Bir filmdeki soğuk hava, filme bu kadar mı yakışır? Isabelle ve Marie, kimsesiz, işsiz ve çulsuz iki kadındır. Bu şartlar altında hayatla mücadele etmeye çalışmaktadırlar. Başlangıçta Isabelle'nin kart satarak geçinmeye çalıştığını görüyoruz. Bir işverenin, dikiş makinalarında çalışma teklifi üzerine Marie ile tanışır ve Marie'nin kendisiyle ne kadar benzer ama bir o kadar da farklı olduğunu görür. Olaylara tepki veriş biçimleri, aşk/ilişki anlayışları derken beraber yaşadıkları zaman dilimlerinin sonunda iş yolları ayırmaya kadar gider .
Her sahnesinin doğal olabilmesi üzerine detaylıca düşünülmüş. Elodie'nin oyunculuğu tek kelime ile muazzamdı. Son sahnede izleyici de Elodie ile aynı tepkiyi muhakkak vermektedir. Mutlaka izlenmesi gereken filmlerden biri denilebilir.
’Tanrının cezası hayat’’ Oyunculuğun mükemmel olduğu ve hikayesinin çok gerçek olduğunu düşündüğüm bu filmi sevdim. Bu filmde bu kadınların nasıl bir yerden geldiklerini anlıyorsunuz. Düşük özgüvene sahip olmak ve bunun üstesinden gelmeye çalışmak öyle zor ki bunu hissedebiliyorsunuz.Aileniz sevgi ve doğrularla hayat ise sevgisizlik ve yanlışlarla dolu.Bunu ailenizden ayrılıp hayata atıldığınızda çok iyi hissediyorsunuz.Fırsat bulup izleme deneyimi bulduğum bu film için kendimi çok şanslı hissediyorum.
"kadın" ı en iyi irdeleyen filmlerden. bir noktadan sonra kadının insanlığı ve kadın yönü iki farklı karakter olarak çıkıyor karşınıza. Adeta bir iç çatışmayı somutlaştırarak tanıklık etmenizi sağlıyor. Çok iyi.
Fransız proletaryasından iki kadın ve onların bir araya gelmesine dolaylı olarak neden olmuş üçüncü bir genç kadının, basit olduğu kadar gerçekçi hikayesi izlenirken; kadınları anlama yolunda da ilerleniyor.
Umarsız bir aşkta sevişme nasıl olur? İzlemeye değer... 70/100
Hayatı karanlık ve oldukça çelişkili bir ucundan yakalamış fransız filmi.Fransız filmleri çok sıkıcı diyenlerin uzak durması gereken türden.Sevenler ise atlamamalı bu filmi.İki ayrı pencereden hayata bakış,kadınca beklentiler,hayaller üzerine ince detayları ve diyologları ile güzel işlenmiş karanlık velakin pek güzel bir film.(Hayat da çok uçmalı kaçmalı hoplamalı zıplamalı bir yer değil sonuçta.:)
Yaşamları karanlık tarafa düşen iki genç kadının düşleri, hayatı bir ucundan tutmaya ve başkaları karşısında sağlam durmaya çalışmaları, bunun arkasındaki duygusallıkları gibi uzayıp giden bir dizi kadınsallıkların ön planda tutulduğu, gerçeklik duygusunu fazlasıyla verebilen bir film. Festival filmlerine özgü hafif bir ağırlık mevcut içinde. Bu benim seyir zevkimi arttıran bir durum ama yine de gelenlere söylemekte fayda var. Diğer yandan sağlam oyunculuklar var, hele ki (Isa) Elodie ojeleri aşınmış tırnaklarıyla, sigarasıyla, sessizliğin içinde yanımızdaymış hissi veren yutkunarak konuşmalarıyla tam da anlatılmak istenen kadın gibiydi. Unutmadan bir de Yann Tiersen müzikleri eşlik ediyor filme, hoş.
Yemek masasında Isa, kaşığının içinden saç gibi bir şey alıp kenara atar, yemeye davam eder. Küçük ama güzel serpiştirilmiş bir detaydır, gerçeklik duygusunu perçinler.
@tiamath
3 ay önce
8 / 10
Her sahnesinin doğal olabilmesi üzerine detaylıca düşünülmüş. Elodie'nin oyunculuğu tek kelime ile muazzamdı. Son sahnede izleyici de Elodie ile aynı tepkiyi muhakkak vermektedir. Mutlaka izlenmesi gereken filmlerden biri denilebilir.
@thorne_zytkow
3 yıl önce
@derimben
8 yıl önce
8.8 / 10
@poormf
10 yıl önce
7 / 10
Umarsız bir aşkta sevişme nasıl olur? İzlemeye değer... 70/100
http://www.youtube.com/watch?v=Bu_exmgixoo
@lavitaebella
11 yıl önce
@teksekerlicay
11 yıl önce
Yemek masasında Isa, kaşığının içinden saç gibi bir şey alıp kenara atar, yemeye davam eder. Küçük ama güzel serpiştirilmiş bir detaydır, gerçeklik duygusunu perçinler.