Çok fazla metaforu bünyesinde barındıran bir film. Hatta film metaforlardan oluşuyor desem sanırım yanılmam. Kendini yugoslav olarak tanımlayan Emir Kusturica'nın, yugoslavya'nın dağılışını kendi tarzıyla anlattığı filmde, halkların birbiri ile uzaklaşması ve bir yanda savaş ilerlerken normal hayatın sürüşünü anlatış biçimi tamamen kendine hastır.
Hikaye bir demiryolu inşaatının üzerine bina edilmiş gibi görünün ama bundan çok daha fazlasıdır. Oldukça zengin bir hayvan kullanımına sahip filmde, olmadık yerlerde ortaya çıkan eşek ile muhtemelen hayatın mucizevi hediyeleri ifade edilmek istenmiş. Savaşın ilerleyişinde Luka ve Sabaha karakterinin aşklarının da süreci işlenmektedir. Bu tür paralellikler bir çok filmde görülebilir ama dediğim gibi kendi tarzı ile anlatılmış olması farkını gösteriyor.
İzlenince bangır bangır Kusturica filmi diye bağırıyor, o yüzden geneli hakkında takip edenlerin kafasında bir fikir oluşur. Kısaca şunu söyleyeyim, Kusturica filmleri arasında beni en fazla etkileyeni bu film olmuştu. Savaş ve aşk temaları film endüstrisinde sık sık işlenir zaten ama bu kadar doğal olanı zor bulunur.
@tiamath
2 yıl önce
6.5 / 10
Hikaye bir demiryolu inşaatının üzerine bina edilmiş gibi görünün ama bundan çok daha fazlasıdır. Oldukça zengin bir hayvan kullanımına sahip filmde, olmadık yerlerde ortaya çıkan eşek ile muhtemelen hayatın mucizevi hediyeleri ifade edilmek istenmiş. Savaşın ilerleyişinde Luka ve Sabaha karakterinin aşklarının da süreci işlenmektedir. Bu tür paralellikler bir çok filmde görülebilir ama dediğim gibi kendi tarzı ile anlatılmış olması farkını gösteriyor.
@imaginative_man
11 yıl önce
@mesmecon
16 yıl önce