falsosu olan, izlerken keyif almadığım tek karakter yok. anne dışında.
anne'i tahammül edilebilir biri olarak kabullenmek için çok uğraştım. geveze, çok bilmiş, ukala.... ve daha bir sürü şey. ilk sezonda sürekli yeter artık bir sus be kızım dediğim çok an oldu. ama sonradan alıştım.
mesajlar politik doğruculuk yapmak adına değil, gerçekten samimiyetle veriliyormuş gibi hissettim, hoşuma gitti.
kızlarımın ateş başındaki sahneleri ve "How I love being a woman!" cümlesi çok harika değil mi...
gilbert'ı çok sevdim. halini tavrını da sahnelerini de. yalnızca üçüncü sezonda winifred keyfimi kaçırdı. gilbert'ın gelişimini görmek açısından güzeldi ama final sezonu olduğunu bilselerdi öyle hikayeye hiç girmezlerdi bence.
"just one thing" mi... güzel sahneydi.
dans sahnesi... yüz kere izlerim yüzünde de sıkılmam. aşırı zevkli. uyarlanm... Devamı
bu dizi iptal edildiği için kimseyi affetmiyorum, zevksizler.
on sezon devam etse izlerdim muhtemelen. falsosu olan, izlerken keyif almadığım tek karakter yok. anne dışında.
anne'i tahammül edilebilir biri olarak kabullenmek için çok uğraştım. geveze, çok bilmiş, ukala.... ve daha bir sürü şey. ilk sezonda sürekli yeter artık bir sus be kızım dediğim çok an oldu. ama sonradan alıştım.
mesajlar politik doğruculuk yapmak adına değil, gerçekten samimiyetle veriliyormuş gibi hissettim, hoşuma gitti.
kızlarımın ateş başındaki sahneleri ve "How I love being a woman!" cümlesi çok harika değil mi...
gilbert'ı çok sevdim. halini tavrını da sahnelerini de. yalnızca üçüncü sezonda winifred keyfimi kaçırdı. gilbert'ın gelişimini görmek açısından güzeldi ama final sezonu olduğunu bilselerdi öyle hikayeye hiç girmezlerdi bence.
"just one thing" mi... güzel sahneydi.
dans sahnesi... yüz kere izlerim yüzünde de sıkılmam. aşırı zevkli. uyarlanması ise beni çok endişelendiriyor.
Bir dizi ne kadar tatlı, sıcak ve samimi olabilirse o kadar:) Farklılıkların kabulü, fikir özgürlüğü, otoriteyi sorgulama, insan hakları, kadın hakları, aile, arkadaşlık, ilk aşklar, ırkçılık, yardımseverlik, dayanışma, anlayış, farkındalık ve anda olabilme, yaşamı tüm ihtişamıyla deneyimleyebilme üzerine naif bir yolculuk. Mutluluk, öfke, coşku, hüzün; her duyguya bir gözyaşı bulabileceğiniz nefis bir hikaye. Ah Canım Anne, yaşamı senin perspektifinden görebilmek ilham vericiydi.
Ukala, bilmiş, geveze, kendisini hep haklı gören, istediği olmayınca ortalığı ayağa kaldıran biri Anne. Kendisini yüzde yüz haklı gördüğü için insanlara danışma ve onlardan fikir alma ihtiyacı da hissetmiyor (gazetedeki makale olayı). Geçmişinde ezildiği ve hor görüldüğü için kendisini kabul ettirme ve öne atılma çabasını anlıyorum. Ama kendi horlanmışlığını Jerry’e uygulamaya çalışıyor mesela. Çiftlikte ırgatlık yaptığı ve okuma yazma bilmediği için çocuğu adam yerine koymuyordu. Ama okuldaki erkekler? onlar süper tabi. Anne gibilerle tartışamazsınız veya orta bir nokta bulmanız zor. Ya uzak durmanız lazım yada O’nun dediğini yapmanız lazım. Yoksa sizi siliverir. Kendisine ilk kucak açan ve en çok yakınlık gösteren Diana’yı bile bir tartışmada sildi attı (sonra barıştılar gerçi). Kendisine yuvalarını açan Peygamber sabırlı Matthew’a ve sert görünümlü yumuşak kalpli Marilya’ya kaç kere trip attı. Anne karakterinden daha gıcık kim var derseniz Di... Devamı
Ukala, bilmiş, geveze, kendisini hep haklı gören, istediği olmayınca ortalığı ayağa kaldıran biri Anne. Kendisini yüzde yüz haklı gördüğü için insanlara danışma ve onlardan fikir alma ihtiyacı da hissetmiyor (gazetedeki makale olayı). Geçmişinde ezildiği ve hor görüldüğü için kendisini kabul ettirme ve öne atılma çabasını anlıyorum. Ama kendi horlanmışlığını Jerry’e uygulamaya çalışıyor mesela. Çiftlikte ırgatlık yaptığı ve okuma yazma bilmediği için çocuğu adam yerine koymuyordu. Ama okuldaki erkekler? onlar süper tabi. Anne gibilerle tartışamazsınız veya orta bir nokta bulmanız zor. Ya uzak durmanız lazım yada O’nun dediğini yapmanız lazım. Yoksa sizi siliverir. Kendisine ilk kucak açan ve en çok yakınlık gösteren Diana’yı bile bir tartışmada sildi attı (sonra barıştılar gerçi). Kendisine yuvalarını açan Peygamber sabırlı Matthew’a ve sert görünümlü yumuşak kalpli Marilya’ya kaç kere trip attı. Anne karakterinden daha gıcık kim var derseniz Diana’nın annesi olabilir. Sanki Buckingham sarayından taşraya düşmüş, böyle adab-ı muaşeret kasıntıları filan kızlarına da fenalık basıyor zaten.
Anne karakteri bir kenara, aile sıcaklığı, dostluk samimiyet, yardımlaşma, önyargıları kırma ve empati kurma çabaları ve sosyal mesajları ile aile, devlet, din ve eğitim kurumlarına ve geleneklere yönelttiği eleştirel bakışla beraber güzel bir dönem dizisiydi. Anne’nin hakkını yemeyelim, bu eleştirel ve sorgulayıcı bakış Anne sayesinde izleyiciye aktarılıyor.
3. sezonu an itibariyle bitti, aslinda hikaye kitapta devam ediyor ama sanirim pandemiden dolayi cekmeyecekler. 3. sezonda Anne artik daha olgun genc bir kadin ve insan haklari adina hos dokunuslar vardi bu sezonda.
Diziyi bitireli iki ay oldu hala etkisindeyim... Bazı dizilerin, filmlerin ve kitapların yeri dolmuyor ya hani ’Anne with an E’ de onlardan bir tanesi... Yeni sezon olması için de her yere yazdım ama yok! Anne;naifliğin,dokunduğun her şeyde farkındalık yaratman,kadın hakları savunuculuğun, şahane cümlelerin ve oyunculuğun ile büyüledin...
Dizi adı Anne with an "e" olan, izleyen herkese bir şekilde kendi çocukluğunu hatırlatacak ve keşke o günlere gidebilseydim dedirtecek çocuksu naif bir dizi :) her bölümünü gülerek ve gözler yaşlı halde izledim. Bir yandan bir çocuğun hayal dünyasını izlerken bir yandan da o dönemin ırkçılığı, eşitsizliklerine değiniyor. Her açıdan keyifli ve güzel bir diziydi, 3.sezondan sonra iptal kararı da bir o kadar üzdü. En güzel günlerimi hatırlattığın için teşekkür ederim anne with an "e".
Görselliği, içtenliği, çocuksuluğuyla her bölüm birer terapi seansı gibiydi. Kendimi süper baba ya da haydi seyreden küçük bir çocuk gibi hissettim. Hatta o çocuğu nerede kaybettim diye düşündüm. Ailesi, çocuğu toplum içinde nasıl davranması gerektiğini dert etmeyen, toplum terbiyesini belirli kalıplar içinde almayan her çocuk anne gibidir. Sanırım ben de öyleydim. Kendimi izlemiş gibiyim, ama büyük farkla ben ışığımı kaybetmiş gibiyim. Bir çocuğun içindeki ışığı söndürmeden büyütmenin önemini kavradım bu dizide.
@henriette
2 yıl önce
9.2 / 10
on sezon devam etse izlerdim muhtemelen. falsosu olan, izlerken keyif almadığım tek karakter yok. anne dışında.
anne'i tahammül edilebilir biri olarak kabullenmek için çok uğraştım. geveze, çok bilmiş, ukala.... ve daha bir sürü şey. ilk sezonda sürekli yeter artık bir sus be kızım dediğim çok an oldu. ama sonradan alıştım.
mesajlar politik doğruculuk yapmak adına değil, gerçekten samimiyetle veriliyormuş gibi hissettim, hoşuma gitti.
kızlarımın ateş başındaki sahneleri ve "How I love being a woman!" cümlesi çok harika değil mi...
gilbert'ı çok sevdim. halini tavrını da sahnelerini de. yalnızca üçüncü sezonda winifred keyfimi kaçırdı. gilbert'ın gelişimini görmek açısından güzeldi ama final sezonu olduğunu bilselerdi öyle hikayeye hiç girmezlerdi bence.
"just one thing" mi... güzel sahneydi.
dans sahnesi... yüz kere izlerim yüzünde de sıkılmam. aşırı zevkli.
uyarlanm ... Devamı
on sezon devam etse izlerdim muhtemelen. falsosu olan, izlerken keyif almadığım tek karakter yok. anne dışında.
anne'i tahammül edilebilir biri olarak kabullenmek için çok uğraştım. geveze, çok bilmiş, ukala.... ve daha bir sürü şey. ilk sezonda sürekli yeter artık bir sus be kızım dediğim çok an oldu. ama sonradan alıştım.
mesajlar politik doğruculuk yapmak adına değil, gerçekten samimiyetle veriliyormuş gibi hissettim, hoşuma gitti.
kızlarımın ateş başındaki sahneleri ve "How I love being a woman!" cümlesi çok harika değil mi...
gilbert'ı çok sevdim. halini tavrını da sahnelerini de. yalnızca üçüncü sezonda winifred keyfimi kaçırdı. gilbert'ın gelişimini görmek açısından güzeldi ama final sezonu olduğunu bilselerdi öyle hikayeye hiç girmezlerdi bence.
"just one thing" mi... güzel sahneydi.
dans sahnesi... yüz kere izlerim yüzünde de sıkılmam. aşırı zevkli.
uyarlanması ise beni çok endişelendiriyor.
@oykucu
2 yıl önce
9 / 10
@talha89
3 yıl önce
Anne karakteri bir kenara, aile sıcaklığı, dostluk samimiyet, yardımlaşma, önyargıları kırma ve empati kurma çabaları ve sosyal mesajları ile aile, devlet, din ve eğitim kurumlarına ve geleneklere yönelttiği eleştirel bakışla beraber güzel bir dönem dizisiydi. Anne’nin hakkını yemeyelim, bu eleştirel ve sorgulayıcı bakış Anne sayesinde izleyiciye aktarılıyor.
@ezgibnk
3 yıl önce
@rabishko
3 yıl önce
@eski_takvim
4 yıl önce
@simone_de_beauv
4 yıl önce
10 / 10
Anne;naifliğin,dokunduğun her şeyde farkındalık yaratman,kadın hakları savunuculuğun, şahane cümlelerin ve oyunculuğun ile büyüledin...
@maviparasut
4 yıl önce
9 / 10
@mrs_aurora
4 yıl önce
@zechra
4 yıl önce
9 / 10